- Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan

Adsense kodları


Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 9 November 2011, 09:46 pm GMT +0200
Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan


Ekim 2005 - 82.sayı

Aytekin AKSOY
kaleme aldı, KAPAKTAKİLER bölümünde yayınlandı.

O mu bize misafir, biz mi ona, pekbilinmez ama hoşgeldin der baş köşeye otururuz. O bizi ağırlar, biz onumisafir ederiz. Biz onu tutarız, o bizi bırakmaz. Seven kim, sevilenkim? Sevgili Ramazan, hoşgeldin Sevgili'den , hoşbulduk Sevgili'ye.

Ramazan geldi. Ne hoş geldi. Daha bir kalabalık olduk gelişiyle, dahaneşeli, daha sıcak, fırından yeni çıkmış pide gibi. İftarlık pide gibi.

- Taze bunlaar ! Gönül yakmazsa para yok.

İlk akşamdan çalar kapımızı Ramazan, çalar kapıları. İpek atlas rengârenk giysileri, elinde defi:

- Cümbüş başladı dostlar, haydi düğün evine, haydi teravihe. Gelinialmadan önce biraz coşmak gerek. Koşmak, oynamak gerek. Haydi nineler,haydi dedeler, çocuklar, büyüdüğünü zannedenler, babasının beşiğinitıngır mıngır sallayanlar. Haydin namaza.

. . .

Sokaklar cıvıl cıvıl , ışıl ışıl . Büyük sesler, küçük sesler, ayaksesleri, hoplayan, zıplayan... Gürültü mü, melodi mi, ehli kulağa sırdeğil.

- Bey , yarın da şu camiye gitsek.

- Gideriz inşALLAH.

- Oğlum kaldırımdan yürü.

- Baba önce hangi meleğe selam verecektim?

- Sağdakine .

- Soldaki küsmez mi?

- Küsmez küsmez .

- Kızım elimi bırakma!

- Memed niye tutmuyor?

- O büyük.

- Ooo Rıfkı Bey, hayırlı ramazanlar.

- Siz de hayrına eresiniz inşALLAH.

- İlk iftarda bizdeyiz komşu, sizi de bekliyoruz.

- Olur . Salıya da bizde buluşuruz.

. . .

Düşer milletin önüne Ramazan, defiyle ALLAH der, yol gösterir. Kandilolur, fener olur. Camiler dolar taşar. Camiler coşar taşar.

- Hanımlar biraz sessiz olalım.

- Diyene bak, hoca sussa hepsi konuşacak...

- Çocuklar koşmayın, yerinize oturun.

- Elinde koku şişesi camiyi dolaşan sensin ama amca.

- Haklısın valla. Uzat elini.

Kokular sürülür eller üstüne, öpülesi eller koku saçar. Omuzdan omuza,dizden dize, gözden göze nur akar. ALLAHım biz dışımızı süsledik, senlütfunla içimize güzellik ihsan eyle.

ALLAHümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim...

Salâtlar, selamlar, ilahiler, vaaz u nasihatler.

. . .

- Muhterem müminler,

ALLAH'a hamd , O'nun hak ile gönderdiği elçisine salât ve selam olsunki, ayların sultanına erdik. Bu sultanı Cenab -ı Mevlâ bize bahşettiki, az bir gayret gösterelim de, Muhammed aleyhisselatü vesselamümmetine selamet vesilesi olsun.

Anlatılır ki, müslümanlarla mecusilerin komşu oldukları bir toplulukvarmış. Ramazan ayı geldiğinde mecusilerden biri, müslüman komşularınahürmeten açıkta bir şeyler yiyip içmezmiş. Hatta bir gün sokakta elindebir şeyler yemekte olan oğlunu azarlayıp kulağını çekmiş. Senin hiç mihürmetin kalmadı? Bu ay Ramazan'dır. Müslümanlar bu ayda oruç tutarlar,demiş. Bu mecusi fani dünyadan göçüp Hâlık'ına döndükten sonra, birmüslüman onu rüyasında görmüş. Ne haldesin, demiş. Cennetteyim,halim-keyfim yerindedir hamd olsun, diye cevap almış. Nasıl olur, senmecusi değil miydin, diye sormuş müslüman . Dinle, demiş mecusi , melekcanımı almaya geldiğinde, yücelerden bir ses geldi, o kulumun canınımecusi olarak almayın, Ramazan'a hürmetinden dolayı ben de onamüslümanlığı bahşettim...

Ey cemaat,

Bu bir darb -ı meseldir. Peki yağmurun altına kendi rızasıyla atılanınhali nedir? Sırılsıklam olur, üzerinde tozdan eser kalmaz. Rabbim'inemri başım üstüne deyip, Ramazan'a hürmet eden de elbet rahmetyağmurundan ıslanır, kalp aynası tozdan kirden temizlenir.

Fırsat kapımızı çaldı. Onu güleryüzle karşılayalım, güleryüzleuğurlayalım ki, gittiği yerde bizi güleryüzle anlatsın. Cenab -ıRabbü'l - Alemin'in gönderdiği misafire iyi davrandı, başının üstündetuttu, ALLAH da onu cennetinde misafir etsin, desin.

Oruç, açlık demek değildir. Görünürde açlık-susuzluktur, hakikatte isedinini-diyanetini, arzusunun, hevesinin önüne çıkarmaktır. Arzu da,heves de ALLAH'ın kuludur. Biz de kuluz. Kulun kula kulluğu yakışır mı?Haysiyeti olanın kulluğu yalnız ALLAH'adır. Bağlarımızdan kurtulmak,hürriyete, selamete ermek için fırsat önümüzdedir, kıymetini bilelim.

Neyse, ezan okundu, sizi fazla bekletmeyelim. Haydin, aşk ile bir kez:

Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh ...

. . .

Tekbirler, kıyamlar, ilk oturuşlar, son oturuşlar, sureler, dualar...İmamın kıraati, mihrabın kavislerinden yol alıp saflara, oradan kubbeyeyönelir ve ruhları peşine takıp Arş'a yükselir.

Ramazan mutlu, müminler mutlu.

- ALLAH kabul etsin.

- ALLAH kabul etsin.

Cemaat dağılmaz, zaten dağılan şey cemaat olmaz. Sanki bir bedeninuzuvları, bir sonraki vakitte tekrar cem olmak üzere farklı mekânlardaistirahate çekilir. Biri diğerinin varlığını hep hisseder. Bu his onubütünleştirir. Bütünlük huzurdur, güvendir.

. . .

- Oğlan dokuz yaşına girecek bey, ne dersin sahura kaldıralım mı?

- Kaldıralım , alışsın kerata! Evlendirsek itiraz etmez...

- Yapma bey, o çocuk daha.

- Ben ilk orucumu altı yaşındayken tuttum. Annem baygın baygındolaştığımı görünce, tamam oğlum tekne orucu sana yeter, hadi birşeyler ye, dediyse de orucumu bozmadım. Aslında Kadıgilin Abdulcemal ,bu oruç tutamaz deyip damarıma basmasaydı… Sonra çok tekne orucututtum.

- Sahurda ne istersin?

- ALLAH ne verirse, gerisi senin mahir ellerine kalmış. Haydi ALLAH rahatlık versin... Hatun...

- Buyur bey.

- Sahurda ıspanaklı börek ne gider ama...

Kimi uyur, kimi uyumaz, ama kıyamet bundan kopmaz. Birilerinin uyanıkolması gerek ki uyuyanları uyandırsın. Seher vakti yola çıkan kervanıntekeri yolda kalmaz.

Güm-be-de-güm, güm-be-de-güm...

Onbir aylık yoldan geldin

Müminlere misafir oldun

Sefa geldin bize geldin

Ey mübarek Ramazan...

Işıklar yanmaya başlar. Bir, iki, üç…

Güm-be-de-güm, güm-be-de-güm...

Çalışan kimseler kazanır

Müminler oruca özenir

Oruç sevmeyenler dert kazanır

Sefa geldin ey mübarek Ramazan.

Işıklar çoğaldıkça davulcunun da yüzü ışıldamaya başlar. Görevi ifa etmenin gururuyla daha bir gür vurur davula.

Güm-be-de-güm, güm-be-de-güm...

Evvelin rahmet, evsatın mağfiret

Âhirin cehennemden azat ettirmek

Buyurmuş Hazret-i Muhammed

Sefa geldin ey mübarek Ramazan.

Sefa gelir, sefa gelir Ramazan, zaten sefadır o. Onu gören şer,utancından saklanacak yer arar. Seheriyle, sahuruyla kucağını açarmümine. Uyan, uyan, der, essavmu hayrun mine'n- nevm , essalatu hayrunmine'n- nevm ...

. . .

Gecenin bir vakti mutfaklardan kokular, cızırtılar, çatal-kaşık sesleriyükselir. Gözlerin güneşsiz görebildiği bir karanlıkta uyanır bütünmillet. Rahmet bulutları şendir, yağacak gönül bulmak zor olmaz.Vesileler hazır bekler Arş'a yol tutmak için. Ben falan kulunvesilesiyim. Ben de falanın. Alemlerin Rabbi de zaten hazırdır affetmekiçin, bağışlayıp lutfetmek için.

- Ellerine sağlık hanım, börek güzel olmuş. Ispanak gibi aziz ol.

- Olurum inşALLAH. Yumurta da kırayım mı? Tok tutar.

- Yok hanım, yok. Sabah sabah o kadar ağırlaşmayalım. Mukabelede uyur kalırım sonra.

- Oğlum gözlerini aç, yüzün gözün reçel olacak.

- Hıı …

- Aman da kızım uyanmış! Gel bakayım yanıma.

- Küstüm baba, beni niye uyandırmadınız?

- Abinin yaşına gelince seni de uyandırırız.

- Bana ne. Ben de oruç tutacağım...

- Olur kızım, tut. Sen de yiyerek tutarsın orucunu.

- Hı ?

. . .

Allahu Ekber , Allahu Ekber …

- Hanım ben çıkıyorum. Akşama görüşürüz.

- Tamam bey. ALLAH yolunu açık etsin.

Kapılar birer birer açılır. Sokakta ayak sesleri, tak tak tak ...Yavaş, güçlü. Yol alan daha bir belli olur sessizlikte. Ama gücütasarruflu kullanmak gerek, iftara daha çok var. Acele eden yol almaz;yol, sabır taşlarıyla döşenmiştir. Nefs zırhını yarıp öteye geçmek azimister.

Namazlar, mukabeleler... Güneş yükselmiştir artık. Bir imtihan beklerinsanoğlunu. Varlığın kıymeti yoklukla anlaşılacaktır. Tokluğun kıymetiaçlıkla. Cennetin dünyayla...

Her şey sıradan bir gün gibi devam eder. Dükkanlar açılır, raflardizilir. Caddeler dolar. Şöför yolcu taşır. Doktor hasta bakar.Öğretmen ders anlatır. Çöpçü yol süpürür. Köylü mahsul toplar. Ustakalıp çakar. Yazar kaleme sarılır. Ama sinelerde tek bir iş olur.

Saatler ilerledikçe nefs direnmeye başlar. Kaçamak bir yol arar. Bugündeğil de yarın yapsak der, şimdi bir sürü iş-güç, yarın daha müsaitolur. Bahaneler bulmaya çalışır. Melek seslenir, aman, der, yarınıngeleceği belli değil. Dünyanın işi-gücü de bitmez. Yola çıktı mıoyalanmamak gerek.

. . .

- Aloo . İftar hazırlığı yaptın mı hanım?

- Dur hele bey, daha öğlen vakti. Kur'an'dan yeni geldim. Öğleni kılayım, başlarım hazırlığa.

- Kaç saat var iftara?

- Senin saatin yok mu?

- Benimki daha çok var diyor. 6 saat… 23 dakika...

- Sabret , sabret. Başlangıcı biraz zor olur.

- Ayranlı çorba da yap olur mu? Yaprak dolması. Şöyle bolca bir salata. Çay da hazır olsun. Tamam mı?

- Tamam … Bey?

- Buyur .

- Sana sormadan bir iş yaptım ?!

- Hayırdır ?

- Oğlanın okuldan bir arkadaşım var. Kocası kazada ölmüş. Çocuklarınıokutmaya çalışıyor. Sessiz, gariban bir kadın. Onu da iftara çağırdım.

- İsabet olmuş hanım, ne zaman istersen çağır.

Fakirin davet edilmediği sofradan hayır mı gelir? Lokmalar boğazadizilir de isyan ederler. Vicdansızı beslemek bize ardır, utançtır;bizden hayır değil, ancak bela gelir, derler.

Para parayı çeker, dua duayı. Kese doldukça ağırlaşır, gönül doldukçahafifler. Bu, herkesin kendisiyle güreştiği er meydanıdır. Pehlivan,kendi sırtını yere getirene denir.

. . .

Vakit yaklaştıkça zaman hiç geçmeyecekmiş gibi gelir. Haydi bir adım daha, bir adım daha, az kaldı.

Sofralar kurulmaya başlamıştır senin için. Örtüler serilir, işlemesi engüzellerinden. Yalnızca özel anlar için saklanan tabaklar, bardaklarhazırlanır. Çatallar, kaşıklar dizilir. Dumanı tüter tencerelerin, çaykaynamaya başlar…

Seni yücelttiği kadar yüceltebildin mi O'nu? O münezzehtir, müstağnidir.

Ya sen?

. . .

Misafirler karşılanır, yer gösterilir. Artık son bir haberi bekleyengözler muhabbette, dil suskun. Müjde gelir gelmez bayram başlayacak.

Hurma, ağırbaşlı tavrıyla masanın ortasında, kâse küçük, ama görevibüyük. Sünnet, diyor, sünnet müslüman ... O'na uy ki ALLAH sevsin seni.O'nun, huzur-u ilâhide elini bir müminin omuzuna koyup, buümmetimdendir Rabbim, senin kulundur, demesi ne hoş...

. . .

- Babaa , caminin ışıkları yandı! Baba?! Işıklar yandı.

. . .

Hoş geldin sevgili Ramazan. Ne güzel geldin...