Sevdacık
Tue 31 August 2010, 05:35 pm GMT +0200
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki Îmân ile küfr birbirlerine zıd olduğu gibi, âhıret de, dünyânın zıddıdır Dünyâ ve âhıret bir araya getirilemez Dünyâyı terk etmek, iki dürlüdür: Birisi, bütün harâm olan şeyler ile berâber, mubâhları da, ya’nî günâh olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zarûrî olan mikdârını kullanmakdır [Ya’nî tenbel ve işsiz olarak oturup da, dünyânın zevk, keyf ve eğlencelerine dalmak yolunu bırakarak, her dürlü zevk ve lezzetinden vazgeçip, bütün zamânını, ibâdet ile ve Âhıreti kazanmak için, dünyâyı [ya’nî harâmları] terk etmek lâzımdırmüslümânların râhatları ve islâm dînini bilmiyenlerin, doğru yola kavuşmaları için lâzım olan ilmî ve teknik üsûlleri ve vâsıtaları, en ileri ve en üstün şekilde yapmak ve kullanmakla geçirmek ve durmadan çalışmakdır ve dünyâ zevkını böyle çalışmakda aramak ve bulmakdır Eshâb-ı kirâmın hepsi ve büyüklerimizin çoğu, böyle idi Dünyâyı, bu söylediğimiz şekilde terk etmek, pekâlâ ve pek fâidelidir Tekrâr edelim ki, bundan maksad, islâmiyyetin emr etdiği şeyleri yapmak için, bütün râhatı ve zevkleri fedâ etmekdir]
İkincisi, dünyâda harâm ve şübheli şeylerden kaçıp mubâhları kullanmakdır Bu kısm da, hele bu zamânda, çok kıymetlidir
O hâlde, islâmiyyetin harâm etdiği şeylerden kaçınmak, her müslümân için lâzımdır [Bunların harâm olmasına ehemmiyyet vermiyen ve kaçınmağa lüzûm görmeyen, ya’nî Allahü teâlânın yasak etmesine aldırış etmeyen veyâ bunları beğenen, ne güzel diyen (Kâfir) olur Allahü teâlânın harâm etmesine ehemmiyyet verip, kabûl edip de, nefsine mağlûb olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akllarını toparlayıp pişmân olanlar kâfir olmaz ve îmânlarını gayb etmezler Böyle kimselere (Âsî) ve Bunlar Cehennemde, sonsuz kalacakdır (Fâsık) [kötü kimse] denir ve (Günâhkâr) denir Bunlar, günâhları sebebiyle, belki Cehenneme girip cezâlarını çekerse de, Cehennemde sonsuz kalmıyacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır]
İkincisi, dünyâda harâm ve şübheli şeylerden kaçıp mubâhları kullanmakdır Bu kısm da, hele bu zamânda, çok kıymetlidir
O hâlde, islâmiyyetin harâm etdiği şeylerden kaçınmak, her müslümân için lâzımdır [Bunların harâm olmasına ehemmiyyet vermiyen ve kaçınmağa lüzûm görmeyen, ya’nî Allahü teâlânın yasak etmesine aldırış etmeyen veyâ bunları beğenen, ne güzel diyen (Kâfir) olur Allahü teâlânın harâm etmesine ehemmiyyet verip, kabûl edip de, nefsine mağlûb olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akllarını toparlayıp pişmân olanlar kâfir olmaz ve îmânlarını gayb etmezler Böyle kimselere (Âsî) ve Bunlar Cehennemde, sonsuz kalacakdır (Fâsık) [kötü kimse] denir ve (Günâhkâr) denir Bunlar, günâhları sebebiyle, belki Cehenneme girip cezâlarını çekerse de, Cehennemde sonsuz kalmıyacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır]