- Hiç Bir Şey Allah'a Benzemez

Adsense kodları


Hiç Bir Şey Allah'a Benzemez

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Mon 2 January 2012, 06:50 pm GMT +0200
Hiç Bir Şey Allah'a Benzemez


Yani hiç bir şey onun mümasili (dengi, misli ve benzeri) değildir Buradaki mümâselet sözü ile “hakiki bir birlik” kasdediliyorsa (bu manâda bir mümaseletin bulunmadığı) açıktır. Şayet, “bir şeyin öbür şeyin yerini tutması” yani “iki şeyden her birinin diğerinin yaptığı işi yapabilir durumda olması”, kasdediliyorsa, bi­linmelidir ki, kâinatta hiç bir şey, O'nun sıfatlarından olan bir şeyin verini tutamaz. Zira Allah'ın, ilim, kudret... gibi sıfatları, arada hiç bir münasebet olmayacak derecede, mahluklarda bulunan bu nevi vasıflardan çok yüce ve pek uludur.

(Sabunî'nin eseri olan) el-Bidaye'de deniliyor ki: “Biz insanlar­daki ilim mevcuttur .arazdır, hadis bir ilimdir, var olması mümkün­dür, her an da yenilenip durmaktadır. Allah Taâlâ'nm sıfatı olarak kabul ettiğimiz ilim ise mevcuttur, (araz değil) sıfattır, (hadis değil) kadîm ve ezelîdir. Varlığı (mümkün değildir) vâcib ve zarurîdir. (Yenilenen değil) ezelden ebede kadar daimîdir. Onun için Allah Taâlâ'nm ilmi hiç bir şekilde insanların ilmine benzemez, onun misli olmaz”.

el-Bidaye müellifinin sözü budur. Müellif açıkça şunu belirtmiş­tir: Bize göre mümâselet, bütün vasıfların müşterek olması halinde sabit olur. Hatta bir vasıfta ortaklık bulunmasa mümâselet de orta­dan kalkar.

Şeyh Ebu Muin, et-Tabsire'de, “Görüyoruz ki, dilciler, Zeyd'in Amr'a fıkıhta eşit olması ve bu konuda onun yerini tutması şartiyle: Zeyd fıkıh ilminde Amr'm mislidir (benzeri ve dengidir) cümlesini anormal bulmuyorlar, her ne kadar aralarında bir çok yönden yek­diğerine muhalif olma durumu varsa da, bu cümleyi tabiî sayıyor­lar”, dernektedir.

Eş'arî'nin, “Mümâselet, her yönden eşitliktir”, demesi hatalıdır. Çünkü Peygamber (s.a., eşya-i sitte diye meşhur olan riba hadisin­de) “Buğday buğdayla misli misline...” (değiştirilir, fazla alınırsa riba olur) buyurmuş, burada “eşitlik” ve “mümâselet” sözü ile sade­ce ölçüde eşitliği kastetmiştir. Alman ve verilen buğdayların ağırlı­ğı, tanelerin sayılan, sertlik, yumuşaklık gibi farklı durumlar dik-kata alınmamıştır.

Öyle görülüyor ki, el-Bidaye müellifinin sözü ile Eş'arî'nin sözü arasında bir çelişki ve aykırılık yoktur. Zira Eş'arî'nin “Her yönden eşit olması”, şeklindeki sözü ile kasdettiği şey, eşitlikte esas alman -meselâ ölçek gibi bir- şeydir. el-Bidaye müellifinin sözünün de Eş'arî'nin sözü gibi anlaşılması uygun olur. Aksi takdirde “bütün vasıflarda iki şeyin ortak olması”, ve “her yönden eşitlik aranması” sayı bakımından çokluğu ortadan kaldırır,  (yerine ayniliği getirir).

Bu durumda mümâselet ve benzerlik nasıl tasavvur edilebilir? [19]


[19] Sadreddin Taftazani, Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi (Şerhu’l-Akaid, Hazırlayan Süleyman Uludağ), Dergâh Yayınları: 154-156.

ceren
Sat 2 June 2018, 03:30 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Bir ve tek olan hiç bir şeye benzemeyen her  şeyi yaratan ve yöneten rabbime binler kez subhanallah..