neslinur
Sat 10 July 2010, 05:02 pm GMT +0200
Hep Ümmetini Tercih Etti
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), hem bir insan olarak hem de devlet başkanı olarak her zaman ümmetini kendine ve ailesine tercih ederdi. Çeşitli vesilelerle diğer müslümanların işlerinin kendi özel işlerinden önce geldiğini aile fertlerine öğretirdi.
Aynı zamanda devlet başkanı olan Peygamberimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir gün kızı Hz. Fâtıma gelerek ev işlerinin ağırlığından ve hububat öğütürken ellerinin bu sebeple kabarmasından şikâyet etti ve bir yardımcı istedi. Yetki sahibi olan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir hizmetçi bulması mümkün olduğu hâlde bunu yapmayıp kızına güçlüklere tahammül etmesini ve bunun yanında tesbih (Subhanallah), tahmid (Elhamdülillah) ve tekbirlerle (Allahu Ekber) zikirde bulunmasını tavsiye etti ve eline bir imkân geçtiğinde bunu öncelikle fakir müslümanlar için kullanacağını belirtti.
Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ailesi, Onun yakınında bulunduklarından tabiatıyla Ondan çokça istifade etme imkânı bulmuşlar, yukarıdaki örnekte olduğu gibi değişik vesilelerle dinin bakış açısını öğrenmişlerdir. Onlar, Hz. Peygamber’in yönlendirmesi ile toplumda lider olan kimsenin ailesine yakışır davranışlar göstermişlerdir. Meselâ, Peygamberimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hanımlarından Hz. Zeynep, sırf sadaka vermek için deri işleyip satmıştır. Yani kazandığı paraları sadaka olarak dağıtmıştır.
Resûlullah Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve ailesinin, diğer müslümanlara olan düşkünlüklerine karşı ashâbı da Onu ve ailesini sevip sayar ve kendilerine tercih ederlerdi. Hz. Ebû Bekir, herkese “Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) olan hürmetinizi onun ailesine de (ehl-i beyt) gösteriniz. Onları koruyunuz” tavsiyesinde bulunur ve “Allah’a yemin ederim ki, Resûlullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) akrabasına hizmet etmeyi, kendi akrabama hizmet etmekten daha çok seviyorum” derdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), hem bir insan olarak hem de devlet başkanı olarak her zaman ümmetini kendine ve ailesine tercih ederdi. Çeşitli vesilelerle diğer müslümanların işlerinin kendi özel işlerinden önce geldiğini aile fertlerine öğretirdi.
Aynı zamanda devlet başkanı olan Peygamberimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir gün kızı Hz. Fâtıma gelerek ev işlerinin ağırlığından ve hububat öğütürken ellerinin bu sebeple kabarmasından şikâyet etti ve bir yardımcı istedi. Yetki sahibi olan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir hizmetçi bulması mümkün olduğu hâlde bunu yapmayıp kızına güçlüklere tahammül etmesini ve bunun yanında tesbih (Subhanallah), tahmid (Elhamdülillah) ve tekbirlerle (Allahu Ekber) zikirde bulunmasını tavsiye etti ve eline bir imkân geçtiğinde bunu öncelikle fakir müslümanlar için kullanacağını belirtti.
Hz. Peygamber’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ailesi, Onun yakınında bulunduklarından tabiatıyla Ondan çokça istifade etme imkânı bulmuşlar, yukarıdaki örnekte olduğu gibi değişik vesilelerle dinin bakış açısını öğrenmişlerdir. Onlar, Hz. Peygamber’in yönlendirmesi ile toplumda lider olan kimsenin ailesine yakışır davranışlar göstermişlerdir. Meselâ, Peygamberimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hanımlarından Hz. Zeynep, sırf sadaka vermek için deri işleyip satmıştır. Yani kazandığı paraları sadaka olarak dağıtmıştır.
Resûlullah Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve ailesinin, diğer müslümanlara olan düşkünlüklerine karşı ashâbı da Onu ve ailesini sevip sayar ve kendilerine tercih ederlerdi. Hz. Ebû Bekir, herkese “Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) olan hürmetinizi onun ailesine de (ehl-i beyt) gösteriniz. Onları koruyunuz” tavsiyesinde bulunur ve “Allah’a yemin ederim ki, Resûlullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) akrabasına hizmet etmeyi, kendi akrabama hizmet etmekten daha çok seviyorum” derdi.