- Hazır gıdaların şifreleri çözülüyor

Adsense kodları


Hazır gıdaların şifreleri çözülüyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
aysegul999
Fri 7 August 2015, 06:58 pm GMT +0200

HAZIR GIDALARIN ŞİFRELERİ ÇÖZÜLÜYOR

Esra AYNUR

Ağustos 2015 119.SAYI


Demek yemek hiç kuşkusuz vücudumuzun doğal bir ihtiyacı. Peki, sadece karnımız acıktığında mı yemek yiyoruz? Daha da önemlisi karnımız doyduğunda sofradan kalkabiliyor muyuz? Bu ayrı bir sorun... Tokluk sinyalinin yemeğe başladığımızdan en az 20 dakika sonra devreye girdiğini düşünürsek yeme hızımızı mümkün olduğunca yavaşlatmak ve iyi çiğnemek bizim için bir çözüm yolu olabilir. Ancak kaçımızın bunu yapabildiği de tartışılır. Hal böyleyken devreye bir de gıda bağımlılığı giriyor, bizi obeziteye doğru sürükleyip birçok sağlık sorununu başımıza musallat eden...
Gerçek şu ki yüksek rekabete sahne olan ve derin gizlilikle yürütülen bir endüstri var. Ve bu endüstri tek bir amaca hizmet ediyor: karşı konulmaz gıdalar üretmek... Hazır gıda endüstrisi, ürettiklerini daha fazla tüketmemiz için bilimin tüm imkanlarını acımasızca kullanıyor. İşlenmiş gıdaları cazip hale getirmek için yapılan bilimsel çalışmalar; gıda endüstrisinin yağ, şeker ve tuz üçlemesini kullanarak tasarladığı mühendislik ürünleri insanlarda “yeme bağımlılığı” denilen hastalığa neden oluyor. İşlenmiş gıdalar, beynimizdeki kimyasalları tetikleyerek dopamin üretimini artırıyor ve bu da sürekli aynı yiyecekleri yeme isteği olarak kendini gösteriyor. Mükemmel oranlara eriştikçe şeker için saadet noktası, yağ için ağız doygunluğu, tuz için aroma patlaması diyorlar. Böylece ürettikleri gıdanın karşı konulmaz olacağını biliyorlar. Ürünler, doğanın bize asla sunmayacağı kombinasyonlarla hazırlanıyor. Bu iştah açıcı gıdaların bağımlılık yapabileceğini gösteren bilimsel kanıtlar ise gün geçtikçe çoğalıyor.

ÇİKOLATA 300 FARKLI KİMYASAL İÇERİYOR

En masumlarından birini ele alalım: çikolata... Günümüzde seri üretim halinde piyasaya sürülen çikolata ürünlerinin tümü yüksek oranlarda şeker içeriyor. Bizi çikolataya karşı bağımlı kılan en önemli etmen de işte bu. Çikolata, tıpkı diğer şekerli yiyeceklerin yaptığı gibi vücuttaki endorfin hormonu salgısını tetikliyor. Bu hormonsa keyif alma ve mutluluk hisleriyle ilişkili. Ancak bu tatlı lezzetin yanı sıra çikolata henüz kimi etkileri saptanamamış 300 farklı kimyasal içeriyor. Gıda bilimciler beynin yemeyi nasıl durdurabileceğini biliyorlar ve bunun adına “duyusal özel doygunluk” diyorlar. Gıdaları tasarlarken buna dikkat ediyorlar. Çoğunlukla gıdaları ağzınızın ilk bölümüne değdiğinde tadını çok yoğun hissedeceğiniz şekilde üretiyorlar. Bu yoğun lezzet, yedikten sonra yok oluyor ve bitirdiğinizde kaybettiğiniz tadı yeniden kazanmak için bir daha yemek istiyorsunuz. Gıdanın şekli de ayrıca önemli. Mesela çikolatanın kenarları çok keskin olmamalı zira çikolatanın rahatlatıcı, mutluluk verici, ağızda eriyen bir deneyim yaşatmasını istiyorlar.
Peki, neden bir tane yiyerek duramıyoruz? Bunun nedeni özellikle cips ve çikolata gibi ağzınızda eriyen gıdalar için geçerlilik taşıyan “yok olan kalori yoğunluğu.” Gıda ağzınızda eridiği zaman beyniniz kandırılmış oluyor ve kalorinin kaybolduğunu düşünüyorsunuz. Beyniniz size “Tamam dur, artık doydun” sinyalini yollamaya fırsat bulamadan, çok daha fazlasını yemeye eğiliminiz artıyor.

GIDA TAKLİTLERİNE KARŞI DİKKATLİ OLUN

Gıda endüstrisi dilinizdeki tat algılayıcıları ile beyninizde buna karşılık gelen kimyasal reaksiyon arasındaki bağlantıyı bile araştırıyor. Eğer dilinizde meydana gelecek kimyasal tepkimeyi sağlayabilirlerse veya bunu yapacak bir aroma oluşturabilirlerse o malzemeyi hiç kullanmadan tadını taklit edebilirler. Gerçekmiş gibi gelen ama aslında tamamen yapay olan tat ve kokuları oluşturmak için inanılmaz paralar harcanıyor. Çünkü aroma artırıcılar ve tat güçlendiriciler olmazsa bu ürünlerin asla tercih edilmeyeceğini biliyorlar. Mesela gerçek peynir kullanmadan peynir tadını verebilmek için peynir aroması güçlendirici kullanılıyor. Yani yediğiniz şey aslında peynir değil ama siz öyle sanıyorsunuz. Bu işin başlangıç malzemeleri ise proteinler ve yağlar. Ve bu şekilde pahalı bir malzeme olan peynir miktarı önemli ölçüde azaltılmış oluyor. Hazır gıdaları alırken bunları düşünüp hareket etmekte fayda var. Kendimiz için ama öncelikle çocuklarımız için... Çünkü yeme alışkanlıklarının çoğu çocuk yaşlardayken ediniliyor.

GIDA BAĞIMLISI OLDUĞUNUZU NASIL ANLARSINIZ?

Belirli yiyecekleri planladığınızdan daha fazla tüketmek ve bunun önüne geçememek,
Acıktığınızda bile sadece belirli yiyecekleri yeme tutumu göstermek,
Yediklerinizden sonra kendinizi kötü hissetmenize rağmen bundan vazgeçememek ve suçlu hissetmenize rağmen daha fazla yemek,
Yedikleriniz sevdiğiniz türde değilse yeterli yiyemediğinizi düşünmek,
Sürekli yediğiniz gıdalar o an mevcut değilse alternatif bir şeyler yemek yerine sevdiğiniz yiyeceği tedarik etme yoluna gitmek.