- Hayat ve Ölüm

Adsense kodları


Hayat ve Ölüm

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Sun 3 July 2011, 04:45 pm GMT +0200
Hayat ve Ölüm



Prof. Dr. Mahmud Kaya

Hayat ve ölüm, bir hakikatin iki yüzü ya da bir bütünün iki parçası. Birbirini çağrıştıran bu kavram çiftinden hayat, varlık sahnesine önce çıkmakla birlikte doğumdan itibaren ölümün tehdidi altındadır ve bu yüzden de ölüm insanoğlu için daima korku ve endişe kaynağıdır. Özellikle ölmek için doğduğuna inandığı halde bir başka hayata doğmak üzere öldüğüne inanmayanlar açısından ölüm, gerçekten korkunç bir olaydır. Âdeta gölge gibi insandan hiç ayrılmayan ya da amansız bir hafiye gibi gece gündüz onu adım adım takip eden bu korkunç gerçeğin nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağının bilinmeyişi, ölüm karşısında duyulan kaygıyı daha da artırmaktadır. Sözgelimi ozanın şu kaygı ve karamsarlık yüklü dizeleri düşündürücü olduğu kadar ürperticidir de:

Ecel kolların boynuna

Habersizce dolar bir gün.

                       *

Şu bastığın kara toprak

Gözlerine dolar bir gün

Doğmak gibi ölmek de irade dışı, kaçınılmaz bir kader olduğuna göre, hayatı anlamaya çalıştığımız gibi onun ikizi olan ölümü de anlamaya çalışmak akıllıca bir tavır olsa gerek. Hatta bir bakıma hayatı anlamlı kılan ölümdür; ölüm olmasa hayatı doğru olarak kim yorumlayabilir? Bu yalın gerçek şairin dizelerinde şöyle ifadesini bulur.

Yorumlar yetersiz, kuruntu yalan

Ölümdür hayatı anlamlı kılan…

Ölümün sağlıklı bir muhasebesini yaptıktan sonra, kendi iç dünyasında tatmine kavuşup ölümü dört gözle bekleyen şaire ne demeli:

En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz

Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz.

Ölmemek ve ebedîliğin sırrına ermek için mitolojik kuruntulara takılarak âb-ı hayat’ı aramak, bir zaman insanoğlu için tatlı bir hayal olmuştu. Oysa ölümsüzlüğü başka şeyde değil, yine ölümde aramak her halde tek çıkar yoldur. Nitekim,

Yaşarız ölürüz, bildin mi niçin?

Ölürüz bir daha ölmemek için!

diyen şairin olaya bakışı net olduğu kadar bu konuda kesin bir inancı da yansıtmaktadır. Şiirlerinde ölüm temasını en çok işleyen ve ömür boyu ölüm kaygısıyla yaşayan Yunus Emre de, ölümle birlikte hayatın bir başka boyutta devam ettiği görüşü sarsılmaz bir iman haline gelmiş olmalı ki, coşkuyla şöyle haykırır:

Ölümden ne korkarsın

Korkma, ebedî varsın!..

Her insanın zihninde var olan ölümsüzlük duygusu ona başkası tarafından telkin edilmediğine göre, bunun ilahî kudret tarafından mayamıza katılan fıtrî ve temel bir duygu olduğunu kabul etmek gerekir. Nitekim inanan ve inanmayan her insanın ölümden sonra anılarda yaşamayı, bıraktığı eserlerle tarihe geçmeyi, adının torunlarında, mezar kitabelerinde, cadde ve meydanlarda devamını istemesi, ruhundaki sonsuzluk ve ölümsüzlük arzusunun birer tezahürü değil de nedir!

Oysa bâkîyi fânîde aramak bir şaşkınlık değilse, beşerî bir zaaf ve bir yöntem hatası sayılmalıdır. Allah’tan başka her şeyin bozulup dağılacağı ve fânî olup gideceği bildirildiğine göre, ölümsüzlüğü ölümlü varlıklarda aramak safdillik ya da boşuna bir çabadır. Nitekim,

Unuturlar seni bîçare hele ölmeyegör

ifadesiyle şair, hâfıza-i beşerin nisyân ile malul olduğu gerçeğini dile getirmekte ne kadar haklıdır.

İnsan açısından her şey, her olgu ve olay hayat ve ölüm döngüsünde ilahî bir plan çerçevesinde cereyan ettiğine göre, hayat gibi ölümde de nice hikmetler vardır. Zira Allah’ın özenle yarattığı ve “Andolsun ki biz insanı en güzel kıvamda yarattık” (et-Tîn 95/4) diye övündüğü bu üstün varlığın ölümle yokluğa mahkum edilmesi ilahî hikmetle bağdaşmaz. Bir başka söyleyişle, yokken var ettiği insanı tekrar yokluğa mahkûm etmesi sefeh ve saçmalık sayılacağından, böyle bir şey şânı yüce o Zât’ın hikmetine, kerem ve kemaline aykırıdır. Her halde,

Korkma dostum korkma ölüm var diye

Ölüm yokluk ise var olmak niye?

diye soran şair de bu gerçeği dile getirmek istiyordu. Sözgelimi bir şahıs, büyük masraflarla özenerek yaptığı köşkü bir müddet sonra yıkıyor. Bu duruma bir anlam veremeyenler, o şahsın, köşkün yerine muhteşem bir saray yaptığını görünce yıkım kararının ne kadar doğru ve isabetli olduğunu anladıkları gibi, ölüm sonrası ebediyete ve sonsuz ilahî rahmet ve nimetlere kavuşan insan da ölümün gerçekte ne büyük bir ilahî lütuf ve ikram olduğunu anlayacaktır. Belki de ebediyetin sırrına erince, geçici bir süre yaşadığı dünya hayatının bir rüya olduğunun farkına varınca, bu konuda peygamberlerin ve bilgelerin insanlığı uyarmak üzere söylediklerinin yalın birer gerçek olduğunu görecektir. Kimin ağzından çıkarsa çıksın hakikat hakikattir; işte şairin dizeleri:

Uykudan uyanıp sırra erenler

Bu fânî âleme rüya demişler.

Her alanda fânî ile bâkî arasında yapılacak karşılaştırmalar, mecaz ile hakikat arasındaki farktan daha keskin ve daha belirgin olmak durumundadır. O halde iki âlem arasındaki farkı,

Hakikat, ufukların ötesinin ötesi

Âhirete nisbetle dünya tavuk kümesi!

veya

Bir acaip köhne handır bu cihan

Her yanından yol gider âhirete

şeklinde dile getiren şair acaba haksız mıdır?

Bunca emeklerin, hayal ve emellerin çıkan bir nefesle sona ermesi korkunç bir trajedi olarak görülse de on binlerce yıldan beri dolup boşalmakta olan kocamış ve köhnemiş bu dünyadan ayrılırken, yerin üstündekilere oranla altında bizi bekleyenlerin çok daha fazla oluşunu ve aralarında hayranı olduğumuz peygamberlerin, din ulularının, tarihin akışını değiştiren kahramanların, fikir ve gönül erlerinin, anne, baba ve sevdiklerimizin bulunuşunu; hele hele Rabbimizin sonsuz rahmet ve mağfiretini düşündükçe, ölüm artık ürpertici olmaktan çok, mûnis bir hal alıyor. Öyleyse biz de şairin temennisine cân u gönülden katılalım.

Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde

Evvelgiden ihvâna selam olsun erenler.

Canani
Sun 3 July 2011, 10:31 pm GMT +0200
Maşalh çok güzel bi payşaım ..Ölüm  dünyanın boş oluşu ne güzel bir dile alimlerce dile getirilmiş...Rabbim anlayış gücümüzü artırsın inşalah..amin amin amin...

7/C
Mon 24 March 2014, 07:10 pm GMT +0200
Maşalh çok güzel bi payşaım ..Ölüm  dünyanın boş oluşu ne güzel bir dile alimlerce dile getirilmiş...Rabbim anlayış gücümüzü artırsın inşalah..amin amin amin...
Haklısnız gerçekten;..

Yazgül_8-A
Mon 24 March 2014, 07:14 pm GMT +0200
Çok güzel bir paylaşım olmuş
Rabbim bize hayırlı yaşam ve ölüm nasip eylesin.

gözdenur:)
Fri 18 April 2014, 07:01 pm GMT +0200
rabbim herkeze hayırlı ölüm nasip etsin inşALLAH...

Edanur 8/D
Tue 22 December 2015, 07:40 pm GMT +0200
Aleykümüsselam.
Hayat ahiret hayatı için yanlızca bir imtihandır. Bu hayatın sonu vardır fakat ordaki hayat sonsuzdur.Ölüm sadece bu dünyadaki sınavımızın son buluşudur.Ölüm kişinin kıyametidir. Allah c.c razı olsun

selinay 7b
Tue 22 December 2015, 08:54 pm GMT +0200
Selamun Aleykum
Hayat bizlere sadece bir imtihamdir. Asıl hayat Ahirettir. Ölüm bu hayatın son bulmasıdır. Yüce Rabbim bizler hayırlı ölümler nasip eylesin Amin
Allah razı olo

ilhan kütükçü
Tue 22 December 2015, 09:33 pm GMT +0200
Rabbim herkese hayırlı ölüm nasip etsin .Ne zaman nerede ve neşekilde öleceğimizi bilemeyiz allah günahlarımızı affetsin