- Haşr-Neşr

Adsense kodları


Haşr-Neşr

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Tue 5 January 2010, 09:20 am GMT +0200
HAŞIR - NEŞİR VE BAŞKA ŞEYLER VE ŞEFAAT HAKKINDA

İsrafil´in Ahir zamanda sura üfüreceğine inanmak vaciptir. O zaman ne kadar canlı varsa helak olur. Ancak Yüce Allah (cc) arş,kürsü, levh, kalem, cennet ve cehennem içindekiler ve önceden ölen mahlukatları hariçtir.

Sur, yeryüzü ve gökyüzü kadar büyüktür nurdan bir şeydir. Surda bütün mahlukatların ruhları adedince delik vardır. Daha sonra Yüce Allah (cc) meni şeklinde bir yağmur yağdırır. Bütün alem Ot gibi yeşerir. İsrafil bir kez daha sura üfürür, bütün ervahlar (ruhlar) gelip surdaki yerlerlerini alır. Oradan her ruh kendi bedenine girer.

Bütün alem kalkar. Yüce Allah (cc) hepsini Şam topraklarında toplar. Kafirler yüzüstü sürünürler. Müslümanlar ise kimi binek ile kimi yürüyerek gelirler. Yüce Allah (cc) iyiliğin ve kötülüğün hesabını herkesle görür. Peygamber (a.s.v.)ın hatırına affedilenler hariç. Herkesin ceza ve mükafatı ameline göre verilir. Herkesin hakkını hak sahibine  verir. Hatta hayvanların haklarını dahi hak sahibine verir. Fakat daha sonra hayvanlar fani olurlar. O zaman kafirler keşke bizlerde bu hayvanlar gibi fani olsaydık derler.

Yüce Allah (cc) mahlukatlarla perdesiz ve tercümansız hesap görür. Kimse ayıplarını görmemesi için Yüce Allah (cc) ilk önce Peygamber (a.s.)ın ümmetiyle hesap görür. Daha sonra Yüce Allah (cc) bir rüzgar kaldırır, herkesin defterini o rüzgar vasıtasıyla kişilerin boyunlarına geçirilir. Melekler daha sonra boyunlarından çıkartıp Müslümanların Sağ eline defterini verir. Ameli iyi olanlarınn defteri amellerine göre parlar. Ameli kötü olanın ise defteri ameline göre siyahlaşır. Kafirlerin defterleri ise arkadan ellerine verilir. Çünkü elleri arkadan bağlı, herkes defterini okur.

Okuma bittikten sonra ameli iyi olan yüzünde defterleri gibi parlar beyazlaşır. Ameli kötü olanlar ise defterleri gibi yüzleri de siyah olur. daha sonra Yüce Allah hayr defterini mizanın sağ kefesine, Günahlarını ise sol kefesine koyar. Hayrı ağır gelen kişi cennete hafif gelen kişi ise Cehenneme girer. Ancak Yüce Allah (cc)ın affettikleri hariç onlar cennete girerler.

Yüce Allah sırat köprüsünü Cehennemin üzerine kuracaktır ve herkesin bu köprünün üstünden geçmesini emreder.

Sırat Köprüsü: Kıldan ince ve kılıçtan daha keskindir. Tırmanma mesafesi yüzyıl, düzlük mesafesi ise yüzyıl, iniş mesafesi de yüzyıldır. Kafir ve günahkarlar sırat köprüsünde emekliyerek yüzüstü cehenneme düşerler. İyi olan şahıslar ise her biri kendi ameline göre sırat köprüsünü geçer. Kimileri gözünü kapayıncaya kadar sırat köprüsünü geçerler. Kimileri şimşek hızı hesabı gibi geçerler, kimileri Atlı gibi geçer ve kimileri de yayan, yavaş yavaş geçer. Yüce Allah (cc) insanların amellerine göre köprüyü genişletir.

Peygamberimiz (a.s.v.)ın ve başkalarının da şefaat edeceklerine itikad etmek inanmak vaciptir. İlk şefaat edecek olan Peygamberimiz (s.a.v.)dir. Çünkü ilk kullar kabirlerinden kalktıklarında sarhoş gibi olurlar. Yetmiş yıl gibi bir zaman böyle sarhoş halde kalırlar. Yüce Allah (cc) onları sormaz, her biri ile, bir melek onları mahşerde toplar.

Güneş tam tepelerinde sıcaklıktan beyinleri kaynar. Hadsiz ve hesapsız bir zorluk vardır. kimileri topuklarına kadar terin içinde,kimileri dizlerine kadar, kimileri koltuk altlarına kadar, kimileri boyunlarına kadar, kimileri de terin içinde kaybolurlar. kimiler ise hiç bir şey hissetmezler ve kimileri ise arşın gölgesinde beklerler. Alem öyle bir zor hale girer ki o halden kurtulmak için Cehennem'e bile razı olurlar. Kalkıp Adem (as)a gidip yalvarırlar ; ´Sen bizim Babamızsın bizi bu halden kurtar, bize şefaat et.´ Hz.Adem (as) onlara ´Yüce Allah bugün çok kızgın hiç bir zaman böyle kızgın olmamıştır dünyada onun emrini kırdım bugün şefaate gücüm yok. Bugün kendi nefsime ağlıyorum siz Nuh (as)a gidip belki size şefaat eder' der. Nuh (as)a giderler oda onlara aynı sözleri söyleyip, İbrahim (as)a gönderir. O da onlara aynı şeyleri söyleyip onları Musa (as) a gönderir O da aynı şeyleri söyleyip onları İsa (as)a gönderir oda insanları aynı sözleri söyleyip onları Peygamberimiz (a.s.v)a gönderir.

Peygamberimize gittiklerinde bakarlar ki Peygamberimiz yüksek bir minberin üzerinde yüzü güneş gibi parlar. Onun minberinin yanında durarak şöyle seslenirler; ´Ey bütün peygamberlerin büyüğü Ey Allah´ın sevgili peygamberi bu azabın içinde öldük kötü bir haldeyiz sizden ricamız bize şefaat etmen ve bizi bu halden kurtarman. Yüce Allah bizden cennetlik olanları Cennet´e Cehennemlik olanları da cehenneme göndersin. Ey Allah´ın Peygamberi senin şanın yüce Allah'ın yanında yücedir.Yüce Allah sizi Alemlere rahmet olarak gönderdi´ . Bu şekilde seslendiklerinde Peygamber (asv) gözyaşı dökerek ,´O zaman ben bugün şefaat için varım, ben bugün şefaat için varım' şeklinde nida ederek. Yüce Allah (cc)a secde eder. Yüce Allah´ ı öyle bir medh ile medh ediyor ki o zamana kadar hiç kimsenin edemediği şekilde ve ardından şefaatları için ricada bulunuyor. Yüce Allah(cc) ´Ey Muhammed başını kaldır ne istersen veririm.´ Peygamber (asv) başını kaldırır ve ardından yüce Allah´a hamd ve şükür eder ve sonra ´ Ey rabbim Alem helak oldu onların hesabını gör.´ Yüce Allah Peygamberimizin hatırı için insanlarla hesaplaşır.Peygamber (asv)'ın ilk şefaati bu şekilde olmaktadır. Eğer biri dese ki neden Yüce Allah (cc) önceden Peygamber (asv)a gitmeyi kalplerine koymadı? Cevaben deriz ki Peygamber (a.s.v) in büyüklüğünü tüm insanlara göstermek içindir.

Peygamberimizin şefaatinden bir tanesi de bazılarını hesapsız Cennete koymasıdır. bir diğeri ise ateşe müstehak olanların ateşe girmelerine razı olmamasıdır. Bir diğeri ise Cennet ehlinden olanların bazılarının rütbelerini derecelerini yükseltmesidir. Bir diğeri ise Ebedi Cehennemde olanların azaplarını hafifletmesidir.Bir diğeri ise bazılarını Cehennemden çıkarmasıdır.

Bütün Enbiyalar (Peygamberler), Melekler ve Evliyalar Peygamberimizden sonra kendi büyüklüklerine göre Günahkarlara şefaat edeceklerdir.