saniyenur
Tue 17 May 2011, 05:08 pm GMT +0200
13. Hasan-ı Basrî
Ebû Saîd el-Hasen b. Yesâr el-Basrî 21 (642) yılında Medine'de doğdu Hz. Ali'nin hilafeti yıllarında Basra'ya yerleşti ve burada vefat etti (ö. 110/728). Döneminin en meşhur âlim ve zâhidlerinden biridir. Birçok fikir hareketi kendisini Hasan-ı Basrî ile ilişkilendirmektedir. Bunda Basra'da uzun yıllar verdiği dersler etkili olmuştur. Kıraati Hittân b. Abdullah er-Rakâşî ve Ebü'l-'Âliye'den almıştır. Hittân'ın kıraat hocası Ebû Mûsâ el-Eş'arî, Ebü'l-'Âliye'ninki ise Übey b. Ka'b, Zeyd b. Sabit ve Ömer İbnü'l-Hattâb'dır. Kıraattaki isnadı Hittân-Ebû Mûsâ el-Eş'arî-Hz. Peygamber ve Ebü'I-'Âliye-Übey b. Ka'b, Zeyd b. Sabit, Hz.Ömer-Hz. Peygamber şeklindedir. Hasan-ı Basrî'den de Ebû Amr b. el-'Alâ, Sellâm b. Süleyman et-Tavıl, Yûnus b. Ubeyd, Âsim el-Cuhderî ve daha birçok kimse kıraat almıştır. îbnü'l-Cezerî, el-Hüzelî ve el-Ahvâzî'nin Hasan-ı Basrî'ye kadar varan isnadını şüpheli bulmakta ve bunun en azından arz yoluyla değil de semâ yoluyla olduğunu söylemektedir.
Hasan-ı Basrî'nin kıraati, sahih kıraatin kriterlerinden birini veya birkaçına ihlal ettiği için on mütevâtir kıraattan sayılmamış, ittifakla şâz kabul edilmiştir. Bu sebeple okuyuş örnekleri daha çok şâz kıraatleri toplayan İbn Hâleveyh (ö. 370/980), İbn Cinnî (ö. 392/1002) Kastallânî ve Bennâ gibi müelliflerin eserlerinde yer almaktadır. Kıraatlerinin genel olarak şâz kabul edilmesi tercihlerinden tamamının sahih kıraatlere ters düştüğü şeklinde algılanmamalıdır. Bazı okuyuşları yedi imamın kıraatleri ile örtüş-mektedir. Ancak, söz konusu doğru kıraatle ilgili gelen rivayet, isnad bakımından gerekli şartlan taşımadığından okuyuşun sağlam olması yeterli görülmemiştir. Hasan-ı Basrî'nin sened üzerinde fazla durmadığı hadis literatüründe geniş bir biçimde yer alan mürsellerinden de anlaşılmaktadır. Onun Arap dili veya mushaf metni ile uygunluk arzeden kıraatleri yanında her açıdan zayıf olan okuyuştan da vardır. Mesela Yusuf süresindeki "mâhazâ beşeren t^ u» u"[287] ifâdesini "bu satılık değildir" anlamına gelecek biçimde "mâ hazâ bi şiran \y** ü* u" şeklinde okuması
bunun örneğidir. Bu tercih, âyetteki müteakip ifâde ile çelişmekte ve âyetin tümünün anlamını açıkça değiştirmektedir.[288]
Ebû Nuaym Şücâ' b. Ebû Nasr el-Belhî (ö. 190/806) ve Ebû Ömer Hafs b. Ömer ed-Dûrî (ö. 248/862) Hasan-ı Basrî'nin iki meşhur râvisidir. Bunlara ait tercihler kıraat kitaplarında yer almaktadır.[289]
[287] "Yûsuf, 12/30
[288] EbM-Feth Osman b. Cinnî, el-Muhteseb ff tebyîni vücûhi şevâzzi'l-kırââti ve'l-îzahi 'anhâ, I-1I, Kahire 1994, I, 542-345; Tefsîrü'l-Hasani'î-Basn'tt, 502.
[289] Hasan-ı Basrî'nin kıraati İçin bk. Zehebî, Ma'rifetü'I-kuırâ', i, 168-169; İbnü't-Cezerî. Gayetü'n-Nihâye, I, 235; Kastallânî, Letâifül-îşâıât, I, 91, 99, 170; Bennâ, İthâtu fudalâi'l-beşer, tür.yer.; el-Kâdî, el-Kırââtu'ş-şâzze, s. 510; Sâhib Ebû Cenah, ez-Zevâhiru'I-luğaviyye fi kırâ'aü'I-Hasani'l-Basrî, Basra 1985; Abdüihamit Binşık, "Hasan-ı Basrî: Kıraat İlmindeki Yeri", DİA, İstanbul 1997, XVI, 502-303. Abdülhamit Birışık, Kıraat İlmi ve Tarihi, Emin Yayınları, Bursa 2004: 127-128.