admin
Tue 7 October 2014, 08:44 pm GMT +0200
Hâlâ Fırsat Varken
Sabahattin Aydın | Ocak 2013 | SUNUŞ
Yola gelmekten, yolda olmaktan açılınca söz bitmez. Herkes kendi dünya görüşüne, hayat felsefesine göre bir yol belirlemiştir. Kimlerin yolda olup olmadığının kendince ölçüleri esasları vardır. Dost meclislerinde kişiye özel bu anlayışlar üzerinden değerlendirmeler yapılır, en önemlisi de çoluk çocuğa buna göre nasihat edilir, hedef gösterilir. Bugünün hakim anlayışına bakıldığında yola girmiş kişi işi gücü “yolunda” olandır. Yani hali vakti yerinde, toplum içinde prestijli, malı mülkü tamam kişi…
Fakat bizim kültür ve medeniyetimizi inşa eden değerlere göre yola gelmek, neye sahip olunduğu ile değil ne olunduğu ile alakalı bir kavramdır. Doğrudan kişinin dinine diyanetine, ahlâkı ve karakterine işaret eder. Bu sebeple “yolu bozuk” olan ıslah-ı nefs edip yüzünü Hakk’a döndüğünde “yola girdi” denilir. Burada “din” kelimesinin ilk anlamlarından birinin “yol” olduğunu hatırlamakta fayda var. Aynı şekilde “tarik”, “tarikat” kelimeleri de bu anlamdadır.
Yola girme ve yolda olma ifadelerinin çağrışım zenginliği bir yana, henüz nefes almaya devam eden her kişinin ucu selamete çıkan bir yola girmeye ihtiyacı var. Dünya hayatının bir konaklık zaman olduğunu, ebedi alemin hemen kapısında durduğumuzu hatırlarsak, asıl selametin de felaketin de nerede olduğunu idrak etmiş oluruz. Rotasını oraya çevirmiş bir kafileye yetişmek için kaybedecek bir tek dakika yok. İşte “Yola Gelmek, Yolda Olmak” derken maksadımız budur.
Dergimiz bu sayıyla 15’inci yılına girmiş bulunuyor. İnşallah bunca zamandır beklenen maksat hasıl olmuştur. Hak Tealâ emek ve katkı veren, okuyan herkesi salih kulları hatırına güzel ecirle mükafatlandırsın. 2013 yılı abone kampanyamızı bir kez daha hatırlatarak bitirelim. Hediye kitabımızı hakikaten beğeneceksiniz.
Mevlid kandilinizi şimdiden tebrik ederiz. Şubat sayımızda buluşmak üzere inşallah…