- Hadislerin tedvini

Adsense kodları


Hadislerin tedvini

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 7 April 2011, 11:38 am GMT +0200
Hadislerin Tedvini

 

Hadis tedvinini çabuklaştıran sebeplerin başında, Hz. Osman'ın şehid edilmesi olayından hemen sonra Havâric ve Galiye gibi siyasî fırkaların, 1 (7.) yüzyılın sonlarından itibaren Kaderiye ve Mürcie, bir müddet sonra da Ceh-miyye ve Müşebbihe gibi mezheplerin ortaya çıkması gelir. Bu fırka ve mez­hep taraftarlarının, işlerine gelmeyen hadisleri inkar etmeleri, görüşlerini güç­lendirmek maksadıyla hadis uydurmaları, hadisleri toplamakla meşgul olan kişileri konu üzerinde düşünmeye ve önlem almaya sevketmiştir.

Özellikle Şia'nın kendi grupları, daha sonra Abbasî devleti taraftarlarının sultanlar lehinde rivayet icat etmeleri, ayrıca bazı menfaatçiler ile ırk ve mez­hep taassubuna kapılmış cahillerin ve İslam aleyhtarlarının kendi düşünceleri doğrultusunda hadis uydurup yaymaları, bazı kimselerin iyi niyetle de olsa bunlara hadis uydurarak karşılık vermesi, tedvine taraftar olmayan muhad-dislerin bu konuya yaklaşımlarını değiştirin iştir.

I (7.) yüzyılın ilk yarısından itibaren rivayette, isnad konusu gündeme gelmiştir. İsnadın başlamasından itibaren Ehl-i sünnete mensup ravilerin ri­vayetleri kabul görmüş, Ehl-i bid'atin rivayetleri alınmamıştır.[12]

Bunun sonucu olarak; hadisi bir uzmanlık sahası olarak gören kimseler tarafından raviler titizlikle takip edilmiş; yaşayışları, dine bağlılıkları ve dü­rüstlükleri, bid'atle ilgileri bulunup bulunmadığı, özellikle yalan söyleyip söy­lemedikleri, hafızalarının zayıf olup olmadığı araştınlmış ve böylece daha I. yüzyılda cerh ve ta'dil ilmi doğmuş, bunun sonucunda ravilerin hal tercüme­leri (biyografileri) hakkında geniş bir birikim meydana gelmiştir.

Halife Ömer ibn Abdulazîz, ileri gelen alimlerin hadisleri yazma işine kar­şı çıkmayacağını anlayınca, hem samimiyetsiz kişilerin hadislere zarar ver­mesini önlemek ve hem de o güne kadar bir araya getirilmemiş olan sahih hadisleri kaybolmaktan kurtarmak için tedvin işini resmen başlatmaya karar vermiştir. Bu sebeple de valilere, Medine halkına, tanınmış alimlere ve kadısı Ebu Bekr ibn Hazm'a gönderdiği yazıda alimlerin ölüp gitmesiyle hadisin yok olmasından endişe duyduğunu, bu nedenle de Hz. Peygamber (s.a.v)'in ha­dislerinin ve sünnetlerinin araştırılıp yazılmasını istediğini ifade etmiştir.[13]

Sahabilerin fetvalarını sünnet olduğu düşüncesiyle yazan, hatta duyduğu her rivayeti kaydettiği çok sayıda kitaba sahip bulunan İbn Şihâb ez-Zührî (ö. 124/742), ulaşabildiği hadisleri derleyerek halife Ömer ibn Abdulazîz'e gön­dermek suretiyle onun emirlerini ilk uygulayan muhaddis olmuştur. Ömer ibn Abdulazîz'de, toplanan bu hadisleri çoğaltarak çeşitli bölgelere göndermiştir.[14]

Sahabe tarafından kaleme alınan sahifeler bir yana, bir tespite göre; I. (7.) yüzyılın ikinci yarısı ile II. (8.) yüzyılın ilk yansında 400 kadar muhaddis tarafından hadislerin yazıldığı artık belgeleriyle bilinmektedir.[15]


[12] Müslim, Mu­kaddime 5

[13] Buhârî, İlm 34; Dârimî, Mukaddime 43

[14] İbn Abdilberr, Câmiu'1-Beyâni'l-İlm, 1/331

[15] M. Mustafa el-A'zâmî, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 58-161; İmtiyaz Ahmed, Delâilu't-tev-sîki'l-mübekkir Ii's-sünneti ve'1-hadîs, s. 416-590

Sevgi.
Mon 25 July 2022, 10:15 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah