- Hacdaki sembolik anlatım

Adsense kodları


Hacdaki sembolik anlatım

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Wed 10 November 2010, 11:40 am GMT +0200
Hacdaki Sembolik Anlatım :
 

Hacc'ın na­mazdan farkı, sembolik beden duruşları, söz ve ha­reketlere ilave olarak, sembolik nesneleri de ihtiva etmesidir. Hac ibadetini oluşturan başlıca unsurlar ve ifade ettikleri sembolik anlamları şöyledir:

a- Mahşer gününde, tam bir boyun eğiş ve temiz niyetle Allah'ın huzuruna çıkar gibi, bütün lezzet, şeh­vet ve arzulardan sıyrılarak, bütün dünyevî bağlardan uzaklaşarak, yaratılışın en başındaki temiz fıtrata dö­nüşü simgeleyen bir kıyafete bürünmek (İhram).

b- Allah'ın mülk ve hükümranlığının müşahhas sembolü olan Kutsal Belde (Mekke)'deki Allah Evi (Kâbe)'ni ziyaretle, defalarca etrafında tavaf dönüşü yapmak suretiyle itaat ve bağlılığını gösteren sözler (=Telbiye)  sarfetmek.  Mümin, yeryüzünde Allah'ın elini sembolize eden Hacerü'l-Esved üzerine elini koyarak, her dönüşün başlangıcında Allah'a olan bağlılığının akit ve yeminini tekrarlar.

c- Allah'ın rahmet ve lütfûnu talep etmek için, nefse hoş gelen alışkanlıklardan yüz çevirip, rahat ve zevklerini terkederek, olanca gücü ile belirli sı­nırlar (Saf ve Merve) arasında koşmak (=Sa'y).

d- Mahşer gününde bütün insanların bir araya toplanarak, dünyada yaptıkları işlerin hesabını ver­mek üzere hazırlanıp beklemeleri gibi, Arafat'ta top­luca durup beklemek. (=Vakfe)

e- İnsan tabiatında yer alan kötü eğilimleri ve bunlar vasıtasıyla insanı kışkırtmaya çalışan Şeytan'ın etkilerini ortadan kaldırmak ve böylece ben­liği tam manâsıyla tasfiye etmek suretiyle akıl ve iradeyi yüceltip, kişilikte hâkim duruma geçirmek için, kötülüğün sembolü olan Şeytana karşı savaş açmak. (Bu, Şeytanı sembolize eden bir cisme taş­lar atılması suretiyle ifade edilir).

f- Kendi benliğini ve arzularını Allah yolunda feda etmek sureti ile (tam bir ruhanî yücelme ve ol­gunlaşmaya   ulaşmanın   sembolü   olarak)   kurban kesmek.

Hac ibadetiyle ilgili bütün bu unsurlar, mahşer gününde kişinin içinde bulunacağı ruh hâlinin bir provasını ortaya koymaktadır. Bir anlamda Hac, mahşer günü için bir psikolojik hazırlık uy­gulamasıdır. Mülkiyet duygusu, beşeri zevk ve arzular, o zamana kadar yaşanmış olan rahatlıklar ve kazanılmış alışkanlıkların dışına çıkararak, Allah'ın hükümranlığına tam bir boyun eğiş ve itaati ya­şayan mümin kişi, saf fıtrat durumuna dönüşün yo­lunu Hac vasıtasıyla tecrübe eder hâle gelmektedir. [415]

 
4- İbadet ve Kişilik
 

İnsan tabiatı temelde çok yönlü istek ve ih­tiyaçların, biri diğeri ile çelişen karşıt güç ve eğilimlerin yol açtığı çatışmak ve dolayısıyla değişken, istikrarsız bir özellik gösterir. Ayrıca beşeri eği­limlerin kendi içine kapanarak, hakikâte kapalı ya da çok dar görüşlü bir yapı oluşturmaları tehlikesi de vardır. Bu değişken ve tutarsız tabiatın tutarlı ve dengeli bir karaktere dönüştürülmesi, ilâhî hakikâtle ilişkilerin sürekli canlı tutulması, sistemli bir davranış ve uygulama düzenini gerekli kıl­maktadır. İbadetler genelde, kişilik ve karakteri düzenleyici ve dengeleyici sistemler olarak an­laşılabilir. Nitekim, İslâmî ibadetlerden her birinin insanın belli yaşayış ve davranışlarını hedef aldığı ve onları dinî gayelere göre şekillendirmeye yö­neldiği dikkate alınarak yapılacak tahliller, çok yönlü etki araştırmasıyla anlaşılır hâle gelecektir. [416]

 
a) İlâhî Şuurun Sabitleşmesi :
 

Her tür ibadet, kendini Allah huzurunda hazır bulma hâlidir. Bu, elbetteki sıradan şuurun sınırlarının asılmasıyla mümkün olur. İnsandaki normal kişisel şuur, ön­celikle ferdî biyolojik varlığı sürdürmeyi amaçlayan seçici, kişisel bir inşadır. Fakat bunun yanında in­sanda, başka inşalar ve biçimler de potansiyel ola­rak vardır. Namaz, dua ve diğer ibadetler vasıtası ile Allah'la kurulan ilişki, O'nun varlığı ve yüceliği hak­kında bilgi ve şuur kazanma tarzlarıdır. Allah zaman ve mekandan uzak olduğuna göre, duyguları, bedenî kuvvetleri ve cismi ile zaman ve mekâna bağlı bu­lunan sınırlı, cisim ve şekilden meydana gelmiş olan insan nasıl olur da Yüce Allah'la karşı karşıya ge­lebilir? Bu da gösteriyor ki, ibadet gündelik bir şuur ile olmaz. İnsanın günlük hayatı iş ve çalışma meş­galeleri ile uykunun mekanik etkisi altında sıradan şuur seviyesinde sürüp gider. İbadetlerin etkisi, sı­radan şuurun otomatikliğini ve seçiciliğini ortadan kaldırarak, insanı Allah'ta odaklanan bütün bir ha­kikatle karşı karşıya getirme şeklinde kendisini gös­terir. İbadet esnasında ferdin ruhunda dinî bir at­mosfer  canlanır ve  bu  hâl  içerisinde   fikirler  ve duygular incelir, yücelir. Bu ruh hâllerinin tekrar tekrar yaşanmasıyla dinî şuur insanda kökleşmeye başlar. Dinî bir hayat tarzının benimsenip, kişilikte yapılanması, sürekli yenilenen ve tekrarlanan dinî tecrübelerle, bu da ibadetlerle gerçekleşir. Böylece, şuurun  aşağı  seviyelerinden ve  bunun  tabii  so­nuçlarından kurtulup, insanın gerçek değerini or­taya koyan aklî kuvvet derecelerine yükseline, iba­detlerin temel bir fonksiyonu olarak ortaya çıkar. [417]

 
b) Kişilik ve Karakterin Güçlenmesi :
 

Şuurun karmaşık yapısı dolayısıyla, gerçekleştirilen her fiil ve davranış, geçici ya da az da olsa bir diğer fiil ve davranışın   engellenmesi   pahasına   mümkün   ol­maktadır. Yerine getirilen her ibadet, ferdî bazı eği­limlerin   aşılıp   geride   bırakılması,   buna   karşılık diğer   bazılarının   da   güçlenip   gelişmesiyle    so­nuçlanır.   Şüphesiz  bu  daha  çok  devamlılık  içe­risinde ve tam bir yoğunlaşmayla yapılan ibadetler için söz konusudur, İnsan tabiatındaki iyi yönlerin gelişip olgunlaşmasını doğuran ibadet,  ancak be­lirtilen şartlara uygun olarak yerine getirilendir. Na­mazın kötü ve iğrenç şeylerden kişiyi vazgeçirme [418]  gücü ve  etkisi,  anlamına uygun ciddiyet ve dikkat içerisinde yerine ge­tirilmediğinde işlemez hâle gelebilir. [419] Bu bakımdan, ahlâkî bir dönüşüme yol açan ibadet, büyük bir psikolojik çatışmayı benliğinde çözüme kavuşturmuş ve kendini ilâhî hedeflere uyumlu hâle getirmiş kimsenin ibadetidir.

İbadet, onu yerine getiren kimseler tarafından, Allah'a karşı bir borç ve vazife olarak algılanması öl­çüsünde   “sorumluluk  duygusu”nun  gelişmesinde etkili olmaktadır. Ahlâkîlik vasfını taşımaya hak ka­zanan her davranışın, ancak sorumluluk şuuru ile yerine getirilmesi şartına bağlı olduğu dikkate alı­nınca,  ibadetlerin    kişinin    ahlâkî    tabiatını   geliştirmedeki önemi ortaya çıkar. En üstte, Yaratıcı ve nimetler lûtfedici Allah karşısında hissedilen sorumluluk ve vazife duygusu, en altta insanın hem­cinslerinden cansız varlıklara kadar uzanan ve genelleşen bir karakter hâlini almaya elverişli kılar. İnsan Allah'ın huzurunda bütün varlığı ile hazır bu­lunur. Tüm ilişkiler, geçmiş ve şimdiki yaşantılar, geleceğe   dönük  tasarı  ve   idealler,   her  seferinde Allah'a bağımlı olmanın artan duygusu içerisinde, ibadet    anlarında    otomatik    bir   sorgulama    sü­recinden geçer. Allah'ın insandan beklediği ile, insanın Allah'a yönelttiği şeyler arasındaki farkın an­laşılması, en çok bu anlarda olmaktadır. Böylece ibadet,   hem   sorumluluk   şuurunun   bir   sonucu, hem de bunun içselleşip genelleşmesinin bir sebebi olarak etkinlikte bulunabilir. Öte yandan, bütün ibadet anları, geçici de olsa kötülük düşüncesi ve kötü eğilimlerin askıya alındığı bir atmosferde ya­şanır. Normal yaşantı birimleriyle, ibadet yaşantısı arasındaki psikolojik farklılıklar,  kişide  daha üst seviyede bir manevî ve ahlâkî hayata arzu ve özlem uyanmasında başlangıç noktası oluşturabilir.

İnsanî arzuların sürükleyici tabiatı, çoğu zaman ruhî gerginlik ve sıkıntılara konu olur. Arzuların ge­çici olarak, üstün bir hedef uğruna engellenmesi ya da askıya alınması, daha sonra bunların belli bir sıra ve denge  içerisinde  sistemli bir şekilde dü­zenlenmesi, hem ferdî hem sosyal hayatın sağlıklı işleyişi bakımından kaçınılmazdır. İbadetler, insanî arzuları   düzenleyici   bir   sistem   olarak   da   yo­rumlanabilir. Duanın, kendini ifade etme, yardım ve himaye görme;  namazın bağlanma;  orucun yeme içme ve cinsel ilişkide bulunma; zekat ve sadakanın mülk edinme ve sahip olma.. gibi ihtiyaç ve arzuları düzenlemede etkili olduğu söylenebilir. Bir bütün olarak ibadetler güçlüklere katlanma, benliğini ge­liştirme, zorluklarla mücadele etme ve kendini aşma ile  sonuçlanan psikolojik bir  olgunlaşmanın itici güçleri olarak değer kazanırlar. Ayrıca, farklı zaman dilimlerine  yayılmış   olan   ibadet  vakitleri,   kişide güçlü bir zaman plânlaması alışkanlığı yaratır. Belli bir program içerisinde süreklilik gösteren ibadet uy­gulaması, fertte bir iç disiplinin oluşması ve ira­denin    güçlenmesine    imkan  verir. İnsanî    fa­aliyetlerdeki başarı ve tatmin, bunların tâbi olduğu disiplin ve düzenle yakından ilgilidir. İbadetler va­sıtasıyla ferdin vicdanında sabitleşen “kendi kendini denetleme”  sistemi,  dengeli bir kişilik gelişiminin önemli bir faktörüdür. Kötü alışkanlıkları yenme, kendini yenileme ve güçlendirme konusunda iba­detlerin destekleyici etkisi farkedilir.

Bazı ibadetler, kişinin ilgi ve dikkatini baş­kalarının durum ve sorunlarıyla karşı karşıya gelmeye ve onlarla ilgilenmeye yöneltir. Kendi ben­liğinin dar sınırlarından kurtularak, başkalarının tecrübelerini paylaşan kimse, tabiatındaki bencilliği yenme fırsatı bulur. Zekat, sadaka, oruç, hac ve kurban  ibadetlerinin,   kişide   “diğergam”   bir  karakterin gelişmesinde son derece etkili olduğu açık­ça görülebilir. Öte yandan, ibadetler vasıtasıyla ken­disinde, her şeyin sahibi ve hâkimi, kudretli bir Yüce Varlık şuuru gelişmiş kimselerde, alçakgönüllü tutumların oluşmasına çok elverişli psikolojik bir durum meydana gelir. Allah karşısında kendi ba­ğımlılığını ve aczini tecrübe eden kişi, büyüklenme ve bağımsızlık duygularının sürükleyebileceği öl­çüsüz, hoyrat, kinci ve sorumsuz davranışlardan büyük ölçüde uzak bir kişilik ortaya koyacaktır. [420]

 
c) Sosyalleşme ve Sosyal Dayanışma :
 

İba­detlerin birçoğu cemaat hâlinde uygulamaya konur. Bunun önemi, en fazla müminler arasında “birlik şuuru”nun uyanmasıyla kendisini gösterir. Çağdaş insanın duygusal gerginliğinin temel konularından birisi “kalabalıklar içerisinde yapayalnız olma” hâlidir. Bu hâl çoğu kişide huzursuzluk ve bu­nalımlar yaşatan, aşırı ferdîleşmenin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. İbadetler, kişiyi Allah'la olduğu kadar, diğer insanlarla da yakınlaştırmaktadır. Ben­zer duygu ve düşüncelere sahip olarak, ortak tek bir amaç için bir araya gelmiş olan insan kalabalığı içe­risinde, ferdî benliklerin duvarları yıkılarak, kollektif ruh hâkim duruma geçer. Genel olarak ce­maatleşme hâlinde duygu hassasiyeti zirveye ulaşır, heyecan derinleşir ve irade kuvvet kazanır. Günlük cemaatle kıldığı namazlardan, cuma ve bayram na­mazlarına, oradan Hac vesilesiyle Mescid-i Haram'da kıldığı namazlara geçiş yaparken, müslümanın kendi sosyal çevresini yavaş yavaş ge­nişletmekte olduğu müşahede edilir. Cemaatle bir­likte yapılan ibadetler, müminlerin birbirlerinin durumlarından karşılıklı haberdarlığa vesile olması dolayısıyla, sosyal ilişkileri kuvvetlendirir. Her yaş ve sosyal statüden, zengin-fakir, tahsilli-tahsilsiz, yöneten-yönetilen.. her kesimden insanın temas ve ilişkilerine imkân vermesi bakımından toplu iba­detlerin ve bunların icra edildiği yerlerin sos­yalleşme ve sosyal uyum açısından büyük önemi gö­rülür. Din kardeşliği anlayışı içerisinde sevgi, sempati ve kaynaşma hislerinin yaşanması en güçlü şekilde buralarda göze çarpar. Toplu ibadetler, iba­det edenler arasındaki makam, mertebe, ırk üs­tünlüğü duygusunu ortadan kaldırmak suretiyle sosyal eşitliği yaratır ve besler. Böylece cemaat ha­linde ibadetler, insanla insan arasındaki bütün engelleri kaldırmak suretiyle, onları birbirine yak­laştırmakta, insanlık nevinin esas birliğini, bir hayat gerçeği olarak gerçekleştirmeye yönelmektedir.

Sosyal ilişkiler, toplumdaki maddî ve ahlâkî so­runların çözümüne yardımcı olduğu ölçüde etkinlik kazanır. Zekat, sadaka, oruç ve kurban gibi İslâmî ibadetlerin,   sosyal  yardımlaşma  ve   dayanışmayı, kalıcı bir sistem halinde topluma yaygınlaştırmada önemli  bir yeri  olduğu  görülmektedir.   Gelir  da­ğılımındaki farklılıkların ve zaruretten kaynaklanan gerilimlerin yol açtığı çatışmalar, her zaman toplum barışını tehdit eder durumdadır. Bu farklılıkların en alt seviyeye indirilmesi ve servetin belli kişilerin el­lerinde    toplanmayıp,    toplumun    geneline    yay­gınlaştırılması,   her  ferdin,   insanlık  onuruna ya­raşacak    şekilde,    yaşamak    için    gerekli zarurî ihtiyaçlarının karşılanması yönünde ibadetler sos­yal projeler yüklü uygulamalardır, öte yandan, top­lumda kök salmış kötü alışkanlıkların ortadan kal­dırılması   ya   da  en  alt seviyeye düşürülmesi yönünde bazı ibadetlerin güçlü sosyal etkileri gö­rülür. Ramazan aylannda alkol tüketimi ve genelde suç   işleme   oranının  diğer   aylara  göre   azalması bunun tipik bir örneğidir. [421]

 
d) Beden ve Ruh Sağlığı :
 

Hergün namaz kıl­mak için alınan abdestin,   bir  tür  temizlik  uygulaması olduğu söylenebilir. Nitekim abdest, vü­cudun  kir ve  mikroplarla  en  fazla  temasta bu­lunduğu       bölümlerinin       temizlenmesini   sağ­lamaktadır.   Öte  yandan,   abdestin  kan  dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinir sistemi üzerindeki olumlu et­kileri, son zamanlarda bilimsel incelemelere konu olmuştur [422]. Abdest alınan su sıcaksa damarı ge­nişleterek,   soğuksa   daraltarak,   özellikle   kalpten uzak   damarların   esnekliğini   ve   zindeliğini   sağ­lamaktadır. Su, bu arada yine ısı farkı sebebiyle do­kularda yavaşlamış dolaşımdan ortaya çıkan besin birikimlerini de genel dolaşıma   katarak,   damar sertliğine ve hem de bu olayın beyin dolaşımına yansıması    demek    olan    bunamaya    karşı    ko­rumaktadır. Vücudun korunma sistemi olan lenf dolaşımı, abdest uygulamasıyla sağlıklı bir işlerlik kazanmaktadır.   Çünkü,   abdest  esnasında  su  ile temas kurulan uzuvlar, lenf sisteminin en önemli uyarılma noktalarını (burun arkası ve bademcikler, boyun yanları) içine almaktadır. Böylece abdest, vü­cudun   hastalıklara   karşı   korunmasında   ve   dayanıklılık   kazanmasında   önemli   bir   etkide   bu­lunmaktadır.   Aynı  şekilde,   vücudun  tümüne  ait statik elektrik dengesinin çeşitli sebeplerle zaman zaman artması sonucu bir çok psiko-somatik has­talık oluşmaktadır. Statik elektriğin en olumsuz et­kisi, deri  altındaki   minik   kaslardadır. Bu kas­lardaki gerginlik sebebiyle, yüzde ve bütün vücutta erken kırışmalar ortaya çıkar. Abdest vasıtasıyla bütün  bu   olumsuzlukların   etkisinden   sıyrılmak mümkün olabilmektedir.  Nitekim, devamlı namaz kılanların ciltlerinde, abdestin sağladığı parlaklık ve güzellik kolayca farkedilebilmektedir.

Namazdaki beden hareketleri vücuttaki bütün eklem yerlerini harekete geçirmektedir.  Eklem ve kas ağrıları şeklinde kendisini gösteren romatizmal hastalıkların   tedavisinde   hekimler,   namazdakine benzer kültür-fizik hareketleri tavsiye etmektedirler. Bu  açıdan  namazın,   kasların  güçlenmesi ve  ek­lemlerin normal faaliyetlerini sürdürmesinde önem­li  etkilerde  bulunduğu  rahatça  söylenebilir. Hac için yapılan  uzun yolculuğun, tavaf ve  sa'y  esnasındaki ve  kutsal yerleri ziyaretteki uzun yü­rüyüş ve hareketlerin,  genelde bedenin dayanma gücünü     geliştirici    bir    yönünün     olduğu    gö­rülmektedir. Hac sonrasında hemen hemen bütün müminler tarafından tecrübe edilen “rahatlama ve kendini   zinde   hissetme”   duygusu,   ruhî   olduğu kadar bedenî güç ve kuvvetlerin bir artışı olarak yorumlanabilir. Orucun beden üzerindeki etkileri de­neysel araştırmalara dayalı olarak ortaya konulmuş bulunmaktadır'[423]. Buna göre, oruç esnasında vü­cuttaki yağ depoları harekete geçmekte, bu sayede damar sertliğinin teşekkülü önlenmiş olmaktadır. Bunun yanında, kolesterol yüksekliği, yüksek tan­siyon, bazı   ateşli   hastalıklar,   bazı   böbrek   rahatsızlıkları gibi daha çok refah ve zenginlik içinde yaşayan kimselerde görülen rahatsızlıklar için oru­cun en mükemmel sağlık kazanma alıştırması ol­duğu tesbit edilmiştir. Islâmî oruç, bazı nâdir hastalıklar   dışındaki   durumlarda   önemli   bir   şifa vasıtası, tam bir sağlık perhizi olup, sıradan bir açlık vetiresinin ortaya çıkardığı özelliklerden ta­mamen farklı etkiler meydana getirmektedir. Yıl bo­yunca sürekli çalışan iç organların ve hücrelerin dinlenmesi,    sinir    ve    dolaşım    sisteminin    rahatlaması, kan yapımının hızlanması., gibi olumlu etkileriyle İslâmî oruç, insan sağlığının ko­runmasında benzersiz bir tedbir ve uygulama ola­rak önem taşımaktadır.

Genel olarak ibadetler, insanın Allah'la, kendi kendisiyle, diğer insan ve yaratıklarla ilişkisini dü­zenleyici bir sistem olarak anlam kazanmaktadır. İçinde yaşadığı âlemde “uyum” çabası içerisinde bu­lunan insan için ibadetler, bunun müşahhas şart­larını ortaya koyarlar. Gelişme ve olgunlaşmanın yolu, faaliyette bulunmaktadır. Her ibadet bir eylem, hareket ve etkinliktir. İslâmî ibadetlerin herbiri, kişiliğin belli yönlerinin gelişip olgunlaşmasını hedef alan ve biri diğerini tamamlayan tam bir “eği­tim” programı olarak anlaşılabilir. İbadetler va­sıtasıyla gerçekleştirilen iç disiplin, insanî arzular üzerine kurulan denetim ve sıra düzeni, dikkatin yoğunlaşması ve kendine hâkimiyetin artması so­nucu otomasyondan uzaklaşma, mücadele, kat­lanma ve dayanma gücünün artışı, kötü eğilim ve alışkanlıklardan uzaklaşma., gibi davranış özel­likleri ruh sağlığının önemli şartları arasında yer alırlar. Ruhî dengelilik ve kişilik bütünleşmesi, bu davranış özelliklerinin yerleşmesi ölçüsünde gelişip tamamlanır. Ayrıca, diğergamlık ve hayırseverlik duygularının gelişmesi, başka insanların durum ve sorunlarına alâkanın uyanması, başarılı bir sos­yalleşmenin gerçekleştirilmesi, ruh sağlığını bes­leyen önemli kaynaklardandır. Mümin, Allah'a karşı görevlerini yerine getirmiş olmanın iç huzuru ve gü­venliği içerisinde, gelecekle ilgili korku ve kay­gılarından arınır. Böylece ibadetler hem sağlığı ko­ruyucu ve hem de tedavi edici unsurlar içermeleri bakımından kişiliği destekleyici ve güçlendirici sis­temler olarak etkide bulunurlar. [424]



elifbenal7a
Wed 24 December 2014, 06:14 pm GMT +0200
Ödevime yardımcı oldu teşekkürler :)

Rukiye Çekici
Mon 29 December 2014, 02:08 pm GMT +0200
Burda da anlatıldığı gibi, Hacca giderken sembolik olarak temiz, traşlı, saçlarımız kesilmiş bir şekilde gitmeliyiz.

elifbenal7a
Mon 29 December 2014, 02:34 pm GMT +0200
Ben namaz kılarak eklem ve kas ağrılarını geçirdiğini bilmiyordum... Öğrenmiş oldum Ayrıca yazıda anlatılanları bilirsek Hacca gittiğimiz zaman zorluk yaşamayız...Allah herkese hacca gitmeyi nasip etsin...Allah razı olsun...

Tuğçe 7/D
Mon 29 December 2014, 02:56 pm GMT +0200
 İbadet etmek Allah ile kulu arasındaki bağı güçlendirir. İnsana ruhsal rahatlık sağlar, görevlerini yerine getirmenin rahatlığını hissettirir.
 Çoğu şeyi bilmiyordum, öğrenmiş oldum. Paylaşım için teşekkürler.

Liyla
Mon 29 December 2014, 09:26 pm GMT +0200
İbadet insanı günlük hayatın kargaşasından kurtarır.Ve insanın Allah ile baş başa kalmasını sağlar. Manevi yönden insanı geliştirir.

ceren
Mon 29 December 2014, 09:40 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...

yagmur_7-c
Mon 29 December 2014, 09:56 pm GMT +0200
Esselamu aleykum
Hac temizlerin ve güzel kokular ile Müslüman Arap ile Türk ün Kürt ile Azeri nin buluştuğu kaynaştıgı ve anlaştığı yerdir ... Bu sebeple hacca giden insanın maddi larak da temiz ve edepli olmsü gerekir...Mevlam günlük hayatta da temiz olmayı nasil etsin

8c nazlı
Tue 30 December 2014, 01:59 pm GMT +0200
Hacca giderken temiz olmak gerekir . Çunkü orada Peygamber Efendimiz yatıyor onun.huzuruna saçı sakalı karışmış kirli bir şekilde çıkılmaz . Her zamanda temiz olmalıyız çünki ne zaman  olucegimizi bilmiyoruz oyuzden temizde olmalıyız.

Beyza 7/B
Tue 30 December 2014, 09:16 pm GMT +0200
Selamun aleyküm;
ödevimi yapmama yardımcı oldunuz Allah razı olsun

mücahit 8/c
Tue 30 December 2014, 09:25 pm GMT +0200
Hacca giderken sembolik olarak temiz kiyafetlere burunmus sac tirasi olupda gitmemiz lazim

Rabia K
Wed 8 April 2015, 02:54 pm GMT +0200
ibadet etmek Allah  ve kul arasındaki bağı güçlendirir.

Haktan7/b
Wed 8 April 2015, 02:55 pm GMT +0200
Ve Aleyküm Selam . Yüce Allah bize İbadet etmeyi Nasip Etsin İnşAllah . Paylaşım İçin Allah Razı Olsun .

sultan aktay
Wed 8 April 2015, 04:29 pm GMT +0200
hacca giderken erkeklerin tıraş olması temiz kıyafetler giymesi saçlarının kesilmesi bir kadınıda temiz giyinmesi ve her ikisnnde burcu burcu kokması gereli

besiye7A
Wed 8 April 2015, 04:41 pm GMT +0200
yüce allah bizi ibadet etmeye yöneltir iysallah.