hafız_32
Thu 14 October 2010, 11:10 am GMT +0200
HACC
Evet, Onun Yerine Hacc Edebilirsin
Bir kadın, ResuluUah'a (as), "annem haocetmeden öldü, ben onunyeri. ne haccedebilir miyim?" diye sordu. Resulul|ah (as)j «evet> annenin yetine haccet" buyurdu.
Hadis sahihtir. [279]
Evet, Çocuk Haccedebilir
Bir kadın, Resulullah'a (as) bir çocuğu göstererek, "bunun için de hacc var mı?" diye sorunca ResuluUah (as), "evet, e,ğer onu haccettirirsen sana da sevap vardır" buyurdu.
Hadisi İmam Müslim rivayet etmiştir. [280]
Şibreme'nin Yerine Telbiye Etmek
ResuluUah (as), (yakın akrabası olan) "Şjbreme'nin yerine lebbeyk" diyen bir adama şöyle dedi: "Kendi yerine (kendin için) haccettin mi?". Adam, "hayır" dedi. Resulullah (as), "önce kendi haaztm yaP; sonra Şibreme'nin yerine (telbiyegetir) haccedersin" dedi.
Hadisi Şafiî ve Ahmed rivayet etmişlerdir, [281]
Umre Yapman Daha Güzeldir
Umrenin vacip mi olduğu sorulduğunda ResuluUah (as), "hayır, umre yapman (vacip değil) efdaldir" buyurdu.
Tirmizî bu hadisin sahih olduğunu söylemiştir.
İmam Ahmed'den şöyle rivayet olunmuştur: Bir bedevî dedi ki: "Ey Allah'ın elçisi/ Bana umreyi anlat vacip midir, yoksa değil mi?". Resulullah (as), "umreyapman vacip değildir, ama senin için hayırlıdır" dedi. [282]
En Büyük Hacc (El-Haccu'l Ekber/Kurban Bayramı)
Ali b. Ebî Talib, ResuluIIah'a (as) "el-Hacc'ul Ekber" gününün ne olduğunu sorunca Resulullah (as), "Yevmu'n Nahr'dır (Kurban Bayramı'nın ilk günüdür)" buyurdu.
Hadisi Tirmizî rivayet etmiştir.
Sahih bir isnad İle Ebu Dâvûd'dan şöyle rivayet olunmuştur: Resulullah (as) haccettiği Zilhicce ayının Nahr gününde cemreler arasında durdu ve "bu gün ne günüdür?" diye sordu. Ashab, "Nahr günüdür" dedi. Resulullah (as), "bugün el-Hacc'ul Ekber günüdür. Allah Azze şöyle buyurmuştur: el-Hacc'ul Ekber (Kurban Bayramı) gününde Allah ve Peygamberinden insanlara bir bildiridir ki, hiç kuşkusuz Allah ve Peygamberi müşriklerden uzaktır' (Tevbe 3)" dedi. Kurban bayramı günü müezzinler bu ültimatomu İnsanlara duyurdular.
Ebu Hureyre'den nakledilen bu hadis Buharî'nin Sahih'inde yeralmıştır. Ebu Hureyre, "el-Hacc'ul Ekbergünü Nahargünüdür" demiştir. [283]
Kabe'ye Kurbanlık Götürülen Hayvan Kusurlu İse
Naciye el-Hazâî, Resulullah'a (as) "Kabe'yegötürülen kurbanlık hayvan eğer kusurlu ise ne yapılır?" diye sordu. Resulullah (as), "onu kesin ve ayaklarını kanına hatırın, onunla hayvanın yanlarına vurun ve insanlarla o kurbanı başbaşa bırakın. İnsanlar dilediklerince yesinler. Ama bu etten ne kurbanın sahibi ne de onun yakın ilişkide olduğu topluluk bireylerinin (geçimlerini sağlamakla yükümlü olduğu aile bireylerinin) hiçbiri yemesinler" buyurdu.
Resulullah (as), bedeni ıslah olsun, temizlensin diye kurban adayan kimseye böyle fetva verdi. Bu hadis muttefekun aleyhtir.
Ömer, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Güzel bir kurbanlık gelirdim ona 300 dinar verdim. Şimdi onu -canlı olarak- bedenen alıp satmam mümkün mü?". Resulullah (as), "hayır, onu yalnızca kesebilirsin" dedi. [284]
Haccda Kurban Kesmeden Tıraş Oldum
Adamın biri, Resulullah'a (as), "farkında olmadan kurban kesmeksizin traş oldum" dedi. Resulullah (as), "kurbanını kes, herhangi bir sakıncası yoktur" dedi. Bir başkası ise "şeytan taşlamadan önce bilmeyerek kurban kestim" dedi. Resulullah (as), "şeytanı taşla (taşını al) herhangi bir sakıncası yoktur" dedi. Bu arada Resululah'a (as) haccın esaslarından öne alınıp da er-
telenmeyen bir şeyler soruldu. Resulullah (as), "yap, herhangi bir sakınca yoktur" buyurdu.
bu hadis muttefekun aleyhtir.
İmam Ahmed'e göre ise, o gün, insanın haccın gereklerini yerine getirirken birbirlerine benzeyen şeylerde unutarak veya bilmeyerek yaptığı öne alma ve geciktirme hususu sorulmuştur. Yoksa Resulullah (as) "o işi yap, sakıncası yok" demezdi.
Bir rivayette de "kurban kesmezden önce" ibaresi yeralmaktadır. Resulullah (as), "kurbanı kes, bir sakıncası yoktur" buyurmuştur. Bir başkası, tıraş olmazdan önce kurban kesme yahut kurban kesmezden önce tıraş olma hususlarını sordu. Resulullah (as) "zararı yok" dedi. Rivayet eden şöyle dedi: insanlar Resulullah'm (as) yanına geliyorlardı. Onlardan biri, "ey Allah 'in elçisi! Kabe'yi tavaf etmezden önce sa'y ettim. Bu arada bazı şeyleri erteleyip bazılarını önce yaptım" dedi. Resulullah (as), "bu sakıncalıdır, yaptıkların geçersizdir" buyurdu.
Hadisi Ebu Dâvûd rivayet etmiştir.
Müslim'de yeralan ve Muhammed b. Hatim'in Behz'den, O'nun Vehib'ten, O'nun Abdullah b. Tâvûs'tan, O'nun babasından, O'nun da İbn-i Abbas'tan rivayet ettiği hadiste şöyle geçiyor: Resulullah'a (as); kurban kesmek, tıraş olmak, şeytan taşlamak, takdim ve te'hir gibi hususlar sorulduğunda şöyle dedi: "Mahzuru yoktur".[285]
Eğer Bineğinin Üzerindeysen İnsanların Gerisinde Tavaf Et
Diba'a bint-i Zübeyr, Resulullah'a (as) şöyle sordu: "Haccetmek istiyorum, ama rahatsızım, ne yapayım?". Resulullah (as), "konumum (durumum) beni kısıtladığından dolayı diyerek şartını koy ve baççını yap" buyurdu.
Hadisi İmam Müslim rivayet etmiştir.
Ümmü Seleme hacc hususunda Resulü İlah'tan (as) fetva istedi ve şöyle dedi: "Ben rahatsızım durumum ne olacak?". Resulullah (as), "bîr bineğe binerek insanların gerisinde tavaf et" buyurdu.
Aişe, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Ey Allah'ın elçisi! Kabe'ye girebilir miyim?". Resulullah (as), "Hacer'e (Haceru'l Esved'e) gir, zira o da Kabe'den sayılır" dedi. [286]
Benim İçin Hacc Var Mı?
Urve b. Madras, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Ey Allah'ın elçisi!Ben Ce-bel-i Ali'den geliyorum. Bineğim perişan ben de yorgunum. Allah'a yemin e-derim ki üzerinde vakfe yapmaksızın (durmaksızın) -hiçbir- dağı terketme-dim. Şimdi ben haccedecek miyim?". Resulullah (as), "şu -sabah namazının-anlamını kavrayan ve bundan önce gece ya da gündüz Arafat'a gelen kimse baççını tamamlasın ve kirliliğini (tırnaklarını keserek, bıyıklarını kısaltarak,başını tıraş ederek, şeytan taşlayarak, kurban keserek ve benzeri şeyler yaparak) giderip temizlensin" buyurdu.
Hadis sahihtir.
Necd halkından bazı kimseler Resuluüah'tan fetva isteyerek şöyle dediler: "Ey Allah'ın elçisi! Hacc nasıl olur?". Resulullah (as), "hacc Arefedir. Sabah namazından önce gelen hacet tamamlamış demektir. Ama sabah namazından sonra gelen, geciken için ise bir günah yoktur''buyurdu. Sonra da atının terkisine birini bindirdi ve onu bağırtarak bu işlemi insanlara duyurdu.
Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir. [287]
Dişi Hayvan Kurban Edebilir Miyim?
Bir adam, Resulullah'a (as) "eğer dişi bir hayvandan başkasmt bula-mazsam onu kurban edebilir miyim, ne diyorsun?" diye sorunca Resulullah (as), "hayır, ama saçlarını ve saç örgülerini kısalt, bıyıklarını kes, kasığını tıraş et. Böylece Allah katında kurbanın tamam olur" dedi.
Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. [288]
İhtiyarın Yerine Haccetmek
Bir adam, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Babam ihtiyarlığında Müslüman oldu. Bir binekle yolculuk edemeyecek durumda. Üstelik haccetmesi de farz. Şimdi ben onun yerine haccedebilir miyim?". Resulullah (as), "sen babanın en büyük oğlu musun?" buyurdu. Adam, "evet" dedi. Resulullah (as), "bak, eğer babanın bir borcu olsa da onu sen ödeşen o borç ödenmiş olur mu olmaz mı?" diye sorunca, adam "evet" dedi. Resulullah (as), "öyleyse babanın yerine haccet" buyurdu.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Ebu Zerr, Resulullah'a (as) "babam ihtiyardır, ne haccedebilir, ne umre yapabilir ne de bir bineğe binip yolculuk edebilir" deyince, Resulullah (as), "babanın yerine hacet ve umre yap" dedi. •
Darekutnî bu hadisin senedindeki kişilerin tümünün sika, yani güvenilir olduklarını söylemiştir.
Bir adam, Resulullah'a (as), "babam haccetmeden öldü. Ben onun yerine haccedebilir miyim?" diye sorunca, Resulullah (as), "bak, babanın bir borcu olsa da onu sen ödeşen borcun hakkını yerine getirmiş olmaz mısın?" diye sordu. Adam, "evet" dedi. Resulullah (as), "Allah'ın borcu -olan hacc-daha fazla öneme sahiptir" dedi.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Darekutnî'nin kitabında ise şöyle geçmektedir: Bir adam Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Babam öldü ama haccetmedi". Resulullah (as), "bak, baba-nın bir borcu olsa da sen ödeşen bu ödemen senden kabul olunur mu olunmaz mı?" diye sorunca, adam "evet olunur" dedi. Resulullah (as), "öyleyse bahanın yerine haccet" dedi.
Bu hadisteki soru ve cevaplar göstermiştir ki, başkasının -akrabasının-yerine haccetmek vacip bir görev olmayıp doğru ve makbul bir davranıştır. En iyisini bilen Allah'tır. [289]
Haccda İhramlı İken Başın Tıraş Edilmesi
Ka'b b. Ucrc, ihramlı iken başına bit düşüp kendisine eziyet verdiği için -kendisine yasak olduğu halde- tıraş olmak zorunda kaldığından neler yapacağı hususunda Resulü Ha İr tan (as) fetva istedi. Resulullah (as) O'na ya bir koyun kurban etmesini, ya altı tane fakiri doyurmasını ya da üç gün oruç tutmasını emretti.
Yukarıdaki fetva Resulullah'in, bitlere karşı bir deri ilacı olarak yün elbise giyen Abdurrahman b. Avf ve Zübeyr b. el-Avvam'a verdiği fetvanın -veya ruhsatın- hemen hemen aynısıdır. [290]
Kurbanlıklar Nelerdir?
Zeyd b. el-Erkam, Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Bu kurbanlar nelerdir?". Resulullah (as), "O'na salatve selam olsun, babanız İbrahim'in sünne-ti(âdet vegeleneği)dir" buyurdu. Zeyd, "peki bundan bize düşen nedir?" dedi. Resulullah (as), "o kurbanların yününden -sizin için- iyilik ve güzel amel vardır" buyurdu.
Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir. [291]
Mebrur Hacc (Allah İçin Olup Kabul Edilmiş Olan Hacc)
Hz. Aişe, Resulullah'a (as) şöyle sordu: "Cihadı (Allah için olanca gücüyle çabalama ve O'nun uğrunda savaşmayı)yapılan amellerin (aktivitele-rin) en üstünü kabul ediyoruz. Peki, cihad etmeyecek miyiz?". Resulullah (as), "evet,, cihadın en üstünü ve en güzeli Allah katında makbul olmuş bir haccd.tr" buyurdu.
Hadisi Buharî rivayet etmiştir.
İmam Ahmed bu hadisi rivayet ettikten sonra "ama o, cihaddır" ibaresini ekledi.
İmam Ahmed, Cabir'den ve Tabarani'den, O İbn-i Abbas'tan, O da Ebu Hureyre'den şu rivayeti nakletti: "Bir umre yaptıktan sonra ikincisini yapmak, ikisi arasındaki kusurların, hataların ve günahların keffaretidir. Kabul olunmuş (mebrur) haccın karşılığı ancak cennettir".[292]
Resulullah İle Birlikte Yapılan Hangi Amel Hacda Eşdeğerdedir?
Bir kadın, Resulullah'a (as), "seninle yapılan hangi amel hacda eşdeğerdedir?" diye sorunca, Resulullah (as), "Ramazan ayında yapılan umredir"'buyurdu.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir. Hadisin aslı Sahih-i Buharî'dedir. [293]
Kendisinin Yerine Hacceden Kimseye Para Veren Kişi Hakkında Hüküm
Bir adam, Resulullah'a (as), "ben kendi yetime hacceden kimseye para veriyorum. însanlar ise bana baççımın geçersiz olduğunu söylüyorlar. Senin görüşün nedir?" diye sorduğunda, Resulullah (as) O'na herhangi bir şey söylemedi ve sustu. Bir süre sonra, "haccda iken ondan ayrı olarak ticaret gibi herhangi bir şeyle Rabbınızdan bir fazlalık bekleyerek birşeyler yapmanızda herhangi bir günah yoktur" (Bakara 193) ayeti indirilince adama haber gönderdi. Bu ayeti adama okuduktan sonra "senin haccın geçerlidir"'buyurdu.
Hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. [294]
Hacc Arafedir
İmam Ahmed, îbn-i Hibban ve Hakîm, Abdurrahman b. Yamer ed-Dey-lemî'den şöyle rivayet ettiler: Ben Resulullah'ın Arafat'da durmuş olduğunu gördüm. Necd halkından bazıları yanına gelerek: "Ey Allah'ın elçisi hacc nasıl yapıltr?" dediler. Resulullah (as), "hacc Arafat'dır. Toplanma gecesi sabah namazından önce Arafe'ye gelen kimse hacctnı tamamlamış demektir" buyurdu.
Bu hadisin lafzı İmam Ahmed'e aittir.
Ebu Davud'un bir başka rivayetinde ise şöyle geçmektedir: "Fecrin doğuşundan evvel Arafe'ye gelen haccetmiş demektir".[295]
Onu -Kuşluk Vakîinde-Kurban Et!
Zeyd b. Halid, Resulullah'a (as) 8-9 aylık keçinin kurban edilip edilemeyeceğini sorduğunda, Resulullah (as), "onu -kuşluk vakti- kurban olarak kes" buyurdu.
Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir. [296]
Kurbanların En Güzeli -Fiat Ve Değer Bakımından- En Yüksek Ve En Kaliteli Olanıdır
Resulullah (as), ashabından yedi kişiyle birlikte İdi. Onlara emretti ve her biri bir dirhem çıkardı. Sonra o parayla bir kurbanlık satın aldılar. Bunun üzerine ashab, "ey Allah'ın elçisi! Biz bu kurbanı çok pahalı aldık, fuıtını çok yüksek tuttuk" dediler. Resulullah (as), "kurbanlıkların en faziletlisi, en güzel, en değerli ve en semiz besili olanıdır" buyurdu. Resulullah (as) daha sonra sahabelerine emretti, bunun üzerine biri bir diğerini, o, bir başkasını, biri bir eli, o, bir başka eli, o, bir boynuzu, biri de diğer boynuzu tuttular, yedinci kişi İse kurbanı kesti ve hep birlikte kurbanın üzerine tekbir getirdiler.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Bu yedi kişi kurbandaki ortaklıkları bakımından bir evin aile bireyleri gibidirler. Bunlar burada sözkonusu edilen davarın -hadiste koyun olarak geçmektedir- gövdesinin parçalarından haklarını alırlar. Zira bunlar belirli bir amaç için toplanmış bir topluluğun bireyleridirler. Ortaklaşa kurban kesen yedi kişiden birisi Resulullah'a (as) şöyle dedi: "Şu kurbanın gövdesi hana aittir, onu kendime ayırdım. Eğer onu alamazsam kendime bir tane satın a-lırım" deyince ResuluIİah ona yedi tane koyun almasını emretti. O, yedi koyunun tümü kesildi.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir. [297]
Bu -Kestiğin Kurban Değil-Yalnızca Etlik Bir Koyundur
Burde b. Dinar, Resulullah'a (as) bayram günü kestiği bir koyunun durumunu sordu. Resulullah (as), "kurbanı bayram namazından evvel mi kestin?" diye sorunca Burde "evet" dedi, ResuluIİah (as), "bu, kurban değil etlik bir koyun oldu" buyurdu. Burde, "benim 8-9 aylık bir dişi oğlağım var. Ynşh bir hayvandansa onu tercih ederim, o benim için daha hoş" dedi. Resulullah (as), "böyle bir durumda, yani bayram namazı kılmmazdan evvel kesilen hayvanın kurban olarak, değerlendirilmesi yalnızca senin için geçerli olmuş ve bu kestiğin hayvan kurban yerine geçmiştir. Senden sonra ise hiç kimseden kabul olunmayacaktır" buyurdu.
Hadisi İmam Ahrned rivayet etmiştir. Hadis sahihtir. Bu hadis açıkça göstermiştir ki, Kurban Bayramı namazı kılınmazdan evvel kesilen hayvan, ister bayram namazının vakti girmiş olsun isterse olmasın kurbanın yerini tutmaz. Allah Azze'ye bir ihsan olarak sunamayacağımız şey budur. Buradaki durum, yani namaz kılınmazdan evvel kurbanın kesilmesi -bir kez olarak- Burde dışında hiç kimseden kabul olunmadığı gibi caiz de değildir. Buharı ve Müslim de Cündüb b. Süfyan el-Becelî'den rivayet olunan bir hadiste şöyle geçmektedir: Resulullah buyurdu ki, "bayram namazı kılınmazdan evvel kurban niyetiyle hayvan kesen, onun yerine namazın kılınmasından sonra bir tane de Allah Azze'nin adını anarak kessin". Yine Sahih'lerde geçen ve Enes'ten rivayet olunan bir hadiste Resulullah'ın şöyle buyurduğu görülmektedir: "Namaz kılınmazdan evvel kurban kesen -namazdan sonra- onun yerine yeni bir tane kessin". Resulullah'ın açıklaması, hadisi yanında herhangi bir sözün kıymeti olamaz.
Sahih bir hadiste şöyle geçmektedir: "Haccda iken nahar, yani bayramın ilk günü; şeytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olma günüdür. Baş tıraş edilirken sağ tarafından başlanır". Müslim'in Sahih'inde ise Muhammed b. Müsenna şöyle demiştir: Abdula'la Haşim'den, O Muhammed'den, O da E-nes b. Malik'ten bize şunları rivayet etti; Resulullah Cemretu'l Akabe'de şeytan taşladı, sonra kurban kesti ve kan alan ve berberlik yapan hacamatçının yanına gitti. Ona başını işaret etti. Berber başının sağ tarafını tıraş etti sonra şöyle buyurdu: "Diğer kısmını da tıraş et". Ebu Talha, "başını ona uzattı" diyor. [298]
[279] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 141.
[280] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 141.
[281] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 141.
[282] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 141-142.
[283] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 142.
[284] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 142.
[285] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 142-143.
[286] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 143.
[287] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 143-144.
[288] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 144.
[289] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 144-145.
[290] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 145.
[291] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 145.
[292] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 145.
[293] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 145-146.
[294] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 146.
[295] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 146.
[296] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 146.
[297] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 146-147.
[298] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yı Resulullah, Şura yayınları: 147-148.