- Hac bölümü

Adsense kodları


Hac bölümü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 24 March 2011, 06:25 pm GMT +0200
 
ONUNCU BÖLÜM
 
HAC BÖLÜMÜ

 
1. Hac [376] Ve Umre [377] Mıkatları

 

139. Abdullah ibn Ömer ibnu'I-Hattâb (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:

Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

Medine halkı, Zulhuleyfe'den; Şam halkı, Cuhfe'den; Necid halkı, Kamdan ihrama girerler. [378]

Bu rivayet, Buhârî ile Müslim'in (naklettiği) rivayetlerdir.



[376] Hac kelimesi sözlükte; kast etmek, yönelmek anlamına gelmektedir. Terim olarak ise; Mekke şehrindeki Kabe'yi ve civarındaki kutsal sayılan yerleri, özel vakit içinde, usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yapılması gereken diğer Menâsiki yerine getirmek demektir.

İslam'ın beş temel esasından biri olan hac, hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Haccın nostaljik boyutu; inanan bir kimsenin inanç kökleriyle bağlantısını tazelemesi bakımından önemlidir. Müslümanlık açısından füşünüldüğünde İslam peygamberinin ve arkadaşlarının tevhid ve adaleti hakim kılma mücadelesi, bu süreçte yaşanmış acı tatlı anılar, adeta bir film şeridi gibi bu kutsal yerleri ziyaret eden kişinin gözünün önünden geçer. Bu nostalji, İnanan kişiye, daha yoğun bir dinamizm kazandırır ve daha üst düzeyde bir sahiplenme şuuru verir.

Haccın lahutl boyutu ise; mahşeri andırmasıdır. Farklı dil, ırk, bölge ve kültürlere, sosyal konum ve ekonomik güce sahip İnsanların eşit statüde ve aynı renk ve tip elbiseler içinde toplanması, akın akın koşuşturması ve topluca İbadetler etmesi, bir bakıma ahirette yaratıcının huzurunda dirilişi ve toplanışı hatırlatır. Hac, mümin kimseyi; ahiretteki bu diriliş ve toplanmaya hazırlar, bu bilinci kazanmasında ona yardımcı olur Gerçekten de hac ibadetinde Müslüman, İslam'a gönül vermiş olmanın mutluluğunu ve hazzını daha yakından idrak eder, yeryüzündeki bütün Müslümanlarla birlikteliğin ve kardeşliğin kolektif şuuruna erer.

Dünyanın çeşitli bölgelerinden adeta her biri bir temsilci ve gözlemci sıfatıyla Mekke'ye akın eden Müslümanlar, "mîkat" denilen belirli sınırlarda; dünyayı, dünyevî farklılığı, hatta bencilliği ve ihtirasları temsil eden elbiselerini çıkarıp hepsini eşitleyen, birleştiren, onları dünya Müslümanlığının bir üyesi olmanın bilincine erdiren İhram elbiselerini giyerler. Artık "ben" yok, "biz" vardır. Müminler, bir ufuktan diğerine akan beyazlar seli içinde yok olur, adeta ölmeden önce ölümü ve ahiret hayatını yaşarlar. B.k.z. Komisyon, İlmihal, T.D.V, 1/512 (ç)

[377] Umre: ihrama girerek tavaf ve sa'y yaptıktan sonra fraş olup ihramdan çıkmaktan İbarettir. Mâlikilere ve Hanefilere göre; müslümanın ömründe bir defa umre yapması müekked sünnettir. Hanefilere göre; umrebnin farzları; ihram ve tavaf olmak üzere ikidir. Bunlardan ihram şart, tavaf ise rükündür. Umre için belirli bir zaman yoktur. Her zaman yapılabilir. Ramazân'da yapılması daha faziletlidir. Hanefilere göre; Arefe günü sabahından bayramın 4. günü güneş batıncaya kadar ki süre içinde umre yapmak tahrimen mekruhtur, (ç)

[378] Mîkat: Muayyen vakit demektir. Fakat istiare yoluyla, "hacca niyet edilmek için durulan yer" manasında kullanılmaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.v), sağlığında çeşitli yerlerden hacca gelenlerin nerede ihrama gireceklerini bu hadisle belirlemektedir.

Söz konusu mîkatlar, çevrlerinde bulunan halkı ihrama girecekleri yerler olarak tayin edilmişlerdir. Bu çevrelerde bulunan halk, kendi çevrelerinde bulunası münasebetiyle kendilerine tahsis edilen yerden İhrama girecekleri gibi, yolu kendilerine tahsis edilen mikatin dışında bir mikata uğrayan kimselerin kendi memleketlerine mahsus bir inikatlarının bulunup bulunmaması Önemli değildir. Her İki halde de ihrama, yollarının uğramış olduğu mikattan girerler.

Bir kimse, gerek karada ve gerekse de denizde iki mikat arasından geçen bir yol taki edecek olursa, Hanefilere göre, bu kimse kendi kanaatine göre bu iki mikattan herhangi birisinin hizasına geldiğini anlayınca, ihrama girer.

Hac ve umre yamak İsteyen bir kimsenin, yolu üzerinde bulunan bir mikati ihramsız olarak geçmesi caiz değildir. Bu konuda alimler arasında görüş birliği vardır. Zulhuleyfe; Medinelilerin mikat yeridir. Bu yer, Medine'nin güneybatısında, Mekke ile Medine arasında olup Medine'ye 10 km., Mekke'ye ise 450 km. mesafededir. Mekke'ye en uzak olan inikattır. Hz. Peygamber fs.a.v), burada ihrama girmiştir. Burası, başka memleketlerden olup da oradan geçen hacı adaylarının da mikat yeridir. Cuhfe: Mekke'nin kuzeybatısında ve Mekke'ye 187 km. uzaklıkta bir yerdir. Karn: Bu İsmi taşıyan iki yer bulunmaktadır. Birisi, Mekke'nin kuzeydoğusunda Arafat'ın kuzeyinde ve Arafat'a bir gün ve gecelik mesafede bulunan bir dağdır. Buraya, "Karn-ı Menâzil" denir. Mekke'ye yaklaşık 96 km. uzaklıktadır. Diğeri ise, "Kam-ı Seâiib"tir. Buranın, Mina'nın aşağısında bulunan Mina mescidine 500 zira' uzaklıkta bir dağ olduğunu iddia edenler de vardır. Bu durumda buranın mikattan sayılması mümkün değildir.

yunus emre 7/B
Wed 24 December 2014, 11:03 pm GMT +0200
Allahım sen bize hac etmeyi eyle ya rabbim

yasin8c
Thu 25 December 2014, 04:24 pm GMT +0200
      Allah ' ım tüm müslüman alemine hacca gitmeyi nasip eyle amin.
 Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Medine halkı, Zulhuleyfe'den; Şam halkı, Cuhfe'den; Necid halkı, Kamdan ihrama girerler. [378]

Sevgi.
Fri 15 July 2022, 03:13 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm. Rabbim cümlesi ile bizlere de hac ibadetini yapabilmeyi nasip etsin inşaAllah

Bilal2009
Mon 18 July 2022, 07:00 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun