hafiza aise
Tue 13 September 2011, 12:56 pm GMT +0200
HABERİNİZ OLSUN
Nisan 2010 55.SAYI
ELAZIĞ’DA DEPREM
Geçtiğimiz ay, Elazığ’da merkez üssü Karakoçan ilçesi, Başyurt beldesi olan, 6 büyüklüğünde bir deprem oldu. 57 kişi hayatını kaybetti, 71 kişi de yaralandı. Türk Kızılay’ı tarafından 500 çadır ile gıda maddesi, kamu kurum ve kuruluşları tarafından ise 10 konteynır yardım malzemesi bölgeye gönderildi. Bu deprem bir kez daha gösterdi ki, deprem ülkemiz açısından sıcak bir gündem maddesi olmasına rağmen tedbir alma ve gereğini yapma konusunda hala istenen seviyede değiliz. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz.
İLAÇTA KAREKOD DÖNEMİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ilaç sektöründe karekod uygulamasına başlanacağını belirtti. Böylece karekod sistemi ile Türkiye’de üretilen ve dışarıdan ithal edilen herhangi bir ilacın bir kimlik numarası olacak, kimlik numarası olmayan hiçbir ilaç eczanelerde satılamayacak, depolara giderken de kimlik numarasıyla gidecek. Bu uygulamanın korsan ve denetimsiz ilaç tüketiminin önüne geçmesi ve ilaç fiyatlarında makul indirimlere yardımcı olması açısından hayırlı olduğunu söylemek mümkün.
LOKANTADA TUZ YASAKLANIR MI?
New York belediye meclisinin bir üyesi olan Ferix Ortiz, şehirdeki aşçıların yemeklerde tuz kullanmasının yasaklanmasını teklif etti. Tuz sadece masalarda bulunabilsin isteniyor. Bu şekilde insanların ne kadar tuz kullanacaklarına kendilerinin karar vermesiyle, 1,5 milyon yüksek tansiyon hastasının yaşadığı şehirde pek çok kalp ve damar hastalığının önüne geçilebileceği düşünülüyor. Teklif yasalaşırsa lokantalar yasağı ihlal ettiklerinde 1000 dolar ceza alacaklar.
ÖLÜMCÜL TUZAK
Bu yılki Oscar ödülü, ülkemizde ve dünyada gösterildiği zaman pek de ilgi görmeyen ve Irak’ta yüz binlerce masum kişinin öldürülmesine neden olan Amerikan askerlerinin çektiği sıkıntıları(!) anlatan Ölümcül Tuzak (Huck Lucker) filmine verildi. Filmde güya Irak’a barış götürmeye çalışan Amerikan askerlerine Iraklı çocuklar ve kadınlar taş atıyorlar, bu barışçıl askerlere halk bombalı tuzaklar kuruyor. Hatta bu olaylar ezan sesleri eşliğinde gerçekleşiyor. Bunca yıldır Amerikan ve İngiliz askerleri sözüm ona Irak’ta gizli nükleer bombaları bulamayadursun, bu ödülle Oscar yönetimi Bush’u ve Amerika’nın saldırgan politikasını ödüllendirmiş oldu. Bu ay ülkemizde yeniden gösterime giren bu filmi adında da gizli olan manasıyla bir tuzak olarak görmekte sakınca yok.
RADYASYONA KARŞI SU
Elektronik cihazlardan ve çevremizdeki baz istasyonlarından kaynaklanan bir elektromanyetik kirliliğin tam ortasında yaşıyoruz. Bu da vücutta yorgunluk ve çöküntü hissine yol açıyor. Bundan kurtulmak için uzmanların yeni önerisi organları yıkamak veya daha iyisi duş almak. Bu öneri bize, eskiden beri yinelenen ve namaz ehlinin aşinası olduğu, abdest almanın sinir sistemine iyi geldiği, vücuttaki elektriğin böylece dışarı atıldığı tespitini hatırlattı.
GIDALARDA NİNE KURALLARI
Modern bilim ile gelenek arasında, özellikle beslenme ve sağlıkla ilgili olarak yıllardır süren bir mücadele vardı. Modern bilim, geleneksel sağlık yöntemlerine kocakarı ilacı diyor, geleneksel beslenme alışkanlıklarını ise yeterince vitaminli, proteinli bulmuyordu. Ama son yıllarda modern bilim de ninelerimizin alışkanlıklarının kıymetini takdir eder oldu. İşte birkaç örnek:
• Ekmek ne kadar beyaz ise o kadar zararlıdır.
• Sütün rengini değiştiren mısır gevreklerini yemeyin.
• Market raflarını dolduran kavanozlardaki gıdalara
çok güvenmeyin.
• Ninenizin tanımadığı yiyecekleri yemeyin.
• Acıktığınızda yemek yiyin, sıkıldığınızda değil.
• Bir hazır yiyecek paketinin üzerindeki “içindekiler” listesi
ne kadar uzunsa, o paket o kadar zararlıdır.
• Yemeğinizi yavaş yiyin.
• Eninde sonunda çürüyeceği kesin olan gıdaları yiyin.
• Bir yiyeceğin raf ömrü ne kadar uzunsa,
ondan o kadar şüphelenin.
• Yemekten tam doymadan kalkın.
(Amerikalı yazar Michael Pollan’ın Gıda Kuralları kitabından
Yeni Şafak’taki köşesinde aktaran Mustafa Kutlu)
BİR CİMCİME NE İSTER
Annesine “Doğum günüm geldiğinde beni uyandır da, onu göreyim, aman geçmesin” diye sipariş vermek ister.
(Zeynep Didem, 4 yaşında)
“Oyunda hep sen anne oluyorsun, ben çocuk oluyorum. Bu sefer de ben anne olacağım” diyen arkadaşına, “O zaman ben de senin kayınvaliden olacağım” diyerek hayat dersi vermek ister.
(Zümra, 6 yaşında)
(Etrafınızdaki cimcimelere ait incileri mail adresimize göndererek paylaşabilirsiniz.)
ORGANİKÇİNİN GÜNLÜĞÜ
Bahar yüzünü gösterdi, cemreler düştü. Maydanoz, roka, tere, dere otu gibi yeşillikleri dikmenin zamanı geldi. Eğer bahçeniz yoksa saksılar da pekala işinizi görebilir. Ama burada önemli olan tohumları ekerken marketlerde satılan çiçek topraklarına değil de doğal bahçe toprağına ekmek.
AKLIMDAN ÇIKMIYOR
“Allah seni kendisi için yarattı, kendine yaklaştırmak için dünyaya getirdi. Senin haberin yok ama senin bir an bile başka bir şeyle uğraşmamanı diler.”
(Feridüddin Attar Hz.)
Zeynep EKŞİ ÖZEL