- Haberiniz olsun

Adsense kodları


Haberiniz olsun

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 6 May 2012, 07:03 pm GMT +0200
HABERİNİZ OLSUN

Ekim 2011 73.SAYI

KIRTASİYEDEKİ TEHLİKE!

Sağlık Bakanlığı, organik çözücü içeren kırtasiye malzemelerinin çocuklarda madde bağımlılığına yol açtığını ve kanserojen olduğunu bildirirdi. Sağlık Bakanlığı anne baba ve öğretmenlere, çocuklara kesinlikle kokulu kalem, silgi, defter, etil asetat ve ksilende çözülmüş boyalardan yapılmış beyaz tahta kalemleri kullandırmamaları yönünde uyarıda bulundu.

VÜCUDUNUZU KIŞA HAZIRLAYIN


Kış geliyor ve bedenimiz kışın yaklaştığını haber vermeye başladı. Uzmanlar bedenimizi kışa hazırlamak için bazı önerilerde bulunuyor:
• Ginseng vücut direncini arttırır ve vücuda canlılık verir. Sonbaharda mutlaka öneriliyor.
• Yorgunluk şikayetine karşılık, her gün bir kaşık B vitamini açısından zengin arı poleni tüketilmesi öneriliyor. Ama bünyeniz alerjikse doktor kontrolünde almalısınız.
• Yine mevsim geçişlerinde havlıcan, zencefil, tarçın, zerdeçal, karanfil tüketilmesinin son derece faydalı olacağı ifade ediliyor.
• Doğal antibiyotik olan propolis de öneriliyor ki, propolisi arı kışın hastalıklardan korunmak için yani kendini kışa hazırlamak için üretir.

OKUL FOBİSİNE DİKKAT!

Okullar açıldı, kimi çocuklarda okul fobisi nüksetti. Uzmanlar okul fobisi olan çocukların yetiştirilme tarzının bu durumu tetikleyebileceğini ifade ediyor: Yapılan gözlem ve çalışmalar okul fobisi taşıyan çocukların annelerinin, çocuklarını aşırı koruyucu, kollayıcı, çocuklarının başına bir şey geleceği kaygısı taşıyan, çocuklarına karşı net bir davranış sergilemeyen, bireyselleşmeleri için kolaylık sağlamayan anneler olduklarını gösteriyor. Bu ailelerin, sıklıkla çocuklarının bedensel sağlıkları ile çok ilgili oldukları, onların sürekli göz önünde bulunmalarını isteyen ebeveynler oldukları, bazılarının depresif yakınmalar gösterdiği gözleniyor. Çocuğundan ayrılmak istemeyen ebeveyn tutumu, çocuğun ebeveyninden ayrılmada endişe ve korku yaşadığı bir tabloya dönüşmesine neden oluyor.

Unutmayın ki siz ne zaman gözleriniz yaşarmadan çocuğunuzu okula göndermeyi başarırsanız, çocuğunuz da rahatlıkla okula gitmeye başlayacaktır.

İRAN NOTLARI

(İki hafta süren İran yolculuğumuzdan bazı notları sizinle paylaşmak istedim.)
• İran’da ilk dikkatimizi çeken şey, tüm yemeklerin hatta tatlıların bile safranlı olması.
• İran’da kadınlar, ya bizdeki çarşafı andıran çador ya da başlarına öylesine attıkları bir şal kullanıyor. İkinci gruba daha çok başkent Tahran’da rastlıyoruz. Bizdeki pardösü vb bir örtünme tarzı yok. Etek giymek yasak, bu yüzden tunik de giyilse, çador da giyilse, mutlaka pantolon giymek gerekiyor. Giysi denetimini ahlak polisleri yapıyor.
• Tahran’da görüştüğümüz kadınlarda ve gençlerde Türkiye hayranlığı had safhada. Bizdeki popüler diziler İranlı kadınların kafasını fena halde karıştırmış durumda. Dizilerin de etkisiyle herkes biraz Türkçe biliyor.
• Sokakta hemen herkes bize “İbrahim nasıl oldu?” diye soruyor. İbrahim? Tatlıses elbette.
• Alışverişten sonra satıcılar, her seferinde “Bu da benden olsun” diyorlar. Ama bu söz elbette bir ağız alışkanlığı.
• İranlılar nazik insanlar. Nezaket cümleleri gündelik Farsça’da önemli bir yer tutuyor.
• İsrail ve Avrupa tohumu henüz meyve ve sebzelere değmemiş olacak ki her şey daha organik, daha lezzetli. Özellikle Tahran dışındaki daha küçük şehirlerde, herhangi bir bakkaldan aldığınız karpuz, size çocukluğunuzun karpuzunu hatırlatacaktır.
• İsfahan’a gidince binbir gece masallarının içine düşmüş gibi oluyorsunuz. Camiler, Nakş-ı cihan meydanı, köprüler, medreseler… Parklar ve o meşhur havuzlu İran bahçeleri sizi çarpıyor. Her gün 1-4 arası dükkanlar kapalı, şehir uykuya dalıyor. İsfahanlılar kendilerini bahçelere atıyorlar. Her gün piknik yapan bir şehir İsfahan.
• Tahran dışındaki şehirler daha geleneksel, dış dünyaya daha kapalı, ülkelerinden daha hoşnutlar. Tahran’da ise konuştuğumuz herkes Türkiye’ye kapağı atmak istiyor, hükümetten şikayet ediyor.
• Bir İran kanalında şöyle bir program var: 7-8 yaşında çocuklar, ezberden şiir okuma yarışması yapıyorlar. Ama şöyle: Sunucu mesela “yağmur” ya da “göz yaşı” diyor, sıradaki çocuk, içinde yağmur geçen bir beyit okuyor. Program boyunca 30 kadar beyit okuyabiliyorlar. Bu yarışmanın yetişkinler için olan bir versiyonu da var. İran şiirsever bir ülke.
• İran’da, imamzade diye anılan, on iki imamdan birinin çocuğu ya da torunu olan zatların türbeleri mamur. Ama bunların dışında türbe bulmak neredeyse imkansız. Olanlar da pek bakımlı sayılmaz. Söz gelimi İsfahan’da bir sokakta güç bela bulduğumuz meşhur Selçuklu sultanı  Melikşah’ın ve Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün türbesi iç burkan durumda.

BİR CİMCİME NE İSTER

Üzerinde “kuru saçlar içindir” yazan şampuanı eline alınca, “ben saçımı ıslattıktan sonra şampuan kullanıyorum. Demek ki bu şampuanı kullanamam” diye şampuan üreticilerine mesaj vermek ister.
(Ayşe, 8 yaş)

ORGANİKÇİNİN GÜNLÜĞÜ

İki nemli pamuk arasına yerleştireceğiniz buğday, nohut vb baklagilleri filizlendiği zaman kesip salatalara eklediğiniz takdirde, hem B vitamini açısından zengin, hem de anti konserojen bir gıda desteği almış olursunuz.

AKLIMDAN ÇIKMIYOR

“Dilin dua etmek için kıpırdıyorsa bil ki sana vermek istiyor.”
(Ataullah İskenderi hz.)

Zeynep ÖZEL