- Gücünü Devletten Alan Kağıt Paralar

Adsense kodları


Gücünü Devletten Alan Kağıt Paralar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 24 July 2012, 01:38 pm GMT +0200
E)   Gücünü Devletten Alan Kağıt Paralar:


Merkez bankalarında stok edilen altın karşılığı ola­rak basılan kâğıt paraların gerektiğinde altına çevrilebime imkânı vardı. Karşılığının bulunması, bu paraların halk tarafından tutulmasına neden oluyordu. Ancak halk giderek kâğıt paralara o kadar alışmıştı ki, artık karşı­lığını hatırına bile getirmez oldu. Bazı ülkeler, kâğıt pa­ranın karşılığı olan altın stokunu piyasaya sürünce ve­ya banknot çıkaran bankayı, banknotun karşılığını öde­mekten muaf tutunca, kâğıt paraya olan güven sarsıl­mamış ve eskisi gibi tedavülü devam etmiştir. Artık kâ­ğıt para, devletlerin kanun gücü ile desteklediği ve alış­kanlıkla tedavül eden bir para haline gelmiştir. Kâğıt para, gücünü devletten almaktadır. Devlet bu paraların taklit edilmemesi için gerekli tedbirleri alır.

İmam Muhammed'e göre, kendisiyle eşyaya değer biçilebilen herşey paradır. Böylece paranın sadece altın, gü­müş veya diğer madenlerden olması gerekmez [88] felsler, mangır ve mağşuş paralar da birer mübadele aracı olarak kullanılmıştır. Kâğıt para, önceki yüzyıllarda pa­ra fonksiyonu olan mübadele vâsıtalarının yerine geçen, devletin desteklediği ve halkın muamelelerde kullanmasiyle- tedavülünü örfleştirdiği bir para çeşidi olmuştur.

Ömer Nasuhi Bilmen kâğıt paralar için şöyle der : «Kâime ve evrâk-i nakdiye denilen kâğıt paralar ve bankaların istenilen zaman nakde tahvil edilen ve bede­li alınabilen banknotları nükûd hükmündedir. Çünkü bun­ların altın ve gümüş gibi tedavülü müteâreftir (örfleşmiştir). Bunların karşılıkları hakîkî veya itibarî olarak mevcut bulunmaktadır. Bunlar hazır bir mal demektir ve âmmenin (toplumun) servetini teşkil etmektedir. Bunlardan kâfi miktara mâlik olanlar, fakir değil zen­gin sayılmaktadır. Bunlar mücerred birer alacak senedi mesabesinde değildir. Bunların vâsitasiyle filhâl istifade kabildir. Bunlar birer nakit, birer mübadele vasıtası ola­rak kabul edilmişlerdir. Velhâsıl, bunlar, şâir nükûd gibi istenildiği zaman sarf ve mübadele edilebilmekte ve birer kıymeti hâiz olup ona göre muamele yapılmakta­dır» [89]

Bu duruma göre, altın ve gümüş paralar dışında, no­minal (itibarî) bir değerle tedavül eden fels, mangır ve

mağşuş paralara kıyas ederek, kâğıt parayı da semen (sa­tış bedeli) saymak gerekir. Bu paraların semen oluşu ör­fe dayandığına göre, kâğıt paralar da «örf delili» ile se­men olmuş bulunur.

Müslümanların, İslâm'ın prensiplerine aykırı düşme­yen örf ve âdetlerinin bir hüccet olduğu hadîs-i şerifler­le sabittir :

Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurur :

«Müslümanların güzel gördüğü şeyler, Allah katın­da da güzeldir» [90]

«Müslümanların çirkin gördüğü şeyler, Allah katın­da da çirkindir» [91]


[90] A. b. Hanbel, Müsned, c. I, s. 379..

[91] İbn Mâce, Fiten :  8.

Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 43-45.