- Gönül ailesi

Adsense kodları


Gönül ailesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 6 October 2011, 11:51 am GMT +0200
GÖNÜL AİLESİ

Mayıs 2009 44.SAYI

KAN BAĞI İLE OLUŞAN AİLE

Kan bağı ile oluşan aile, anne baba yoluyla oluşan yakınları içerdiği gibi, nikah yoluyla oluşan akrabaları da içerir; kayın valide, kayın baba, kayın birader ve diğerleri gibi. Cenab-ı Hak bu aileyi şöyle tanıtır: “Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı…” (Nahl, 72) “Sudan (meniden) bir insan yaratıp onu nesep ve sıhriyet (kan ve evlilik bağından doğan) yakınlığa dönüştüren O’dur…” (Furkan, 54).

İnsan önce bu aile çevresinden sorumludur. Bu aile fertlerinin her birinin değişik derecelerde hakları vardır. Yüce Yaratıcı’dan sonra en büyük hak anne babanındır. Diğer haklar, eş ve çocuklarla devam eder. Bu yuva, aile fertlerinin mümin olarak ölmeleri şartıyla ahirete taşınır, orada devam eder.

İMAN BAĞI İLE OLUŞAN AİLE

Bu aile “Müminler ancak kardeştirler…” (Hucurat, 10) ayetiyle belirtilen iman ailesidir. Bu aile fertlerinin birbirine karşı önemli hakları ve görevleri vardır. En büyük hak, kalbe iman nurunu koyan yüce Allah’tan sonra, her mümine iman ve irfan terbiyesi veren, kul ile Rabbi arasında en büyük vesile olan Allah Rasulü’nündür (s.a.v). Sonra diğer müminlerin hakları gelir. İman ailesinin baş terbiyecisi olan Hz. Peygamber (s.a.v) “Ben sizin için (terbiye ve kontrolünüzü üstlenmiş) bir baba hükmündeyim” buyurmuştur. (Ebu Davud, Tirmizi) Bunun için Cenab-ı Hak, Rasulullah’ın (s.a.v) pak zevcelerinin müminlerin anneleri olduğunu belirtmiştir. (Ahzab, 6) Bu iman bağı, son nefese kadar devam ederse, ahirette bütün müminlerin cennete girmesine, Cemalullahı seyre ve Allah Rasulü ile komşu olmaya vesile olur.

GÖNÜL BAĞI İLE OLUŞAN AİLE

Bu, Allah rızası için kamil bir mürşide gönlü teslim edip intisap etmekle gerçekleşir. Bu intisapla mürşidin manevi evladı olunur. Allah için kurulan bu manevi beraberlikle iki kalp arasında bağ kurulur, haklar oluşur. Bu hakların başında, mürşide sadakat ve emirlerine itaat gelir. Bunun için veliler “Bizim gerçek evladımız, sulbümüzden gelen değil, yolumuzdan giden ve hidayete ulaşandır” demişlerdir. Bu aile Allah rızası için gönüllerin birbirini sevmesi ve kaynaşmasıyla kurulur. Hedefi takvadır; ölümle son bulmaz. Ayette belirtildiği gibi; ahirette herkes birbirinin düşmanı olurken Allah için birbirini seven muttakilerin dostluluğu devam eder. (Zuhruf, 67) Bu ailenin en hayırlısı, hadis-i şerifte şöyle belirtilmiştir: “(Allah yolunda kendisine itaat edip tabi olduğunuz) imamlarınızın en hayırlısı, sizin onları, onların da sizi sevdiği; sizin onlar için onların da sizin için hayır dua ettiği kimselerdir.”

İNSANLIK BAĞI İLE OLUŞAN AİLE

Bu aile, Hz. Adem (a.s) ile Hz. Havva’nın sulbünden gelenlerin oluşturduğu insanlık ailesidir. Yüce Allah bu aileyi şöyle tanıtmıştır: “Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır…” (Hucurat, 13)

İnsanlık ailesinin her bir ferdinin diğerine karşı hak ve sorumluluğu vardır. İnsanlık ailesi adına hak dinin korunması, can, mal, akıl, namus ve ailenin korunması her zaman temel haklardır. Müminler rahmet Peygamberi ile kainata öğretilen ve gösterilen rahmet ahlakını, insanlığa öğretip göstermekle görevlidir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi insanların en hayırlısı insanlara en çok fayda verendir.

YARATILIŞ BAĞI İLE OLUŞAN AİLE

Allah Rasulü (s.a.v) bu aileyi şöyle tanıtmıştır: “Bütün halk (yaratılmış varlıklar), Allah’ın ailesi durumundadır. Onların Allah’a en sevimlisi, onlara en faydalı olanlarıdır.” (Ebu Ya’lâ, Heysemi) Bizim, kendi ailemize karşı görevlerimiz olduğu gibi, insanlık ailesi yanında sahip olduğumuz ve kendisiyle hayatı paylaştığımız diğer varlıklara karşı da görevlerimiz vardır. Her canlının ve eşyanın bir hakkı vardır. Güzel ahlaklı mümin, bütün varlıklara güzel ve adaletli davranır, hepsini yüce Allah’ın bir emaneti olarak görür. Sahibi nasıl istiyorsa ona öyle davranır. Bunun için büyük velilerden Fudayl b. Iyaz (k.s) demiştir ki: “Bir mümin, bütün insanların haklarını korusa da kümesindeki bir tavuğun hakkını korumasa, ona zulmetse, o kimse güzel ahlaklı biri değildir.”

Yüce Allah’ı tanımayan, O’na iman etmeyen kimse, kendi nefsinin bile hakkını koruyamaz; çünkü o kimse, nefsini inkar karanlığı içinde bırakıp ebedi azaba sürükleyerek kendisine en büyük kötülüğü yapmaktadır. İman ettiği halde, isyandan geri durmayan ve tövbe etmeyenler de nefsine zulmetmektedir. Kendi nefsine zulmeden insandan başkasına şefkat ve hayır beklenebilir mi? Bunun için tercihimize bağlı olan ailelerimizi doğru seçmeli ve hem kendimize, hem yakınlarımıza, hem mümin kardeşlerimize, hem de tüm yaratılmışlara faydalı olmaya gayret etmeliyiz.

M. Saki EROL

SevD@_GüLü
Fri 7 October 2011, 11:31 am GMT +0200
Gönül Bağı İle Oluşan Aile

Bu, Allah rızası için kamil bir mürşide gönlü teslim edip intisap etmekle gerçekleşir. Bu intisapla mürşidin manevi evladı olunur. Allah için kurulan bu manevi beraberlikle iki kalp arasında bağ kurulur, haklar oluşur. Bu hakların başında, mürşide sadakat ve emirlerine itaat gelir. Bunun için veliler “Bizim gerçek evladımız, sulbümüzden gelen değil, yolumuzdan giden ve hidayete ulaşandır” demişlerdir. Bu aile Allah rızası için gönüllerin birbirini sevmesi ve kaynaşmasıyla kurulur. Hedefi takvadır; ölümle son bulmaz. Ayette belirtildiği gibi; ahirette herkes birbirinin düşmanı olurken Allah için birbirini seven muttakilerin dostluluğu devam eder. (Zuhruf, 67) Bu ailenin en hayırlısı, hadis-i şerifte şöyle belirtilmiştir: “(Allah yolunda kendisine itaat edip tabi olduğunuz) imamlarınızın en hayırlısı, sizin onları, onların da sizi sevdiği; sizin onlar için onların da sizin için hayır dua ettiği kimselerdir.”

Rahman layık etsin inşaAllah
Allah razı olsun