- Fikih

Adsense kodları


Fikih

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ecenur
Wed 31 March 2010, 11:40 pm GMT +0200
Fıkıh




İBÂDÂT MUAMELÂT UKÛBÂT (ceza)

1. Taharet I. Akitler (Medeni huk. Borç. Huk.) 1. Cinayet

2. Namaz, 2. Kaza (Usul huk.) 2. Hudud,

3. Oruç, 3. Ferâiz (miras huk.) 3. Kısas

4. Hac 4. İflâs ve hacr (İcra ve İflas hük.) 4. Ta´zir

5. Zekât (maliye h.) 5. Rehin (Eşya huk.) 5. Kaza(usul)

6. Cihad (Devletler . 6. Nikâh (aile hukuk)

7. Kurban 7.Siyer (Devletler hukuk)

8. Nikâh (Aile huk) 8. Zekât (maliye huk.)

9. Şirket (Ticaret huk.)



Fıkhî hükümlerin tamamı, klasik bir fıkıh kitabında bulunur. Ancak bazı hukukçular, fıkhın bir konusunu, bir branşını Edebü´1-Kâdî, es-Siyer, es-Si-yâsetü´ş-Şer´iyye, el-Ahkâmu´s-Sultâniyye, K.el-Harâc, K.el-Emvâl, Ferâiz, el-Evkâf, en-Nafaka, eş-Şurût gibi isimler altında müstakil bir kitap halinde tetki­ke tabi tutmuşlardır.

Bazı araştırmacılar da fıkhî hükümlerin özelliklerine göre yedi ana gruba ayrılabileceğini ifade etmişlerdir.[1] Bunlar şunlardır:

1. İbâdât:
Namaz, oruç gibi ibadetlerle ilgili hükümler.

2. Ahvâl-ı Şahsiyye:
(Aile ve Şahsın Hukuku): Nikâh, talâk, nafaka, ehliyet gibi aile ve şahsın hayatiyle ilgili hükümler.

3 . Ahkâm-ı Sultâniyye veya Siyâset-i Şer´iyye (Amme Hukuku, Anayasa, idare, usul hukuku):
Devlet idaresiyle ilgili hükümler.

5 . Ukûbât: Ceza ve usulü hukuku:
Suç işleyenlerin cezalandırılmalanyle il­gili hükümler .

6. Siyer (Devletler umumi Hukuku):
Harb ve sulh ile ilgili hükümler

7. Âdâb;
Muaşeret kaideleri ve hükümleri.


D. Fıkhın Gayesi:


İnsanların doğuştan cemiyet halinde yaşamağa mecbur olduklarını ifade et­mek üzere "insan yaratılıştan medenîdir" sözü söylenmiştir. Toplu yaşamanın bir çok faydaları yanında bir takım problemleri de vardır. Çünkü insan yaratılış itibariyle iyi ve kötü işleri yapmağa kabiliyetlidir. İnsanların ekserisi sorumlulu­ğunu idrak ettiği halde bazıları sorumluluk duygusundan mahrumdurlar. Nite­kim cemiyetin huzurunu bozan, hakkına razı olmayan, başkalarını rahatsız eden insanlar vardır. Güçlü ve sorumsuz insanların başıboş hareketlerinden dolayı hak­sızlıklara, tecavüzlere meydan vermemek ve böylece cemiyet emniyetini temin etmek için ilk zamanlardan beri Cenab-ı Hakk, gönderdiği kitaplarda insanların uyması gereken bir takım hukuki ve ahlâkî kaideler koymuştur. En son gönder­diği İslam dininde de insanların uyması gereken hukuki ve ahlâkî kaideler bu­lunmaktadır. Bu dindeki hukukî kaidelerin gayesi, toplum içindeki fertlerin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak, haksızlıkları engellemek, fertlerin birbirleri­ne, cemiyete ve Allah´a karşı vazifelerini belirtip cemiyet nizamım sağlamaktır. Hiç şüphesiz İslam hukukunu bilen ve ona göre yaşayan bir kişi, dünya ve ahiret mutluluğunu elde eder.


E. Fıkh (İslam Hukuku)´In Özellikleri


Fıkhın en önemli özelliklerini kısaca maddeler halinde belirtelim:

1. İslam Hukuku, İslam dininden neşet etmiş bir hukuk sistemidir. Hüküm kaynakları, Kur´an Sünnet, İcma ve diğer fer´i delillerdir. İslam Hukuku bu kay-naklarıyle her asrın ihtiyaçlarına cevap verecek derecede mükemmelliğe sahiptir.

2. İslam Hukuku, insan ile insan, insan ile devlet ve insan ile Allah arasın­daki münasebetleri tanzim eder. Bu bakımdan sahası, beşeri hukuk sisteminin

sahasından daha geniştir.

3. İslam Hukukunun tasnifi, nevî şahsına münhasırdır. Fıkhî hükümler; iba-dat, muamelât ve ukûbât olmak üzere üç ana gruba ayrılır. İslam Hukuku, Ro­ma hukukunda olduğu gibi amme hukuku, hususî hukuk olarak ikili bir taksime tabi tutulmamıştır. Gerçi İslam Hukukunda kul hakkı (hakku´l-âdemî), Allah hakkı (hakkullah) terimleri vardır. Bu terimler, Roma hukukuna tatbik edilirse -bazı farklılıklar bir tarafa bırakılırsa- kul hakkı hususî hukuka, Allah hakkı am­me hukukuna tekabül eder. Ancak İslam Hukuku böyle bir tasnife tabi tutul­mamıştır.

4. İslam Hukukunda hukuk düzeniyle ilgili her hareketin bir mükâfat veya bir cezası vardır. Bu ceza veya mükâfat hem dünyevîdir ve hem de uhrevîdir.


F. Fıkıh (İslam Hukuku)´In Kaynakları


İslam Hukuku´nun ilk teşri kaynağı Kur´an-ı Kerim´dir. İlahi vahiy eseri olan Kur´ân-ı Kerim, insan hayatının bütün safhaları için hüküm koymuştur. Kur´ân-ı Kerim, Hz. Peygamber´e de teşri salahiyeti tanımıştır. Bu bakımdan Kur´an´dan sonra Sünnet ikinci teşri kaynağı olmuştur.

Hz. Peygamber (s.a.s.) devrinden sonra İcmâ da bir hüküm kaynağı olmuş­tur. Hz. Peygamber devrinden itibaren ictihad, bir hukuk kaynağı olarak kulla­nılmıştır. İctihâd´ın sahası çok geniştir. Kıyas, mesalih-i mürsele, istishab, istihsan gibi fer´î deliller ictihâd mefhûmunun şümulü içindedir. Müctehidlerin rey ve ka­naatleri, Kur´ân ve Sünnet´in tefsir ve izahından başka bir şey değildir. Hiç bir zaman bu iki kaynağa aykırı fikir ve kanaat ileri sürülemez, hükümleri değiştiri­lemez. Ancak dini nassların mahiyetlerine aykırı olmamak şartıyle yeni hüküm­ler getirilebilir. Sava Paşa teşrî açısından ictihâd´ın önemine işaret ederken "ictihad ister yeni ve meçhul bir meseleye ait olsun, isterse malum bir meselenin başka bir şekilde halline matuf bulunsun, îslamiyetin bütün devirlerinde, bir teşrî yani kanun yapma vasıtası olarak telâkki edilmiştir" diyor. Biz İslam Hukuku ´-nun kaynaklarını önceden "şer´î deliller" bölümünde genişçe izah etmiştik.


G. İslam´ın Hukuk İlmine Hizmetleri


İslâm Hukuku, Kur´ân, Sünnet, İcmâ ve İctihâd kaynakları muvacehesinde inkişâf ederken hukuk âlemine bir takım yenilikler getirmek suretiyle hukuk il­mine hizmetlerde bulunmuştur. .1. Hukuk tarihinde ilk yazılı Anayasa Hz. Pey­gamber tarafından tanzim edilmiştir. Bu Anayasa 52 madde halinde Hicretin birinci yılında hazırlanmıştır. 2. Aynı şekilde siyasetten tamamen ayrı bir şekilde harb ve sulh hukuku yani Devletler umumi ve hususi hukuku müslümanlar tara­fından tesbit ve tanzim edilmiştir. îmam Muhammed eş-Şeybânî´nin es-Siyerü´l-Kebîr adlı eseri bu hukuk dalının en eski müdevvenatidir. Evzâî de Siyer adıyla bir eser kaleme almıştır. 3. Hukuk Felsefesini de hukuk âlemine İslam Hukukçu­ları kazandırmıştır. Bu konuda İmam Şafiî, er-Risâle adlı kitabı yazmıştır. Bu, ilk usulü fıkıh kitabıdır. Usulü fıkıh bir yönüyle hukuk felsefesi demektir. 4. Aynı şekilde müslümanlar hukuk ilmine diğer bir sahada iştirakleri olmuştur ki, bu da hukukta "niyyet", müessesesine yer vermiş olmalarıdır.

2. FASIL

FIKIH TARİHİ VE DEVİRLERİ[2]


Fıkıh Hz. Peygamber (s.a.s.) zamanında doğmuş, zamanla tekâmül etmek suretiyle büyük bir gelişme kaydetmiştir. Fıkıh´m geçirdiği gelişim safhalarını kı­saca izah edeceğiz. Fıkıh ilminin geçirdiği gelişim safhaları şunlardır;

I. PEYGAMBER (s.a.s.) DEVRİ (VAHÎY DEVRİ)

2. SAHABE DEVRİ

3. TÂBİÛN DEVRİ

4. TEBEÜ´T-TÂBİÎN DEVRİ (BÜYÜK MÜCTEHİD İMAMLAR

DEVRİ)

5. TAKLİD DEVRİ

6. DURAKLAMA DEVRİ

7. KANUNLAŞTIRMA DEVRİ

I. HZ. PEYGAMBER DEVRİNE FIKIH


A. Mekke Ve Medine Devirleri


Bu devir, Kur´an´m Peygamber´e vahyedi.digi bir devirdir, özellikleri iti­bariyle bu devreyi iki bölümde incelemek mümkündür.

1. Mekke devri (M. 600-622).

2. Medine devri (M. 622-632).



1) Mekke Devri:


Bu devrede vahiy daha ziyade itikad ve ahlâk konularında iniyordu. Bu dev­rede fıkıhla ilgili hükümler az miktarda vazedildi. İbadetlerle ilgili hükümlerin bir kısmı bu devrede tebliğ edildi. Nikâh, talâk, îlâ, zihâr, yemin konularında bu devrede bir takım hükümler konuldu. Mekke devri sonlarına doğru Hz. Pey­gamber (s.a.s.)´in Medine´lilerle Akabe´de yaptığı biatlarda zina, hırsızlık, öl­dürme gibi hususlarda ilgili hükümlerin yer aldığını görüyoruz. Mirâc´da bir takım fıkhî hükümlerin konulduğunu İsrâ suresinden öğrenmek mümkündür.


2. Medine Devri:


Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine´ye hicret eder etmez, islam Devletini kur­du. Bu devlet için vazettiği 52 maddelik Anayasa´da müslüman ve gayr-i müslim vatandaşların adlî, siyasî, mali ve benzeri sahalarda takip edecekleri hattı hare­ket tarzını gösterdi. Bu devirde fıkhın kaynaklarını, mümeyyiz vasıflarını, tedvi­nini izah edelim.


B. Bu Devirde Fıkhın Kaynakları:


Hz. Peygamber devrinde bir hükmü gerektiren bir hadise, bir problem, bir soru olduğu zaman, ya onların hükümlerim açıklamak üzere bir ayet iniyordu veya onların hükümleri peygamber tarafından açıklanıyordu. Bazen de herhan­gi bir sebep olmadan bir ayet iniyordu veya peygamber açıklamalarda bulunu­yordu. Bu devrede fıkhın kaynakları: Kur´ân, Sünnet idi.

A. Kur´ân:


Medine´de bir taraftan ibâdet ile ilgili, diğer taraftan muamelât ve ukûbât ile ilgili hükümler konuluyordu. Bazı âlimlere göre Kur´an´da ibadetler de dahil olmak üzere 500 kadar ahkâmla ilgili ayet bulunmaktadır. Ahkâm ayetlerinin konuları itibariyle âdedleri şöyledir: Aile hukukuna ait 70, muamele ve akitlere ait 70, ceza hukukuna ait 30, muhakeme usulüne ait 13, hükümet nizamına ait 10, harb ve sulh hukukuna ait 22, maliye hukukuna ait 10. Ahkâm ayetlerini tefsirini konu edinen tefsir kitaplarına şunlar misal olarak verilebilir: îmam Şa­fiî, Ahkâmu´l-Kur´ân; el-Cessâs, Ahkâmu´l-Kur´ân; Îbnü´i-Arabî, Ahkâmu´l-Kur´ân; el-Kurtubî, el-Câmi li ahkâmı´1-Kur´ân.


B. Sünnet:


Kur´ân ayetleri inmediği zamanlarda, Hz. Peygamber teşrii faaliyette bulu­nuyordu. Sünnet´in teşrideki yeri, bazen Kur´an´ı teyid etmek, bazen mücmelle­rini açıklamak, bazen de Kur´an´ın meskût kaldığı yerlerde doğrudan doğruya hüküm koymaktır.

Bazı âlimlere göre 4000 kadar hüküm ifade eden hadis rivayet edilmiştir. Hadis kitablarının Ahkâm, Âdâbu´1-Kâdî, Hudûd, Kısas, Büyü´ ve benzeri bömleri ahkâm hadislerini ihtiva etmektedir. Ayrıca bu nevi hadisler, îbn Hacer l-Askâlânî´nin Bulûğu´1-Meram, eş-Şevkânî´nin Neylü´l-evtâr, Zeyleî´nin Nas-

hur Râye, Tehâvî´nin Şerhü Meâni´I-Âsâr ve benzeri eserlerde toplu bir şekilde

yer almaktadır.