sidretül münteha
Thu 17 March 2011, 04:18 pm GMT +0200
8- Fıkıh Açısından Avret Ve Giyinme
a- Avret Kavramı Ve Dayandığı Esaslar
a- Avret Kavramı Ve Dayandığı Esaslar
"Avret" sözlükte gedik ve benzerindeki aralık ve kendisinden zarar ve fesat beklenen şey demektir. Âyette geçen "Evlerimiz avrettir." [425] ifadesi; "Boştur ve orada fesat ve kötülükten endişe edilir" anlamındadır. Kadın ise, görülmesi ya da sesinin duyulmasıyla fesat vaki olabileceği için avrettir. Yoksa -bazılarının dediği gibi- "Avret"; "çirkinlik" anlamındaki "aver"den gelme değildir. Çünkü, "avret" aslında, güzel olan ve canların arzuladığı kadınlarda da vardır. Ancak buradaki çirkinlik -yaratılış gereği meyi olsa bile- şer'î çirkinliktir de denebilir. [426]
İnsanın avret sayılan kısımlarının örtülmesi konusunda, fıkıhçılar arasında ihtilâf yoktur. Çünkü bu konuda vucûb ifâde eden açık naslar mevcuttur.
Allah Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'inde Hz. Peygamberin kadınlarına hitaben;
"Evlerinizde (vekar ile) oturun. Evvelki cahilliyyet devri kadınlarının kınla döküle, süslerini göstere göstere yürüyüşü gibi yürümeyin." [427] buyuruyor. Diğer bir âyette de yine Hz. Peygamber'in kadınları ile ilgili olarak inananlara hitaben:
"O'nun (Hz. Peygamberin) zevcelerinden lüzumlu bir şey istediğiniz vakit perde arkasından isteyin" [428] buyuruyor.
Bu emirleri biraz daha izah eder şekilde:
"Ey peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve mü'mînlerin kadınlarına, "Cilbablarını" üstlerine örtmelerini söyle."
[429] Yine:
"Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinetlerini açmasınlar. Bunlardan görünen kısmı müstesna, başörtülerini yakalarının üstünü (kapayacak şekilde) koysunlar..." [430] buyuruyor. Ayrıca: .
"Ey Adem oğulları, her mescide gidişte zînetlerinizi takının" [431] âyetinin namazda avreti örtmenin farz olduğuna delâlet ettiğinde cumhur müttefiktir. [432] Mutlak olarak avreti örtmenin vücûbuna delâlet ettiğini söyleyenler de vardır. [433]
Yine en-Nûr Sûresi, 58. 59. ve 60. âyetler de bu konu ile ilgilidir.
Hz. Peygamber de meselâ Hz. Ali'ye hitaben, tasarlamaksızm olan birinci bakıştan sonra vuk'u bulacak kasıtlı bakışı yasaklıyor. [434] Cerîr b. Abdullah ansızın bakışın hükmünü sorduğunda, gözünü çevirmesini emrediyor. [435] Şehvetle bakışı gözün zînası sayıyor, [436] bir kadının güzelliklerine şehvetle bakanın gözüne kurşun eritilip döküleceğini bildiriyor. [437] Mutlaka yollarda bulunulması gerekli hallerde gözü kapamayı yolun hakkı olarak gösteriyor, [438] öbür yönüyle de bakmamayı, ecre ve imanın tadını duymaya vesile sayıyor. [439]
İşte bu ve benzeri naslar İslâm âlimlerinin, avreti örtmenin farz olduğu konusunda ittifaklarına sebeptir. Ebû Vetîçi b. Rüşd, bu konuda ulemanın ittifak ettiklerini söylüyor. [440] Böylece bu, fiilî icma haline de gelmiş demektir.
Ancak "avret'in sınırı nedir, kadınlara "zînefleri ve örtmeleri emrinden istisna edilen "zahir zînetleri" neresidir, ilk câhiliyet süsü sayılan ve yasaklanan "teberrüc" nedir? Ve nihayet kadınının örtünmesi konusunda "örtünsünler" emriyle yetinilmeyip "Üstlerine atmaları'-emredilen "cilbabları"nın keyfiyeti nedir? Bu noktaların açıklanması gerekir. Önce mezheplere göre avretin sınırını tesbit ettikten sonra, bu konuları izaha çalışacağız. [441]
[425] el-Ahzâb: 33/13
[426] el-Haraşî, 'Alâ Muhtasar-ı Seydî Halil, l/244.
[427] Bu emirlerin sadece Allah Resûlü'nün zevcelerine ait olması düşünülemez. Zira onlar bütün mü'minlerin anneleri oldukları halde (el-Ahzâb 33/6) böyle olmaları istenirse bu, diğer kadınlardan öncelikle istenir. Sûre'nin sonundaki "cilbâb" âyeti de bunu gösterir. Bu emrin onlardan başlaması, onların örnek olmalarından ve bir şeye davet edenin, o şeye öncelikle uyması gerektiğindendir. (Alûsî, Rûhu'l-Me'ânî, Mısır (tarihsiz), XXII/6 Muhammed Ali es-Sâbûnî, Ravâi'u'l-Beyân Dâru'l-Kur'ân'il Kerîm, 1972 (1391) 111/378. el-Ahzâb: 33/33
[428] el-Ahzâb: 33/53
[429] el-Ahzâb: 33/59
[430] en-Nûr: 24/31
[431] el-A'râf: 7/31
[432] Kurtubî, el-Câmî li-Ahkâmi'l-Kur'ân, Kahire, 1967 (1387) Vll/190
[433] Aynî, Umdetu'l-Kârî, Mısır (Tarihsiz), lV/54.
[434] Ebû Dâvud, Nikâh, 43; Tirmizî, edep 28; Dârimî, Rikâk 3; Ahmed, V/351,357.
[435] Müslim, Edeb, 45; Ebû Dâvûd, nikâh, 43; Tirmizî, edeb, 28: Dârimî, İsti'zan; Ahmed, IV/,358, 36 I.
[436] Buhârî, İsti'zan, 12; Kader, 9; Müslim, Kader, 20, 21; Ebû Dâvûd, nikâh; Ahmed, 11/276
[437] Serahsî, Mebsût, X/I53
[438] Buhârî, Mezâlim, 22; Ebû Dâvûd, edep, 12 Ahmed, 111/36, 47.
[439] Ahmed, V/264.
[440] İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid ve Nihâyetü'l-Muktesid, I /89; Aynî, age., lV/53
[441] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 181-183