- Feraiz ve Miras

Adsense kodları


Feraiz ve Miras

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
rabia
Wed 10 March 2010, 11:03 pm GMT +0200
Feraiz ve Miras

Miras; varislerden her birinin terikeden alacağı hissenin bilinmesini sağlayan hesap ve fıkıh kurallarıdır.

Başka bir tarifle mirası açıklayalım:

Her hak sahibinin teri kederi alacağı miktarı bilmeyi sağlayan hesap ve fıkhi esasların bilinmesidir.

Burda her hak sahibi diye bir tabir kullanmamızın nedeni ´Vasiyet, borç ve diğer hak sahipleri´ anlaşılmaktadır.

Feraiz: ´Fariza´ kelimesinin çoğul şeklidir ki, miktarını bildirmek ma­nasına gelen ´Farz´ kelimesinden türemiştir.

Yüce Allah (c.c.) ölünün terikesinden kalanın taksimatı için zikrettiği ayet-i kerimede:

"Ana-baba ve akrabanın (geriye) bıraktığı maldan er­keklere pay vardır. Kadınlara da, ana-baba ve akrabanın (geriye miras olarak) bıraktığı maldan pay vardır; (geriye kalan) o malın azından da çoğundan da (varisler için) takdir edilmiş birer hisse ayrılmıştır. " (Nisa: 4/7)

Peygamber (s.a.v..) efendimiz de,

"Feraizi öğrenin ve öğretin. Çünkü o ilmin yarısıdır. İlim unutulur. Ümmetim arasında ilk kalkacak olan odur." [1] buyurmuştur

Burda anlamamız gereken şu olmalıdır:

İslam, ekonomi ve haklara son derece önem vererek, kişinin vasiyet etmesine gerek kalmaksızın ölümünden sonra malının adil bir yolla tak­sim edilme imkânını sağlamıştır. [2]

[1] İbni Mace.; 2719.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 377-378.

Feraiz İlminin Temelleri

Konusu: Hak sahipleri arasında terikenin taksim edilme şeklidir.

Delilleri: Kitap, sünnet ve icma-ı ümmetin ilmidir.

Miras "Ekonomik ve hak sahipleri" konusunu içerdiği için, kıyasın ve­ya herhangi bir içtihadın bu konuda etkili olamıyacağı bizim için düşün­dürücü olmalıdır.

Kitaptaki delilden kastımız Kuran-ı Kerimdeki çocukların ve ana-babaların mirasını konu alan şu ayet-i kerimedir:

"Allah size, çocuklarınız hakkında erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa ana babasından her birinin mirastan altıda bir his­sesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana -babası ona varis olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babala­rınız ve oğullarınızdan hangisinin size fayda bakımından daha yakın ol­duğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır. Şüphe­siz Yüce Allah, ilim ve hikmet sahibidir." (Nisa: 4/11)

İslam, Batı hukuk kurallarından daha farklı bir yol izler. Aslında burda hiç bir zaman kadın gözardı edilmemektedir. İslam´ın miras hukukunda paylar ile mükellefiyetler arasında gayet bir dengeleme yolu tutulmuştur. Mesela, daha çok harcama yapma mecburiyetinde olanlara çok, daha az harcama durumunda olanlara az hisse verilmiştir. İslam aile hukukuna göre evlenirken mehir verecek, düğün masrafı yapacak, evlendikten sonra da gerek muhtaç olan yakın akrabasına ve gerekse eş ve çocuklarına ba­kacak onlara yiyecek, giyecek, mesken ve bu gibi temel ihtiyaçları temin edecek erkektir.

İşte bu sebepledir ki genellikte mirasta erkeklerin payı, kadınların iki misli olmuştur.

Hukuk sistemleri varislerin alacağı paylarda olduğu gibi, yakınlık ve uzaklık derecelerine göre akrabanın varis olup olmayanını tayin konusun­da da farklı telakki ve uygulamaları benimsemişlerdir.

Mesela İslam dışı bazı Batı Sistemleri´nde ölenin çocukları varsa ana babası varis olamamaktadır.

İslam miras hukuku payları dağıtırken adil denge esasına riayet ettiği gibi, varisleri tayin ederken de yakınlık derecesi ile beraber faydayı gözö önüne almış, dünya ve ahiret hayalında ölüye faydası dokunan ve dokuna­cak olan akrabayı mirastan mahrum etmemiştir.

Sünnetteki delil olarak Peygamberimiz (s.a.v.)´in bu konuda bir çok hadisi şerifleri bulunmaktadır.

Sırası ile birkaç tanesini verelim:

1- Ahmed ve Hakim´in rivayet ettiği hadis. Peygamberimiz (s.a.v.),

"Feraiz ilmini öğreniniz ve insanlara da öğretiniz. Çünkü ben bugün var yarın yok olan fani birisiyim, ilim yok olacak ve fitneler çıkacaktır. Öyle ki iki kişi miras hisselerinde anlaşmazlığa düşecek de adaletle hükmedip aralarını ayıracak birini bulamayacaklar." [1] buyurmuştur.

2- Ubade bin Es-Sabit hadisi:

"Resulullah (s.a.v.) iki ninenin, mirasın altıda birini alıp taksim etme­lerine hükmetti." [2]

3- Usame bin Zeyd Hadisi:

"Müslüman kâfire, kâfir müslümana varis olamaz" [3]

4- Mikdam bin Mediyekri hadisi. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş­tur:

"Kim geriye bir mal bırakırsa varislerinindir. Ben varisi olmayanın varisiyim. Onun adına diyet borcunu (varsa) öderim ve ona mirasçı olu­rum. Dayı, varisi olmayan yakının varisidir. Onun adına diyet borcunu öder ve mirasını alır." [4]

İcma´daki delil ise,

Beyhaki´nin İmam Şafii´nin talebesi olan Muhammed B.Nasr´dan nak­lettiğine göre, ister bir tane olsun ister birden fazla olsun nine veya nine­lerin payının altıda bir olduğuna dair sahabe ve tabiin görüşünde vaki

olan icmaıdır. [5]

Feraiz İlminin Fazileti:

Bu ilmin fazileti vardır ve büyüktür insanın ölümünden sonraki hali ile ilgili olduğu gibi, hayatta iken yaptığı diğer muamelatı ile de ilgili olduğu için;

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.

"Feraiz ilmini öğrenin ve öğretin, çünkü o ilmin yansıdır. O unutulur. Ümmetimin arasında ilk kalkacak olan şey de odur" [6]

[1] Tirmizi.

[2] Müsned, Neylül Evtar, s 59.

[3] Buhari, 6383.

[4] Ebu Davud ve İbn-i Mace.

[5] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 378-380.

[6] İbn-i Mace, Nesai ve Tirmizi.

Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 380.

Terikedeki Haklar

Ölenin malında, sırasıyla beş hak vardır. Terike bu hakların hepsine yetecek durumda ise. haklarda tertibe riayet etmek mendub, yetmeyecek durumda ise farzdır.

1- Terikenin bizzat kendisine bağlı haklar:

Bu haklar da tertib üzere şunlardır:

a) Nisabdan verilen (eski senelere aid olmayan) zekat: Nisab malı mevcud olması şartıyla bu hak ön sıradadır. (3. ncü maddeye de bakınız).

b) Köle hatâen bir adam öldürse veya birinin malını itlaf etse, arkasın­dan da efendisi ölse ve bu tazminatları ödemek kölenin rakabesine kalsa; hak sahibi, tazminatlar ile kölenin kıymetinden hangisi daha az ise onu alır.

Mecniyyun aleyh (kendisine karşı cinayet işlenen ve tazminatı alacak olan)´in bu almada, zekat borcundan sonra öncelik hakkı vardır.

c) Ölü, borcuna karşılık kendi malını rehin bırakmışsa, o rehin maldan borcu ödenir.

d) Ölünün iddet beklemekte olan karısının iskanı ve mesken ücreti ölünün teçhiz ve tekfininden öncedir.

e) Ölünün borç aldıktan sonra öldüğü ve bıraktığı mal. Borç alınan ve mevcud olan mal, üçüncü maddedeki borçlardan öncedir.

f) Müşterinin satın aldığı ve borcunu ödemeksizin iflastan öldüğü za­man, kalan mal. Mesela müşteri, bir köle satın alıp sonra iflastan ölse ve borcunu almayan satıcı bu köleyi müşterinin evinde hazır bulsa, alış-verişi fesheder ve köleyi geri alır.

g) Mudârabe (kâr ortaklığı) malı: Bir kişi başkasına işletmek ve kâr yarı yarıya ortak olmak üzere 10.000.000 (on milyon) TL. verirse, kâr el­de edilse fakat kârı paylaşmadan önce mal 10.000.000 (on milyon) TL sahibi ölse, alacaklı olan varisleri bundan sonra sayılacak hakların öden­mesinden daha önce haklarını alırlar.

2) Tekfin ve teçhiz masrafı:

Cenaze masrafları örfe göre orta hallisinden verilir. Ölünün malı bu­lunmayacak olursa, cenaze masraflarını, nafakası kime aitse, o öder. Böy­le bir yakını olmazsa, hazine, o da olmazsa, müslüman halk karşılar. Ka­dının, kendisi zengin bile olsa, cenaze masrafı ve nafakası onun kocasına aittir.

3) Eski senelere ait üzerinde kalmış hacc, üzerinde kalmış zekat, kefaret ve belirsiz olan nezirler ve kul borçları gibi:

Bu borçlardan Allah´a ait olanların kul borçlarına takdim edilmesi ge­rekir. Kul borçları ise, alacaklılar arasında eşitçe (herhangi birinin öncelik hakkı olmaksızın) dağıtılır.

4) Üçte bire kadar vasiyyet:

Bunun açıklaması ilgili konularda açıklanacaktır. Ölüye hürmeten, va­siyeti varislerin hakkından önce yapılır.

Allahu Teala:

"... yapılan vasiyyet ve borçtan sonra..." (Nisa: 4/10-12); buyurarak, bu hususu beyan etmiştir.

5) Varisler:

Bunun da üç rüknü vardır:

a- Muris (ölü).

b- Varis.

c- Terike (bırakılan mal).

Yine, bunun için üç şart aranır:

Murisin hakikaten veya hakimin, onun ölümüne hükmetmesinde oldu­ğu gibi hükmen ölümü, murisin ölümünden sonra vârisin sağ oluşu ve vâ­risin veraset yönünün bilinmesi. [1]


[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 380-382.

İrsin Sebepleri

İrsin sebepleri dörttür:

1) Nikah: Zifaf (gerdeğe girme) veya halvet olmasa bile, sahih nikah akdiyle eşler birbirine mirasçı olurlar. Aynı şekilde, dört mezhebin ittifa­kıyla ric´î talaktan dolayı iddet bekleyen kadın ve kocası birbirlerine varis olurlar. Bu rıc´î talâkın kocanın sıhhat yahut hastalık hallerinden vuku bulması arasında fark yoktur.

Şurası var ki: Hanefilere göre iddeli bitmedikçe, Hanbeliler´e göre baş­ka kocaya varmadıkça, Malikilere göre de iddeti bitse ve kocaya varsa bi­le kocasının hastalık halinde bâin talâkla boşamış olduğu kadın mirasçı olur. Şafiilerde ise, bu üç mezhebin hilâfına olarak Bâin talâkla boşanan varis olamaz.

2) Vela (Vela-ı îtk): Bu da âzâd eden efendi ile âzâd olan köle arasın­daki irtibattır. Velânın irse sebep olmasının sebebi; efendinin kölesine yaptığı iyiliktir. Dolayısıyla mu´tik (âzâd eden) asabesi âzâdlıya ve nese­binden olanlara vâris olur. Bunun aksi (âzâdlının efendiye vâris olması) yoktur.

3) Neseb (Akrabalık): Babalık, oğulluk ve bunlardan birinin neslin­den olanlar gibi. Bu sebeplerle akrabalar mirasçı olur. Bunlar da usul (ba­ba ve daha üst nesil), füru? (çocuklar ve daha alt nesil) erkek kardeşler ve bu kardeşlerin oğullarıdır.

4) İslam: Bu sebepten dolayı hazine hak sahibine hakkını vermek su­retiyle müslümanlar için diğer maslahat konularında muntazam bir çalış­mada bulunan Beytü´1-Mal, mirasçı olur. Ama Beytü´l-Mal´da böyle bir intizam yoksa, o zaman Beytü´1-Mal de mirasçı olamaz. [1]

İrsin Engelleri

İrsin engelleri altı tanedir.

1) Kölelik: Hürriyet eksikliğinden dolayı köle varis olamadığı gibi kimse de ona varis olamaz. Çünkü o, seyyidinin mahiyetindedir.

2) Katl: Haklı bir sebeble de olsa murisini öldüren katil vâris olamaz.

3) İhtilaf-ı Din: Müslüman ile kâfir arasında veraset cereyan etmez. Çünkü dinleri birbirine uymuyor.

4) İrtidât: Allah korusun mürted (dinden dönen) ne mirasçı olur ne de kendisine varis olunur.

5) Devr-i Hükmi: Bir şahsın vâris olmasından dolayı, başka bir şahsın vâris olmamasıdır. Şöyle ki: Malın tümüne vâris olan bir erkek kardeş, ölünün bir oğlunun olduğunu ikrar etse, oğlun nesebi sabit olur ama, mi­rasçı olamaz. Çünkü mirasçı olursa vâris olan erkek kardeşi hacbetmiş olur.

Nesebe bağlı olan kimsenin varis olması şart olduğundan, oğlun görü­nürde varis olması sahih değildir. Dolayısıyla nesebi de sabit ve kendisi varis olmaz. Oğlun varis olması kardeşin bazı sebeplerle verasetten ıska­tını gerektirir. Halbuki o zamana kadar kardeşi ona yakın biliniyordu. Oğ­lu kimse tarafından bilinmiyordu. Bu nedenle oğulun varis olmaması za­hiren açıktır.

Hakikatte erkek kardeşe vacip olan şudur ki ikrarında doğruysa terikeyi oğula teslim elsin. Terikeden bir şey alması ona haramdır.

6) Zimmi ve harbi (müslümanlarla savaş halinde olan kimse) ol­mak sebebiyle küfrün aslında ihtilaf: Dârü-1-Harb´e yerleşmedikçe zimmi ile harbi arasında veraset cereyan etmez. [2]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 382-383.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 383.

FERAİZ VE VASİYYET

Erkeklerden Varis Olanlar

1- Oğul.

2- OğuIun oğlu ve aşağı inilirse (erkek torunlar)

3- Baba.

4- Dede ve yukarı gidilirse (dedenin babası, onun da babası)

5- Erkek kardeş (ana-baba bir erkek kardeş ya da baba bir erkek kar­deş)

6- Kardeşin oğlu (ana-baba bir erkek kardeşin oğlu ya da baba bir er­kek kardeşin oğlu) ve aşağı inilirse.

7- Amca (ana-baba bir amca ya da baba bir amca).

8- Amcaoğlu (ana-baba bir olan amcaoğlu ya da baba bir olan amcaoğlu) ve uzak da olsalar.

9- Koca.

10- Mu´tik (köle imişse onu azad eden erkek). [1]

Kadınlardan Varis Olanlar

1- Kız.

2- Oğlun kızı. Daha da aşağı inilirse oğulun kız torunları...

3- Anne.

4- Nine. Daha da yukarı gidilirse nenenin annesi...

5- Kız kardeş. Ana-baba bir kızkardeş ya da baba bir kız kardeş.

6- Karı.

7- Mu´tika (köle imişse onu azat eden kadın). [2]

Mirastan Hiç Bir Şekilde Sakıt Olmayanlar

Mirastan hiç bir şekilde sakıt (mahrum) olmayanların sayısı beştir.

1. Koca.

2. Karı.

3. Baba.

4. Anne.

5. Öz evlat. [3]

Hiçbir Surette Varis Olmayanlar

Mirasa hiç bir surette varis olmayanlar ise yedidir.

1- Köle.

2- Müdebbir (azatlığı bir şarta bağlanan köle).

3- Çocuk sahibi cariye.

4- Mukatebeli köle (azat edilmesi için bazı şartlarda mal kazanmak ve­ya bir müddet hizmet etmek gibi neticeye bağlı olan köle veya cariye).

5- Katil.

6- Mürted.

7- Dinleri ayrı olanlar.

Mirastan hiç bir şekilde mahrum edilmeyen bu beş sınıf için gerekli deliller yeri geldiğinde belirtilecektir. [4]

Verasetin Engelleri

1. Kölelik:Köle olan bir kimse varis olamaz. Çünkü onun alacağı miras efendisi­nin olur. Halbuki efendisi onun yabancısıdır. Bu nedenle verasetten kalan mal ölünün diğer yakınlarına kalır.

2. Katil: Bir kimse kasıtlı ya da kasıtsız birini öldürürse akrabalık derecesi ne olursa olsun ona varis olamaz.

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :

"Katil öldürdüğü kişinin malına varis olamaz." [5]

3. Mürted: Mürted İslam dininden dönmüş olan kafirdir. Bu da hiç kimseden mi­ras alamaz. Yine aynı şekilde hiç kimse ona varis olamaz. Mürtedin malı İslam Devleti´nin hazinesi olan Beyt´ül Mal´e kalır. Bu mal ister müslü-man iken, ister mürted olduktan sonra kazanmış olsun hüküm aynıdır.

Ama islam yönetiminde kafirler dinleri ayrı olsa bile birbirlerine va­ris olurlar. Mesela yahudi hristıyana, hıristıyan yahudiye varis olur.

4. Din ayrılığı: Kafir müslümana müslüman kafire hiç bir surette varis olamaz.

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur

"Müslüman kafire ve kafir de müslümana varis olamaz." [6]

Varis Grupların İsimleri

Varisler kendi aralarında şu üç gruba ayrılırlar:

A- Asabeler. Hisse nisbeti belli olmayan varislerdir.

B- Farz sahipleri. Bunlar hisse nisbeti belli olan varislerdir.

C- Zev´il erham. Farz ve asabe dışında varis olan akrabalardır. Bunlar, kızların çocukları ve erkek çocukların kızlarının çocukları gibi olan varislerdir.

Şimdi bu üç grubu büyük başlıklar halinde görelim. [7]

Asabeler (Baba Tarafından Akraba Olanlar)

1- Oğul.

2- Oğulun oğlu.

3- Baba.

4- Babanın babası.

5- Ana baba bir kardeş.

6- Baba bir kardeş.

7- Ana-baba bir kardeş oğlu.

8- Baba bir kardeş oğlu.

9- Amca. Daha sonra sıra ile

10- Ana-baba bir amca oğlu.

11- Baba bir amca oğlu.

12- Asabelerden hiç biri bulunmazsa (ölen azatlı köle ise) kendisini azat eden efendi.

Asabenin lugattaki anlamı, baba tarafından gelen akraba demektir. Istılahi anlamı ise tek olduğunda terekenin tümünü, tek olmadığında pay sahiplerinden geri kalan payları alan akrabalardır.

Asabeler için gerekli delillere girmeden önce varis olmanın gruplarını verelim.

Asabe, hisse nisbeti belli olmayan varislerdir. Asabe, beraberinde farz sahibi bulunursa, Önce farz sahibinin hissesi verilir, daha sonra kalan asabeye ait olur. Ama asabe tek başına bulunduğu zaman bütün malı alır, Asabe olan varisler, baba tarafından erkek akrabalardır. Yukarıda ya­kınlık sırası ile belirtilmişlerdir Yalnız baba ve babanın babası olan dede veya oğul gibi bir kısmı bazan da farz, yani muayyen hisse ile varis olur­lar.

Asabelik yoluyla varis olmanın meşruiyetinin delilleri:

Kur´an-ı Kerim´deki şu ayeti kerimelerdir:

"Allah size çocuklarınız hakkında erkeğe kadın payının iki misli (mi­ras vermenizi) emreder." (Nisa: 4/11)

"Eğer varisler erkek ve kadın kardeşler olursa erkeğe iki kadının pa­yı kadar verilir." ( Nisa: 4/176)

Her iki ayeti kerimede de görülüyor ki oğul ve kardeşlerin asabe yo­luyla varis olduklarını ve her birine de kız kardeşini miras alma hususun­da asabe kılar.

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Miras hisselerini sahiplerine, kalanı da ölen kimseye en yakın olan erkeğe veriniz." [8]

Farz Sahipleri

Kur´an-ı Kerim´de belirtilmiş farzlar (paylar) altı tanedir.

1- Nısf (Malın yarısı).

2- Rubû (Malın dörtte biri).

3- Sümün (Malın sekizde biri).

4- Sülüsan (Malın üçte ikisi).

5- Sülüs (Malın üçte biri).

6- Südüs (Malın altıda biri). [9]

Nısfı Hakedenler

Nısfı hakedenler beştir.

1- Kız.

2- Oğlun kızı.

3- Ana-baba bir kızkardeş.

4- Baba bir kızkardeş.

5- Evlat bırakmayan kadının kocası. [10]

Farz Sahipleri

Farz yoluyla hisse, varise şer´an tayin edilen hissedir. Kur´an-ı Ke­rim´de tayin edilmiş paylar olduğu için bu paylar farz ismini almıştır. Kur´an-ı kerim´de belirtilen bu paylar altı tane olup sırası ile şunlardır: [11]

Nısf (Yarım) Payını Alanlar

1- Kız:

Kız, tek başına mirasçı olursa mâlın yarısını alır. Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

".. eğer yalnız bir kadın ise mirasın yarısını alır." (Nisa: 4/11)

2- Oğulun kızı:

Oğulun kızı tek başına olursa, yani bu kızın başka kardeşi veya ölenin çocuğu ya da onların çocuğu olmasa, malın yansını alır. Bu şartlar ta­hakkuk ettiğinde müçtehit alimlerin icmaı ile tek başına kalan oğulun kızı malın yarısını alır.

3- Ana-baba bir kızkardeş:

Bu da tek başına kalırsa yani başka erkek ve kızkardeşleri olmasa ya da ölenin evladı, torunu veya baba ve dedesi bulunmazsa, ana-baba bir olan kızkardeş malın yarısını alır.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kız kardeşi bulunur­sa, bıraktığının yarısı bunundur." (Nisa: 4/176)

4- Baba bir kızkardeş:

Müçtehitlerin icma´ı ile ana-baba bir kız kardeşin hükmündedir.

5- Evlat bırakmayan kadının kocası:

Ölen kadının erkek ve kız çocuğu ya da erkek çocuğuu. çocukları yoksa, kocası malının yarısını alır.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurur:

"Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra karılarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı sizindir." (Nisa: 4/12)

Eğer karıların çocukları varsa dörtte birini çocuklar, dörtte birini koca alır. [12]

Rubu´u Hakedenler

Rub´u hakedenler ikidir.

1- Kendisinden veye oğlundan evlat olan karının kocası.

2- Kendisinden çocuğu olmayan(ya da kalmayan) kocanın karısı veya karıları. [13]

Sümün´ü Hakedenler

Kendisinden veya oğlundan çocuğu olan kocanın karısı veya karıları. [14]

Rubu´ (Dörtte Bir) Payını Alanlar

Ölenin varislerinden dörtte bir pay alanlar iki kişi olup bunlar şartla­rıyla beraber şunlardır:

Koca:Ölen hanımın erkek veya kız çocuğu ya da erkek çocuğunun oğ­lu olursa, koca malın dörtte birini alır. Nikekim Kur´an-ı Kerim´de Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Karılarınızın çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir." (Nisa: 4/12)
Karı: Ölen kocanın çocukları veya torunu yoksa o zaman karısı malın dörtte birini alır. Karı sayısı birden fazla olursa bu payı kendi aralarında eşit olarak paylaşırlar. Allah (c.c.) Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"Çocuğunuz yoksa bıraktıklarınızın dörtte biri karılarınızındır." (Nisa: 4/12) [15]

Sümün (Sekizde Bir) Payını Alanlar

Ölen kocanın çocuk veya torunları varsa, karısı malın sekizde birini alır. Çocuğun bu karıdan veya başka karıdan olması farketmez. Yüce Al­lah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"...çocuğunuz varsa bıraktıklarınızın sekizde biri karılarınızındır." (Nisa: 4/12) [16]

Sülüsanı Hakedenler
Sülüsanı hakedenler dörttür.

1- İki kız.

2- Oğlun iki kızı.

3- Anne baba bir iki kızkardeş.

4- Baba bir iki kızkardeş. [17]

Sülüsan (Üçte İki) Payını Alanlar

Mirastan üçte ikisini hakedenler şunlardır:

İki ve daha fazla kızlar: Ölenin erkek çocuğu yoksa, iki veya daha fazla kızı varsa bu kızlar malın üçte ikisini alır, aralarında eşit olarak pay­laşırlar. Allah´u Teala Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"...Eğer evlatlar ikiden fazla kadın iseler, ölenin geriye bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır." (Nisa: 4/11)

Peygamberimiz (s.a.v.) Sa´d´ın iki kızına, bıraktığı malın üçte ikisinin verilmesini hükmetti. [18]

Oğlun iki veya daha fazla sayıdaki kızı: Ölen kişinin erkek veya kız çocukları ya da erkek çocuğun oğlu yoksa, varisleri bulunan oğlunun iki veya daha fazla sayıdaki kızı mirasın üçte ikisini alır, aralarında eşit bir şekilde paylaşırlar.

Ana-baba bir veya daha çok sayıdaki kızkardeş: Bunların erkek kardeşi olmazsa ve ölenin de erkek ve kız çocuğu ve torunları, baba ve dedesi yoksa mirasın üçte ikisini alır.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"Eğer ölenin (sadece) iki kızkardeşi varsa bıraktığı malın üçte ikisi onlarındır." (Nisa: 4/176)

Baba bir, iki veya daha fazla sayıdaki kızkardeş: Müçtehid alimle­rin icma´ı ile baba bir, iki veya fazla sayıdaki kız kardeşler malın üçte ikisi­ni alırlar. [19]

Sülüsü Hakedenler

Sülüsü hakedenler ikidir.

1- Ölenin ana-baba bir ya da baba bir erkek ve kız kardeş olmadığı taktirde anne.

2- Anne bir birden fazla kardeşler. [20]

Südüsü Hakedenler

Südüsü hakedenler yedidir.

1- Oğul, oğulun oğlu veya iki ve daha fazla kız ve erkek kardeşler ile birlikte varis olan ana.

2- Annenin bulunmadığı durumda nine.

3- Öz kız ile birlikte oğulun kızı.

4- Ana-baba bir kız kardeşle birlikte baba bir kızkardeş.

5- Oğul veya oğlunun oğlu ile birlikte baba.

6- Baba hayatta olmadığı takdirde dede.

7- Ana bir kardeş veya kızkardeş. [21]

Sülüs (Üçte Bir) Payını Alanlar

Malın üçte bir payını hakeden varisler şunlardır:

Anne: Anne şu şekilde malın üçte birine varis olur: Ölenin erkek ve kız çocuğu ve torunları veya ana-babası bir olsun olmasın kardeşleri yok­sa, bu durumda anne malın üçte birine sahip olur.

Allah´u Teala Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurur:

" Ölenin çocuğu yok da ana-babası ona varis olmuş ise, anasına üçte bir düşer. Eğer kardeş­leri varsa anasına altıda bir düşer." (Nisa: 4/11)

Anne bir birden fazla kızkardeşler: Ölenin erkek ve kız çocuğu ve torunları, baba ve dedesi yoksa birden fazla bulunan ana bir erkek ve kız kardeşleri malın üçte birine varis olurar ve aralarında eşit bir şekilde pay­laşırlar. Allah (c.c.) Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

" Ölenin ana bir kardeşi birden fazla iseler, üçte birine ortaktırlar." (Nisa: 4/12) [22]

Südüs (Altıda Bir) Payını Alanlar

Varislerden malın altıda birini hakedenler sırası ve şartlarıyla beraber şunlardır:

Anne, çocuk veya torunları ya da derecesi ne olursa olsun Ölenin kar­deşleriyle birlikte olmalıdır. Bu durumda mirasın altıda birini alır.

Allah´u Teala Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babasının her birine altıda bir hisse vardır." (Nisa: 4/12)

Ölenin ikiden fazla erkek veya kizkardeşlerinin olmasıyla varis olan anne: Bu durumda olan anneye altıda bir pay düşeceğini Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle bildirmiştir:

"Ölenin eğer kardeşleri varsa, anasının payı altıda birdir." (Nisa: 4/11)
Annenin bulunmadığı durumda nine: Ölenin annesi hayatta değilse babaanne veya anneannenin her ikisi de hayatta ise, birlikte malın altıda birini alırlar. Peygamberimiz (s.a.v.) iki nineye mirasın altıda birinin ve­rilmesine hükmetmiştir. [23] Ama baba kendi annesini yani ölenin babası hayatta ise ölünün babaannesi olan kendi annesini mirastan alıkoyabilir.

Öz kız ile birlikte oğulun kızı: Oğulun tek veya birkaç kızı ölenin tek kızı ile beraber olması durumunda altıda bir pay almaya hak kazanır.

Bu durumdaki oğulun kızı,

a) Ölenin tek kızı ile beraber olması,

b) Ölenin erkek çocuğunun bulunmaması, ve

c) Ölenin oğlunun oğlu olmaması gerekir.

Yukarıdaki üç şart tahakkuk ettiğinde oğulun kızı veya birden çok kız­ları üçte iki payını tamamlamak üzere altıda bir pay alırlar. İbni Mes´ud (r.a.) Peygamber (s.a.v.)´in hüküm verdiği şekilde hüküm veriyorum, di­yerek şöyle dedi: "Kız çocuğa yarım, oğlunun kızına altıda bir, kalan his­se kız kardeşe düşer." [24]

Nitekim ölenin geriye bıraktığı kızı ile oğlunun kızı ve kızkardeşlerinin mirastan alacağı hisseler için Abdullah bin Mes´ud (r.a.)´dan sorulun­ca şöyle demiştir: "Eğer ben oğulun kızını mirastan mahrum edersem el­bette dalalete düşmüş olurum." ve daha sonra şöyle devam etti:"Bu me­selede ben Peygamberin hükmettiği şekilde hükmederim. Ölünün kızı te­rekenin yarısını alır, oğulun kızı da (üçte iki payını tamamlamak -üzere) altıda bir, kalan hisse kızkardeşe düşer." [25] Çünkü ölenin varisleri, iki veya daha fazla kız ise, malın üçte ikisini alırlar. Tek kız ise yarısını alır. Beraberinde oğlunun kızı veya kızları olursa altıda birini alır ve bu da öz kızların aldıkları üçte iki hissenin tamamlanıp denkleştirilmesi demektir.

Ana-baba bir kizkardeşle birlikte baba bir kızkardeş: Ölen kişinin baba bir olan bir veya daha fazla kızkardeşleri, baba-anne bir olan kızkardeşleriyle birlikte olmaları şartıyla altıda bir miktarına varis olurlar.

Bu da ´ölenin oğlunun kızı ve ölenin kızı ile beraber olması´ sınıfına kıyas edilmiştir.

Oğul veya oğulun oğlu ile birlikte baba: Ölenin erkek çocuk veya torunlarıyla beraber olduğu taktirde baba mirasın altıda birini alır.

Baba hayatta olmadığı takdirde dede: Ölenin çocuk veya torunlarıyla birlikte ve babası bulunmaması halinde babanın babası olan dede mirasın altıda birini alır.

Anne bir kardeş veya kızkardeş: Bu durumdakiler iki şartla mirasın altıda birini alır:

a) Beraberlerinde onlardan mirastan alıkoyan, ölenin çocuk ve torunla­rının , baba ve dedesinin bulunmaması.

b) Bu durumdaki kardeş veya kızkardeşin varis olarak tek başına bu­lunması gerekir. Eğer birden fazla olursa üçte birini alır.

Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:

"Eğer ölen erkek veya kadının evladı, ana-babası veya başka mirasçısı bulunmuyor, yalnız ana bir tek erkek ve­ya tek kız kardeşi varsa her birine altıda bir pay düşer." (Nisa: 4/11) [26]

rabia
Wed 10 March 2010, 11:15 pm GMT +0200
Hacb (Başkasının Bulunmasıyla Pay Alamayanlar)

1- Ana var iken nineler,

2- Baba var iken dedeler,

3- Oğul, oğulun oğlu, baba ve dede var iken ana bir kardeş

4- Oğul, oğulun oğlu ve baba var iken ana-baba bir kardeş.

5- Oğul, oğulun oğlu baba ve ana-baba bir kardeş var iken baba bir kardeş mirastan hacbolunur (pay alamaz).

Mirasın tümünden hacbe uğrayan varisler şunlardır:

Ana var iken nineler: Ninenin ana veya baba tarafından olmasının farkı yoktur. Bütün nineler, anne ile mirastan alıkonur.

Baba var iken dedeler: Ölenin babası hayatta ise, dedesine mirastan bir şey düşmez. Çünkü baba, ölüye dededen daha yakındır.

Ana bir kardeş: Ölünün oğlu, oğlunun oğlu, babası ve dedesi var iken sadece anneden olan kardeşler mahrum edilir.

Ana-baba bir kardeş: Ana-baba bir veya dereceleri ne olursa olsun bütün kardeşler; oğul, oğulun oğlu ve baba ile mirastan hacbedilerek mahrum kalırlar.

Baba bir olan erkek ve kızkardeşler: Bunlar ana-baba bir olan erkek kardeş ile hacbolunur. Baba bir olan kızkardeşler ise Ana-baba bir olan iki kızkardeşle hacbolunur. Ayrıca, Ana-baba bir veya baba bir kardeşoğulları. Bunlar da, baba, dede, oğul, oğulun oğlu, ana-baba bir veya baba bir olan kardeş ile hacbedilir.

Ana-baba bir olan kardeş oğlu, baba bir olan kardeş oğlunu hacbeder.

Ana-baba bir veya baba bir olan amca. Bu derecedeki amcalar, baba, dede, oğul, oğulun oğlu, kardeş ve kardeşoğlu ile hacbedilir.Amca oğulla­rı ise amca ile hacbedilir. [27]

Kızkardeşlerini Asabe Kılanlar

Kendileriyle birlikte kızkardeşlerini asabe kılanlar dörttür.

1. Oğul.

2. Oğulun oğlu.

3. Ana-baba bir erkek kardeş.

4. Baba bir erkek kardeş. [28]

Kızkardeşleri Varis Olmayanlar

Kendileri varis oldukları halde kızkardeşleri varis olamayanlar dörttür.

1. Amcalar.

2. Amca oğulları.

3. Kardeşin oğulları.

4. Azat eden efendinin asabeleri. [29]

Kızkardeşlerin Asabe Oluşu

Oğul:Oğul varis olduğu gibi osulun kizkardeşi de asabe olur.

Oğulun oğlu: Ölenin oğlunun oğlu olması halinde onun kızkardeşi de asabe olur.

Ölen kişinin ana -baba bir kardeşleri: Bu durumdaki kardeşler ana-baba bir olan kız kardeşlerini de asabe kılar.

Ölen kişinin baba bir kardeş: Bunlar da baba bir olan kız kardeşlerini asabe kılar.

Bunların delili. Yüce Allah şöyle buyurur:

"Eğer erkek ve kadın kardeşler mirasçı kalmış, ise erkek kadının iki hissesi kadar alır." ( Nisa: 4/176) [30]

Kızkardeşleri Varis Olamayanlar

Amcalar varis oldukları gibi halalar varis olamazlar. Amcaoğulları varis olup onların kızkardeşleri (amca kızları) varis olamazlar. Kardeşin oğulları varis olup bunların kızkardeşleri varis olamazlar. Köleyi azat eden efendi varis olup kızkardeşleri varis olamazlar. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

"Miras baba tarafından en yakın olan erkeğe aittir" [31]

Zev´il-Erham

Farz veya asabe yoluyla varis olamayan her akrabaya zev´il erham denir.

Zev´il erhamın varis olabilmesi için gerekli şartlar şunlardır:

1- Ölenin asabe veya farz ile karı veya kocadan başka bir varisinin bulunmaması.Ölenin asabelerinden veya farz sahiplerinden varisi olursa mirasın tümünü alır, zev´il erham hiç bir şey alamaz.

Zev´il erham karı veya koca ile beraber varis olabilir. Bunun şartı ölenin varisi karı veya koca yalnız olmalıdır. Çünkü farz sahipleri hisselerini aldıktan sonra mirastan artan, karı veya kocaya iade edilmez. Karı veya koca hissesini aldıktan sonra kalanı ölüye yakınlığına göre zev´il erhama paylaştırılır.

2- Beyt´ül Mal´ın muntazam olmaması. EğerBeyt´ül Mal muntazam olup mal meşru yerlere sarfedilirse zev´il erham mirastan bir şey alamaz.

Beyt´ül Mal´ın muntazam olmasıyla zev´il erhamın pay alamayacağının delili: İmam Şafii (r.a.) Kur´an ve Sünnet´e muayyen bir hissenin olmadığına hükmettiği içindir.

Hicri dördüncü asırdan itibarın Beyt´ül Mal´ın muntazam bulunma­masıyla şafii alimlerinin sonraki müçtehidleri zev´il erhamın mirasçı ola­cağı hususunda fetva vermişlerdir. Çünkü ölenin malının akrabalarına ulaşması hak sahibi olmayan başkalarına verilmesinden daha iyidir

Zev´il erhamın sınıfları

Zev´il erham olan akrabalar dört sınıf olup şunlardır:

1- Kızların çocukları ve oğlun kızlarının çocukları.

2- Annenin babası olan dede ve bunun babası...

3- Annenin annesi olan nine ve bu ninenin annesi...

4- Ölenin dede ve ninelerine nesebli olanlar. Bunlar da,

a) Ana bir amcalar, bütün amca kızları ve bütün halalar.

b) Bütün dayılar, teyzeler ve bunların çocukları.

c) Hala çocukları ve bunların vasıtasıyla ölüye bağlı olan akrabalar.

Zev´il erhamın miras taksimatı: Zev´il erham ölüye bağlı olan varisin yerine konulup bunlara göre en yakınlık derecesine öncelik verilir. [32]

Feraız İlminde Hesaplar

Feraiz, mirasla ilgili konuları açıklayan ve hak sahibine düşen payı hesap yoluyla öğreten ilimdir. Buraya kadar mirasla ilgili olan payları farz, asabe ve hacb gibi meseleleri esas kurallarıyla aslına bağlı olarak kitabın metninde gördük. Şimdi esas olacak hesap işlemlerine geçelim.

Feraiz, ilminde hesap sözüyle kastedilen miras meselelerin aslına göre tertibi, tashihi ve miras mallarının hak sahipleri arasında taksimini bilmek meselelerin asıllarını ve çözümünü bilmeye bağlıdır. [33]

Meselelerin Asılları

Her meselenin aslı içinde bulunan farz sahiplerinin (eğer farz sahip­leri olursa) en az hissesiyle olur.

Varislerin hepsi erkek ve asabe olursa (dört erkek kardeş gibi) miras malı aralarında eşit bir şekilde taksim edilir. Eğer bir kısmı erkek, bir kısmı da kadın olursa (iki erkek iki kız kardeş gibi) o zaman her erkeğe iki kadının hissesi kadar vermek suretiyle mal taksim edilir. Bu durumda meselenin aslı sayılarının kadarıyla olacaktır.

Feraiz ilminde üzerinde görüş birliğiyle varılan meselelerin asılları yedidir. Bunlar, (2), (3), (4), (6), (8 ), (12) ve (24)tür. Feraiz bu mese­leler üzerine kurulur. [34]

Meselelerin Asıllarıyla İlgili Çözümler
Meselelerin kuruluşu ve kesirsiz olarak her varise düşen hisseyi çözümlerle gösterelim.

Not. A harfi Asabenin hisse nisbetini gösterir.

1- Aslı (2)´dan kurulan mesele. İçinde nısf (1/2) ve geri kalanı olursa meselenin aslı (2)´den kurulur. Mesela,

VARİS PAY NİSPETİ MESELENİN ASLI

(2)

Koca : 1/2 1

Amca : A. 1

Görüldüğü gibi bu meselede kocanın hissesi 1/2 dir. Çünkü ölenin asabe yoluyla amcası vardır. Asabe olduğu için amca da bir pay alır. Başka bir misal verelim.

(2)

Koca : 1/2 1

Ana-baba bir

kızkardeş : 1/2 1

2- Aslı (3)´ten kurulan mesele. İçinde sülüs (1/3) veya sülüsan (2/3) olursa meselenin aslı (3)´ten kurulur.

(3)

Anne : 1/3 1

Amca : A. 2

(3)

İki kız : 2/3 1

Amca : 2/3 1

(3)

Ana bir iki

kız kardeş : 1/3 1

Baba bir

iki kız kardeş : 2/3 2

3- Aslı (4)´ten kurulan mesele. İçinde yalnız rubu´ (1/4) veya rubu (1/4) ile nısf (1/2) olursa meselenin aslı (4)´ten kurulur. Buna misal olarak,

(4)

Koca : 1/4 1

Oğul : A. 3

(4)

Koca : 1/4 1

Kız : 1/2 2

Amca : A. 1

4- Aslı (6)´dan kurulan mesele. İçinde südüs (1/6) olan her meselenin aslı (6)´dan kurulur. Buna misal olarak, ölenin annesi, babası ve oğlu olursa,

(6)

Anne : 1/6 1

Baba : 1/6 1

Oğul : A. 4

İkinci bir misal olarak anne, kız ve amca olursa,

(6)

Anne : 1/6 1

Kız : 1/2 3

Amca : A. 2

Diğer bir misal verelim.

(6)

Anne : 1/6 1

İki kız : 2/3 4

Amca : A. 1

Görüldüğü gibi bütün bu meselelerin aslı (6)´dan kurulur.

5- Aslı (8 ) olarak kurulan mesele. Meselenin içinde yalnız sümün (1/8 ) veya sümün ile nısf olursa bu mesele (8 )´den kurulur.

(8 )

Karı : 1/8 1

Kız : 1/2 4

Amca : A. 3

(8 )

Karı : 1/8 1

Oğul : A. 3

6- Aslı (12)´dan kurulan mesele. İçinde rubu´ ve südüs bulunan mese­le (12)´den kurulur.

(12)

Koca : 1/4 3

Anne : 1/6 2

Oğul : A. 7

Görüldüğü gibi koca 1/4 olan 3 payı, anne 1/6 olan 2 payı geri kalan 7 payı da asabe yoluyla oğul alır.

Başka bir misal verelim.

(12)

Karı : 1/4 3

Anne : 1/3 4

Amca : A. 5

Burda da meselenin içinde 1/4, 1/3 ve asabelik olunca dağılım şekli görülmektedir.

7- Aslı (24) olan mesele. İçinde 1/8, 2/3 ve 1/6 olan meseleler (24) ile kurulur. Buna da bir misal verelim.

(24)

Karı : 1/8 3

İki kız : 2/3 16

Anne : 1/6 4

Ana- baba bir

erkek kerdeş : A. 1

Görüldüğü gibi bu meselenin aslı (24)´ten kurulur. Çünkü içinde 1/8. 2/3 ile 1/6 vardır. Karıya 1/8´den 3 pay, iki kıza 2/3´ten 16 pay anneye 1/6´dan 4pay ve kalan 1 pay da asabe yoluyla erkeke kardeşe verilir.[1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 399-402.

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 384.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 384.

[3] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 385.

[4] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 385.

[5] Ebu Davud, 4564.

[6] Buhari, 6383, Müslim, 1614.

Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 386.

[7] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 386.

[8] Buhari, 6351.

Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 387-388.

[9] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 389.

[10] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 389.

[11] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 389.

[12] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 390.

[13] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 391.

[14] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 391.

[15] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 391.

[16] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 391.

[17] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 392.

[18] Tirmzi, 2093.

[19] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 392.

[20] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 393.

[21] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 393.

[22] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 393-394.

[23] Hakim,4/34.

[24] Buhari, 6355.

[25] Buhari, 6355.

[26] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 394-395.

[27] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 396.

[28] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 397.

[29] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 397.

[30] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 397.

[31] Buhari, 6359.

[32] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 398.

[33] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 399.

[34] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 399.

rabia
Wed 10 March 2010, 11:21 pm GMT +0200
AVL

Avl, meselenin aslı üzerine ilave etmektir. Hissedarların hisseleri meselenin aslından fazla olursa bir veya daha çok sayılar ilave edilir. Bu yüzden varislere tayin edilmiş hisse miktarında azalma olur.

Şimdiye kadar misallerle verdiğimiz meselelerden üçüne avl arız olur. Bunlar, aslı (6), (12) ve (24) olan meselelerdir. Geri kalan diğer dört meseleye ise avl arız olmaz. Meselenin aslının avli veya avlsiz olması o meselenin istikrarına bağlıdır. Meselede istikrar olmazsa (hissedarlara müsait değilse) müçtehit alimler avl cihetine gidilme kararı vermişlerdir.

Peygamberimiz (s.a.v.) devrinde feraiz meselelerinde avl vuku bul­mamıştır. Ancak Hz. Ömer (r.a.)´in hilafeti zamanında avle ihtiyaç duyulmuş ve bu nedenle avli ilk defa Hz. Ömer ortaya koymuştur. Hazreti Ömer hisse sahiplerine aslı dar olan bir mesele ile kerşılaşmış, neticede düşünerek sahabelerle istişarede bulunmuş ve sonunda Zeyd bin Sabit (r.a.) avli teklif etti. Bunun üzerine aslı dar olan bu meselede Hazreti Ömer avl yaplı. Daha sonra başta İmam Şafii olmak üzere alim­ler avli uygulamışlardır.

(6)´NIN AVLİ: Bu rakam (7,8,9 ve 10) rakamlarına kadar ilaveye tabi olur.

(7)´nin avline bir misal.

Avl

(6) (7)

Koca : 1/2 3

Ana-baba bir

ikikızkard.: 2/3 4

Burda görüldüğü gibi mesele (6)´dan kurulmuş, kocaya 1/2 ve iki kızkardeşe 2/3 hisse düştüğü için daralmıştır. Bu nedenle 1 sayı daha eklenerek (7)´ye çıkarılmıştır.

(8 )´in avline bir misal.

(6) (8 )

Koca : 1/2 3

ikikızkard.: 2/3 4

Anne : 1/6 4

(9)´un avline misal.

(6) (9)

Koca : 1/2 3

Baba bir iki

Kız kard.: 2/3 4

Ana bir iki

Kız kard.: 1/3 2

(10)´un avline misal.

(6) (10)

Koca : 1/2 3

İki kız kardeş : 2/3 4

Ana bir iki kız kardeş: 1/3 2

İki kız kard.: 1/6 1

(12)´NİN AVLİ: Bu sayı da (13, 15 ve 17) rakamlarına kadar avle tabi olur.

(13)´un avline misal.

(12) (13)

Karı : 1/4 3

İki kız kard.: 2/3 8

Ana bir kız kardeş : 1/6 2

(15)in avline misal.

(12) (15)

Karı : 1/4 3

İki kız kard.: 2/3 8

Ana baba bir

iki kız kard.: 1/3 4

(17)in avline misal.

(12) (17)

Karı : 1/4 3

İki kız kard.: 2/3 8

Ana bir iki

Kardeş : 1/3 4

Anne : 1/6 2

(24)´ÜN AVLİ: Bu da yalnız (27) rakamı ile avle tabidir.

(27)´nin avline misal.

(24) (27)

Karı : 1/8 3

İki kız : 2/3 16

Baba : 1/6 4

Anne : 1/6 4[1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 402-405.

Meselelerin Aslını Kurma Kaidesi

Mesele asıllarını kurma formülü aşağıda sıralanmış kaidelere göre tamamlanır.

Meseledeki paylar mütedahil olursa. Paydaların biri diğerlerinden büyük ve büyük olanı da küçüğüne bölünebilir durumda olursa (1/3, 1/2, 1/6 gibi) bu meselede 3 ve 2 paydaları 6 paydasına girer ve 6 paydası diğerlerine bölünebilir. (1/2,1/8 ) taksimatları da buna misal olabilir. 2 paydası 8 paydasına girer. Böyle meselelerde en büyük payda alınır, ve meselenin aslı bundan kurulur. Buna misal verelim.

(6)

Ana bir iki

kardeş : 1/2 2

Baba bir kız

kardeş : 1/2 3

Anne : 1/6 1

(8 )

Karı : 1/8 4

Kız : 1/2 4

Amca : A. 3

Meseledeki paylar eşit olursa, (1/6, 1/6 gibi). Bu durumda eşit olan paylardan biri alınır ve meselenin aslı yapılır. Mesela,

(6)

Baba : 1/6 1

Anne : 1/6 1

Oğul : A. 4

Meseledeki paylar mütevafık olursa, Burda biri diğerine bölünmez ancak her ikisi ortak olarak belirli bir bölünmeye kabil olsa (1/8, 1/6 gibi) 8 paydası kesirsiz olarak 6´ya bölünmez. Ancak her biri ortak olarak 2´ye bölünmeye kabildir. Bunun için ortak olarak bölünüp her birinden çıkan sayıya ´vafk´ denir. Bu durumda birinin vakfı diğerinin tam sayısıyla çarpılır. Buna bir misal verelim.

(24)

Anne : 1/6 4

Karı : 1/8 3

Kız : 1/2 12

Amca : A. 5

Görüldüğü gibi bu meselede kızın paydası diğerlerinden küçük olduğu için bırakılır. 6 ve 8 paydalarına gelince mütevafıktır. Yani iki rakamı gibi muayyen bir sayı ile bölünebilir.Bölündükten sonra birinin yarısı diğerinin tamıyla çarpılır (3x8=24) böylece çıkan miktar meselenin aslı yapılır.

Meseledeki paydalar mütebayin olursa, Burda paydalar zıt olup hiç bir şekilde birbirine bölünmüyorsa (1/4, l/3 gibi) 4 ve 3 paydaları kesir­siz olarak birbirine bölünemiyeceği gibi ortak olarak belirli bir sayıya da bölünemez. Bu durumda birinin tam paydası diğerinin tamına çarpılır. (4x3=12) çıkan sonuç meselenin aslı olur. Buna misal verelim.

(12)

Karı : 1/4 3

Anne : 1/3 4

Amca : A. 5[1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 405-406.

Meselelerin Tashihi

Feraiz meselelerinde tashih varislerin hisselerinin kendilerine kesirsiz olarak dağıtılması için yapılır. Geçen tüm misallerde olduğu gibi asıl ve avl yoluyla varislerin hisseleri kesirsiz olarak kendilerine taksim edilebiliyorsa bununla yetinilir ve artık tashihe de gerek kalmaz. Aksi taktirde tahsis cihetine gidilir. Bu durumda meselenin tashihi aşağıda ki kaide ve usullere göre yapılır:

1- Kesirli grup tek ise, bu meselede varislerin kesirli hisseli grup tek bir grup olması durumuna şu misali verelim:

Pay parçası Asıl Tashih

(3x) (6) (18 )

Anne : 1/6 1 3

Baba : 1/6 1 3

Üç Oğul : A. 4 12

Görüldüğü gibi meselenin aslı (6)´dan kurulur. Ana ve babanın her birine 1/6 ise, hissenin kalan 4 parçası oğullara verilir. Ancak görüldüğü gibi miras kendi sayılarına kesirsiz olarak bölünmez. Zira oğulları 3 kişi hisseleri ise 4´tür. O zaman meselenin tahsisine ihtiyaç duyulur.

Eğer grup sayıları ile payları arasında tebayün olursa yukarda misalde olduğu gibi grup sayısı ile meselenin aslı çarpılır (3X6=18) çıkan bu sayı meselenin tashihi olur.

Daha sonra, payın parçası tüm varislerine her payı ile çarpılır. Böylece çıkan rakam kesirsiz olarak grup sayısına bölünebilir duruma gelir.

Çünkü yukardaki örnekte pay parçası olan oğul sayısı paylarıyla çarpılırsa 3X4=12 çıkar ve bu kendilerine kesirsiz olarak bölünebilir hale gelir. Neticede her birine 4 pay düşer.

Eğer grup sayısı ise payları arasında tevafuk olursa grup sayısının yarı rakamı meselenin aslı ile çarpılır. Çıkan rakam meselenin tashihi olur. Buna misal verelim

Pay parçası Asıl Tashih

(2X) (6) (12)

Koca : 1/2 3 6

Nene : 1/6 1 2

Amca : A. 2 4

2. Kesirli grup birden fazla olursa: Varislerden kesirli hisseli grup birden fazla olursa yani 2,3 veya 4 olursa, bu durumda meselenin tashihi için önce her grup sayısı ile paylarının ve sonrada bunların arasındaki dört münasebete; yani temasül, tedahül, tevafuk ve tebayun durumlarına bakılır.

a. Eğer grup sayıları arasında temasül (eşitlik) olursa biri meselenin aslı ile çarpılır. Çıkan meselenin tashihi olur.

b. Eğer arasında tedahül olursa, en büyük sayı meselenin aslıyla çarpılır

c. Eğer arasında tevafuk olursa, vafkı diğer grubun tam sayısıyla çarpılır ve çıkar rakam da tekrar meselenin aslıyla çarpılır.

d. Eğer arasında tebayün olursa, grup sayılan birbiriyle çarpılır ve çıkan rakam da meselenin aslıyla çarpılır. Meselelerin tashihi bu şekilde yapılır.

Şimdi bu şekildeki tashihlere açıklayıcı örnekler vermek istiyoruz:

1- Grup sayıları arasında temasül olması:

Pay parçası Asıl Tashih

(2X) (6) (12)

Anne : 1/6 1 5

Ana bir

5 kardeş : 1/3 2 10

5 amca : A. 3 15

Görüldüğü gibi bu meselede kesirli hisseler, kardeş ve amcaların pay­larında olmak üzere iki grupta mevcuttur. Bu mesele aslı olan (6)´dan kurulur, çünkü 1/6 ile 1/3 paydaları mütedahildir. Bunun için büyük olan payda alınır ve meselenin aslı yapılır, kardeş ile amca paydaları kendiler­ine kesirsiz olarak bölünmiz. Tashihe gerek vardır. Bunun için de ilk önce kardeş sayısı ile hisselerine ve amca sayısı ile hisselerine bakalım, aralarında tebayün (zıtlık) olduğunu, yani hisselyerin sayılarına kesirsiz olarak bölünemeyeceğini görürüz.

Ancak her iki grubun sayısı 5 olduğundan mütemasildir. Bunlardan biri (5) meselenin aslı (6) ile çarpılır. Çıkan (30) sayısı meselenin tashihi olur.

2- Grup sayıları arasında tedahül olması:

(4X) (6) (24)

Anne : 1/6 1 4

Ana bir,

4 kardeş : 1/3 2 8

4 Amca : A. 3 12

Bu meselenin aslı da (6)´dan kurulur. Ancak kardeş ve amcaların hisseleri kendilerine kesirsiz bölünmez. Kardeş sayısı ile hisseleri arasında yarımda tevafuk vardır, yani her ikisi 2´ye bölünebilir.

Bir de amca sayısı ile hisseleri arasında tebayün vardır, bu nedenle grup sayısı olan 4´ü de ele alalım.

Sonra kardeş sayısının vafkına (2) ve amcaların tam sayısına (4)´e bakalım, aralarında tedahül bulunduğunu görürüz. Zira (4) sayısı, (2) sayısından büyük ve ona bölünebilir.

Netice itibarıyla büyük sayı olan (4), olan (6) sayısıyla çarpılır. Çıkan (24) sayısı meselenin tashihi olur.

c. Grup sayısı arasında tevafuk:

(30X) (6) (180)

Anne : 1/6 1 6

Ana bir,

3 kardeş : 1/3 2 12

2 Amca : A. 3 18

Görüldüğü gibi bu meselenin aslı da (6)´dır. Yine kardeş ve amcaların hisseleri kendilerine kesirsiz bölünmez. Tashihe gerek vardır.

Bu meselede her iki grup sayısı ile hisseleri arasında tebayün vardır. Ancak kardeş sayısı ile amca sayısı arasında tevafuk bulunmaktadır. Çünkü herbiri, ortak bir sayı olan 5´e bölünür.

Bir grup sayısının vafkı (3 veya 2), diğerinin tam sayısıyla çarpılır. Mesela; 3X 10 veya 2X15=30´dur. Bu sayı da meselenin aslıyla çarpılır. 30X6=180 meselenin tashihi olur.

d. Grup sayıları arasında tebayün olursa:

(6X) (6) (36)

Anne : 1/6 1 6

Ana bir,

3 kardeş : 1/3 2 1

2Amca : A. 2 18

Görüldüğü gibi Meselenin aslı (6)´dan kurulur. Kardeş ve amcaların hisseleri kesirlidir. Sayıları ile hisseleri arasında tebayün vardır. Bu durumda grup sayıları birbirleriyle çarpılır: 2X3=6 olur. 6 sayısı da mese­lenin aslıyla çarpılır: 6X6=36 meselenin tashihidir. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 406-409

rabia
Wed 10 March 2010, 11:25 pm GMT +0200
RED

Miras taksiminde artan malın hissedarlara iadesine red (iade) denir. Konuyu biras daha açıklamaya çalışalım. Farz sahipleri haklarını aldıktan sonra mirastan artan miktar karı ve koca dışındaki farz sahiplerine ve hisse nisbetinde kendilerine red edilir. Yalnız karı ile koca redden fay­dalanamaz.

Beyt-ül Mal muntazam sistemi ile çalışırsa farz sahiplerinden artan mal Beyt-ül Mal´e veraset yoluyla verileceği için red cihetine gidilmez. Ancak Beyt-ül Mal sistemi muntazam çalışmazsa Beyt-ül Mal´ın mirasta hakkı olmadığı için o zaman mirastan artan mal farz sahiplerine red edilir. Ölenin farz sahipleri ve asabebeleri yoksa zev´il erhamına verilir.

Şafii alimler Beyt-ül Mal´ın artık muntazam işlemiyeceğinden dolayı İsa (a.s.)´ın nüzulüne kadar varis olamayacağını hükmetmişlerdir.

Reddin üç şartı vardır.

1- Farz sahipleri hisselerini aldıktın sonra miras malından malın artmış olması.

2- Ölenin karı veya kocadan başka farz sahiplerinden varisi bulunmuş olması.

3- Varisler arasında asabe bulunmamasıdır. Bilindiği gibi asabe tek başına bulunursa bütün malı. farz sahipleriyle beraber bulunursa malın geri kalanını alır. Bunun için asabe ile bereber red olmaz. [1]

Reddin Kuralı

Reddin uygulanması için şunlar gereklidir:

1- Karı veya kocadan birinin olmaması. Buna misal olarak ölen bir koca arkasında anne, anne baba bir kızkardeş ve ana bir kızkardeş bırakırsa,

Asıl Red

(6) (5)

Anne : 1/6 1 1

Ana baba bir

Kızkardeş : l/2 3 3

Ana bir kız

kardeş : 1/6 1 1

2- Karı veya kocanın bulunması. Karı veya kocanın her ikisinin bulunması durumunda önce karı ve kocanın hissesi verilir. Karı ve kocanının hisseleri verildikten sonra mirastan kalan kısım kendilerine red edilenlere şu uygulama ile taksim edilir.

a) Kendisine red edilen tek şahıs ise eşlik payından sonra kalanı ona verilir. Buna misal olarak,

(8 )

Karı : 1/8 1

Kız : 1/2 7

Kendilerine red edilen şahıslardan iki veya daha fazlası aynı ftan ise bu durumda yine meselenin aslı eşlik paydalarından kurulur. Eşli., payı verildikten sonra kalanı farz sahiplerine kesirsiz olarak bölünür. Buna da misal olarak,

(4)

Koca : 1/4 1

Üç kız : 2/3 3

c) Kendilerine red edilen varisler birden fazla ise. Bu durumda eşlik payından sonra kalan pay kendilerine red edilenlere kesirsiz bölünürse bununla yerinilerek başka bir işleme gerek duyulmaz.

Misal olarak,

(4)

Koca : 1/4 1

Üç kız : 2/3 3[2]

Farz Sahipleri Ve Asabelerle İlgili Bazı Meseleler

Bu iki varis grubu ile ilgili bazı meseleler kurup açıklamasını yapalım.

(6)

Baba bir kızkardeş: 1/2 3

Anne : 1/6 1

Ana bir kızkardeş : 1/6 1

Ana baba bir amca: A. 1.

Açıklama: Bu meselenin aslı (6)´dan kurulur. Bunda temasül bulun­duğu için iki eşit paydadan biri alınıp meselenin aslı yapılır. Miras dağılımına gelince şöyle olur:

Baba bir kızkardeş tek şaşına bulunduğu ve onu hacbedecek veya asbe yapacak bir varis olmadığı için malın yarısını alır. Ölenin birkaç kardeşi bulunduğu için de anneye 1/6 hisse verilir. Ana bir kızkardeş tek başına olduğu ve onu hacbedecek kimse de bilinmadığı için bu da 1/6 hisse alır. Geri kalan da asbelik ile amcaya düşer.

Başka bir misal verelim.

(12)

Karı : 1/4 3

Anne : 1/6 2

Ana bir kızkardeş : 1/6 2

Baba bir kardeş : A. 5

Burda da görüldüğü gibi ölenin çocuğu olmadığı için karı 1/4 hisseyi alır. Birden fazla kardeşleri bulunduğu için anne 1/6 alır. Ana bir kızkardeş tek olduğu ve onu hacbedecek varis bulunmadığı için o da 1/6 alır. Geri kalanı ise asabelik ile kardeş alır.

Başka bir misal ile çözüm şekli.

(24)

Karı : 1/8 3

Baba : 1/6 4

Anne : 1/6 4

Oğul : 1/6 4

Burda da görüldüğü gibi karı 1/8, babal/6 ve anne de 1/6 hisseyi alır. Diğeri oğula kalır.

Başka bir misal.

(24)

Baba : 1/6 4

Dede : H. -

Oğul : A. 17

Oğulun oğlu: H. -

Nine (babaanne): H. -

Karı : 1/8 3

Ölenin çocuğu bulunduğu için., babası 1/6 ve karısı 1/8 hisse alır. Geri kalanı asabe yoluyla oğlu alır. Babası dedesini, oğlunun oğlunu ve ninesini hacbeder. oğul da asbelikle payını alır.

Başka bir misal.

(6)

Ana baba bir kardeş oğlu: A. 1

Ana bir kardeş : 1/6 1

Amca : H.

Ana baba bir kızkardeş : 1/2 3

Görüldüğü gibi ana bir kardeşe 1/6 hisse verilir. Ana baba bir kızkardeşe de 1/2 hisse verilir. Geri kalan asabe yoluyla ana baba bir kardeş oğluna kalır, çünkü bu ölüye daha yakındır. Amca ise kardeş oğlu ile hacbolunur, çünkü mirasta kardeşlik nisbeti amcalık nisbetinden önce gelir. [3]

Mirasta Meşhur Meseleler

Miras konusunda bir kaç mesele belirli isim ve lakaplar almış. Feraiz alimleri bu meseleleri bu lakaplarla tanıtırlar. Bu nedenle bazı görüş ayrılıkları ya da o konuda soru sorana nisbet edildiği veya o konuda hüküm veren kişinin ismini aldığı için bu meseleler belirli isimler altında meşhur olmuştur. Bu meselelerden bir kısmı şunlardır.

1- Ömeriyyeteyn. Hazreti Ömer´in hüküm vermiş olduğu iki mesele hakkında verilen isimdir. Bu meseleden biri,

(6) (12)

Koca : l/3 3 Karı: 1/4 3

Anne : l/3 1 Anne: 1/3 3

Baba : A. 2 Baba: A. 6

2- MubaheIe.Yine Hazreti Ömer´in hilafeti yıllarında vuku bulmuş bir mesele. Bu meselede Hazreti Ömer sahabelerle istişare edip fikirlerini almış neticede avline karar verilmiştir. Ancak daha sonra Abdullah bin Abbas (r.a.) bu mesele hakkında muhalif bir görüş ortaya attı. Daha önce niye bu görüşü belirtmedin, deyip kendisiyle münakaşa edenlere, ´Dileyen gelsin lanetleşelim, çünkü hak benimledir.´ demiştir. Bundan böyle bu meseleye lanetleşme talebi manasına gelen mubahele ismini almıştır. Bu mesele şöyledir:

(6) (8 )

Koca : 1/2 3

Anne : 1/3 2

Ana bir kız

Kardeş : 1/2 3

3- Minberiyye. Hazreti Ali minber üzerinde hutbe okurken kendisine sorulan mesele. Hazreti Ali kendisine sorulan bu meseleyi minber üzerinde cevapladığı için bu ismi almıştır. Bu mesele de şöyledir.

(24) (27)

Karı : 1/8 3

Baba : 1/6 4

Anne : 1/6 4

İki kız : 2/3 16

4- Müşerreke. Hazreti Ömer´in hüküm vermiş olduğu bir meseledir. Bu meselede ana baba bir olan kardeşlere mirastan hisse veilrmemiştir. Ana baba bir olan kardeşler itiraz ederek, Ey mü´minlerin emiri! Farz et ki babamız denize atılmış bir kısrak idi, anamız bir değil mi? Bunun üzerine Hazreti Ömer bu sözleri haklı bularak ortaklığa hüküm verdi, koca ve annenin hissesinden sonra kalar 1/3 hisseyi tüm kardeşler arasında eşit bir şekilde taksim etti. Ortaklık manasına gelen müşerreke, ismini burdan almaktadır. Bu meselenin taksimatı şöyledir:

Tashih

(6) (18 )

Koca : l/2 3 9

Anne : 1/6 1 3

Anne bir iki

ya da daha

fazla kardeş: 1/3 2 4

Ana baba bir öve daha fazla

kardeş : 1/3 2 2

5- Ekderiyye. Zeyd bin Sabit (r.a.)´ın içtihadını zorladığı için zor­layan veya bulandıran manasına gelen ekderiyye ismini burdan almıştır. Bu mesele şöyledir:

Asl Avl Tashih

Koca : 1/2 3 9

Anne : 1/3 2 6

Dede : 1/6 1 8

Kızkardeş : 1/2 3 4

Görüldüğü gibi bu tashih neticesinde kocaya (9), anneye (6). dedeye (8 ) ve kızkardeşe (4) hisse verilmiştir.

6- Harka. Sahabelerin çeşitli görüşleriyle bir meseleyi derip yardığı bir mesele için delme, yarma manasına gelen harka ismini burdan almıştır. Bu meselenin örnek taksimatından biri şöyledir.

(3) (9)

Anne : l/3 1 3

Ana baba bir

kız kardeş : A. 2 4

Dede : A. 1 2

7- Yetimeteyn. İki öksüz manasına gelir. Feraiz konusunda iki meseleden başka mirası iki eşit hisse ile taksim edildiği başka bir mesele yoktur. Bunun için bu iki meseleye bu isim verilmiştir. Bu meseleler şunlardır.

a)

(2)

Koca : 1/2 1

Ana baba bir

kız kardeş : 1/2 1

b)

(2)

Koca : 1/2 1

Baba bir

kızkardeş : 1/2 1

8- Ümmü´ül-eramil. Bütün varislerin kadın olması durumunda, dulların anası manasına gelen ümmü´l-eramil ismini burdan almaktadır. Bunun misali ve taksimatı şudur.

(12) (17)

Üç karı : 1/4 3

İki nine : 1/6 2

Ana bir dört

kızkardeş : l/3 4

Ana baba bir

8 kızkardeş: 2/3 8

9- Ümmü´l-ferağ. Fazla avl yapılan dört sayılı meseledir. Bu dört sayılık ilave civcivlere benzetilmiştir. Civcivlerin anası anlamına gelen ümmü´-ferağ ismini burdan almaktadır. Böyle bir meseleye hüküm veren Kadı Şureyh olduğu için buna Şureyhiyye de denir. Bu meselenin işlemi di şöyledir.

(6) (10)

Koca : 1/2 3

Anne : 1/6 1

Ana bir iki

kız kardeş : 1/3 2

Baba bir iki

Kızkardeş : 2/3 4

10- Mervaniyye. Mervan bin Hakem zamanında vukubulduğu için bu ismi almıştır. Bu meselenin de işlemi şöyledir.

(6) (9)

Koca : 1/2 3

Ana baba bir

iki kızkardeş : 2/3 4

Baba bir iki

kızkardeş : H.

Ana bir iki

kızkardeş : 1/3 2

Bu meselenin aslı görüldüğü gibi (6)´dan kurulup avl ile (9)´a çıkar. Burda ana baba bir olan iki kız kardeş baba bir olan iki kızkardeşi hacbetmiştir. [4]

Kardeşlerle Beraber Dedenin Mirası

Burdaki dededen kasıt babanın babasıdır. Çünkü annenin babası olan dede ise zev´il erhamdandır.

Kardeşlerden maksat da bir veya birden fazla olup ana baba bir veya baba bir olan erkek ve kızkardeşlerdir. Ana bir olan kardeşler dede ile hacbolunur.

Şunu da belirtelim. Birlikte miraslarıyla ilgili Kitap ve Sünnet´te hüküm yoktur. Bu durumda miraslar sahabelerin içtihatlarıyla sabit olmuştur. Mezhep imamları da daha sonra sahabelere uyarak farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Sahabeler kardeş ve dedenin mirasları ile ilgili hüküm vermekten korkardı. Ancak vukubulan meseleler karşısında görüş belirtme ve taksimat yapma mecbuiyetinde kalmışlardır.

Dede ile kardeşlerin birlikte olursa miras meselesi iki kısma ayrılır.

1- Farz sahibi varisler olursa. Dede ile kardeşlerin beraberinde farz sahibi olursa dede kendisi için hangi hisse daha iyi ise onu alır. Buna iki misal verelim.

(2x) (2) (4)

Koca : 1/2 1 2

Dede : A. 1 1

Kardeş : A. 1 1

(4x) (4) (16)

Karı : 1/4 1 4

Dede : A. - 6

2 kızkard : A. 3 6

Görüldüğü gibi iki meselenin aslı kadının paydası olan (4)´ten kurulur. Kadın 1 pay alır. Kalan 3 pay da dedeye ve kızkardeşlere verilir.

Aşağıdaki meselelerde hissenin taksimat sonucunda dedenin alacağı (1/6) pay ila kalanın üçte biri olan hisseye eşittir.

(6)

Koca : 1/2 3

Dede : 1/6 1

2 kard: A. 2

(6)

Koca : 2/3 4

Anne : 1/6 1

Dede : 1/6 1

Kardeş : A. -

Görüldüğü gibi bu ikinci meselede kardeşe miras kalmıyor. Çünkü bazan asabe hiç bir şey alamaz, dedeyede ortak kılınamaz. Çünkü dedenin hissesi (1/6)´dan aşağı düşmez. Başka bir misal verelim.

(12) (15)

İki kız : 2/3 4

Koca : 1/4 3

Anne : 1/6 2

Dede : A. 2

Kardeş : A. -

Görüldüğü gibi bu mesele (12)´den kurulmuştur, avl ile (15)´e çıkarılmıştır. Farz sahiplerinden sonra kardeşe bir herhangi bir şey kalmıyor. Dede ise avl ile (1/6) hissesini almıştır.

2- Faiz sahibi varisler olmazsa. Dede ile kardeşlerin beraberinde karı ve kız gibi farz sahibi varisin bulunmaması durumunda dede 1/3 lük hisse ile eşit taksimattan kendisi için hangisi daha yararlı ise onu alır.Bunlara bazı misaller verelim.

(3)

Dede : A. 2

Ana-baba bir

kızkardeş: A. 1

Dede : A.

Üç kardeş A.

Aşağıdaki meselede dede yine mirastan 1/3 alır.

(3x) (3) (15)

Dede : 1/3 1 5

kardeş : A. - 4

Üç kardeş : A. 2 6[5]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 410.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 410-411.

[3] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 411-413.

[4] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 413-416.

[5] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 417-418.

rabia
Wed 10 March 2010, 11:30 pm GMT +0200
Farz Sahipleri Ve Asabelerle İlgili Bazı Meseleler

Bu iki varis grubu ile ilgili bazı meseleler kurup açıklamasını yapalım.

(6)

Baba bir kızkardeş: 1/2 3

Anne : 1/6 1

Ana bir kızkardeş : 1/6 1

Ana baba bir amca: A. 1.

Açıklama: Bu meselenin aslı (6)´dan kurulur. Bunda temasül bulun­duğu için iki eşit paydadan biri alınıp meselenin aslı yapılır. Miras dağılımına gelince şöyle olur:

Baba bir kızkardeş tek şaşına bulunduğu ve onu hacbedecek veya asbe yapacak bir varis olmadığı için malın yarısını alır. Ölenin birkaç kardeşi bulunduğu için de anneye 1/6 hisse verilir. Ana bir kızkardeş tek başına olduğu ve onu hacbedecek kimse de bilinmadığı için bu da 1/6 hisse alır. Geri kalan da asbelik ile amcaya düşer.

Başka bir misal verelim.

(12)

Karı : 1/4 3

Anne : 1/6 2

Ana bir kızkardeş : 1/6 2

Baba bir kardeş : A. 5

Burda da görüldüğü gibi ölenin çocuğu olmadığı için karı 1/4 hisseyi alır. Birden fazla kardeşleri bulunduğu için anne 1/6 alır. Ana bir kızkardeş tek olduğu ve onu hacbedecek varis bulunmadığı için o da 1/6 alır. Geri kalanı ise asabelik ile kardeş alır.

Başka bir misal ile çözüm şekli.

(24)

Karı : 1/8 3

Baba : 1/6 4

Anne : 1/6 4

Oğul : 1/6 4

Burda da görüldüğü gibi karı 1/8, babal/6 ve anne de 1/6 hisseyi alır. Diğeri oğula kalır.

Başka bir misal.

(24)

Baba : 1/6 4

Dede : H. -

Oğul : A. 17

Oğulun oğlu: H. -

Nine (babaanne): H. -

Karı : 1/8 3

Ölenin çocuğu bulunduğu için., babası 1/6 ve karısı 1/8 hisse alır. Geri kalanı asabe yoluyla oğlu alır. Babası dedesini, oğlunun oğlunu ve ninesini hacbeder. oğul da asbelikle payını alır.

Başka bir misal.

(6)

Ana baba bir kardeş oğlu: A. 1

Ana bir kardeş : 1/6 1

Amca : H.

Ana baba bir kızkardeş : 1/2 3

Görüldüğü gibi ana bir kardeşe 1/6 hisse verilir. Ana baba bir kızkardeşe de 1/2 hisse verilir. Geri kalan asabe yoluyla ana baba bir kardeş oğluna kalır, çünkü bu ölüye daha yakındır. Amca ise kardeş oğlu ile hacbolunur, çünkü mirasta kardeşlik nisbeti amcalık nisbetinden önce gelir. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 411-413.

Mirasta Meşhur Meseleler

Miras konusunda bir kaç mesele belirli isim ve lakaplar almış. Feraiz alimleri bu meseleleri bu lakaplarla tanıtırlar. Bu nedenle bazı görüş ayrılıkları ya da o konuda soru sorana nisbet edildiği veya o konuda hüküm veren kişinin ismini aldığı için bu meseleler belirli isimler altında meşhur olmuştur. Bu meselelerden bir kısmı şunlardır.

1- Ömeriyyeteyn. Hazreti Ömer´in hüküm vermiş olduğu iki mesele hakkında verilen isimdir. Bu meseleden biri,

(6) (12)

Koca : l/3 3 Karı: 1/4 3

Anne : l/3 1 Anne: 1/3 3

Baba : A. 2 Baba: A. 6

2- MubaheIe.Yine Hazreti Ömer´in hilafeti yıllarında vuku bulmuş bir mesele. Bu meselede Hazreti Ömer sahabelerle istişare edip fikirlerini almış neticede avline karar verilmiştir. Ancak daha sonra Abdullah bin Abbas (r.a.) bu mesele hakkında muhalif bir görüş ortaya attı. Daha önce niye bu görüşü belirtmedin, deyip kendisiyle münakaşa edenlere, ´Dileyen gelsin lanetleşelim, çünkü hak benimledir.´ demiştir. Bundan böyle bu meseleye lanetleşme talebi manasına gelen mubahele ismini almıştır. Bu mesele şöyledir:

(6) (8 )

Koca : 1/2 3

Anne : 1/3 2

Ana bir kız

Kardeş : 1/2 3

3- Minberiyye. Hazreti Ali minber üzerinde hutbe okurken kendisine sorulan mesele. Hazreti Ali kendisine sorulan bu meseleyi minber üzerinde cevapladığı için bu ismi almıştır. Bu mesele de şöyledir.

(24) (27)

Karı : 1/8 3

Baba : 1/6 4

Anne : 1/6 4

İki kız : 2/3 16

4- Müşerreke. Hazreti Ömer´in hüküm vermiş olduğu bir meseledir. Bu meselede ana baba bir olan kardeşlere mirastan hisse veilrmemiştir. Ana baba bir olan kardeşler itiraz ederek, Ey mü´minlerin emiri! Farz et ki babamız denize atılmış bir kısrak idi, anamız bir değil mi? Bunun üzerine Hazreti Ömer bu sözleri haklı bularak ortaklığa hüküm verdi, koca ve annenin hissesinden sonra kalar 1/3 hisseyi tüm kardeşler arasında eşit bir şekilde taksim etti. Ortaklık manasına gelen müşerreke, ismini burdan almaktadır. Bu meselenin taksimatı şöyledir:

Tashih

(6) (18 )

Koca : l/2 3 9

Anne : 1/6 1 3

Anne bir iki

ya da daha

fazla kardeş: 1/3 2 4

Ana baba bir

ve daha fazla

kardeş : 1/3 2 2

5- Ekderiyye. Zeyd bin Sabit (r.a.)´ın içtihadını zorladığı için zor­layan veya bulandıran manasına gelen ekderiyye ismini burdan almıştır. Bu mesele şöyledir:

Asl Avl Tashih

Koca : 1/2 3 9

Anne : 1/3 2 6

Dede : 1/6 1 8

Kızkardeş : 1/2 3 4

Görüldüğü gibi bu tashih neticesinde kocaya (9), anneye (6). dedeye (8 ) ve kızkardeşe (4) hisse verilmiştir.

6- Harka. Sahabelerin çeşitli görüşleriyle bir meseleyi derip yardığı bir mesele için delme, yarma manasına gelen harka ismini burdan almıştır. Bu meselenin örnek taksimatından biri şöyledir.

(3) (9)

Anne : l/3 1 3

Ana baba bir

kız kardeş : A. 2 4

Dede : A. 1 2

7- Yetimeteyn. İki öksüz manasına gelir. Feraiz konusunda iki meseleden başka mirası iki eşit hisse ile taksim edildiği başka bir mesele yoktur. Bunun için bu iki meseleye bu isim verilmiştir. Bu meseleler şunlardır.

a)

(2)

Koca : 1/2 1

Ana baba bir

kız kardeş : 1/2 1

b)

(2)

Koca : 1/2 1

Baba bir

kızkardeş : 1/2 1

8- Ümmü´ül-eramil. Bütün varislerin kadın olması durumunda, dulların anası manasına gelen ümmü´l-eramil ismini burdan almaktadır. Bunun misali ve taksimatı şudur.

(12) (17)

Üç karı : 1/4 3

İki nine : 1/6 2

Ana bir dört

kızkardeş : l/3 4

Ana baba bir

8 kızkardeş: 2/3 8

9- Ümmü´l-ferağ. Fazla avl yapılan dört sayılı meseledir. Bu dört sayılık ilave civcivlere benzetilmiştir. Civcivlerin anası anlamına gelen ümmü´-ferağ ismini burdan almaktadır. Böyle bir meseleye hüküm veren Kadı Şureyh olduğu için buna Şureyhiyye de denir. Bu meselenin işlemi di şöyledir.

(6) (10)

Koca : 1/2 3

Anne : 1/6 1

Ana bir iki

kız kardeş : 1/3 2

Baba bir iki

Kızkardeş : 2/3 4

10- Mervaniyye. Mervan bin Hakem zamanında vukubulduğu için bu ismi almıştır. Bu meselenin de işlemi şöyledir.

(6) (9)

Koca : 1/2 3

Ana baba bir

iki kızkardeş : 2/3 4

Baba bir iki

kızkardeş : H.

Ana bir iki

kızkardeş : 1/3 2

Bu meselenin aslı görüldüğü gibi (6)´dan kurulup avl ile (9)´a çıkar. Burda ana baba bir olan iki kız kardeş baba bir olan iki kızkardeşi hacbetmiştir. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 413-416.

Kardeşlerle Beraber Dedenin Mirası

Burdaki dededen kasıt babanın babasıdır. Çünkü annenin babası olan dede ise zev´il erhamdandır.

Kardeşlerden maksat da bir veya birden fazla olup ana baba bir veya baba bir olan erkek ve kızkardeşlerdir. Ana bir olan kardeşler dede ile hacbolunur.

Şunu da belirtelim. Birlikte miraslarıyla ilgili Kitap ve Sünnet´te hüküm yoktur. Bu durumda miraslar sahabelerin içtihatlarıyla sabit olmuştur. Mezhep imamları da daha sonra sahabelere uyarak farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Sahabeler kardeş ve dedenin mirasları ile ilgili hüküm vermekten korkardı. Ancak vukubulan meseleler karşısında görüş belirtme ve taksimat yapma mecbuiyetinde kalmışlardır.

Dede ile kardeşlerin birlikte olursa miras meselesi iki kısma ayrılır.

1- Farz sahibi varisler olursa. Dede ile kardeşlerin beraberinde farz sahibi olursa dede kendisi için hangi hisse daha iyi ise onu alır. Buna iki misal verelim.

(2x) (2) (4)

Koca : 1/2 1 2

Dede : A. 1 1

Kardeş : A. 1 1

(4x) (4) (16)

Karı : 1/4 1 4

Dede : A. - 6

2 kızkard : A. 3 6

Görüldüğü gibi iki meselenin aslı kadının paydası olan (4)´ten kurulur. Kadın 1 pay alır. Kalan 3 pay da dedeye ve kızkardeşlere verilir.

Aşağıdaki meselelerde hissenin taksimat sonucunda dedenin alacağı (1/6) pay ila kalanın üçte biri olan hisseye eşittir.

(6)

Koca : 1/2 3

Dede : 1/6 1

2 kard: A. 2

(6)

Koca : 2/3 4

Anne : 1/6 1

Dede : 1/6 1

Kardeş : A. -

Görüldüğü gibi bu ikinci meselede kardeşe miras kalmıyor. Çünkü bazan asabe hiç bir şey alamaz, dedeyede ortak kılınamaz. Çünkü dedenin hissesi (1/6)´dan aşağı düşmez. Başka bir misal verelim.

(12) (15)

İki kız : 2/3 4

Koca : 1/4 3

Anne : 1/6 2

Dede : A. 2

Kardeş : A. -

Görüldüğü gibi bu mesele (12)´den kurulmuştur, avl ile (15)´e çıkarılmıştır. Farz sahiplerinden sonra kardeşe bir herhangi bir şey kalmıyor. Dede ise avl ile (1/6) hissesini almıştır.

2- Faiz sahibi varisler olmazsa. Dede ile kardeşlerin beraberinde karı ve kız gibi farz sahibi varisin bulunmaması durumunda dede 1/3 lük hisse ile eşit taksimattan kendisi için hangisi daha yararlı ise onu alır.Bunlara bazı misaller verelim.

(3)

Dede : A. 2

Ana-baba bir

kızkardeş: A. 1

Dede : A.

Üç kardeş A.

Aşağıdaki meselede dede yine mirastan 1/3 alır.

(3x) (3) (15)

Dede : 1/3 1 5

kardeş : A. - 4

Üç kardeş : A. 2 6[1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 417-418.

VASİYET

Vasiyet; bilinen, bilinmeyen, hazır olan, hazır olmayan şeylerle caiz olur. Vasiyet, vasinin malının üçte birinden çıkartılır. Şayet vasiyet edilen miktar malın üçte birinden fazla ise varislerden izin alınarak çıkarılır. Varislerin izni olmazsa üçte birinden fazlası çıkartılmaz.

Tüm varisler kabul etmedikçe bir varis için yapılan vasiyyet sahih olmaz. Akıl, baliğ ve umumi tasarruf yetkisine sahip olanların vasiyyeti sahihtir. Va­siyyet mülk edinebilen şahıs için Allah yolunda yapılır. [1]

Vasiyetin Sahih Olmasının Şartları

Vasiyetin sahih olabilmesi için beş şart gereklidir:

1. Müslüman olmak.

2. Baliğ olmak.

3. Akıllı olmak.

4. Hür olmak.

5. Emin olmak.

Vasiyet ölümden sonra geçerli olmak üzere bir hakkın bağışlanmasıdır. Vasiyyetin delili kitab, sünnet ve icmâdır. Kitaptan delil. Yüce Allah´ın şu ayeti kerimesidir:

"... yapılan vasiyyetten veya borçtan sonra..." (Nisa: 4/10-12)

Sünnetten delil. Peygamberimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:

"Mah­rum, vasiyyeti haram eden (başkasını vasiyyetîen mahrum eden)?dir. Kim vasiyyet etmiş olarak ölürse, bir sünnet yolu, takva ve şehadet üzere mağ­firet edilmiş olarak ölmüştür." [2]

Resulullah bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

"Varise vasiyyet yok­tur. Çünkü Allah her hak sahibine hakkını vermiştir."[3]

Varis kendisine vasiyet edilmese de yine hakkına sahiptir. Bundan an­laşılıyor ki bir kişi vasiyet ederse, malı az olup, aile kalabalık dahi olsa varislerin dışındakilere terikenin 1/3´inde veya daha azında vasiyyet müstehab olmuştur. Vasiyet edenin malın üçte biri (1/3´ü) hakkında vasiyyel yaptığında hasta veya sıhhatli olması arasında fark yoktur. Çünkü burdaki sahiplik ölümden sonra olacağından sıhhatli veya hasta olması farketmez.

Varise, vasiyyet mekruhtur, hüküm de ifade etmez. Ancak, tasarrufa ehil olan diğer varisler icazet verirlerse caiz olur.

Peygamberimiz "Varise vasiyyet yoktur. Ancak diğer varislerin icazet vermesi müstesna." buyurmuştur: Aynı şekilde, yabancıya 1/3´den fazla va­siyyet de mekruhtur, hüküm ifade etmez, varisler icazet verirse geçerli olur. [4]

Vasiyetin Rükünleri

1) Vasiyet eden kişi. Fıkıh kitaplarında ´mûsi´ olarak geçer.Bunun ba­liğ, hür ve muhtar (serbest) olması şarttır.

2) Kendisine vasiyet edilen kişi. Fıkıhta ´Musa leh´ olarak geçer. Ken­disine vasiyet edilmede bir günahın olmaması şarttır. Vasiyyette bir sebe­bin olup olmaması fark etmez. Bir sebep yoksa kesin olarak bilinen biri ve mülk edinebilmeye ehil olması da şart koşulur. Dolayısıyla günah ol­duğu için müslümanın kâfire vasiyyeti ve kesin belli olmayan biri için; "Şu iki adamdan birine" şeklinde bir vasiyyet yapılırsa sahih değildir.

3) Vasiyet edilen şey. Fıkıh kitaplarında ´Musa bih´ diye geçer. Mubah ve birinden diğerine intikale müsait olması şarttır. Dolayısıyla mizmar, tanbûr, zurna gibi çalgı aletleri için yapılan vasiyet sahih değildir.

Birinden diğerine nakle müsait olmayan ümm-ü veled (sahibinden ço­cuk sahibi olan cariye) için yapılan vasiyet sahih değildir.

4) Vasiyet sözleri.´Fıkıh kitaplarında ´Siga´ olarak geçer. Vasiyyeti ifa­de eden; "Ona şunu vasiyet ettim", "Onu, O´na verin", "O, O´nundur", "Ölümümden sonra onu, O´na hibe ettim" gibi bir söz olması şarttır.

Vasiyyetin mu´teber olması için iki adil-şahidin olması da gereklidir. Ölümden sonra, yazı ve mühürle ispatlanması gereken vasiyetler ancak şahitlerle geçerlilik kazanır. [5]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 419.

[2] İbni Mace.

[3] Ebu Davud, 2870.

[4] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 419-420.

[5] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 420.