- Felâketlerden Korunma Yolları

Adsense kodları


Felâketlerden Korunma Yolları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Mon 21 June 2010, 03:49 pm GMT +0200
FELÂKETLERDEN KORUNMA YOLLARI

 

 

قاَلَ اللهeُ تَعَالَى فِي كِتَابِهِ الْكَرِيمِ :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ، بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

﴿ ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴾[1] صَدَقَ الله ُالْعَظِيمُ.

وَ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله ُعَلَيْهِ وَ سَلَّمَ فِي حَدِيثٍ :

,... فَاتَّقُوا الدُّنيْاَ...-[2] صَدَقَ رَسُولُ اللهِ فِيمَا قَالَ.

 

 

Muhterem Müslümanlar!

“Toplumlar, nasıl yönetilmeleri gerektiğini kendileri tayin ederler.” Bu muamele biçimi tarihin her sayfasında görülmüştür ve görülmeye devam etmektedir. İyi olanlara iyi muamele; kötü olanlara ise kötü muamele yapılması kaçınılmaz kurallardandır.

Buna bağlı olarak yüce Mevlâ’mız, iyi kullarının iyiliği için cenneti; kötü kullarının kötülüğüne karşılık olarak ta, cehennemi yaratmıştır.

Azamet sahibi olan Cenab-ı Azimuşan, hepimizin de şahit olduğu gibi; kulları kendisini unutup ta fenalığa, isyana ve kötülüğe saplanınca, uyarı mahiyetinde olan azabının bir kısmını gönderir ve bu azabıyla, daha daha büyük azaplara gücünün yeteceğini ifade eder. Eğer insanlık âlemi kendi durumunu düzeltmezse; yeni yeni uyarılar, ardı ardına devam eder.

İnsanların, kendi elleriyle kendilerine felâket hazırladıklarını yüce Mevlâmız şöyle dile getirir:

“Karada ve denizde bozgun, insanların bizzat kendi elleriyle işledikleri yüzünden çıkar; Allah’da, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırır.”[3]

Peygamberimiz (a.s.)’ da felâketlerden korunmamız için nasihatle: “Dünyanın fitnelerinden korunun.” [4] buyurur.

Kıymetli mü’minler !

Rabbimiz biz kullarını sever ve merhametiyle nazar eder. Ancak bu merhametten uzak kalmak isteyenlere de, hak ettikleri cezayı verir. Eğer isyankâr ve azgınların yangınında tutuşmak istemiyorsak; yaptığımız her işte, o mutlak gücün rızasına uygun bir şekilde hareket etmeliyiz.

İman ve itikadı ilgilendiren konularda, Allah’ın kanunlarına muhalif hareketlerde bulunmayalım.

Bilgimiz olmayan konularda yanlış ve ters konuşarak, Allah’a ait olan işlere karışmayalım. Allah ile kul ilişkilerinde, haddimizi bilelim. Unutmayalım ki; Allah,  haddi aşanları sevmez.

Allah’û Tealâ’nın, kesin emirleriyle sabit olan ibadetlere riayet edelim. Çünkü ibadet; Allah’a kul olmanın ve Allah’tan gereği gibi korkmanın, uygulamalı bir ifadesidir. Allah, kendisinden korkanlara daha çok merhamet eder.

Allah’a ve Resulüne, her zaman ve her yerde gereği gibi saygılı olalım. Ancak saygılı olanlar, Allah’ın ve Resulünün sevgisini kazanırlar.

Allah’ın yer yüzündeki halifesi olan insana da saygılı olalım. Yaratılanı, yaratandan ötürü sevmek, yaratanı sevmek anlamına gelir. Ancak bu ölçü, Allah’a iman edenler için geçerlidir. Allah’a isyan edenleri sevmek, Allah’a isyan sayılır. Onun için bu sevgi; Allah’ı sevenleri Allah için sevme, Allah’ı sevmeyenlere de Allah için buğz etme sınırında olmalıdır.

Değerli cemaat!

Rabbimizin beğenerek gönderdiği, peygamberimizin överek tebliğ ettiği, sahabenin gururla yaşadığı ve Müslümanların günümüze kadar büyük bir teslimiyetle taşıdığı bu dini, olduğu gibi kabul edelim.

Eğer; İslâm’ın işimize gelen yönlerini alıp, işimize gelmeyen yönlerini dışlarsak, bu dini kabul etmemiş oluruz ki, bu dini kabul etmeyenler, Allah’ın azabından kurtulamaz.

Dinimizi, dinimizin asıl kaynağı olan  Kur’an ve sünnetten takip edelim.

Sözde alim olarak piyasaya çıkıp, Kur’an’dan ve sünnetten habersiz kimselerin, empoze etmek istedikleri din anlayışına aldanmayalım. Allah’û Tealâ, Kur’an’la gönderdiği dinini, Kur’an’dan uzaklaştıranları asla affetmez.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Şimdiye kadar yapmış olduğumuz tüm hatalarımıza, günahlarımıza, isyanlarımıza, samimi bir edayla tövbe edelim. Tövbe edelim ki; Allah bizi affetsin. Allah bizi affetsin ki, affedilmiş kullarına dünyanın azabı ve cehennemin alevleri dokunmasın.

Attığımız her adımda ve alıp verdiğimiz her nefeste, Allah’ın bizi kontrol ettiğini ve her işimizden haberdar olduğunu bilerek yaşayalım.

Ölümlü dünyanın ölümlü yolculuğunda, işlediğimiz zerre kadar hayrın ve zerre kadar şerrin hesabını vereceğimizi düşünerek, yolumuza devam edelim.
Yüce Rabbimiz, yüce İslâm dinini yaşama hususunda cümlemize yâr ve yardımcı olsun.
Müslümanların nefes alıp verdiği bütün zemin ve mekânları her türlü afet ve musibetlerinden korusun. Ümmeti Muhammed’e dünya ve ahiret saadeti nasip eylesin.  Amin.

                 

                                 

أَلاَ إِنَّ أَحْسَنَ الْكَلاَمِ وَ أَبْلَغَ النِّظاَمِ...

 

 

[1]    Rum Suresi: 41

[2] Riyazü’s Sâlihin: S. 83 Hadis No: 70

[3] Rum Suresi: 41

[4]    Riyazü’s Sâlihin: S. 83 Hadis No: 70

ceren
Sun 14 August 2016, 09:23 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Butun belalardan allaha siginan ve felaketlerden dolayi dua edip sabir eden ve kurtulan kullardan olalim inşallah....

HALACAHAN
Tue 27 September 2016, 06:22 pm GMT +0200
Aleykum selam ..
Attığımız her adımda ve alıp verdiğimiz her nefeste, Allah’ın bizi kontrol ettiğini ve her işimizden haberdar olduğunu bilerek yaşayalım.
Rabbim bizleri doğru yolundan ayirmasin ..