hafiza aise
Fri 17 December 2010, 11:42 am GMT +0200
Bâb: Fecr Vaktinden Sonra Ezan Okumak
67- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Nâfi'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra) şöyle dediğini nakletti:
Hafsa (r.anhâ) bana haber verdi ki: Allah Resulü (sav) müezzin sabah (namazının ezanında) itikâf ettiği ve sabah olmaya yüz tuttuğunda kalkar, namaz kılınmadan önce kısa iki rekat kılardı.[4]
Şerh
Müezzin sabah (namazının ezanında) itikâf ettiği" ifadesinde geçen (i'tekafe=itikâf ettiği' fiiliyle ilgili bir çok âlim tarafından soru ve kapalılık bulunduğu dile getirilmiştir. Hâlbuki hadisin Mâlik'in el-Muvatta' adlı eserinde geçen "Müezzin sabah namazı için ezan okumadığında" şeklindeki nassı gayet açık ve kesindir. Nesefî'nin buhârî'den yaptığı nakilde ise 'itikâf kavramının kullanılma sebebi olarak müezzine mahsus bir duruma dikkat çekildiği bildirilmektedir. Hadis hafızlarından bir topluluk ise, buradaki vehmin sebebi olarak Buhârî'nin hocası Abdullah b. Yusuf u göstermektedir.
Hüküm
Bu hadis-i şerife göre müezzinin sabah ezanını okumaması hâlinde kişi sünnetleri kısaltarak kılar ve sabah namazının farzı için getirilecek kameti bekler.
Ders
Bu hadis-i şeriften çıkaracağımız en mühim ders, özellikle cemaat ile namaz için telâşa kapılmamak, vakar ve sükûneti muhafaza etmek gereğidir. Bazı insanların yaptığı gibi camiye koşar adım gitmek, cemaate nefes nefese yetişmek, cemaat ve mescid âdabına uymayan davranışlardır.
Ezanın bir şekilde okunmaması hâlinde yapılması gereken, eğer vakit daralmışsa sünneti kılarak kameti beklemek olacaktır. Bunun yanı sıra cemaat ile namaz kılacak kimse, namazı ilk vaktinde veya değişik bir ifadeyle görevli imamın kıldırmayı adet edindiği vakitte mescitte olmaya gayret,etmelidir. Mescide vaktinden önce gidip namaza kadar sükunet içinde beklemenin ne derece büyük sevaplara vesile olduğunu daha önce görmüştük.
[4] Buhârî, ezân/583, cum'a/885, 1099, 1102, 1109; Müslim, salâtu'l-musâfırîn/1184-1186; cum'a/1460-1462; Tirmizî, salât/390, 398, cum'a/480, mevâkît/579, cum'a/1410-1431, kıyâmu'l-leyl/1739-1740, 1744, 1745-1758; Ebû Dâvud, salât/953, 955, 957; İM/ikâmetu's-salât/1135; İbn Hanbel, musnedu't-müksirîn/4277, 4363, 4431, 4526, 4685, 4881, 5044, 5160, 5175, 5191, 5223, 5346, 5430, 5480, 5498, 5545, 5706, 5783, 5798, bakî musnedi'l-Ensâr/25219, 25224; Mâlik, nidâ/241, 260; Dârimî, salât/1401, 1407-1408, 1527.
67- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Nâfi'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra) şöyle dediğini nakletti:
Hafsa (r.anhâ) bana haber verdi ki: Allah Resulü (sav) müezzin sabah (namazının ezanında) itikâf ettiği ve sabah olmaya yüz tuttuğunda kalkar, namaz kılınmadan önce kısa iki rekat kılardı.[4]
Şerh
Müezzin sabah (namazının ezanında) itikâf ettiği" ifadesinde geçen (i'tekafe=itikâf ettiği' fiiliyle ilgili bir çok âlim tarafından soru ve kapalılık bulunduğu dile getirilmiştir. Hâlbuki hadisin Mâlik'in el-Muvatta' adlı eserinde geçen "Müezzin sabah namazı için ezan okumadığında" şeklindeki nassı gayet açık ve kesindir. Nesefî'nin buhârî'den yaptığı nakilde ise 'itikâf kavramının kullanılma sebebi olarak müezzine mahsus bir duruma dikkat çekildiği bildirilmektedir. Hadis hafızlarından bir topluluk ise, buradaki vehmin sebebi olarak Buhârî'nin hocası Abdullah b. Yusuf u göstermektedir.
Hüküm
Bu hadis-i şerife göre müezzinin sabah ezanını okumaması hâlinde kişi sünnetleri kısaltarak kılar ve sabah namazının farzı için getirilecek kameti bekler.
Ders
Bu hadis-i şeriften çıkaracağımız en mühim ders, özellikle cemaat ile namaz için telâşa kapılmamak, vakar ve sükûneti muhafaza etmek gereğidir. Bazı insanların yaptığı gibi camiye koşar adım gitmek, cemaate nefes nefese yetişmek, cemaat ve mescid âdabına uymayan davranışlardır.
Ezanın bir şekilde okunmaması hâlinde yapılması gereken, eğer vakit daralmışsa sünneti kılarak kameti beklemek olacaktır. Bunun yanı sıra cemaat ile namaz kılacak kimse, namazı ilk vaktinde veya değişik bir ifadeyle görevli imamın kıldırmayı adet edindiği vakitte mescitte olmaya gayret,etmelidir. Mescide vaktinden önce gidip namaza kadar sükunet içinde beklemenin ne derece büyük sevaplara vesile olduğunu daha önce görmüştük.
[4] Buhârî, ezân/583, cum'a/885, 1099, 1102, 1109; Müslim, salâtu'l-musâfırîn/1184-1186; cum'a/1460-1462; Tirmizî, salât/390, 398, cum'a/480, mevâkît/579, cum'a/1410-1431, kıyâmu'l-leyl/1739-1740, 1744, 1745-1758; Ebû Dâvud, salât/953, 955, 957; İM/ikâmetu's-salât/1135; İbn Hanbel, musnedu't-müksirîn/4277, 4363, 4431, 4526, 4685, 4881, 5044, 5160, 5175, 5191, 5223, 5346, 5430, 5480, 5498, 5545, 5706, 5783, 5798, bakî musnedi'l-Ensâr/25219, 25224; Mâlik, nidâ/241, 260; Dârimî, salât/1401, 1407-1408, 1527.