- Faziletler ve Şemail bölümü

Adsense kodları


Faziletler ve Şemail bölümü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Mon 26 September 2011, 03:41 pm GMT +0200
FAZİLETLER VE ŞEMAİL BÖLÜMÜ


 (34 Hadistir)
 

350/1 (...) Enes'in şöyie dediği rivayet edildi:

Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem altmış üç yaşındayken, vefat et­ti.        .                                 -

Hz. Ebû Bekir altmış üç ve Hz, Ömer de altmış üç yaşında vefat etti­ler.»

 

351/2   Enes'in  şöyle dediği rivayet  edildi:

«Resuiüliah sallallahü aleyhi ve sellem 'kırk yaşını .doldurduğu sıralar­da, vahiy almağa başladı.

On sene Mekke'de, on sene de Medine'de oturdu.                            .

Hz. Peygamber vefat ettiği zaman, saç ve sakalımla ağarmış kıllar yir­miyi bulmamıştı.»

                                                                  "

352/3   Cabir'in  şöyle dediği  rivayet edildi:.

«Resulüllah  sallallahü  aleyhi ve seilern, vücudunun güzel kokusu  ile tanınırdı.»

 

353/4  Abdullah bin Mesûd'un şöyle dediği rivayet edildi: «Resuiüliah sallaliahü aleyhi ve sellem, gece, tabiî olan güzel koku­su iie tanınırdı."

 

354/5   İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:

«Nebi sallaliahü aleyhi ve sellem'in bana bir miktar borcu vardı. Ba- ödediği, alacağından  daha fazla  idi.»

 

;  355/6 Enes bin- Mâlİk'ih şöyle dediği rivayet edildi:

«Resulüüah sallallahü aleyhi ve sellemin avuçlarından daha yumuşak bulduğum, ne bir poplin ne de halis bir ipek bilirim.»

(a)'  Bir rivayette şöyie dedi:

«Resuiüliah sallaliahü aleyhi ve ve sellem, beraber oturduğu kimse­lerin yanında   dizlerini uzatarak oturduğu görülmemiştir.»

 

356/7   İbrahim'in  babası   Mesruk'tan   rivayetle  şöyle   demiştir: Mesruk, Hz. Aişe'den  Resulüllah sailallahü aleyhi ve seliemin  ahiâ-kını sordu. O da:

«— Kur'an'ı  okumuyor musun?!»  diye  cevap  verdi.

 

357/8    Enes'irr şöyle dediği rivayet edildi:

«Hz. Peygamber, kölenin yapmış olduğu davetine gider, (hastayı) ve eşeğe dahi binerdi.»

 

358/9    Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edildi:

«Resulüllah sailallahü aleyhi ve sellem'in, hastalığı sırasında namaza geldiğinde ayaklarının aklığını halâ görür gibiyim.»

 

359/10    Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber, vefatiyle sonuçlanan hastalığa yakalandığı vakit, ben­de kalmak için hanımlarından irin istemiş, onlar da kabul etmişlerdi.

Buna duyunca acele kalkıp hücreme çekildim. O sırada hizmetçim de yoktu. Kendisine, baş yastığı (güzel kokulu) Mekke ayrığı ile dolu, bir ya­tak serdim.

ResuiuHah sallallahü aleyhi ve sersem, iki kişinin yardımıyla gelip ya­tağına yattı.»

 

360/11   Enes'in şöyle dediği  rivayet edildi:

Hz. Ebû Bekir, Resuluilah (S.A.V) in biraz iyileştiğini görünce, karısı Hâdice'nin kızına gitmek için izin istedi. Hanımı o şırada ensâr'ın meyve bahçelerinden birinde bulunuyordu. Halbuki gördüğü bu iyileşmenin ölüm rahatlığı  olduğunu anlamamıştı.  İzin  alarak gitti. - Hz. Peygamber o gece vefat etti.

Sabah olunca mahalle halkının birikirlerine bir şeyler söylemekte ol-       'i dukiarını görmece başladı. Konuşulanlara kulak verip kendisine haber ge-tirmek üzere 'küçük bir köleyi dışarı yolladı.

Köle gelerek ona:

«— İşittiğime göre «Muhammed öldü» diyorlar, dedi. Hz. Ebû Bekir bunu duyunca:

«— Vâh..;. vâh...! Gücüm, ıkudretim kırıldı» diyerek perişan bir hale geldi.

Ebû Bekir radiyallahü and Mesci'd'e henüz varmamıştı ki, yerinde dü­şüp kalacağını zann-ettiler.

Münafıklar; Muhammed Peygamber olsaydı ölmezdi!» diyerek müslü-manlar arasında şüphe uyandırmağa çalışıyorlardı.

Hz. Ömer, o zaman kılıcını çekerek:

«— Hiç kimseden «Muhammed Öldü diye» duymıyayım yoksa kılıçla boynunu vururum!»

Bunun üzerine  seslerini kestiler,

Hz. Ebû Bekir, geldiği zaman, Peygamber'in üzeri örtülüydü. Yüzün­den örtüyü kaldırdı, öpüp koklamağa başladı. Ve orada bulunan halka dö­nerek: '

«— Ey nâs! Kim Muhammed'e tapıyorsa, bilsin ki, o öldü. Kim de Mu-hammed'in Rabbına tapıyorsa, bilsin ki Muhammed'in Rabbi ölmez!» de­yip şu âyeti okudu,

«Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamber­ler geldi geçti. Ölürse, yahut öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz?

Kim dönerse 'bibin ki Allah'a hiçbir suretle zarar veremez ve  Allah şü'kredenlerin  karşılığım yakında verecektir.» [1]

Hz. Ömer bu âyetle ilgili olarak şöyle konuştu:

«Bu âyeti o gün dinlediğimizde, onu sanki biz daha önce hiç okuma­mış gibiydik!»

Hz. Ömer'in bu sözlerini dinleyen müslümanlar aynısını söyliyerek âyeti okudular.

Resuiullah (S.A.V.) Pazartesi gecesi öldü. Öylece  iki gece, iki gündüz kaldı ve,salı günü defni olundu.

Üsâme bin Zeyd Evs bin Havle su döküyorlar, Alî ve Fadl da sal-lallahü alevhi ve sellemi yıkıyorlardı.

 

361/12     Ibn  Mesûd'un şöyle dediği   rivayet edildi: Resuiullah saliallahü aleyhi ve seliem buyurdu ki: «Benden  sonra Ebû Bekir ve Ömer'e uyunuz!».

 

362/13    Huzeyfe bin el-Yemân'ın şöyle dediği rivayet edildi:

«Benden sonra Ebû Bekir ve Ömer'e uyunuz. Ammâr'ın davranışlarını

örnek  aiıniz!   İbn   Ürnm-i  Abd'ın  [2]  yapmayı   üzerine   aldığı  şeyi tutmaya

özeniniz!» .

 

363/14    Mûsâ Ibn Kesîr'in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Ömer (birgün) Hz. Osman'tn yanı Adan geçerken, üzüntülü görünce sordu:

«— Seni' üzen ne. olabilir?»

Hz. Osman:

«— Üzülmem mi? Resulullah ile aramdaki kayıntoabalık-enişteiik yakınlığı  kesildi» diye konuştu.

Bu söz, nikâhlısı ve Hz. Peygarber'in kızı [Rırkiyye) nin vefat ettiği sıralara  rastladı.

Hz. Ömer:'

«— Seni kızım Hafsa ile evlendireyim!" dedi.

Hz. Osman:

«— Resulullah (S.A.V.)  in  emrini  al, ondan sonra» cevabını verdi.

Hz. Peygamber bu iş için kendisine gelen Ömer'e:

«— İster misin1 ki, senin İçin, Osman'dan daha hayırlı bir enişte; Os­man için de senden hayırlı bir kaymbaba göstereyim?» diye sordu.

Hz. Ömer, «Evet buyurun!» dedi.

Resulullah o zaman şu teklifi yaptı:

Sen  Hafsa'yi benimle, ben de kızımı  Osman ile evlendirelim!»

Buna Hz. Ömer «Evet» diyerek kabul etti ve Hz. Peygamber de dedi­ğini yaptı.         

                            .

364/15   Hz. Ali'nin yakın arkadaşlarından Habbe ifan- el-Ürenî'nin şöyle de­diği rivayet edildi:

Ali'nin şöyle dediğini  kendisinden  işittim:

«Ben islâmı İtle defa kabul edenimdir. (Ve ben Resulullah (S.A.V.) ile ilk namaz kılanım.»

 

365/16   Ümmü Hâni'in şöyle dediği rivayet edildi:

Bir gün Hz. Peygamber, Hz. Ali'ye baktı ve aç olduğurru anladı.

«— Niçin açsın ey Ali!» diye sordu.

=Hz. Ali:

«— Ey Allah'ın Resulü, dedi. Şu vakitten beri çok az yiyiyorum da...»

Bunun üzerine Hz. Peygamber:

«— Seni Cennetle müjdeliyorum!» diye tebrik ettiler.

 

366/17  İbn Abbâs'ın  şöyle dediği rivayet edildi: Resulullah sallallahü  aleyhi ve sell&m şöyle buyurdu:

 «Kıyamet günü  şehidleri* efendis,,  Abduimuttalibm oğ!u Hamza- . dan sonra da, devlet idarecinin huzuruna girip «Şunlar, yap   diye ona emr eden kişi olacakt  yap"

[a)    Bir rivayette şöyle dedi:

Kıyamet günü şehidierin efendisi. Abdulmuttalib'in "oğlu Hamza iie zâlim devlet idarecisinin karşısına çıkıp şunları yap, şunları yapma.
 

367/18 'Cabir'in. şöyle dediği  rivayet edildi;         
           
Resuiullah sallallahü aleyhi ve sellem:

«Ahzâb (Hendek muharebesi) gecesi, bize kim haber getirebilecek?» diye sordu, [3]

Bunu duyan Zübeyr hemen yola çrktı. Hz. Peygambere üç kez haber getirmişti.

Resuiullah sallallahü aleyhi ve sellem o zaman:

Her nebinin yardımcilari olmuştur. 

368/19    Abdulah  İbn   Mesûd'un  şöyle  dediği  rivayet edildi:

Bir gece,  Hz.  Peygamber'in  eşliğinde  Hz.  Ebû Bekir ile  Hz. Ömer ay ışığında sohbet ettiler.

Az sonra Hz. Peygamber ve ikisi çıkıp., fon Mesûd'un (evinin önünden) geçtiler. O srada  Kur'an  okuyordu.

Hz. Peygamber:

«— Kur'an-ı indiği gibi okumak zevkini îadmak istiyen kimse, ibn-i Ümm-i Abd'in okuyuşunu örnek alarak, okusun» buyurup, Onun için şöyie demeğe başladı:

«Dilediğini  iste;  sana verilir!»    .

Bunu duyan Ebû Bekir ve Ömer ona müjde vermeğe gittiler. Ona ilk müjdeyi   Ebübekir yahut  Ömer verdi:

«Nebî sallallahü aleyhi ve sellem, sana dua etmeni istedi.» dedi. O da:

«— Ey Allah'ımı Sen'den, yerinden asla ayrılmayan devam edici bir iman, yok olmaz nimetler ve cennette sonsuz olarak Peygamberinin dost­luğunu istiyorum!» diye duada bulundu.

(a) Bir rivayette Abdullah şöyle dedi:

Hz. Peygamber'in yanında Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer ay ışığında soh­bet ettiler.

Resûlullah (S.A.V.} ve onlar beraberce çaktılar. İbn Mesûd'un (evinin) yanından geçtiler. O sırada namaz kılarken Kuc'an cnkuyordu. Nebî sallal­lahü aleyhi ve sellem:

«— Kur'an'ı, indirildiği  gibi ter-ü taze  olarak okumayı     istiyen, İbn-i Ümm-i  Abd'in okuyuşunu örnek alarak okusun!» «— Dilediğini iste, sana verilir!» dedi.

[Ravi bundan sonra, hadisi, yukarda olduğu gibi naklederek tamamla­mıştır.)

 

369/20   Avn'ın babası Abdullah İbn Mesûd'dan rivayet ederek şöyle de­miştir:

«Hz. Peygamber evine geldiği zaman, Abdullah (İbn Mesûd), annesi Ümmü Abd'i oraya göndererek Nebi sallallahü aleyhi ve sellemin davra­nışlarından gördüklerini gelip kendisine söylemesifii tembih ederdi.

Böylece, annesinden almış olduğu bilgiye dayanarak Hz. Peygamber'e

benzemeğe çalışırdı.»

 

370/21   Avn'ın   babası,  Abdullah (ibn Mesûd'dan)  rivayet ederek  şöyle

demiştir:

«Abdullah, Resûlullah [S.A.V.) in, palmiye yaprağı ile örülmüş secca­desine sahip olurdu.»

Bir rivayette şöyle dedi:

«Hz. Peygamberin çomağına sahip olurdu.»

Bir rivayette şöyle dedi:

«Abdullah, Hz. Peygamber'in örtüsüne sahip olurdu.»

Bir rivayette şöyle dedi:

«Abdullah-,   Hz. Peygamber'in  bineğine sahip olurdu.»

Bir rivayette şöyle dedi:

«Abdullah, Hz. Peygamber'in misvakına, abdest ibriğine ve nalınla­rına sahip olurdu.

 

371/22   İbn  Mesûd'un  şöyie  dediği rivayet edildi:

«Müslüman olduğumdan bu yana yalnız bir kere yalan söyledim. O da şöyle  oldu:»

Bert,   Hz.   Peygamber'in  devesinin  palanını   vurmağa çalışırken, Tâifi usta bir palan vurucusu gelerek bana:

« Hz.   Peygamber devesine daha çok hangi tür palanın vurulması­nı ister?»  diye sordu.

«Tâif  Mekke türünü...» dedim. Gerçekte ise Hz. Peygamber

bu türden hoşlanmazdı.

Bu şekilde hazırlanan  deveyi getirince,   Resûlullah  (S.A.V.) yanında

bulunanlara):   

« Bunu bizim için kim hazırladı?!» diye sordu.

«.Palancınız!...» dediler.

«İbn  Ümm Abd'e gidin; devemize, o pafan vursun-i» emrini verdi.

. Böylece, deve  bana geri  getirildi.»

[a}    Bir  rivayette, Abduilah   şöyle  dedi:

Taiflilerden  bir palan vurucusu Hz. Peygambere getirildi. Taifli bana gelerek:                                                       

«— Hz. Peygamber'in hoşuna giden en çok hangi tür palandır?» diye sordu. 3en de:

«— Taif   Mekke,  türüdür»  dedim.

Hz.  Peygamber çıkıp bineğini görünce:

«— Bu bineği   hazırlayan   kimdir?»  diye sordu.

*— Tâif İf» denildi.

«— Bu türe ihtiyacımız yoktur»  buyurdu.

 

372/23   Abdullah  (İbn  Mesûd'un) şöyle dediği  rivayet edildi:

«Müslüman  olduktan  bu yana yalnız bir kere yalan  söyledim. O da

şöyle oldu:

Hz. Peygamber'in devesine palan vuruyordum. Tâifli bir palan vuru­cusu gelerek bana:

«— Hz. Peygamber'in hoşuna giden daha çok hangi tür palandır?» di­ye sordu. Ben:

«— Tâif —Mekke türüdür (!)» dedim Gerçekte Resûlullah (S.A.V.) bu

türü çirkin bulurdu.

O da Hz. Peygamber için deveyi bu şekilde hazırlayıp getirdiğinde:

«— Bizim için bu deveye palan vuran kimdir?" diye sordu.

«— Taiften getirttiğimiz palan vurucusu...»  dedi.

Nebî (S.A.V) o zaman:

«— Deveyi İ-bn Mesûd'a geri gönderiniz, ö hazırlasın!» emrini verdi.»

 

373/24   Ebû Abdillah el-Cedelî'nin Huzeyme'den naklen şöyle dediği ri­vayet edildi:          :

Bir köyiü Hz. Peygamber'a satmış olduğu şeyi inkâr ederken, Hüzey-me çıka geldi. Ve:

«— Ona sattığına ben şahidim!» diye söze karıştı.

Resûluliah (S.A.):

«— Nereden biliyorsun?» diye sordu.

Huzeyme:

«— Gökten vahiy gevriyorsun, seni doğruluyoruz!» cevabını verince, bundan böyle Hz, Peygamber onun şahadetini iki erkeğin şahadetine eşit kıldı.

(a)    Bif rivayette şöyle dedi:

Bir köylü, Resûluüah (S.A.) ile yapmış olduğu satış anlaşmasını in­kâr ettiği bir sırada, Huzeyme üzerine geliverdi. Ve:

«— Orta sattığına ben şahidim!» diye söze karıştı.

Hz. Peygamber ona,

«— Bana sattığını nereden biliyorsun?» diye sordu.

Huzeyme:

«— Gökten bize vahiy getiriyorsun, seni doğrulyoruz! Yeryüzünde (verdiğin haberde) seni doğrulamıyor muyuz!» cevabını verdi.

Hz. Peygamber bu olaydan sonra vefatına kadar, Huzeymenin şahade­tini iki  erkeğin şahadetine eşit kıldı.

fb)    Bir rivayette şöyle  dedi: Uz. Peygamber, vefatına ıkadar, onun  şahadetini  iki erkeğin şa­hadetine eşit olmayı  caiz gördü.

 

374/25     Enes İbn Mâlik "in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz.  Hatice'ye verilen müjdeye  göre, kendisine    cennette, içe

gürültünün, yaygaranın ve herhangi bir yorgunluğun bulunmıyacağı

verilecektir. cennette, içerisinde bir ev

 

375/26     Hz. Aişe'nin şöyle dediği  rivayet edildi: Resûlullah (S.A.) buyurdu ki:

<=Ya Aişe! artık öiüm bana tasa vermiyor, çün'kü Çenette de seni eşim olarak gördüm.

Hz. Peygamber, bundan sonra yanında bulunanlara dönerek:

«— Aişe'yi   cennette  gördüğüm  için  ölümü  artık     umursamıyorum.»

buyurdu.

 

376/27    :Hz. Aİşe'nin şöyle  dediği  rivayet edildi:

Nebî saliallahü aleyhi ve sellemin hanımları içersinde benim, onlar­da bulunmayan  özelliklerim vardır.

Hz. Peygamber, babamı onların babasından daha çok severdi. Beni hepsinden çok severdi. Beni bakire aldı. Cibril Aleyhisselâm suretimi ona getirip gösterdikten sonra, o benimle evlendi. Kadınlar içersinde Cibril Aieyhisselâmt yalnız ben gördüm. Hz. Peygamber'in örtüsü altında bulun­duğum sırada Cibril'in geldiği- çak olmuştur. Bana atılan iftiradan bir bölük insanın ez daha helak olacağı sırada, masum olduğumu bildirmek üze­re ona gelmişti. Hz. Peygamber'in ruhu alındığında benim evimde, benim nöbetim olan- gecemde, benim günümde [4]O ve başı çenem ile göğsüm arasında bulunuyordu.»

 

377/28  Hz. Aİşe'nin şöyle dediği rivayet edildi:

Resûluüah sallaliahü aleyhi ve seliemin hanımları içersinde onların hiç birinde olmayan özelliklerim vardır:

Hz. Peygamber benimle evlenirken bakire idim. Böylece benden baş­ka hiç bir hanımım bakire olarak almamıştır. Benimle evlenmeden önce, Cibril ona suretimi indirip göstermiştir. Benden başka hiç birinin sureti­ni indirip göstermemiştir. Benden başka hiçbir hanımına Cibril görürvme-miştir. Beni onlardan, ve babamı onların babasından daha çak severdi. [Bana atılan İftiradan bir bölük insanın az daha helak "olacağı sırada, ma­sum olduğumu bildirmek üzere âyetler indi. [5] Ve nihayet, Resûlullah (S.A.V.) benim nöbetim olan gecem ve günümde, başı çenemle göğsümün arasında bulunurken vefat etti.                               -                                   .     

(a)    Bir rivayette şöyle dedi:

«Hz. Peygamber'in hanımları içersinde, onların hiç birinde olmayan ye­di özelliğim vardır:

«Hz. Peygamber benden başta hiç biriyle bakire olarak evlenmedi. Benimle evlenmeden önce Cibril ona suretimi getirdi. Böylece onların içinde yalnız beni>m suretim ona getirilmiştir. Beni onlardan ve babamı on-la*"in babalarından daha çok severdi. Bir bölük insanın heiâk olacağı sıra­da, masum olduğum, inen ayetullahla sabit oldu. Benim nöbet günüm ve gecemde, başı çenemle göğsümün arasında iken vefat etti. Hanımlarının Cinde Cibril yalnız bana göründü.

 

378/29    İbrahim (en-Neheî), Mesruktan şöyle rivayet etti: Mesrûk, Hz. Aişe'den hadis rivayet ederk&n şöyle derdi: «Bana rivayet eden,  «Her zaman doğrulayıcının kızı olan her zaman doğrulayıcı   (Sıddî), masum     olduğu  Kur'an ile  sabit olmuş olan, azamet ve bereket sahibi Allah'ın elçisi (SAV.) nin sevgilisi (Aişe) dir.»

 

379/30    İbn  Abbas'tan şöyle rivayet edildi:

Hz. Aişe hastayken, İbn Akbaş sormaya gelip, kabul edilmesi için izin istemişti.

Hz. Aişe birini göndererek:

«— Kendfrmi kederli ve sıkıntılı hissediyorum. Bîr başfka zaman bu­yursun!» dedi.

İbn Abbas haberciye:

„Kabul edilmeden, buradan ayrılmam!» cevabını verdi. Haberci bu cevabı ona bildirince, Hz. Aişe girmesine izin verdi.

Huzuruna geldiğimde:

«— Doğrusu çok tasa ediyor ve sıkılıyorum. Zira hata ve noksanls-rım varken ölümün ansızın geleceğinden korkmaktayım.» diye konuştu.

İbn Abbas:

« Allah'a yemin ederim ki, ben Sallallahü aleyhi ve sellem'i «Aişe Cennetli'ktir!» diye söylenirken işittim. Allah teâlâ'nın il'k önce Cehennem­de yanıp sonra Cennete girecek bir kadınla, Onu evlendirmesi, ona verdi­ği şerefle, asla uyuşmaz!»

Bu sözleri duyan Aişe:

«— Sen beni sıkıntı ve üzüntülerimden 'kurtardın. Allah da seni bun­lardan kurtarsın!» dedi.

 

380/31  El-Heysem, Âmir eş-Şabî'den naklen söylediği  rivayet edildi: Eş-Şabî, (bir gün) müslümanlarin yapmış oldukları savaşları anlatıyor­du. Bu sırada onu İbn Ömer de dinlemekteydi. Bir müddet dinledikten son­ra: Âmir, savaşlarda bulunmuş gibi (güzel) anlatıyor!» dedi.

 

381/32  Dâvûd bin Ebî Hind'in Âmir'den naklen şöyle dediği rivayet edildi:

İbn Ömer'in de bulunduğu bir toplantıda, Âmir Hz. Peygamber "m sa­vaşlarını anlatıyordu. Bir ara İbn Ömer şöyle dedi: Âmir savaşçıların ya­lında bulunmuş gibi. (güzel) anlatıyor.

 

382/33   Ebû Hani-fe: «Hammâd şöyle konuşurken işittim» diyerek rivayet edilmiştir ki:

«ibrahim (en-ıMeheî)ye baktığım zaman sen ve onun davranışlarını gö­ren herkes:   «Onun  davranışları Alkame'nin  davranışlarıdır."  derler. İbrahim dedi ki:

Aîkame'yi  gören «Onun  davranışları, Abdullah'ın  davranışlarıdır»  der. A!kame'de şöyie dedi:

Abdullah'ı gören kimse, «Onun davranışları    Hz. Peygamberin davra­nışlarıdır!» der.

 

383/34 Abdullah İbn Davud'un şöyle dediği rivayet edildi: «Büyüklerden  kimlere yetiştin»  diye     Ebû   Hamfe'ye  sormuştum. Şu isimlen saydı:

«El-Kas, Salim, Tâvûs, İkrime, Abdullah bin Dînâr, Ei-Hasan el-Bas-benzer Katade" 'brahmı, Eş-Şabî,    Nâfi

 
--------------------------------------------------------------------------------

[1] Âli   İmrân (3),  âyet  144.

[2] Abdullah  bin  Mesu'ttur

 

[3] ' Habar,   Beni Kureyze hakkında  idi.

 

[4] Hz.  Peygamber,  hanımlanyla   nöbetleşe  kalıyordu. Vefat ettikleri  gün  Hz. Aışenin nöbetiydi-

[5] Adı   geçen   âyetler,  Nûr  sûresinin   (24)   11-26  âyetleridir.
 


 

ceren
Sat 30 July 2016, 09:52 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri onun yolunda giden peygamber efendimizin sunnetine uyan ve onun faziletlerine erisen kullardan eylesin inşallah...

Mevlüde
Sun 31 July 2016, 09:25 am GMT +0200
Aleykumusselam.amin amin amin ecmain insallah.
Aralarinda En cok dikkatimi cekenlerden birisi"Efendimizin beraber oturdugu kimselerin yaninda ayagini dahi uzatmamasi"
Rabbim ahlakimizi Muhammedi eylesininsallah

halim
Thu 8 September 2016, 08:53 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ; Efendim güzel peygamberim gül kokulu her şeyi insana ve kainata örnek sevgililer sevgilisi mübarek peygamberim seni çok seviyor senin sünnetinle amel edip sana layık ümmet olmak duasıyla ...

Allah razı olsun

Sevgi.
Thu 8 September 2016, 11:18 pm GMT +0200
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Peygamberimiz ( S.A.V ) her yönüyle bizlere güzel örnektir. Yaşadığımız sürece bunun bilincinde olarak Peygamberimiz'in sünnetlerini hakkıyla yerine getirenlerden olalım inşaAllah. Amiin

HALACAHAN
Fri 9 September 2016, 05:46 pm GMT +0200
Aleykum selam ..Rabbim bizleri Efendimize layik ümmet eyle ..Onun sancagi altında toplanan ummetinden olalım Mevlam ..

Bilal2009
Fri 8 April 2022, 10:14 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın