ehlidunya
Sun 20 June 2010, 02:04 pm GMT +0200
Araştırmacı gazeteci yazar Lev Usıskin imzalı makalede, Fatih'in azınlıklara gösterdiği hoşgörü özellikle vurgulanıyor. Yazıda Fatih Sultan Mehmet'in dönemine göre, bilgili donanımlı bir kişi olduğu belirtiliyor. Moskova prensleri hiçbir yabancı dil bilmezken, Fatih'in Latince ve Rumca'yı bildiği ifade ediliyor.
Makalede Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u almasıyla, Bizans İmparatorluğu'nun yanı sıra Ortodoks dünyasının merkezini de kaybettiği dile getiriliyor. Katolik dünyasının Bizans'ın savunmasına destek verdiği belirtilerek, "Uzun yıllar Ortodokslara düşman olan Katolikler bile İstanbul'un savunmasına destek verdi. "denildi.
Büyük Moskova Prensliği devletinin İstanbul'un fethedilmesinde zarar görmediği belirtilerek, "Moskova Prensliği Vselenski Patrikliği (İstanbul) kentinin koruması için parmağını bile kımıldatmadı. Kısaca bu çizgi Moskova'nın siyasi çıkarları açısından tam mantıklıydı." yorumu yapıldı.
OSMANLI FARKLI DİNLERE AVRUPA'DAN DAHA FAZLA TOLERANSLI İDİ
İstanbul'un alınmasının ardından Fatih Sultan Mehmet'in yerel halka iyi davrandığı, kimseye zarar gelmesini istemediği belirtildi. Rus gazeteci yazısında, Osmanlı yönetiminin Rumlara İstanbul'da yaşama hakkı sunduğunu özellikle vurguluyor
Makalede, "Sonraki yıllarda çok sayıda Rum Küçük Asya topraklarından İstanbul'a akın etti. Osmanlı aynı şekilde Musevi cemaatine de hoşgörülü davrandı. Dağlık olarak yaşayan Museviler, daha sonra İstanbul'da yoğunlaştı. Zaten finans, kültür, ticari ve devlet yönetiminde Hıristiyan ve Musevilerin ağırlığı daha sonra kendisini gösterdi. " deniliyor.
Makalede Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u almasıyla, Bizans İmparatorluğu'nun yanı sıra Ortodoks dünyasının merkezini de kaybettiği dile getiriliyor. Katolik dünyasının Bizans'ın savunmasına destek verdiği belirtilerek, "Uzun yıllar Ortodokslara düşman olan Katolikler bile İstanbul'un savunmasına destek verdi. "denildi.
Büyük Moskova Prensliği devletinin İstanbul'un fethedilmesinde zarar görmediği belirtilerek, "Moskova Prensliği Vselenski Patrikliği (İstanbul) kentinin koruması için parmağını bile kımıldatmadı. Kısaca bu çizgi Moskova'nın siyasi çıkarları açısından tam mantıklıydı." yorumu yapıldı.
OSMANLI FARKLI DİNLERE AVRUPA'DAN DAHA FAZLA TOLERANSLI İDİ
İstanbul'un alınmasının ardından Fatih Sultan Mehmet'in yerel halka iyi davrandığı, kimseye zarar gelmesini istemediği belirtildi. Rus gazeteci yazısında, Osmanlı yönetiminin Rumlara İstanbul'da yaşama hakkı sunduğunu özellikle vurguluyor
Makalede, "Sonraki yıllarda çok sayıda Rum Küçük Asya topraklarından İstanbul'a akın etti. Osmanlı aynı şekilde Musevi cemaatine de hoşgörülü davrandı. Dağlık olarak yaşayan Museviler, daha sonra İstanbul'da yoğunlaştı. Zaten finans, kültür, ticari ve devlet yönetiminde Hıristiyan ve Musevilerin ağırlığı daha sonra kendisini gösterdi. " deniliyor.