Eslemnur
Mon 4 April 2011, 12:44 pm GMT +0200
Farz Zekât İle Birlikte Nafile Salaka
Nebî (s.a) ile Müslümanlar umre yapmak üzere Mekke'ye gitmişlerdi. Söz konusu bu gidiş Hudeybiye yılından sonra, Mekke'nin fethinden önce Yüce Allah'ın o'na Mekke'ye girme imkânı verdiği sene idi. Evleri Medine etrafında bulunan bazı bedeviler, "Bizim yol azığımız yok, bize kimse yiyecek de vermiyor" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah sadaka vermeyi emretti:
Allah yolunda infak edin de {yani, Allah'a itaat uğrunda mallarınızın bir kısmını harcayın da} ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın {yani, sadaka vermeyecek olursanız, kendinizi tehlikeye atar helak olursunuz. Sadaka vermekten kaçınmak, helak olmanın ta kendisidir} ve ihsan edin {yani, Allah uğrunda nafakayı güzelce verini. Muhakkak Allah ihsan edenleri sever {yani, Allah, uğrunda nafakayı güzel bir şekilde verenleri sever} (Bakara/195)
Bazıları dediler ki:
— Ey Allah'ın Rasûlü! Allah'a yemin olsun ki, yiyecek bir şey bulamıyoruz. Neyi sadaka olarak verelim?
Bunun üzerine Nebî (s.a) şöyle buyurdu:
— Yüzünüzü ateşten koruyacak bir hurmanın yarısı ile dahi olsa (sadaka verin)! [115]
[115] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 80-81.