Eslemnur
Tue 5 April 2011, 11:32 pm GMT +0200
Farz Sadakanın/Zekâtın (Sarf) Yerlerî
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Sadakalar (yani, malların sadakaları/zekâtı} ancak fakirler {yani, insanlardan istemeyen Müslüman fakirler), miskinler {yani, insanlardan isteyenler}, onu toplamakla görevlendirilenler {yani, sadaka/zekât toplamakla görevlendirilmiş memurlar -kendi özel ihtiyaçlarını bırakarak bu işle uğraştıkları kadarıyla onlara sadakadan/zekâttan verilir—}, kalpleri ısındırılmak istenenler... (Tev-1 be/60)
Bunlar [kalbleri ısındırılmak istenenler], Arab'tan oniki kişi olup İslâm'a kerhen giren Ebû Süfyan b. Harb, Süheyl b. 'Artır, Uyeyne b. Hısn el-Fezarî ve bunların arkadaşları idi. Bu gibi kimselere İslâm'a ısmdinlmaları için zekâttan bir miktar verilirdi. Günümüzde kalbleri İslâm'a ısmdınlanlarm hakkı sona ermiş bulunmaktadır. Ancak sözü edilen o şahısların konumunda olanlar müstesnadır. Böyleleri Müslüman olurlarsa, İslâm'a davetçi olmaları için ve bu yolla kalblerinin ısmdırıhnası için onlara zekâttan bir pay verilir.
köleler {yani, efendileriyle azat olmak üzere yazılı anlaşma yapmış kölelerf, borçlular {yani, fesat söz konusu olmaksızın mali bir borç altına girmiş olanlar}, Allah yolundakiler {yani, Allah yolunda gaza edenler -bunların ihtiyaçları toplanan zekâttan karşılanır-} ve yolda kalmışlar {yani, ileri de- . recede ihtiyaç sahibi olup bir yerden bir yere giden yolcular} içindir; Allah'tan bir farz olarak {yani, sadaka/zekât, bunların hakkıdır, bunlara verilir Allah {sadaka/zekât almaya ehil olanları! çok iyi bilendir, hakimdir {yani, paylaştırma hususunda hikmetlidir}. (Tevbe/60)
Mukâtil dedi: Farz olan zekâttan, sözü geçen bu sekiz sınıfın dışındakilere pay verilmez. Zekât alma hakkına sahip olan sınıflara, zekâtın eşit olarak dağıtılması gerekmez. Bu sekiz smıftan sadece zekât memurları bulunsa, zekâtın tamamı bu sınıfa verilebilir. Mescid inşası, kefen ve hacc için zekâttan verilmez.
Mukâtil dedi: 'Atâ b. Ebî Rebah dedi ki: "Farz olan zekâttan, elli dirhemi olan kimseye bir şey verilmeyeceği gibi, fakir ve yoksullardan hiç kimseye de elli dirhemden fazlası verilmez. Kişi, babaya ve evladına da zekât veremez. Şayet sadaka nafile ise, babanın evlada, evladın da babaya vermesinde sakınca yoktur." [111]
[111] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 75-77.