- Ezan emandır

Adsense kodları


Ezan emandır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Wed 12 January 2011, 06:00 pm GMT +0200
Ezan Emandır

 

351. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:

"Bir köy veya şehirde müezzin ezan okuduğunda, Allah o gün orayı azabından emin kılar."[1136]

 

İzah

 

Zulümler, isyanlar, azgınlık ve taşkınlıklar belâ ve musibetleri davet ettiği gibi hayırlar, ibâdetler, dualar da belâ ve musibetlere set olurlar. İşte bu setlerin en önemlilerinden biri de ezandır. Evet, İslâmiyetin bir şeâiri oları ezan, musibetlere karşı bir kalkan­dır. Hadiste de ifâde edildiği gibi, Cenâb-ı Hak, ezan okunan bir beldeyi azaptan emin kılar.[1137]

 

Dilenmek Kimler İçin  Helâldir?

 

352. Kabîsa bin Muharık (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullaha (s.a.v.) geldim ve "Ey Allah'ın Resulü, ben kavmimin bir diyet borcunu üstlendim. Bu hususta bana yardımcı olun" dedim.

Resûlullah (s.a.v.),

"Bilakis ey Kabîsa, o diyet borcunu sen değil biz üstlenmiş olalım. Bekle, sadaka gelince sana verelim" buyurdu.

Sonra şöyle devam etti:

"Ey Kabîsa, dilenmek ancak şu üç kişiden birine helâl olur:

1. Bir kimse kavminden birinin diyetini üstlenirse onu ödemek için dilenebilir. Ödedikten sonra artık dilenmesi helâl olmaz.

2. Malı kendisine yetmeyen, musibete uğrayan kişi de normal olarak yaşayacak kadar veya ihtiyacını karşılayıncaya kadar yardım isteyebilir.

3. Fakir olan birisi, kabilesinden üç akıllı kişi "Bu kimse fakirdir" derlerse, normal olarak yaşayacak veya ihtiyacını karşılayacak kadar yardım isteyebilir.

"Ey Kabîsa, bu üç hal dışında dilenmek haramdır. Ya­pan, haram yemiş olur."[1138]

 

İzah


 

Kabîsa, kabilesi ile başka bir kabile arasında sulhu temin et­mek için araya girmiş ve kavminin ödemesi gereken diyeti üstlen­mişti. Onun sulhu temin için yaptığı bu fedakârlık için Resûlullah ona "Bilakis ey Kabîsa, o diyet borcunu sen değil biz üstlenmiş olalım" diyerek ona iltifat etmiştir.

Hadis, dilenmenin sayılan haller dışında caiz olmadığını ifâde etmektedir. Dilenmeyi yasaklayan daha pek çok hadis vardır. Bunlardan bir kaçı şu mealdedir:

"Dilenmeler tırmalanmalardır. Kişi onlarla yüzünde iz yapar. Dileyen yüzünü korur, dileyen de korumaz."[1139]

"Dilenmeye devam eden yüzünde bir parça et kalmamış halde Rabbine kavuşur."[1140]

"Kim ihtiyacını karşılayacak bir mala sahip olduğu halde dile­nirse, kıyamet günü mahşer yerine, istediği şey suratında bir tır­malama, soyulma veya ısırma yarası olarak gelir."[1141]



Cennet Allah'ın Lütfudur                         
 


353. Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor:

"Kim bir iyilik yapmayı düşünür, sonra yapmazsa, Allah ona bir sevap yazılır. Eğer düşündüğü iyiliği yaparsa, ona yediyüz yedi misline kadar sevap yazılır. Kim bir kötülüğü düşünür de yapmazsa ona günah yazılmaz. Şayet düşündü­ğü kötülüğü yaparsa bir günah yazar veya Allah Azze ve Celle onu siler."[1142]

 

İzah


 

Hadisin başka rivayetlerinde baş tarafında,

"Şüphesiz sizin Rabbiniz Rahimdir," "Şüphesiz Allah iyilikleri de kötülükleri de takdir etmiş, sonra bunları açıklamıştır"

gibi ilâveler vardır. Son kısmında da,

"Allah'a karşı günah işlemeye hırslı olandan başka hiç kimse helak olmaz" ziyâdesi vardır.

Ayrıca hadisin bâzı riva­yetlerinde,

"Kul bir kötülüğü yapmak ister de bundan vaz geçerse bunu onun için bir sevap olarak" yazar ifâdesi de vardır.

Hadis, Allah'ın geniş rahmetini ve kulların Cennete ancak bu rahmet sebebiyle girebileceklerini ifâde etmektedir. Zira Allah'ın iyilikler için ya bir sevap vermesi veya hiç sevap vermemesi; kö­tülükler için de kat kat günah yazması gerekirken Yüce Allah rah­meti gereği tam tersini yapmaktadır. "İyilikler için hiç sevap ver­memesi gerekirken" dedik, çünkü insanın yaptığı her iyilik bir ibâdettir, şükürdür, kulun Rabbine karşı bir minnettarlık nümûnesidir. Daha önce ihsan edilen sayısız nimetlerin neticesi ve fiyatıdır, verilecek bir mükâfata sebep değildir. Kaldı ki, bütün ibâdetler Cenneti kazandırmak şöyle dursun, nimetlerin şükrünü edaya kâfi gelmez.

İşte bunun içindir ki, Yüce Allah mü'min kullarına rahmetiyle muamele ediyor. Onların küçük bir iyiliğine kat kat sevap yazı­yor. Kötülüğü düşünüp yapmayana sevap veriyor.

Hadiste Allah'ın iyiliğe "on mislinden yedi yüz misline" kadar sevap, kötülük için de sadece "misli kadar" günah yazılacağı ifâde ediliyor. Bu durum Kur'ân ile de sabittir. Bir âyette şöyle buyurulur:

"Kim Allah'ın huzuruna bir iyilikle gelirse, kendisine on kat sevap vardır. Kim bir kötülükle gelirse, o da ancak o kötülüğün misliyle cezalandırılır; onlar haksızlığa uğratılmazlar"[1143]

Bir âyette ise mallarını Allah yolunda harcayanlar, yedi yüz misli ve daha fazla mükâfatla müjdelenmiştir.[1144]

Hadisle ilgili olarak, "Kul kötülüğü düşünür de yapmazsa haydi ona günah yazmasın, fakat niçin sevap yazıyor?" diye bir suâl hatıra gelebilir. Böyle bir kul için sevap yazılmasının sebe­bi, kulun harama girmeyi terk etmesidir. Çünkü harama girme­mek farzdır. Dolayısıyla kötülüğü düşünse dahi gereği ile amel etmeyen kimse bir farz işlemiş olmaktadır.

Ancak hadisin "Kim kötü bir iş yapmak ister de yapmazsa, Allah o kimseye tam bir sevap yazar" kısmıyla ilgili olarak bir hu­susa dikkat çekmek isteriz:

Burada hatıra getirilen günahın işlenmemesine karşılık sevap kazanılacağının belirtilmesi, bu safhada düşünülen bir günahı iş­lememenin ne kadar güç olduğuna işarettir. Dolayısıyla hadisin mesajını iyi anlamalı, "kötülüğü düşünüp yapmamanın kişiye se­vap kazandıracağı" hususu kişiyi aldatmamalıdır. Çünkü böyle kimselerin düşündükleri yapmak için şeytanın daha kuvvetli ves­vesesine maruz kalacakları şüphesizdir. Böyle kuvvetli vesvese altında kalan insanın her zaman irâdesine hâkim olması ve dü­şündüğü günahı işlememek için gayret göstermesi mümkün ol­mayabilir. Dolayısıyla, "Nasılsa bu günahı işlemeyeceğim. Bu düşüncemi fiiliyata dökmeyeceğim" diye yapılması günah olan davranışları düşünmek zihnen de olsa kişiyi kötülüklerle haşir neşir olmaya sevkeder, kalbini lekeler.[1145]

 

Safların Tertibi Nasıl Olmalı?
 

354. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullahın (s.a.v.) yanında namaz kıldım. Aişe (r.a.) arkamızda bizimle beraber namaz kıldı. Ben Resûlullahın (s.a.v.) yanında idim.[1146]

 

İzah

 

Safları düzgün tutmanın ehemmiyet ve fazileti hakkında bilgiyi 228 numaralı hadise ve izahına havale ediyoruz.

Hadiste, cemaattan birisinin kadın olması durumunda safın nasıl teşkil edileceği nazara veriliyor. Bu durumda erkek imamın sağına, kadın da imamın arkasına durur. İmamdan başka iki er­kek bir kadın varsa, erkekler imamın arkasına, kadın da erkekle­rin arkasında yer alır.[1147]



Bir Yeri Ağrıyanın Yapacağı Dua

 

355. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

"Birinizin bir yeri ağrıdığında elini ağrıyan yerin üzerine koysun sonra da şöyle desin: "Allah'ın adıyla ve yardımıyla. Hissettiğim şu ağrının şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım."

Hadisin başka bir rivayetinde Peygamberimiz,

"Sonra elini kaldır ve bunu sayısı tek olmak şartıyla tekrar tekrar yap" tavsiye­sinde bulunmuştur.[1148]


[1136] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/473.

[1137] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/473.

[1138] Müslim, Zekât: 109; Ebû Dâvud, Zekât: 26; Nesâî, Zekât: 86; Dârimî, Zekât: 36. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/473-474.

[1139] Tirmizi Zekât: 38; Ebû Dâvud, Zekât: 26.

[1140] Buhari, Zekât: 52, Müslim, Zekât: 103.

[1141] Ebû Dâvud, Zekât: 23; Tirmizî, Zekât: 22; Mâce, Zekât: 26. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/475.

[1142] Buhârî, Rikak: 31; Müslim, İman: 206, 207, 208, Ebu Dâvud, Rikak: 70; Müsned, 1:346 (2518.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/475-476.

[1143] En'âm: 6/160.

[1144] Bakara: 2/261.

[1145] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/476-467.

[1146] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/478.

[1147] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/478.

[1148] Tirmizî, Daavat: 135. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/478-479.




ceren
Sat 10 June 2017, 12:29 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim.Bizleri de peygamber efendimizin sünnetine tabi yaşamayı  nasip etsin inşallah...

Bilal2009
Mon 17 June 2019, 01:10 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Mon 17 June 2019, 05:47 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri ezanı dinleyen ezana saygı duyan ve ezanın feyzine erisen kullardan eylesin inşallah. ..

Sevgi.
Tue 18 June 2019, 02:58 pm GMT +0200
Aleyküm selâm. Rabbim ezanlarımızın sesini dindirmesin inşaAllah 🌷