reyyan
Sat 9 June 2012, 12:26 pm GMT +0200
EY EFENDİM
Kırmızı gülün özünde fışkırıyor kokun, ey Kainat’ ın Efendisi!
Her şeyiyle üstündür alem de, şu dönen alemin manasıdır kendisi
Her bülbül andırır o sesini, gülün damlasıdır tane tane sevgisi,
Çiçeklerin en güzelini, yasemin kokusunu andırır o nefesi.
Şu alem sana sebep kılındı, gök seni, yer seni, Medine seni inler
Hayrandır melekler sana, bedeni titreten o mübarek sesini dinler
Cemalinle kör olur gözler, gönül coşup içinde sevgisini derinler
Başında Mekke sıcağı olsa da yüzün aydır gönülleri serinler
Ne kutlu bir ayda doğdun, doğumunla söndü ateş, taştı susuz dereler,
Bereket getirdin evlere, aylara, geçmek istemedi sensiz seneler,
Amine’nin göz bebeğiydin, sütannen Halime, gördü senden neler neler,
Sana yetim deyip, hor görenler, içindeki o altın kalbini görseler,
Mekke de yoktu senden başka cömert, yardımsever, en erdemlileri sendin
Düşeni kaldırdın, zenginleri yoksulları bir tuttun, yetimleri sevdin,
Alemlere rahmetti, insanlık için usanmadan, nice yerleri gezdin,
Güzel bir ahlak üzereydin, terazin adaletli, haram nedir bilmezdin.
Ticarette yaptığın o adaletini gören, Hz. Hatice çıktı karşına,
Rab’in ne büyük ki kendin gibi, namuslu bir kadını yazmıştı yazına,
Evlat acısıyla yanan yüreğine su serpti, dünya güzeli Fatıma,
Kırk yaşında geldi peygamberlik, sana ilk inanan yoldaşındı yanında,
“Oku!” diyerek başlayınca tebliğin, Mekkeli değişmişti sana karşı,
Vazgeçmem demiştin, bir elime ay, diğer elime verseler de güneşi.
Seni incitmişti, Taif’teyken sana “Git” diyen çocukların seslenişi
Zeyd siper olmuştu sana, bilmiyordu cemalin, değecekti hangisi
Bitmesin aylar gelmesin 632 yılı açılmasın hicran
Söylediğin “Veda Hutbesi “ değil “Sonsuzluk Hutbesi “ olsun, dursun zaman
Cennet sana kucak açmış, gidişine ağlıyor beşer, ağlıyor insan,
Gitmeseydin Efendim, ümmetin muhtaçtı sana, şimdi figan dolu her yan.
NURSEL YEŞİLDAL 10/B
ARAKLI İMAM HATİP LİSESİ
ARAKLI İMAM HATİP LİSESİ