- Eşim ve Çocuklarım Beni Ciddiye Almıyor

Adsense kodları


Eşim ve Çocuklarım Beni Ciddiye Almıyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 25 October 2011, 02:42 pm GMT +0200
Eşim ve Çocuklarım Beni Ciddiye Almıyor

Ekim 2008 37.SAYI

Kocam üniversite mezunu, ben de üniversite mezunuyum. Ama ben okuduğum halde çalışamadığım için kocam tarafından cahil görülüyorum. Kendimi ne kadar ispat etmeye çalışsam da benim de bir şeyler bildiğim onun gözünde hiçbir zaman yer etmiyor. Bu bakış açısı çocuklarıma da yansıyor. Onlar her şeyi babalarının bildiğini düşünüp, ona danışıyorlar. Benim fikrim pek önemli olmuyor. Bu şekilde kendimi ailenin annesi ya da ferdi gibi hissedemiyorum. Onların bu algısını değiştirmek için ne yapmalıyım?
M.N.


Merhaba sevgili okuyucu,

Karşı karşıya olduğunuz problem paradoksal bir içeriğe sahip. Zira cahil görülmek için insanın ya tahsil hayatının olmaması gerekir ya da ilmini içselleştirmemiş olması. Oysa siz üniversite mezunusunuz. Çalışmak cahil görülmemenin ispatı olabilir mi? En cahil insan dahi eli ayağı tutuyorsa rızkını temin için elbette çalışır. Cahil görülmeme koşulu ne zamandan beri çalışma hayatıyla ilintili bir hal almış, çok ilginç.

Sorunuzda mesleklerinizi belirtiyor olsaydınız çok daha iyi olurdu. Fakat benim seans odalarında gözlemlediğim gerçeklik özellikle üretken olmayan bayanların eşleri tarafından cahil görüldüğü. Öncelikle bayan çalışmaya mecbur değildir, özellikle aile hayatında. İslam dininde ailenin ekonomik sorumluluğu her zaman erkeğe verilmiştir.

Bazen kişi başkaları tarafından algılanan kişilik özelliğinden de böyle görülebilir. Örneğin yumuşak, disiplinden uzak, sözü dikkate alınmayan bir yapınız varsa böyle algılanıyor olabilirsiniz. Zira sadece eşinizin değil çocuklarınızın da sizi böyle gördüğünü söylüyorsunuz. Sizce sadece çalışmamak çocuklarda böyle bir fikri besler mi? Ancak annelerinin aktif olmaması, hayata katılımda bulunmaması, kendini geliştirmek ve yenilemek adına bir şey yapmaması böyle bir öngörüye sebep olabilir.

Kendinizi ispat etmeye çalıştığınızdan söz etmişsiniz. Bunu ne şekilde yaptığınızı ifade etmemişsiniz. Yapacağınız hiçbir şey ötekinin algısına yönelik olmamalı. Tamamen kendi kişisel gelişimiz ve başarılarınız için çaba sarf etmelisiniz. Atacağınız her adım nasıl olsa başkaları tarafından kolaylıkla algılanacaktır, fazladan bir ispata gerek bile kalmayacaktır.

Güçlü ve şefkatli bir anne olmaya çalışın. Zira çocuklar ebeveynlerden her zaman güçlü olanın yanında durmaya çalışırlar. Çünkü böylelikle gücü elde edeceklerini düşünürler. Yanılıyor muyum bilmiyorum ama bence çalışma hayatından ziyade sizin kişilik yapınızın algılanmasıyla alakalı bir sorun var gibi duruyor ailede. Babanın anneyi çocuklarına böylesi güçsüz göstermesi çocuklar için çok kötü bir durum. Çünkü anneler sırf doğurganlıkları sebebiyle bile güçlüdürler. Özellikle çocuğun duygularını fark etmesi onları dillendirmesi genellikle anne üzerinden gerçekleşir. Annenin böylesi bir anlatımı çocukların duygu dünyalarını öteleyerek sadece erkeksi bir gözle hayata bakmalarına sebep olacaktır. Oysa erkeğin dünyasındaki gerçeklik annenin duygu dünyasıyla dengelenerek çocuğun ruhsal sağlığına katkıda bulunur.

Yapmanız gereken şey biran önce onlarla iletişime geçerek neden böyle algıladıklarına dair açık yüreklilikle söyleşide bulunmanızdır. Çocukların her zaman en doğruyu ifade edeceklerinden emin olun; bu konuda size fazlasıyla yardımda bulunurlar. Lütfen öncelikle her şeyi kendi gelişiminiz için harcayın. Çünkü gelişimin her basamağında yaşadığınız ruh halinin pırıltısı nasıl olsa her yeri aydınlatacaktır.

Allah’a emanet olun.

Yasemin UÇAL ABDULLAH