hafız_32
Mon 15 November 2010, 06:58 pm GMT +0200
A) Erkeğin Hanımı Üzerindeki Hakları:
Yukarıda zikredilen nasslardan da anlaşıldığı gibi, Mümin bîr kadına yaraşan, kocasının haklarına dikkat etmesidir. Bu haklar şunlardır;
1. Kocasının isteklerine itaat etmesi:
Husayn bin Muhsan halasından naklediyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e geldim. Bana; «senin eşin var mı?» diye sordu. Ben; «evet» dedim. Bana; «neden ondan uzaktasın?» dedi. Ben; «ihtiyaç hissetmedikçe onu aramam» dedim. Bana; «ona karşı nasıl böyle davranırsın?! Hiç kuşkusuz o senin (ya) Cennetin, (ya da) Cehennemindir» buyurdu.[587]
Peygamberimiz (sallalîâhu aleyhi ve sellem)'e, en hayırlı kadın hakkında sorulduğu zaman; 'emrettiğinde [eşine] itaat eden, baktığında mutluluk veren, bulunmadığında namusunu ve malını koruyandır [588] buyurmuştur.
Hatırlatma:
Kadının kocasına itaati, mutlak değildir. İtaatte Yüce Allah'a isyan olmaması şarttır. Şayet kocası, başörtü takmamasını veya namaz kılmamasını ya da hayızlı iken veya makattan ilişkiye girmek istemesi durumunda ona itaat edilmez. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Allah'a isyan olan bir konuda hiçbir kimseye itaat edilmez; itaat ancak maruf/doğru ve iyi şeylerde o/ur' [589] buyurmuştur.
2. Kadının evinde oturması, kocasının İzni olmadan çıkmaması:
Hanımların evlerinde oturmasıyla ilgili olarak Yüce Allah, şöyle buyurmuştur; 'Evlerinizde vakarınızla oturun. İlk câhili-ye (dönemi kadınlarının açılıp saçılarak, zînetlerini göstererek yürüyüşü gibi yürümeyin. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Rasulüne itaat edin.[590] Şeyhu'l-Islam der ki; 'Kocasının İzni olmadan, kadının evinden çıkması helal değildir. ... Şayet kadın, kocasından izin almadan evinden çıkarsa, itaatsizlik etmiş olur. Allah'a ve Rasulüne isyan etmiş olur ve cezayı hak eder.[591]
3. Kocası yatağına çağırdığında ona itaat etmesi: Bu konudaki gerekli açıklamalar, cinsel ilişki âdabında geçti.
4. Evine kocasının izni olmadan kimseyi almaması:
Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); '... Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız bir kimseyi evinize almamalarıdır.[592] 'Kocası varken, kocasının iznini almadan bir kadın kimseye evine girme izni vermesin [593] buyurmuştur.
Bu gibi durumlar, kocasının razı olup-olmayacağını bilmemesi durumunda söz konusudur. Ancak kadın, kocasının razı olacağını bilmesi durumunda, evine kabul etmesi caiz olan kişiyi evine almasında bir sakınca yoktur. -Allah, en doğrusunu bilir.
5. Kocasıyla birlikteyken, izin almadan nafile oruç tutmaması:
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Kocası varken, kocasının iznini almadan bir kadının (nafile) oruç tutması helal değildir.[594] buyurmuştur.
6. Kocasının malından izinsiz İnfakta/bağışta bulunmaması;
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Hiçbir kadın, kocasının evinden ondan izinsiz infakta/bağışta bulunmasın [595] buyurmuştur.
Zekat ve sadakalar bölümünde bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunulmuştu.
7. Kocasına ve çocuklarına hizmet etmesi:
AH (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Fâtıma aleyhisselâm'm el değirmeniyle hububat öğütmekten eli rahatsızlanmıştı. O sırada Rasuîullah (saUallâhu aleyhi ve sellem)'e savaş esirlerinin getirildiğini duydu. Onlardan bir hizmetçi istemek için babasına gitti, fakat onu evde bulamadı. Durumunu Âişe'ye anlattı. Daha sonra Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) geldiğinde, Âişe konuyu ona bildirdi..[596]
Ebû Bekir Sıddîk'in kızı Esma (radiyallâhu anhumâ) anlatıyor; 'Zübeyr, benimle evlenmişti. Fakat kendisinin yeryüzünde mal ve köle nâmına atından başka hiçbir şeyi yoktu. Ben onun atının yemini verir, nafakasına bakar, işlerini görür, su devesi için çekirdek kırar, onun yemini ve suyunu verir, kovasını tamir eder, hamur yoğururdum. Ekmek yapmayı beceremiyordum. Benim için Ensar'dan bazı komşu kadınlar ekmek yapıyorlardı. Doğru kadınlardı. Zübeyr e, Rasuîullah (sallallâhu aleyhi ve sellemj'in parsellediği yerden çekirdeği başımın üstünde taşıyordum. Ki bu yer bir fersahın üçte ikisi uzaklıktadır.[597]
Alimler, kadının kocasına hizmet etmesinin hükmü, vacip mi, müstehap mı, olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Fakat hiç kuşkusuz bu hizmet, İyilik ve takvada yardımlaşmaktır. Fakat bu, erkeğin hanımına hiç yardım etmeyeceği anlamına gelmez. Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) eşlerine yardımcı olmaktan geri durmamıştır. Âİşe {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuluüah (sallallâhu aleyhi ve sellem) hanımlarına işlerinde yardım ederdi. Namaz vakti geldiğinde namaza çıkardı.[598]
Erkek, hanımının halini gözetmeli, ona ağır işler yükleme-meli, üstesinden gelemediği işlerde ona yardımcı olmalıdır.
8. Kadın namusunu, çocuklarını ve malını korumalıdır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Sâliha kadınlar itaatkârdır, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar.[599] Taberî bu âyet-i kerîmenin tefsirinde şöyle der; 'Sâliha kadınlar, eşlerinin gıyabında kendilerini, namuslarını ve mallarını korurlar. Bu, Allah Teâlâ'nın onlara vacip kıldığı bir hakkıdır'.
Nitekim Peygamberimiz (saîlallâhu aleyhi ve sellem), 'kadınların hayırlısı, kendisini ve malını koruyandır.[600] buyurmuştur.
9. Kadın kocasına teşekkür edebilmeli, onun güzel vasıflarını inkâr etmemeli ve onunla iyi geçinmelidir:
Abdullah bin Amr (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuluitah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Kocasına muhtaç olduğu halde, ona teşekkür etmeyen kadına, Allah (rahmet nazarıyla) bakmaz» [601]
İbn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi uesellem) buyurdu ki; «Ben cehennemi gördüm. Bugünkü gördüğüm manzara gibisini hiç görmemiştim. Cehennemliklerin çoğunu kadınların oluşturduğunu gördüm' buyurdu. Sahabeler; «Neden, ey Allah'ın Rasulü!» dediler. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); «Nankörlükleri nedeniyle» buyurdu. «Allah'a karşı mı nankörlük ediyorlar?» denildi, «kocalarına karşı nankörlük ederler ve iyiliğe karşı da nankörlükte bulunurlar. Onlardan birine her zaman iyilik etsen, sonra da senden (hoşlanmadığı) bir şey görse hemen; «Senden hiç bir hayır görmedim kil» der, buyurdu.[602]
Burada sadece dille yapılan teşekkür kastedilmemektedir. Burada kastettiğimiz teşekkür, güler yüzlü, tatlı dilli olması, hayatı eşini ve çocuklarını sahiplenerek, İhtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayıp, ihmalkâr davranmayarak ve şikayetçi olmayarak hayat sürmesidir.
10. Kocası için güzel giyinmeli ve süslenmelidir:
Daha önce birkaç defa zikrettiğimiz hadiste, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'kadınların hayırlısı emrettiğinde [eşine] itaat eden, baktığında mutluluk veren, bulunmadığında namusunu ve malını koruyandır.[603] buyurmuştur.
11. Sâliha kadın, kocasının kendisine ve çocuklarına yaptığı harcamaları küçük görüp, başa kakmaz:[604]
Hiç kuşkusuz, başa kakmak sevapları ve mükâfatları yok eder. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Ey iman edenler! Malını gösteriş için hayra veren, gerçekte Allah'a ve âhiret gününe inanmayan kimseler gibi, başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle yaptığınız hayırlarınızı iptal etmeyin..[605]
12. Aza razı olmalı, kanaatkar davranmalı, kocasını gücünün üzerinde zorlamamalıdır;
Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da nafakayı, Allah'ın kendisine verdiğinden ayırsın. Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemez. Allah, daima bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.[606]
13. Kocasına eziyet veren ve onu kızdıran davranışlarda bulunmamalıdır:
Muâz b. Cebel (radiyaüâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Bir kadın dünyada kocasına eziyet ederse, Cennet'te ona eş olacak huriler şöyle derler; Kahrolası kadın! O erkeğe eziyet etme! O senin yanında misafirdir, senin yanından ayrılıp bize gelecektir.[607]
14. Eşinin anne-babasına ve akrabalarına iyi davranmalıdır:[608]
15. Serî bir gerekçe oluşmadıkça, kocasının kendisini boşamasını istememelidir:
Sevbân (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Geçerli bir sebep olmaksızın kocasından boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.[609]
16. Kocası vefat ettiğinde, dört ay on gün yas tutmalıdır:
[587] Nesâî, el-Uşre, 106; el-Hâkim, 2/189; Beyhakî, 7/291; Ahmed, 4/341; Hasen rivayettir.
[588] Nesâî, 6/68; Sahih rivayettir.
[589] Buhârî, 7257; Müslim, 1840.
[590] Ahzâb, 33.
[591] Ei-Fetâuâ, 32/281.
[592] Müslim, 1218.
[593] Müslim, 1026.
[594] Buhârî, 5195; Tirmîzî, 782; İbn Mâce, 1761.
[595] Ebû DâvÛd, 3565; Tirmîzî, 670; İbn Mâce, 2295; Hasen rivayet/ir.
[596] Buhârî, KitobulHumus, 5224.
[597] Buhârî, 5224; Müslim, 2182.
[598] Buhârî, 676.
[599] Nisâ; 34.
[600] Nesâî, 6/68.
[601] Nesâî, ei-Işra, 249; Sahih rivayettir.
[602] Buhârî, 29; Müslim, 884.
[603] Nesâî, 6/68; Sahih rivayettir.
[604] Ei-Vecîz, 308.
[605] Bakara, 264.
[606] Talak, 7.
[607] Tirmîzî, 1174; İbn Mâce, 2014; Hasen rivayettir.
[608] Bkz. Kadınların 250 hatası, isimii kitabım, s. 102.
[609] Tirmîzî, 1187; Ebû Dâvûd, 2209; İbn Mâce, 2055; Sahih rivayettir.
Yukarıda zikredilen nasslardan da anlaşıldığı gibi, Mümin bîr kadına yaraşan, kocasının haklarına dikkat etmesidir. Bu haklar şunlardır;
1. Kocasının isteklerine itaat etmesi:
Husayn bin Muhsan halasından naklediyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e geldim. Bana; «senin eşin var mı?» diye sordu. Ben; «evet» dedim. Bana; «neden ondan uzaktasın?» dedi. Ben; «ihtiyaç hissetmedikçe onu aramam» dedim. Bana; «ona karşı nasıl böyle davranırsın?! Hiç kuşkusuz o senin (ya) Cennetin, (ya da) Cehennemindir» buyurdu.[587]
Peygamberimiz (sallalîâhu aleyhi ve sellem)'e, en hayırlı kadın hakkında sorulduğu zaman; 'emrettiğinde [eşine] itaat eden, baktığında mutluluk veren, bulunmadığında namusunu ve malını koruyandır [588] buyurmuştur.
Hatırlatma:
Kadının kocasına itaati, mutlak değildir. İtaatte Yüce Allah'a isyan olmaması şarttır. Şayet kocası, başörtü takmamasını veya namaz kılmamasını ya da hayızlı iken veya makattan ilişkiye girmek istemesi durumunda ona itaat edilmez. Çünkü Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Allah'a isyan olan bir konuda hiçbir kimseye itaat edilmez; itaat ancak maruf/doğru ve iyi şeylerde o/ur' [589] buyurmuştur.
2. Kadının evinde oturması, kocasının İzni olmadan çıkmaması:
Hanımların evlerinde oturmasıyla ilgili olarak Yüce Allah, şöyle buyurmuştur; 'Evlerinizde vakarınızla oturun. İlk câhili-ye (dönemi kadınlarının açılıp saçılarak, zînetlerini göstererek yürüyüşü gibi yürümeyin. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Rasulüne itaat edin.[590] Şeyhu'l-Islam der ki; 'Kocasının İzni olmadan, kadının evinden çıkması helal değildir. ... Şayet kadın, kocasından izin almadan evinden çıkarsa, itaatsizlik etmiş olur. Allah'a ve Rasulüne isyan etmiş olur ve cezayı hak eder.[591]
3. Kocası yatağına çağırdığında ona itaat etmesi: Bu konudaki gerekli açıklamalar, cinsel ilişki âdabında geçti.
4. Evine kocasının izni olmadan kimseyi almaması:
Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); '... Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız bir kimseyi evinize almamalarıdır.[592] 'Kocası varken, kocasının iznini almadan bir kadın kimseye evine girme izni vermesin [593] buyurmuştur.
Bu gibi durumlar, kocasının razı olup-olmayacağını bilmemesi durumunda söz konusudur. Ancak kadın, kocasının razı olacağını bilmesi durumunda, evine kabul etmesi caiz olan kişiyi evine almasında bir sakınca yoktur. -Allah, en doğrusunu bilir.
5. Kocasıyla birlikteyken, izin almadan nafile oruç tutmaması:
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Kocası varken, kocasının iznini almadan bir kadının (nafile) oruç tutması helal değildir.[594] buyurmuştur.
6. Kocasının malından izinsiz İnfakta/bağışta bulunmaması;
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Hiçbir kadın, kocasının evinden ondan izinsiz infakta/bağışta bulunmasın [595] buyurmuştur.
Zekat ve sadakalar bölümünde bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunulmuştu.
7. Kocasına ve çocuklarına hizmet etmesi:
AH (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Fâtıma aleyhisselâm'm el değirmeniyle hububat öğütmekten eli rahatsızlanmıştı. O sırada Rasuîullah (saUallâhu aleyhi ve sellem)'e savaş esirlerinin getirildiğini duydu. Onlardan bir hizmetçi istemek için babasına gitti, fakat onu evde bulamadı. Durumunu Âişe'ye anlattı. Daha sonra Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) geldiğinde, Âişe konuyu ona bildirdi..[596]
Ebû Bekir Sıddîk'in kızı Esma (radiyallâhu anhumâ) anlatıyor; 'Zübeyr, benimle evlenmişti. Fakat kendisinin yeryüzünde mal ve köle nâmına atından başka hiçbir şeyi yoktu. Ben onun atının yemini verir, nafakasına bakar, işlerini görür, su devesi için çekirdek kırar, onun yemini ve suyunu verir, kovasını tamir eder, hamur yoğururdum. Ekmek yapmayı beceremiyordum. Benim için Ensar'dan bazı komşu kadınlar ekmek yapıyorlardı. Doğru kadınlardı. Zübeyr e, Rasuîullah (sallallâhu aleyhi ve sellemj'in parsellediği yerden çekirdeği başımın üstünde taşıyordum. Ki bu yer bir fersahın üçte ikisi uzaklıktadır.[597]
Alimler, kadının kocasına hizmet etmesinin hükmü, vacip mi, müstehap mı, olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Fakat hiç kuşkusuz bu hizmet, İyilik ve takvada yardımlaşmaktır. Fakat bu, erkeğin hanımına hiç yardım etmeyeceği anlamına gelmez. Nitekim Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) eşlerine yardımcı olmaktan geri durmamıştır. Âİşe {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuluüah (sallallâhu aleyhi ve sellem) hanımlarına işlerinde yardım ederdi. Namaz vakti geldiğinde namaza çıkardı.[598]
Erkek, hanımının halini gözetmeli, ona ağır işler yükleme-meli, üstesinden gelemediği işlerde ona yardımcı olmalıdır.
8. Kadın namusunu, çocuklarını ve malını korumalıdır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Sâliha kadınlar itaatkârdır, Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar.[599] Taberî bu âyet-i kerîmenin tefsirinde şöyle der; 'Sâliha kadınlar, eşlerinin gıyabında kendilerini, namuslarını ve mallarını korurlar. Bu, Allah Teâlâ'nın onlara vacip kıldığı bir hakkıdır'.
Nitekim Peygamberimiz (saîlallâhu aleyhi ve sellem), 'kadınların hayırlısı, kendisini ve malını koruyandır.[600] buyurmuştur.
9. Kadın kocasına teşekkür edebilmeli, onun güzel vasıflarını inkâr etmemeli ve onunla iyi geçinmelidir:
Abdullah bin Amr (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuluitah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Kocasına muhtaç olduğu halde, ona teşekkür etmeyen kadına, Allah (rahmet nazarıyla) bakmaz» [601]
İbn Abbâs (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi uesellem) buyurdu ki; «Ben cehennemi gördüm. Bugünkü gördüğüm manzara gibisini hiç görmemiştim. Cehennemliklerin çoğunu kadınların oluşturduğunu gördüm' buyurdu. Sahabeler; «Neden, ey Allah'ın Rasulü!» dediler. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); «Nankörlükleri nedeniyle» buyurdu. «Allah'a karşı mı nankörlük ediyorlar?» denildi, «kocalarına karşı nankörlük ederler ve iyiliğe karşı da nankörlükte bulunurlar. Onlardan birine her zaman iyilik etsen, sonra da senden (hoşlanmadığı) bir şey görse hemen; «Senden hiç bir hayır görmedim kil» der, buyurdu.[602]
Burada sadece dille yapılan teşekkür kastedilmemektedir. Burada kastettiğimiz teşekkür, güler yüzlü, tatlı dilli olması, hayatı eşini ve çocuklarını sahiplenerek, İhtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayıp, ihmalkâr davranmayarak ve şikayetçi olmayarak hayat sürmesidir.
10. Kocası için güzel giyinmeli ve süslenmelidir:
Daha önce birkaç defa zikrettiğimiz hadiste, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'kadınların hayırlısı emrettiğinde [eşine] itaat eden, baktığında mutluluk veren, bulunmadığında namusunu ve malını koruyandır.[603] buyurmuştur.
11. Sâliha kadın, kocasının kendisine ve çocuklarına yaptığı harcamaları küçük görüp, başa kakmaz:[604]
Hiç kuşkusuz, başa kakmak sevapları ve mükâfatları yok eder. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'Ey iman edenler! Malını gösteriş için hayra veren, gerçekte Allah'a ve âhiret gününe inanmayan kimseler gibi, başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle yaptığınız hayırlarınızı iptal etmeyin..[605]
12. Aza razı olmalı, kanaatkar davranmalı, kocasını gücünün üzerinde zorlamamalıdır;
Yüce Allah şöyle buyurmuştur; 'İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da nafakayı, Allah'ın kendisine verdiğinden ayırsın. Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemez. Allah, daima bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.[606]
13. Kocasına eziyet veren ve onu kızdıran davranışlarda bulunmamalıdır:
Muâz b. Cebel (radiyaüâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Bir kadın dünyada kocasına eziyet ederse, Cennet'te ona eş olacak huriler şöyle derler; Kahrolası kadın! O erkeğe eziyet etme! O senin yanında misafirdir, senin yanından ayrılıp bize gelecektir.[607]
14. Eşinin anne-babasına ve akrabalarına iyi davranmalıdır:[608]
15. Serî bir gerekçe oluşmadıkça, kocasının kendisini boşamasını istememelidir:
Sevbân (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki; «Geçerli bir sebep olmaksızın kocasından boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.[609]
16. Kocası vefat ettiğinde, dört ay on gün yas tutmalıdır:
[587] Nesâî, el-Uşre, 106; el-Hâkim, 2/189; Beyhakî, 7/291; Ahmed, 4/341; Hasen rivayettir.
[588] Nesâî, 6/68; Sahih rivayettir.
[589] Buhârî, 7257; Müslim, 1840.
[590] Ahzâb, 33.
[591] Ei-Fetâuâ, 32/281.
[592] Müslim, 1218.
[593] Müslim, 1026.
[594] Buhârî, 5195; Tirmîzî, 782; İbn Mâce, 1761.
[595] Ebû DâvÛd, 3565; Tirmîzî, 670; İbn Mâce, 2295; Hasen rivayet/ir.
[596] Buhârî, KitobulHumus, 5224.
[597] Buhârî, 5224; Müslim, 2182.
[598] Buhârî, 676.
[599] Nisâ; 34.
[600] Nesâî, 6/68.
[601] Nesâî, ei-Işra, 249; Sahih rivayettir.
[602] Buhârî, 29; Müslim, 884.
[603] Nesâî, 6/68; Sahih rivayettir.
[604] Ei-Vecîz, 308.
[605] Bakara, 264.
[606] Talak, 7.
[607] Tirmîzî, 1174; İbn Mâce, 2014; Hasen rivayettir.
[608] Bkz. Kadınların 250 hatası, isimii kitabım, s. 102.
[609] Tirmîzî, 1187; Ebû Dâvûd, 2209; İbn Mâce, 2055; Sahih rivayettir.