hafiza aise
Thu 28 April 2011, 09:04 am GMT +0200
Ensar'ın Teşebbüsleri
Efendimiz'in beyanlarını işitip de Zeyd İbn Erkam'ın anlattıklarını duyan bir grup Ensar, soluğu Abdullah İbn übeyy İbn Selül'ün yanında aldılar. Aralarından Evs İbn Havli:
- Ey EM Hubab, diye seslendi. Şayet bunları gerçekten söylemiş isen, boşuna inkar etme; git ve olup bitenleri Resülullah'a anlat ki sana istiğfarda bulunsun! Yoksa, hakkında vahiy gelir ve senin yalanını ortaya çıkarıverir! Eğer gerçekten bunları söylememişsen, o zaman yine O'na git ve özür dileyip bunları söylemediğine dair yemin et!'
Daha Evs sözünü bitirmemişti ki İbn Selül:
--: Vallahi'l-Azim, bunları asla ben söylemedim diyerekyerinden kalktı ve hızlı adımlarla Allah Resülü'nün yanına geldi. Açığını kapa-
tacak ve hakkında oluşan menfi havayı düzeltmeye çalışacaktı. Onun gelişini görünce Efendiler Efendisi daha erken davrandı ve:
- Ey İbn Übeyy! Şayet bu sözler sana aitse tevbe et, buyurdu. Perdeyi yırtmıştı bir kere ve Allah adına yeminler vererek:
- Zeyd'in söylediklerini ben söylemedim; hatta böyle bir mevzuyu hiç konuşmadım, diyerek yeminler etmeye başladı.
Allah'ın sevgili kulu Efendimiz (sallallabu aleyhi ve sellem), her fırsatta aleyhte bir kumpas kuran böyle bir fıtrata bile sert davranmayacak ve aradaki perdeyi zedelemeyecekti. Bu sırada Efendimiz'in yanında bulunan ashabdan birisi, İbn Selül'ü de rahatIatacak şu cümleyi söyleyiverdi:
- Belki de o çocuk yanılmış ve adamın söylediklerini zihnin de tam tutamamış olabilir!
Her şeye rağmen Allah Resülü, insanlara şefkatle muamele ediyor, ne türlü dümenler çevirdiklerini bile bile hatalarını yüzlerine vurmuyordu.