Hadice
Thu 27 January 2011, 10:17 am GMT +0200
EMNİYET VE İSTİKRAR ÖRNEĞİ:
Bu, iman ve yakin mahrumlarının; ruhlarında duydukları ızdırabın gayet açık bir örneğidir. Çektikleri korkuyu, üzüntüyü bize tasvir ediyor. Ne mal ne mevki ve ne de dünya nimeti bu baskıyı azaltamıyor.
Buna karşılık, Kur’an’ın çizdiği şu örneği okuyoruz: Bir anneye Allah vahy ediyor; çocuğunu, ciğer paresini denize atmasını emir buyruyor. Ve çocuğunu geri vereceğini va’d ediyor. Anne imanlı olduğu için bu sese kulak veriyor, Allah’ın sözünü ve va’dini tasdik ediyor. Çocuğunu bir sandığa koyuyor, sonra da götürüp denize atıyor. Sandık sahile vuruyor. bir düşmanın eline geçiyor. Fakat annenin kalbi rahattır. Şimdi bunları Allah kelamından okuyalım:
“Musa’nın annesine (ilham ile) bildirdik ki: O (çocuğu) nu emzir, başına bir şey gelmesinden korkuyorsan (bir sandık içinde) onu denize (Nil’e) bırak, korkma, üzülme, biz onu tekrar geri vereceğiz ve onu peygamberlerden yapacağız”. Nihayet onu Fir’avn ailesi aldı ki kendilerine bir düşman ve başlarına dert olsun. Gerçekten Fir’avn, Haman ve askerleri yanılıyorlardı” ‘(Kasas: 28/7-8).
Anne bu emre itaat etti, Allah’da va’dini yerine getirdi:
“Böylece biz onu, annesine geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah’ın gerçek olduğunu bilsin. Fakat çokları (bunu) bilmezler”(Kasas: 28/13).