sumeyye
Tue 24 July 2012, 01:54 pm GMT +0200
el-Mebsût adlı İslâm hukuku kaynağında verilen örnekler :
1) Bir kimse dirhemin 1/6'sına (dânık) veya yarısına denk olan fekleri ödünç alsa, bu felslerin satın alma gücünde, dirheme (gümüş paraya) göre düşme (rahs) veya yükselme (gala) meydana gelse, bu kimseye sadece ödünç aldığının mislini vermek yeterli olur. İlave birşey vermesi gerekmez. Çünkü ödünç alanın borçlanması (dımânı), kabzla meydana gelir. Kredi (karz) yoluyle kabzedilen birşey, kıymetiyle değil, misliyle borçlanılmış olur.
2) Bir kimse diğerinden, dirhemin (gümüş paranın) 1/6'sı tutarında buğdayı ödünç olarak istese, diğeri; dirhemin 1/4'ü tutarında buğday verse, ödünç alanın kabz durumu esas alınarak, dirhemin 1/4'ü tutarındaki buğdayın mislini vermesi gerekir. Burada, dirhemin 1/6'sı tutarındaki buğdayla ilgili konuşmaya itibar edilmez.
3) Bir kimse, diğerine : «Bana, bir dînâr (altın para) tutarında olan on dirhem gümüşü ödünç ver», dese, diğeri on dirhem gümüşü ödünç verse, ödünç alana, kabzettiği on dirhemin sayısınca misli gerekli olur. Ödeme gününe kadar dirhemin satın alma gücündeki düşme veya yükselmelere itibar edilmez. İşte bütün ölçü veya tartı ile satılan mallarda hüküm böyledir. Ödünç (karz) akdî caiz şartlara bağlanamadiği gibi, onu fâsid şartlar da bâtıl kılmaz. Bunun bir sonucu olarak, ödünç alınan şey yerine, başka bir şeyi verme şartı geçersizdir. Ödünç alanın, kabzedilenin mislini vermesi yeterlidir [35]
[35] a. esr., c. XIV, s. 30.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 25.