sumeyye
Thu 5 August 2010, 05:14 pm GMT +0200
EL-FEVZU'L-KEBİR
"Sen bir kadınsın" diyordu, zulme memur kılınan beylerden biri bağırıp çağırarak,
"Ona göre davran, işimizi zorlaştırma bizim, sonra karışmayız !"
"Evet doğru, ben bir kadınım,
lakin senin düşündüğünden farklı !" diyerek devam etti konuşmaya;
"Kelimelerle yaşayan bir kadınım ben,
ilahi kelimelerle yaşayan bir kadın
"Zayıftır, boyun eğer zulümle karşı karşıya geldiğinde" diye düşünmesin hiç kimse
Nice zulümler gördük biz, nice eziyetler,
boynumuzu eğmedik yine de zoru görünce
Zoru görünce pusmak soysuzların işidir, inanmış insan sonuna kadar cesur olan kişidir
Sümeyye'yi gördüm ben kızgın kumların üzerinde, Hendek'te Safiyye'yi gördüm ve Zeyneb'i Yezid'in önünde
Ve tabii laf üretenleri de"
Kızım ! İyi dinle bu söylediklerimi
ve unutma sakın iman etmenin erdemini
Kargalar ötmeye başladığında bülbüller susarmış,
lakin susma sen,
çünkü susarsan eğer, ne Sümeyye'nin şehadetinin, ne Safiyye'nin cesaretinin ve ne de Zeyneb'in Peygamberi duruşunun adı anılır sende
Laf değil iş üret
ve çekinme hiçbir işin sonundan asla
Hayat dediğin nedir ki, bir parça ekmek, bir yudum su ve bir de yuva,
nasıl olsa gelip geçici değil mi o da sonunda ?
Hani İmam Hüseyin "Hayat iman ve cihad'dır" diyordu ya,
ne götüreceksin ki, bu dünyadan göçerken ilahi huzura ?
Aş mı, ekmek mi, su mu,
yoksa Allah'la yaptığın İlahi ahde sadık kalmanın namusunu mu?
Hesabını iyi yap,
zira çetindir o gün çekileceğin sorgu
Hesaba çekilir o gün kalp, göz ve kulak,
o halde bilmediğin şeylerin ardına düşmeyi bırak
Kendi günahlarınla uğraşmak alıkoysun seni abesle iştigalden,
İmanının hakkını verip kurtar yüreğini batılın işgalinden
Yüz çevir gereksiz düşüncelerden, kısır çekişmelerden ve anlamsız üzüntülerden
Amma ve lakin eğer söz söyleyeceksen zalime, karşındaki her kim olursa olsun sözünü bir defa söyle
Hem öyle söyle ki, verilecek cevab anlamını yitirsin ve erisin sözünün etkisiyle
Acıyı tatmayan insan kolay bağırıp çağırır,
zulmü tattığı ilk anda da hemen yıkılıp dağılır
Ölmeyi bayılma zannetme yanılırsın,
ölmek bayılmaya benzemez, bir daha ancak ahirette ayılırsın
Gönlünü diri tut kızım hep,
unutma, gaflettir zilletine tek sebep
Düşmanını iyi tanı, dostunu iyi seç,
ucunda ölüm olsa dahi atma namerdin köprüsüne adım,
yiyecek olsalar da seni aslanların ininden geç
Hatırla, ahirete yürüyen garip bir yolcusun bu dünyada
ve sakın yakma kaybettiklerine ağıt,
nihayetinde hepsinin değeri bir parça kağıt
Ölüm geldiğinde kızım,
dünyanın kirletemediği, telli duvaklı bir gelin olarak bulsun seni
Yalanın, iftiranın, gıybetin ve zannın lekeleyemediği,
iki yüzlülüğün sarıp bürüyemediği,
zulmün nüfuz edemediği tertemiz bir gelin
Hep canlı kalsın zihninde; ahiret vuslatındır senin
Ağaçlar kalem olsa kızım, denizler mürekkep
Allah'ın kelimeleri tükenmez ilelebed
Her ne kadar çalışıp çabalasak da kuşatamayız İlahi kelamı,
hasılıkelam annenin şudur ki, derdi, meramı;
el-fevzu'l-kebir* alnının akıyla verip gitmektir bu çetin imtihanı
*el-fevzu'l-kebir : 'Büyük başarı', 'Büyük kurtuluş' anlamına gelmektedir