- Eğitim Sistemleri Açısından Disiplin Mükâfat ve Ceza

Adsense kodları


Eğitim Sistemleri Açısından Disiplin Mükâfat ve Ceza

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Sat 6 November 2010, 01:23 am GMT +0200
II- Eğitim Sistemleri Açısından Disiplin Mükâfat ve Ceza

A. Giriş
 


Eğitim sistemleri açısından disiplin, mükâfat ve ceza kav­ramlarını incelemeye geçmeden önce, tarihin ilk devirlerinden beri disiplini sağlamak için yegâne çare olarak başvurulan da­yak ve baskının geçmiş toplumlarda ne şekilde kullanıldığına kı­saca değinilecektir.

Pedagoji tarihlerinde ilk sırada yer alan Eski Mısır'da, eğitim-öğretimde, sert disiplin hakimdi. Bedenî cezalara, özellikle ölçüsüz derecede dayak cezasına başvurulurdu. "Çocuğun kulak­ları sırtındadır, dövüldüğü zaman dinler" [55] şeklindeki Mısır atasö­zü, Mısırlıların dayak cezasına bakışının ilginç bir ifadesidir.

Dünyanın en eski toplumlarından biri olan Çinlilerde de, dayak cezasının çokça uygulandığı,[56] Hintlilerin ise dövme ve korkutmaya sık sık başvurdukları bazen de çocuğun üzerine su dökerek sopayla dövdükleri bilinmektedir.[57] Yedi yaşına kadar çocukları dövmemek gerektiğine inanan İranlılar ise bu yaştan sonra anne babasına itaat etmeyen ve ters cevap veren çocuğa ölüm cezası gibi ağır bir cezayı uygun görmekteydiler.[58] Benzer uygulama Yahudilerde de görülmekte ve ana babasına itaat et­meyen, fena söz söyleyen çocuklar ölüm cezasına çarptırılmak­taydılar.[59] Bir disiplin vasıtası olarak sık sık sopayla dövmeye başvurulmaktaydı. "Değneklerini kim esirgerse o çocuklarına ihanet eder, bilakis çocuklarını seven onları döver"[60] düşüncesi­ne sahip olan Yahudilerin kutsal kitaplarında şu ifadelerin yer alması konumuz açısından ilginçtir.

"Çocuktan te'dîbi esirgeme,

Çünkü onu değnekle döversen ölmez.

Onu değnekle döversin,

Ve canını ölüler diyarından kurtarırsın" [61]

Yunanistan'da da disiplinin baskıya dayandığı ve sopadan faydalanıldığı görülmektedir. Bazen bir hecenin yanlış söylen­mesi yüzünden çocukların dövülerek, vücutlarının morardığının, bulunan belgelerden anlaşıldığı ifade edilmektedir.[62] Bu bil­gilerden sonra denilebilir ki, zaman içinde dayak ve diğer be­denî cezalara,çeşitli toplumlarda sık sık başvurulmuş ve bunlar disiplini sağlamak için tek çıkar yol addedilmiştir.

Gerek Batı, gerekse İslâm eğitim sisteminde, eğitimin de­vamını ve düzenini sağlamak veya başarıyı artırmak amacıyla disiplin, mükâfat ve ceza konularında çeşitli görüşler ileri sürül­müştür. Ancak burada bir noktanın tesbitinde fayda vardır. Bi­raz sonra ele alınacağı üzere, Batı eğitim sistemine bakıldığın­da, sistemin bel kemiğini, çeşitli filozof ve eğitimcilerin genel­likle birbirinden farklı görüşlerinin oluşturduğu görülecektir. Böylece, Bayraklının ifadesiyle "dinin dolduramadığı sahayı insanların fikirleri dolduracak, kimi çocuk merkezli, kimi öğretmen merkezli bir eğitimi, model olarak alacak, sonuç­ta hepsi eksik kalacaktır." [63] Nitekim birçok Batılı filozof ve eğitimci, disiplin, mükâfat ve ceza konularında değişik görüşler ileri sürmüşler ve zaman zaman açtıkları eğitim kurumlarıyla, görüşlerinin doğruluğunu ve geçerliliğini kanıtlamaya çalışmış- İslâm eğitim sistemi ise, fert ve toplumu birlikte değerlen­diren ve birini diğerine feda etmeyen filozof ve eğitimcilerin görüşlerinden teşekkül etmektedir. Bunlar insan eğitimine yeni bir boyut kazandıran Kuran ayetleriyle, Hz. Muhammed (sav)'in bu konudaki pek çok hadisinden ilham almışlardır.

Sistematik olarak ele alınacak olan, "Eğitim Sistemleri Açı­sından Disiplin, Mükâfat ve Ceza" konusunda Batı ve İslâm eğitim sistemlerinin konuya bakış açılarını belirlemek, filozof ve eğitimcilerin bu konudaki görüşlerini ortaya koyarak teoriy­le pratiğin, paralellik ve farklılıklarını tesbit açısından, önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu bölümün en sonunda, Batı ve İslâm Eğitim Sistemlerini mukayese eden bir değerlendirmeye de yer verilecektir.