hafiza aise
Mon 25 April 2011, 10:45 am GMT +0200
Efendimiz'İn (s.a.s.) Hastalığı
Bir taraftan Hayber kuşatması devam ediyordu etmesine ama Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem) hastalanmış, ashabımn arasına çıkamaz olmuştu. Belli ki kader, ashabım zor şartlara hazırlıyordu. Resülullah, yanına Hz. EbU Bekir'i çağırarak ak sancağı ona verdi; artık Hayber önündeki ordunun kumandam Hz. Ebu Bekir'di.
O gün de akşam olmuş, ancak bir netice alınamamıştı; sanki her yeni günün bir öncekinden farkı yok gibiydi. Sabahın erken saatlerinden itibaren başlayan ok yağmuru akşam saatlerinde kesiliyor ve ertesi gün aynı olay tekrar ediyordu.
O günün sabahında Allah Resülii (sallallahu aleyhi ve sellern), bu sefer yanına Hz. Ömer'i çağıracak ve sancağı bu sefer de ona verecekti. Bir sonraki gün de Erisar'dan birisine verilen sancak, artık her gün el değiştirir olmuştu!
Bu arada zaman zaman göğüs göğüse çarpışmalar da oluyordu; fırsat bulunca kaleden çıkan bazı gruplarla ashab karşı karşıya geliyor ve bir grup diğerini geri püskürtünceye kadar bu mücadele devam ediyordu.
Havaların çok sıcak olması sebebiyle ashabdan, zaman zaman gölgeliklere çekilip de dinlenenler oluyordu. İşte böyle bir zaman diliminde Mahmud İbn Mesleme de, Naim kalesinin gölgesine çekilip dinlenmek istemişti. Durumu fark eden Yahudi Merhab, onun üzerine bir değirmen taşı yuvarlayacak ve miğferini de ezerek kafasından ağır şekilde yaralanmasına sebep olacaktı. Şefkat insam Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellern), yine ashabının yardımına koşmuş ve yüzünden kalkan deriyi yerine yapıştınp bezle bağlamıştı.w"
267 Efendimiz'in galibiyet haberini alınca, Allah Resüliı'nün galip geleceğini savunanlardan Huveytıb İbn Abdiluzza ve onun gibi düşünenler, yüz deveyi karşı tarafı temsil edenlerden alacaklardı. Bkz. Vakıdi, Megazi, 1/701 vd.; Salihi, SübiiIü'l-Hüda ve'r-Reşad, 5/139
268 Ancak Mahmud İbn Mesleme, üç giin sonra şehit olacaktı; işin ilginç yanı, onu yaralayan Merhab da Hz. Mahmud'un vefat ettiği gün öldürülmüştü. Mahmud
Bir aralık Hayber'in ünlü kumandam Merhab, kılıcını sallayarak Naim kalesinden çıkmış ve kendisiyle mübareze edecek bir yiğit talep etmişti. Karşısına Amir İbn Ekva' çıktı. Ancak Merhab, daha önce davranmış ve üst üste indirdiği kılıç darbesiyle onu şehit etmişti.269
O günlerden birisinde Hz. Amir'in kardeşi Selerne İbn Ekva' da bacağından yaralanmıştı. Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem), ona üç kez nefes edip okuyacak ve bundan sonra Hz. Selerne bir daha bacak ağrısı duymayacaktı.
Bu arada ashab arasından birçok kişi hastalanmıştı; açlık dayanılmaz kerteye gelmiş ve çaresiz henüz olgunlaşmamış hurma çağlalarından yemişlerdi! Durumlarını görüp de müşahede eden Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), onlara şu tavsiyede bulundu:
- Bir miktar suyu kırba içinde soğutun ve daha sonra da onu, ezanla kamet arasında Allah'ın adını amp besmele çekerek başınızdan aşağıya dökün!
Yine ortada bir ikram vardı; zira O'nun işaretlerini bile emir telakki eden ashab, suyu alıp söylenilen şekilde tatbik etmiş ve bunun neticesinde de, söz konusu olan hastalıktan kurtuluvermişlerdi!