reyyan
Sat 5 November 2011, 08:33 pm GMT +0200
Editörden
Temmuz 2005 79.SAYI
Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.
Sürekli gazete-dergi takip etme alışkanlığı olan okuyucularımız bilir, yaz aylarında konular bir miktar hafifler, özellikle dergiler deyim yerindeyse hayli light'laşır . Ciddi, ağır konuların yerine daha kırdan çiçekten, geziden eğlenceden dem vuran dosyalar yapılır. Sosyal, politik, ekonomik vs. haberlerin yerini daha çok sağlık, güzellik moda gibi şeyler alır. “Bu tatil ve eğlence mevsiminde okuyucunun keyfini bozmanın alemi yok” diye düşünüldüğünden olsa gerek.
Medya deyince akla gelen kurum-kuruluşlarımızın bu tavrı, bizi ve hayata bizim gibi bakan başka yayınları bağlamıyor elbet. Fakat gittikçe yaygınlaşıp derinleşen tatil kültürü kaçınılmaz bir şekilde hepimizi etkiliyor. “Yazlık-kışlık” boyutunda olmasa da, belli ölçüde konu ve mevsim ilişkisi gözetiyoruz.
Fakat bu ay, bu sıcak Temmuz ayında yazılabilecek belki en ağır konuyla huzurunuzdayız: Ölüm… Her ne kadar kapak başlığımız “Saatler O An'a Kurulu” gibi meseleyi ilk anda ele vermeyen bir ifade olsa da, “O An” ruhun bedenden ağdığı an oluyor.
Aslında konu-mevsim ilşkisini bu ay da gözden kaçırmış değiliz. Tam aksine, sıkı bir irtibat olduğunu bile söyleyebiliriz. Fırtınaların dal kırdığı, çatı uçurduğu sonbaharda, tabiatın adeta öldüğü, kefenlendiği kışta, o tabii hüzün zamanlarında ölümü hatırlamak hiç zor değil. Oysa bu aylarda durum başka…
Maksadımız keyif kaçırmak zannedilmemeli. Sadece bu görünmeyecek kadar büyük, unutulacak kadar acı gerçeği göz ardı etmenin bedeli, milyonlarca yaz keyfiyle telafi edilemeyecek kadar ağır, bunu hatırlamak lazım. Biliyoruz ama sık hatırlamak ve mevsimsiz hatırlamak lazım. Başyazımızla birlikte, Zehra Korkmaz'ın o kalbî üslubu inşallah bir hayat muhasebesine vesile olur.
Dergimizdeki bütün yazılar ilginç ve güzel ama bu ay Ayşe İzci'nin yazısını kaçırmayın deriz. Özellikle evli olanlar dikkatle, hayattan karşılıklarını arayarak okumalılar.
Ağustos sayımızda buluşmak üzere inşallah.