reyyan
Mon 24 October 2011, 06:57 pm GMT +0200
Editörden
Mart 2005 75.SAYI
Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.
Yol devrindeyiz, yollar devrinde. Her yeri, her şeyi yollarla birbirine bağladık. Otobanlar, çift şeritliler, tek şeritliler, asfaltlar, şoseler, kavşaklar... Artık medeniyet demek yol demek, yollar demek. İnsanlık bütün yeryüzünü yollarla örerken, bir yandan da hayatı sayısız yollarla kuşattı. Her yol başka yollara bölündü, ayrıldı, çoğaldı. Akımlar, ekoller, modalar, trendler ... Tutulacak, gidilecek binlerce yol. Gönlün hangisine akıyorsa oraya...
Bunca yol nereye götürür? Her adımda bir kavşağın ortayerinde kalıvermeye hangi pusula yeter? Hangi harita, şimdi buradasın, bu yol şuraya, diğeri oraya çıkar der? Adresi doğru tarif edecek olan kim? Bu bir yalnızlık. Gürültü patırtı arasında binbir yöne savrulan güruhların, kalabalıkların tozu dumanı arasında yalnızlık.
“Nereye gidiyorsunuz?” sorusuna muhatabız. Tıpkı geldiğimiz yer gibi gideceğimiz yer de ayan-beyan ortadayken, böyle bir suale muhatap olmak yolları sorgulamaya davet ediyor bizi; yolculuğumuzu sorgulamaya. Olmayacak yerlere çıkmak, hiçbir yere çıkamadan bu girdapta yitip gitmek bu kadar mümkünken, kolayken ilâhi kelâmın uzattığı bir can simidi oluyor bu soru. Bir muhakeme, murakabe. Durup kendine bir bakmak, yürüdüğün yola bakmak, yollara... Ve elbette bu soruda bir davet, bir işaret var. Bir pusula edinmeye, haritaya bakmaya.
Okuyucularımız nereye davet edildiklerinin farkında olsalar da, yolun dosdoğru olanını, “Sırat-ı Müstakim”i bilseler de, bu sayımız bir hatırlatma yapmayı amaçlıyor. “Dosdoğru Yol” başlığı bu maksatla zuhur etti. Bu ‘yol zamanı'nda bu hatırlatmayı önemli gördük.
. . .
Bu köşede derginin muhtevasıyla ilgili olarak genellikle sadece ayın konusundan, seçilen konunun hangi düşünceyle doğduğundan bahsediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi bu diğer yazılarımızın önemsiz olduğu manasına gelmiyor. Esasen burada yaptığımız şey, bir dosya konusunu takdim etmek kadar, o konu üzerinden dergimizin yaklaşımını, bakışını bir nebze olsun dile getirmek. Duyuru ve haber gibi bazı rutin meselelerin dışında, bu köşenin asıl işlevinin bu olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu arada Ocak ayından itibaren dergimizin tirajının yükselişe geçtiğini, yüz yirmi bini aştığını bildirelim. Bütün temsilci ve okuyucularımıza ilgili herkes adına teşekkür ediyoruz. Biz de bu teveccünüze layık olabilmek için başta dualarınızı, sonra da eleştiri ve katkılarınızı bekliyoruz.
Nisan sayımızda buluşmak üzere inşallah.