- Editörden Eylül 2005

Adsense kodları


Editörden Eylül 2005

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 9 November 2011, 07:08 am GMT +0200
Editörden


Eylül 2005 81.SAYI


Sabahattin AYDIN
kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Yıldızlı bir gecede gökyüzünün uçsuz-bucaksız derinliğine dalıp sonsuzluğu düşünmeyen, kendi varlığının evrenin bir köşesinde nasıl da ufacık bir nokta olduğunu hissetmeyen kimse var mıdır? Böyle bir anda insanın hissettiklerini anlatmaya bir tek kelime yetmez elbette; biraz şaşkınlık, korku, biraz hayranlık, biraz yalnızlık... hepsi bir arada, iç içe ve hepsinin toplamı. Eskilerin lisan-ı hafi dedikleri gizli, sessiz ama güçlü bir dille sanki konuşur derinlikler, yıldızlar bir şeyler anlatır, insan ruhuna konuşur.

Ötelerin bu seslenişine uzun süre dayanamaz insan, karanlığın derinliklerinde yitip gitmekten korkar, kendi küçük dünyasına, oyununa, oyuncaklarına döner, bir an önce avunur. İhtimal ki küçüklüğünü, zayıflığını hissetmiştir ve buna tahammül zordur.

Oysa gerçekten zayıftır insan, zayıf yaratılmıştır. Bu gerçeği idrak etmekteki zaafımız, tahammülsüzlüğümüz bile tek başına zayıflığımızın ispatı değil midir? Görünüşte üstünde yaşadığı gezegeni berhava edecek gücü edinmiş olsa da gökleri susturamaz; insan zayıftır. Ölümü susturamaz, ölümün ikide bir geliyorum, gelmek üzereyim deyişini susturamaz ve kalbinin sonsuzluk çağrısını. Bir sığınak arar, kaçacak bir yer...

İnanan adam bilir o sığınağı, kalbinde bulur, kaçmaz bile bu yüzden. Zaten kendini bilmiştir, zayıflığını ikrar ve itiraf etmiştir. Ve O'nu bilmiştir, o yerin ve göklerin sahibini, gücün ve güçsüzlüğün yaratıcısını. O'na sığınır, O'na dayanır, O'nu anar, güneş doğar, ışık gelir, akan kan durur, dallara su yürür.

Zayıflığın ve zaafların ikrarı önemlidir, yoksa nasıl râm olur, boyun büker, islâm olurduk?

. . .

Bu ayki ana konumuzu beraberce bir ikrar ve itiraf kabul edin. Fıtrî zayıflığımızdan, şu yaptığımız işteki hatalarımıza kadar her an, her yerde kendini belli eden zayıflığımızın ikrarı. Fakat kalbi uyanık müslüman için gerileten, baskılayan bir zayıflık değil bu, ilgili yazıları okudukça göreceksiniz, nice yükselişlerin basamağı.

Kimi okuyucularımız dergimizde kullandığımız dilden şikayet ederek bazı yazıları anlayamadıklarını söylüyorlar. Bu kadar büyük ve farklı çevrelerden okuyucu kitlesi olan bir dergi için yüzde yüz çözülmesi pek mümkün olmayan bir sorun bu. Biz, farklı anlama seviyelerindeki okuyucularımızın en az 8-10 yazıyı keyifle okuyabileceği bir dergi yapmaya çalışıyoruz. Her sayıda ‘ortalama'nın dışında bir dille kaleme alınmış, sayısı üçü geçmeyen yazılarımız da bu bütünlük içinde görülmeli.

Ekim sayımızda buluşmak üzere inşallah.