reyyan
Mon 17 October 2011, 04:53 pm GMT +0200
Editörden
Aralık 2006 96.SAYI
Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.
Müslümanlar olarak bir yarımız kan ve gözyaşına boğulmuşken “başımıza gelenler” üzerine serinkanlı şeyler söylemek kolay değil. Ocağına ateş düşenlere imtihandan söz etmek, sabır tavsiye etmek tuzu kuruların avuntusu gibi gözüküp, tepkilere bile sebep olabilir. Her gün bir yerlerdeki yenilmişliğimiz yürek söken görüntülerle yüzümüze fırlatılıyorken, makul ve mutedil olmanın gittikçe zorlaştığının hep birlikte farkındayız.
Fakat hem kişi olarak hem de topyekun Müslüman dünyası olarak ayağa kalkabilmemiz, yaralarımızı sarabilmemiz için, şartlar ne olursa olsun aklımızın sağlam kalması gerekiyor. Akl-ı selimimiz, kalb-i selime bağlıdır. Sağlam itikada, teslimiyet ve itaate yani. Bunlar da kalbin amelleridir.
Bir Müslüman olarak yüreğimizde gizli isyanların fırtınaları esiyorsa, başımıza gelenler karşısında ilâhi adalete olan inancımız sarsıntılar geçiriyorsa, “Neden ben ya da biz?” sorusu ruhumuzu kemirip duruyorsa her şeyden önce kendimizle meselemiz var demektir ve bunu halletmek gerekir. Çünkü içimizdeki bu fırtına ayağımızı sağlam basmamızın önündeki en büyük engeldir. Bir çıkış kapısı gerekiyorsa, bu kapı birbirine dolaşmış adımlarla bulunmaz.
Musibetler, acılarımız ve sıkıntılar nasıl görülmelidir? İlâhi kader ve adalet nasıl anlaşılmalıdır? Hele de neredeyse bütün hadiselerin insan merkezli sebep-sonuç ilişkisine göre değerlendirildiği bugünün dünyasında... Bu sorular temel iman konularıyla ilgilidir ve kan ve gözyaşı içindeyken daha da önemlidir. Çünkü böyle zamanlarda yanlış yapma, kendini kaybetme riski artmaktadır.
“Nedir başımıza gelen?” başlığını atarken, günlük dilde şikayet ve serzeniş anlatan bu soruya biz sahiden bir cevap vermek istedik. Yazarımız Ali Yurtgezen başımıza gelenleri nasıl görmemiz, nasıl anlamamız ve anlamlandırmamız gerektiğini son derece tatminkâr şekilde açıkladı. Bu zor zamanlarda manevi dengemizi kaybetmemek için, başyazımızla birlikte bu ayın konusu dikkatle okunmalı.
Yeni abone dönemiyle ilgili bir iki notla bitirelim. Geçen sayıda duyurduğumuz üzere, bu yeni kampanya döneminde abone olan veya aboneliğini yenileyen okuyucularımıza “Onlar Birer Yıldız” adlı kitap hediye edilecekti. Fakat bu kitabın hazırlık aşamasında başta hesap edilemeyen bazı gecikmelerden dolayı değişikliğe gidildi ve Dilaver Selvi’nin “Ateşin Yakmadığı Aşık” adlı yeni kitabının abonelerimize hediye edilmesine karar verildi. Bu kitapla ilgili tanıtım sayfamızı içeride göreceksiniz. VCD konusunda ise bir değişiklik yok.
Kurban bayramınızı şimdiden tebrik ediyoruz.
Önümüzdeki sayımızda, dokuzuncu yılımızda da buluşmak üzere inşallah...