- Editörden Ağustos 2005

Adsense kodları


Editörden Ağustos 2005

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sun 6 November 2011, 05:50 pm GMT +0200
Editörden


Ağustos 2005 80.SAYI


Sabahattin AYDIN
kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Gün be gün yoğunluğu, yaygınlığı artan kabalaşmadan, yozlaşmadan, bayağılaşmadan şikayet etmeyen bir tek Allah'ın kulu var mıdır, bilemiyorum. Tarih, kültür, sanat, medeniyet, estetik... hangi açıdan bakarsanız bakın, belki de yeryüzünün bu en asil toplumundaki seviye kaybı gerçekten şaşırtıcı, olağan dı şı. Belki onlarca sebep-sonuç ilişkisinden söz etmek mümkündür ama bir travma yaşamış gibiyiz. Bir kaza, yitirilen hafıza ve kimlik...

Evde, işte, mahallede, sokakta, kaldırımda, trafikte, her yerde dünyayı dar eden hoyratlık ve vurdumduymazlık yeni karakter özelliğimiz midir? Böyle mi kabul etmeliyiz? Geceyarısı kornasıyla mahalleyi ayağa kaldıran delikanlıya aferin; daracık sokakta sazıyla-cazıyla harman düğünü eden mahalleliye hayırlı olsun; üst kattan halı silkeleyen komşuya kolay gelsin; ayakkabısını cami kapısından iki metre beride çıkardıktan sonra abdesthane ıslağı zeminde çorabıyla yürüyüp camiye girene Allah kabul etsin; her işin önünü tıkayıp büyük adam rolü kesenlere Allah başımızdan eksik etmesin; hak-hukuk, tevazu-samimiyet dümdüz gidip, maneviyat kılıcı sallayana mübarek olsun... böyle mi demeliyiz? “Normal”i bu mudur?

Ne kadar yaygın olursa olsun, nezaketsizlik asla normal ve meşru değildir, öyle görülemez. Hele Allah'a teslim olmuş, İslâm olmu ş, imanla tevazu kazanmış insanlar nezaketsizliğe kapalıdır. Kul hakkı nedir bilenler kabalaşamazlar. Bu bir zulümdür çünkü; kendi nefsine ve başkalarına...

Böyledir ama neye, nasıl kaptırmışsak, yakayı kaptırdığımız ortada. Bu düşüşü görmek, dü ş ünmek ve konuşmak zorundayız. Nezaketi elden bırakmadan dur demenin yolunu bulmak zorundayız. Onun için bu ayki başlığımız “Var Olmanın Şükrü: Nezaket” oldu.

. . .

Semerkand , pek az dergide görülecek titizlikte bir yazı işleri çalışması ile yayına hazırlanıyor. Ne var ki, insan elinden çıkan işte kusur eksik olmuyor. Temmuz sayımızda da böyle oldu. 11. sayfada bir cümle sehven şöyle yer aldı: “Muhakkak ki gazabın rahmetini geçmiştir.” Oysa ayette ve hadis-i kudside geçtiği üzere şöyle olması gerekiyordu: “Muhakkak ki rahmetin gazabını geçmiştir.”

Bu hata üzerine pek çok okuyucumuz aradı bizi, uyardılar. Önce dikkat ve hassasiyetlerinden ötürü teşekkür ediyor, sonra bütün okuyucularımızdan özür diliyoruz. İnşallah bir daha olmaz.

Eylül sayımızda buluşmak üzere inşallah.