- Ebû Zerr´in (Ra) Zühdü

Adsense kodları


Ebû Zerr´in (Ra) Zühdü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Thu 31 December 2009, 09:43 am GMT +0200
Ebû Zerr´in (Ra) Zühdü İle İlgili Haberler

785. Ebû Zer´den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah (sav) dedi ki: Şayet siz, benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, az güler çok ağlardınız. Yataklarınızda çok az yatar, hanımlarınıza yaklaşmazdınız. Karnınızı da tıka basa doyurmazdınız. Yüksekle­re çıkar. Allah Teâlâya yalvarıp yakarırdınız.´" Ebû Zer, bu hadisi rivayet ettiği zaman hep "Keşke ben budanan bir ağaç olsaydım" derdi.[14]

786. Ebû Şu´be´den rivayet edildiğine göre, Rebeze´de Ebû Zer´in yanına bir grup kimse uğramış ve ona yiyip içecek birşeyler vermeyi teklif etmişlerdir. Bunun üzerine o: Tanımızda sütünü sa­ğacağımız bir keçi, sağa sola giderken üzerine bineceğimiz bir mer­kep ve hizmetimizi gören birisi var, bir de fazladan bir abâye var ki, ben onun hesabından korkuyorum."[15] demişir.

787. Ebû Zer´den: "Budanan bir ağaç olmayı veya hiç yaratıl­mamış olmayı isterdim" dediği rivayet edilmiştir.

788. Ebû Zer´den: "Yemeğe yeten tuz miktarı kadar iyilikle birlikte yapılan dua yeterlidir."[16] dediği rivayet edilmiştir.

789. Ebû Zer, Rasulullahın (sav); Ben bir âyet biliyorum ki, insanlar onunla amel etseler, onlara yeterdi. [17] Bu: ´Kim Allahdan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder" [18]âyetidir dediğini ve Resulullahm devamlı bunu tekrarladığını rivayet etmiştir.

790. Sâbit´in rivayet ettiğine göre, Ebû Zer inşaat yaparken Ebû´d-Derdâ´nın yanına uğramış ve ona: "İnsanların üzerine taş yükledin (ha!)" demiş. Ebû´d-Derdâ, bir ev yaptığını söylemiş, Ebû Zer de ona benzeri bir laf etmiş. Ebû´d-Derdâ: "Ey kardeşim, her­halde bu işte benim için menfi birşeyler sezdin" demiş. Bunun üze­rine Ebû Zer de: "Seni ehlinin pisliği ile meşgul olurken görmüş ol­saydım, o benim için seni böyle görmekten daha sevimliydi" de­miştir. ´

791. Ebû Abdullah, Ebû Zer´in: "İnsanların muttaki ve tövbekarlarının dışında, çoğunda hayır yoktur" dediğini haber ver­miştir.

792. Abdullah b. es-Sâmit´ten şöyle dediği rivayet edilmiştir "Ben Ebû Zer ile birlikteydim. Kendisine verilen şeyler çıkarılmış­tı. Yanında da bir cariyesi vardı. Ebû Zer ihtiyaçlarını görmeye başladı, bir miktar arttı. Cariyesine artan kısmı satmasını emretti. Ben de dedim ki: ´Ey Ebû Zer! Muhtemel bir ihtiyacın için veya ge­lecek bir misafirin için onu saklasan.´ Bunun üzerine ´Halilim Pey­gamber (sav) bana; çıkınlanıp biriktirilen altın ve gümüşün, tama­men Allah yolunda sarfedilmedikçe, sahibi için kıyamet gününde ateş koru olacağını vadetti´ karşılığım verdi.[19]

793. Ebû Bekir b. el-Münkedir'den rivayet edildiğine göre, o vakit Şam emiri olan Habib b. Ebû Seleme, Ebû Zer´e üçyüz dinar göndermiş ve İhtiyaçlarını görsün' demiştir. Ebû Zer, parayı geri çevirmiş ve "Allah için bizden daha garib olan hiçbir kimse bula­mamış mı? Bizim başımızı sokacağımız bir yer, istifade edeceğimiz davar ve hizmetini bize lütfeden bir cariyemiz var. Ben daha fazla­sından korkuyorum" demiştir.

794. Muhammed b. Amr´dan İrak b. Mâlik´in şöyle dediğine şahit olduğu rivayet edilmiştir: "Ebû Zer: ´Ben kıyamet gününde sizin, Resulullaha (sav) en yakın olanmızım, zira onun şöyle dedi­ğini duydum: Kıyamet gününde sizin bana en yakınınız, benim onu dünyada bıraktığım haliyle dünyadan aynlanınızdır.´ Allah´a yemin ederim ki, benden başka sizin hepiniz dünyada birşeylere teşebbüs ettiniz´ demiştir."[20]

795. Şehr b. Havşeb, Ebû Zer´in şöyle dediğini rivayet etmiş­tir: "Kim şatafatlı elbise giyer veya şaşaalı binite binerse, Allah ondan yüz çevirir. Her ne kadar ona kerim davransa bile."

796. Ebû Zer´in (ra): "İki dirhemi olanın hesabı, bir dirhem sahibininkinden çok daha ağırdır" dediği rivayet edilmiştir.

797. Şehr b. Havşeb´den rivayet edildiğine göre Muaviye, Hz. Osman´a bir mektup yazarak: "Eğer Şam´da bir ihtiyacın varsa, Ebû Zer´i geri çağır" dedi. Ebû´d-Derdâ da diyor ki: "Eğer Ebû Zer beni dövse, elimi kırsa yine ona karşı birşey hissetmem. Zira Resulullah'ın (sav): Yer gök Ebû Zer´den daha doğru sözlü birini görme­miştir. Kim dünyaya karşı en az meyli olan birini görmekten hoş­lanırsa, Ebû Zer´e baksın´[21] dediğim duydum" demiştir. Ve Ebû Zer, Hz. Osman´ın yanma geldi. Hz. Osman (ra) ona: "Ey Ebû Zer, bizim yanımızda ikâmet et. Sabah-akşam yer içersin" dedi. Ebû Zer: "Benim onlara ihtiyacım yok. Rebeze benim konak yerimdir.

Şimdi müsaade edersen, ben oraya gitmek istiyorum" dedi. Hz. Os­man da ona müsaade buyurdu.

798. Ebû Zer´in, Allah Teâlâ´nın, "Ey Ademoğlu! Bana hiçbir şeyi ortak koşmamakla birlikte, dünya dolusu günahla gelsen, Ben onu o kadar af ile karşılarım" dediğini rivayet ettiği haber veril­miştir.

799. Ebû Zer´den rivayete göre, ona: "Falan falan zâtların yaptığı gibi (ekip biçecek) bir tarla veya ticaret edinsen ya!" denil­miş. O: "Ben emir olup da ne yapayım ki? Bana her gün bir yudum su veya süt; Cumadan Cumaya da bir Ölçek buğday yetip artıyor" demiştir.

Süfyan;"Isâ b. Meryem´e (as) Ebû Zer´den daha çok benzeyen birisi görülmemiştir" demiştir.

800. Avf'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bize ulaştığına gö­re Ummü Zer, Ebû Zer´e geçim sıkıntısından dolayı dert yanıp çı­kışmış, bunun üzerine Ebû Zer de: ´Ey Ümmü Zer! Önümüzde bü­yük bir engel var. O vakit hafif olanlar, ağır olanlardan daha kârlı olacak´ demiştir."

801. Ubeydullah b. Muhammed[22] bir zâtın şöyle dediğine şahit olduğunu söylüyor: "Ebû Zer şöyle derdi: ´Ey insanlar! Ben size na­sihat ve şefkat ediyorum. Kabrin vahşetinden korunmak için gece yarısı namaz kılın. Kıyametin sıcağından korunmak için oruç tu­tun, en zor günün korkusuna tasaddukta bulunun. Ey insanlar! Ben size nasihat ediyorum, size şefkat ediyorum."