- Ebu Zerr El Gıfari (r.a)

Adsense kodları


Ebu Zerr El Gıfari (r.a)

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
fakir
Wed 4 March 2009, 11:08 pm GMT +0200
EBÛ ZERR el GIFÂRÎ

(ö.31/651 52)



İlk müslümanlardan, sahâbî Ebû Zerr, Benû Gıfâr kabilesine mensub olup doğum tarihi bilinmemektedir. H. 31 (M. 651/652) yılında Mekke ile Medine arasında bir yer olan er-Rebeze'de vefât etmiştir.

Ebû Zerr (r.a)'in ismi ve babasının adı hakkında kaynaklarda çeşitli isimler zikredilmektedir. Bazı eserlerde isminin Cündüb b. Cenâde b. Seken, bazı eserlerde Seken b. Cenâde b. Kavs b. Bevaz b. Ömer olarak zikredilmektedir. Bazı eserlerde ise Cündüb b. Cenâde b. Kays b. Beyaz b. Amr olarak zikredilmektedir. Bu sonuncusunun daha doğru olması muhtemeldir. Zira annesinin künyesi Ümmü Cündüb'dür (İbnü'l-Esir, Üsdül-Gâbe, Vl, 99-101).

Hz. Cündüb b. Cenâde'nin künyesi Ebu Zerr'dir. İslâm tarihinde isminden ziyade bu künyesi ile meşhur olup bununla anılmaktadır. Lâkabı ise Mesîhu'l-İslâm'dır. Bu lâkabı ona Hz. Muhammed (s.a.s) bizzat vermiştir. Ebû Zerr el-Gifârî'nin kabilesi ve ailesi genellikle câhiliye devrinde yol kesmek, kervanları soymak ve eşkıyalık yapmakla tanınırdı. Ebû Zerr, cesareti ve atılganlığı ile o kadar büyük bir şöhret yapmıştı ki, ismini duyan, olduğu yerde korkudan titrerdi.

Genç yaştaki Ebû Zerr hazretleri bir gün, birdenbire değişerek mesleğini bırakıp haniflerden oldu. İslâm'ın henüz zuhur etmediği bir zamanda Allah yolunu tuttu. Öyle ki, etrafındakilere, "Allah'tan başkasına ibadet edilmez. Putlara tapmayınız, onlardan hiçbir şey istemeyiniz!" demeye başladı. Böylece hak yolunu bulmuş ve lebbeyk demişti. Bu husustaki ifadesine göre, müslüman olmadan üç yıl evveline kadar kendine mahsus bir şekilde Allah'a ibadet ettiğini ifade etmiştir.

Ebû Zerr (r.a.), İslâm daha duyulmadan hakkın dâvetine cevap veren ve ruhen iman eden büyük sahâbîlerden biridir.

Ebû Zerr hazretlerinin İslâm ile müşerref olması başlı başına bir olaydır. Şöyle ki: .

-Bir gün, Gıfâroğulları kabilesine mensub bir kişi, Mekke'den kendi kabilesine döndüğünde doğru Ebû Zerr'e gitti ve Mekke'de bir zatın zuhur edip kendisinin peygamber olduğunu iddia ederek insanları yeni bir dine dâvet ettiğini ve Cenâb-ı Hakkın vahdâniyeti hakkında halka talimatta bulunduğunu haber verdi. Ve bu işi tahkik etmesini ilâve etti. Kabiledaşının vermiş olduğu bilgileri dikkatle dinleyen Hz. Ebû Zerr, karşısındakinin sözleri bittikten sonra:

"Cenâb-ı Hakka yemin ederim ki, bu zat, iyilikleri öğrenmeleri ve kötülüklerden sakınmaları için halka nasihatler yapmaktadır" dedi.

Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Ebû Zerr Mekke'ye gitti. Bu sırada Hz. Muhammed'in Mekke'deki durumu çok kritik olduğundan, ashabı onu büyük bir titizlikle koruyor ve bulunduğu yeri hiç kimseye açıklamıyorlardı. Ebû Zerr Hz. Peygamber'i kime sorduysa bir cevap alamadı. Çaresiz Kâbe'ye gitti. Zemzem suyundan içerek biraz rahatladı. Tekrar Hz. Peygamber'i aramaya çıktı. Yine kimseden bir cevap alamadı. Bu arada tesadüfen karşısına çıkan Hz. Ali'ye sordu ise de yine bir cevap alamadı. Birkaç gün böyle geçti.

Nihâyet kendisinin Rasûlullah'ın nübüvvetini ve onu aradığı hususu Rasûlullah'a bildirilince önce şekli şemâili ve durumu tetkik edildi. Sonra zararsız bir kimse olduğu anlaşılınca Hz. Ali vasıtasıyla Hz. Peygamber'e götürüldü. Rasûlullah ile yaptığı kısa bir konuşma ve görüşmeden sonra kelime-i şehâdet getirerek İslâm'a girdi. Artık bu günden itibaren bütün kuvvet ve kudretiyle bütün aşk ve şevkiyle, bütün cesaret ve şecâatiyle İslâm'ı yaymaya ve öğretmeye başladı. Ebû Zerr (r.a.) kardeşi Uneys (veya Enis'in) de İslâm'a girmesini sağladı. Kabilesinde de İslâm'a dâvet faâliyetlerine girişti ve birçoğu onun eliyle müslüman oldu. Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra meydana gelen Bedir, Uhud, Hendek ve diğer gazvelere katıldı. Tebük gazvesinde İslâm ordusu hazırlandığı zaman Ebû Zerr gecikmiş; devesinin bitkinliğine rağmen Rasûlullah'ın ardından yürüyerek Tebük seferine katılmıştı. Mekke fethi sırasında kendi kabilesinin sancaktarlığını yapmıştır. Ebû Zerr (r.a.) tabiaten fakir, zâhid ve inzivâyı seven bir sahâbî idi. Dünyaya hiç değer vermezdi. Bundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.s.) kendisine Mesîhu'l-İslâm lâkabını takmıştı. Nitekim Ebû Zerr (r.a.), Rasûlullah'ın irtihâlinden sonra bu lâkaba uygun olarak dünya ile alâkasını tamamen keserek inzivâya çekildi. Medine'nin bağı bahçesi onun için bir harabeden başka birşey değildi. Hele Hz. Ebû Bekir (r.a.) de vefât edince Ebû Zerr (r.a.) tamamen içine kapandı. Yüreğindeki acılara tahammül edemez hale geldi. Medine'den ayrılıp Şam'a yerleşti.

Hz. Osman (r.a.) devrinde fetih hareketleri oldukça genişlemiş ve bu yüzden fethedilen bölgelerin gelenekleri de İslâm'a etki etmeye başlamıştı. Bunun neticesi olarak emirler, sâdelikten ayrılarak dünyevî bir yaşantının içerisine girmişlerdi. Saraylar, köşkler, konaklar yapılmaya. Hizmetçiler tutularak işler onlara gördürülmeye başlanmıştı. Rasûlullah'ın, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer devrinin sâdeliği unutulmuştu. Bu sâdeliği unutmayanlardan birisi de Ebû Zerr (r.a.) idi. O, sâde yaşayışını sürdürmekte ısrâr ediyordu. Mal ve servet biriktirme hırsı yoktu. Debdebeli bir hayat tarzını seçenlere gereken ikazları yapıyor; bu durumun onlara kötülükten başka birşey vermeyeceğini, bir gün bunların hesabının sorulacağını söylüyordu. Ve sık sık delil olarak: "Altın ve gümüş depo edip Allah yolunda sarfetmeyenlere elim azabı müjdele..." meâlindeki âyeti okuyordu. Hz. Muâviye ve emirlerinin yaşantılarını sürekli eleştiriyordu. Bu yüzden Şam'da fesat çıkardığı iddiasıyla Ebû Zerr (r.a.), Hz. Osman (r.a.)'a şikâyet edildi. Hz. Osman, Ebû Zerr'i Medine'ye çağırdı. Hz. Ebû Zerr Medine'ye geldikten sonra Hz. Osman'a, "Benim dünya malına ve dünya metama ihtiyacım yoktur!" diye haber gönderdi. Hz. Ebû Zerr'in Medine'ye gelişi halk üzerinde büyük bir tesir ve hayret icra etti. Fakat Ebû Zerr, Medine'de fazla kalmayarak Mekke civarında bulunan Rebeze mevkiine giderek oraya yerleşti. Onun bu hareketini Hz. Osman da tasvib etti. Hz. Osman ona birkaç koyun ve bir deve verip bunlarla geçimini sağlamasını söyledi.

Medine'de âsiler Hz. Osman aleyhine faâliyetlerde bulundukları zaman Ebû Zerr'i bu işe karıştırmak istedilerse de bir kenara çekilip âsilere bu fırsatı vermedi. Ebû Zerr, Rebeze'de çok sıkıntılı günler geçirdi. Evi harab olmuş, sırtında elbise kalmamıştı. Ailesi elbiseden bahsettikçe, o "bana elbise değil, kefen lâzım" diyordu. Nihâyet hastalandı. Öleceğini anlayan eşi, kefeni dahi olmadığını söyleyerek ne yapacağını ve kendisini nasıl defnedeceğini hem düşünüyor ve hem de Ebû Zerr'e düşüncesini açıklıyordu. O ise yattığı hasta yatağından biraz doğrularak eşine, üzülmemesini, Mekke tarafından bir kâfile gelmedikçe ölmeyeceğini, zira bu kâfile ile gelen bir gencin kendisine kefen getireceğini anlatıp arada sırada hanımına "Bak bakalım, ufukta toz bulutu görüyor musun" diyordu.

Nihâyet H. 31 (M. 651-652) yılında bir gün ufukta bir kervan gözüktü. Kervan konakladıktan kısa bir süre sonra Hz. Ebû Zerr dâr-ı bekâ'ya göçtü. Ensâr'dan bir genç gelip onu kefenledi ve cenaze namazını kıldırarak Rebeze'ye defnetti (Hayreddin Zirikli, el-A'lâm, II, 140).

Uzun boylu, esmer, geniş omuzlu ve saçları beyazlaşmış haliyle Hz. Ebû Zerr bir âbide gibi idi. Vefâtında geriye harab bir ev ile üç koyun ve birkaç keçiden başka birşey bırakmadı.

Ebû Zerr (r.a.), ashâb tarafından "ilim deryası" sıfatıyla vasıflandırılmıştı. Çünkü bilgi edinmek için Hz. Peygamber'e sık sık sorular sorardı. İman, ihsan, emir, nehy, iyilik ve kötülük hakkında ne varsa hepsini Rasûlullah'a sorarak öğrenmişti. Her hareket ve işinde Resûl-i Ekrem'e tâbi olduğunu gösterirdi. Gayet kanaatkâr olup basit ve sâde yaşardı. Âbid, zâhid idi. Hakkı söylemekten çekinmez ve korkmaz idi. Ebû Musa el-Eş'âri'yi ise yaşayışından dolayı çok severdi ve ona, "Sen, benim kardeşimsin" derdi.

Ebû Zerr (r.a.), yaratılıştan hak sever bir sahâbî idi. Ümmet arasında meydana gelen fitne ve fesatlara karışmaktan son derece sakınırdı. Hz. Osman'a muhâlif olmasına rağmen, etrafın sıkıştırmasına mukâbil bitaraf kalmıştır. Hz. Osman'a ve Hz. Muâviye'ye muhâlif olarak tanınırdı. Fakat bütün bu muhâlefetlerine rağmen onlara karşı gelmedi. Kendisine arzu etmediği birşey teklif edildiği zaman, zâhidlere mahsus bir edâ ile ve güler yüzle, hoş sohbetliğini de ileri sürerek reddederdi. Ebû Zerr, pek az sayıda fetvâ vermiştir. Zira bu hususta çok titiz davranırdı. Ancak haklı bir meselede halifeye karşı gelmekten çekinmezdi. Hz. Ebû Zerr'in oğlu, sağlığında vefât etmişti. Geriye yalnız bir eşi ve bir kızı kalmıştı (M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, Mekke Devri, s.177-180).


şeb-i arus
Thu 11 November 2010, 10:19 pm GMT +0200
RABBİM RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL DÜŞÜNMÜŞÜNÜZ .

zerdale
Fri 7 June 2013, 09:24 pm GMT +0200
ahlakından,imanından bizlerede nasip olur inşallah...onlar gibi Rasulune,dinine sahip cıkmayı,anam babam feda diyebilcek cesareti kalplerimize,nefslerimize kolay eylesin rabbim inşallah..

admin
Sat 8 June 2013, 11:48 am GMT +0200
Bismillah berakellahu lekum masallah ne guzel bir hayat ne muhtesem bir ornek ne guzel bir evliya hasen bir sahabe dost bir arkadas haksizliga set bir gonul ziyneti fakirlik gariplik sevgisi uluhiyyet ubudiyyet habibiyyet.....

Allahim sen su ilim dunyasinda samimi gonullerle hizmet edenlere bu samimiyeti yasat insallah...

Bilene gorene duyana ilim dunyasi cennetin kapisini acan bir anahtar bi iznillah takdirinde kör ve sağir olan kimse icinde adrese ne hacet....

Rabbim beni ve samimi evladlarimi ilim dunyasinin muhafizlari kil amin amin amin ...

esratüz zehra 2
Tue 31 December 2013, 02:32 pm GMT +0200
Gerçekten çok etkileyici bir sahabi Allah cennette görmeyi hepimize nasip etsin inşALLAH Rabbim ilminden imanından güzel ahlakından bizlere de nasip etsin  inşALLAH .
       

8/A
Tue 31 December 2013, 06:45 pm GMT +0200
ALLAH bizlerede böyle ilerilerde söz edilip MAŞALLAH denilecek bir hayat ver İNŞALLAH :) :) :) :)

Zeynep7D
Thu 23 January 2014, 12:56 pm GMT +0200
Mal mülk bizi Ahirette kurtarmayacaktır. Allah yolunda bir şey yapmak belki onu cehenneme gitmekten alıkoyar ve cennete girer. Allah bizleri nefsimize yenilmekten korusun. Ebu Zerr (r.a) mal mülkün bize bir faydasının dokunmayacağını gösteren gerçekten çok güzel bir örnek :)

7/C
Thu 23 January 2014, 02:12 pm GMT +0200
ahlakından,imanından bizlerede nasip olur inşALLAH...onlar gibi Rasulune,dinine sahip cıkmayı,anam babam feda diyebilcek cesareti kalplerimize,nefslerimize kolay eylesin rabbim inşALLAH..
AMİN,AMİN İNŞALLAH...

metin7/c
Thu 23 January 2014, 02:14 pm GMT +0200
ahlakından,imanından bizlerede nasip olur inşALLAH...onlar gibi Rasulune,dinine sahip cıkmayı,anam babam feda diyebilcek cesareti kalplerimize,nefslerimize kolay eylesin rabbim inşALLAH..
AMİN,AMİN İNŞALLAH...
demi  kader abi çok iyiyy auya

yagmur_7-c
Sat 25 January 2014, 06:18 pm GMT +0200
Bizi ahirette dünyada yaptığımız sevaplar kurataracaktır.
Allah için ne olur bir namaz kılsak bizleri kurtarır.
Her zaman namazlarımızı lütfen kılalım :), ;) , ♥

mevlüdekalınsaz
Mon 21 July 2014, 11:20 pm GMT +0200
Esselamü aleykum ve rahmetullah; Yalnız kahraman Ebu Zerr ..maşallah ne mütevazi bir hayat,ne muhteşem bir sahabi,Efendimiz sallahu aleyhi ve sellemin "dünyaya ebu zerrden daha sadık kimse  gelmedi " diye övgüsüne mazhar olan  büyük insan...
Gönlündeki iman aşkı,Resulullha sevgisi,kahramanlığı,,zühd ve takvası ,sadakati hepimize örnek olsun inşallah..
Rabbim rahmet eylesin..bizleri de onların yolundan ayırmasın inşallah...

saniyenur
Fri 8 August 2014, 09:51 am GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullahi
 Rabbim Ebu Zer Gifari' den ( ra)  razi olsun. O ki hayatin debdebesine rağmen rahat içinde yasamak varken bunları elinin tersiyle itip sade bir hayati tercih etmiş Abid zahid bir dost.

Bilal2009
Thu 5 May 2016, 11:09 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. . Ne büyük bir sahabe . Daha Islam gelmeden Islam a girmiş aslında. Rabbim bizleri sahabe efendilerimizi anlayan ve anlatan kimselerden eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.

Mon 22 October 2018, 11:29 pm GMT +0200
Ebuzer R.a yalnız yaşar ,yalnız gezer ,yalnız cennete girer.Rabbim şefaatine layık eylesin 🙌. Dünya malını biriktirenlere örnek şahsiyet .Hesabını veremeyeceğı eşyayı katları ,yatları yüklenmemiş.Sade yaşamış ,sade vefat etmiş.Cennetin en güzel makamlarını hak etmiş sahabe

Yehma
Mon 22 October 2018, 11:46 pm GMT +0200
Allah onlardan razı olsun. Gerçekten güzel anlatılmış

Sevgi.
Tue 23 October 2018, 12:10 am GMT +0200
Esselâmü Aleyküm.  Rabbim bizlere'de bu güzel sahabinin ilminden ahlâkından ve imanından nasip etsin inşaAllah
     Amin Ecmăin.  Bilgiler için Allah Razı olsun