Hadice
Tue 21 September 2010, 12:15 pm GMT +0200
Dünya yetmiyor bize
Dünya yetmiyor bizeBir zamanlar no’laydı da onunla aynı göğe bakıyor,
Bize Senden Sonra Yaşamak Düştü, Dünya yetmiyor bize aynı hurma ağacının altında dinleniyor olsaydım diye geçirirdim aklımdan
Bugünse emin değilim; emin değilim yüzüne bakabilecek olmaktan
Biz artık kendimizden bile emin olmadığımız günlere geldik
Oysa sen en düşman kesilenin bile dilinde emin olandın
Hiçbir yağmur arıtmıyor bizi
Arıtmıyor ve hatırlatmıyor bize onu göndereni
Ne sevdiğimiz bir şehir var ne de sevildiğimiz
Kendi içimizde bile gidecek bir yer bulamıyoruz
İçimizde yeşermeyen emniyet çiçekleri tomurcuklanmıyor dışımızda da
Sen ey soluğu çağlara şifa olan!
Sen yamalı elbisen ile oturduğun o kuru hasırın üzerinde
kaybolup gidiyorsun gökdelen bakışlı yüreklerimiz karşısında
Hiç kimse kahrolmuyor Ömer gibi
ve istemiyor hiç kimse senin gibi ki
dünya onların olsun ahiret bizim
Gündüzlerimiz bir sızı bizim, gecelerimiz ucube bir şey
Ne tenimizde bereket var, ne gönlümüzde, ne soframızda, ne sözümüzde
Ey karnına taş bağlayan adam!
Ey bir gün olsun sofrasından tok kalkmayan
Yağlanmış gövdelerimizi taşımaktan yoruldu bizim ayaklarımız
kollarımız bezgin günsonu evlere taşınan torbalardan
Dünya yetmiyor bize
bir dualık yer yok kalbimizde
Senden sonra yaşamak düştü bize
çetin günlere kaldık
sönmüyor içimizdeki yangın
bir bakışın etmiyor cümlelerimizin toplamı
No’laydı “o ALLAH ve Rasulünü sever” dediğin
sükeradan bir garip adam olaydım
ellerinde yamadığın bir çarık olaydım
razıydım kahrına yaşamanın
Bize senden sonra yaşamak düştü