neslinur
Tue 13 July 2010, 12:56 am GMT +0200
4. Dünya İçin Taleb Emri:
İslâm dinini diğer pek çok din ve sistemlerden ayıran bir husus, dünya ve âhi-ret, madde ve mânâ, ruh ve beden muvâzenesidir. Bunlardan biri, diğeri için feda edilmez. Her ne kadar âhiret düşüncesini zihinlerde daima canlı tutmak isterse de dünyanın ihmal edilmesini taleb etmez. Bilâkis dünyanın da unutulmaması, ihmal edilmemesi tenbîh edilir. Kur'ân-ı Kerim bazı âyetlerinde gerçekten âhireti hiç düşünmeden sâdece dünyayı taleb edenleri kınarken, diğer bâzı âyetlerinde de hem dünya ve hem de âhireti taleb edenleri takdir eder veayrıca"dünyadaki nasibini unutma"[225] der.
Dünya ve âhireti beraberce taleb etmeyi emreden âyetlerden biri de şudur:
"İnsanlardan: 'Rabbimiz! Bize dünyada ver' diyenler vardır. Öylesine âhirette bir pay yoktur. “Rabbimiz!Bize dünyada iyiyi, âhirette de iyiyi ver, ateşin azabından koru' diyenler vardır. İşte onlara kazançlarından ötürü karşılık vardır..."[226] (Bunu tamamlayan) bir diğer âyet de meâlen şöyle:
"Dünyayı isteyene -istediğimiz kimseye dilediğimiz miktarda- hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız, yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer. Âhireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları meşkûr (makbul) olur. Her birine, onlara da, bunlara da Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Rabbinin vergisi kimseden men edilmiş değildir."[227]
İslâm dinini diğer pek çok din ve sistemlerden ayıran bir husus, dünya ve âhi-ret, madde ve mânâ, ruh ve beden muvâzenesidir. Bunlardan biri, diğeri için feda edilmez. Her ne kadar âhiret düşüncesini zihinlerde daima canlı tutmak isterse de dünyanın ihmal edilmesini taleb etmez. Bilâkis dünyanın da unutulmaması, ihmal edilmemesi tenbîh edilir. Kur'ân-ı Kerim bazı âyetlerinde gerçekten âhireti hiç düşünmeden sâdece dünyayı taleb edenleri kınarken, diğer bâzı âyetlerinde de hem dünya ve hem de âhireti taleb edenleri takdir eder veayrıca"dünyadaki nasibini unutma"[225] der.
Dünya ve âhireti beraberce taleb etmeyi emreden âyetlerden biri de şudur:
"İnsanlardan: 'Rabbimiz! Bize dünyada ver' diyenler vardır. Öylesine âhirette bir pay yoktur. “Rabbimiz!Bize dünyada iyiyi, âhirette de iyiyi ver, ateşin azabından koru' diyenler vardır. İşte onlara kazançlarından ötürü karşılık vardır..."[226] (Bunu tamamlayan) bir diğer âyet de meâlen şöyle:
"Dünyayı isteyene -istediğimiz kimseye dilediğimiz miktarda- hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız, yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer. Âhireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları meşkûr (makbul) olur. Her birine, onlara da, bunlara da Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Rabbinin vergisi kimseden men edilmiş değildir."[227]