- Duası ve zikri

Adsense kodları


Duası ve zikri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Mon 17 January 2011, 02:07 pm GMT +0200
Duası Ve Zikri:


Devamlı âlem-i melekût üzerinde düşünür, kendisini Allah'ın I zikrine verirdi. Onun bu durumu dilinden dökülürdü. Tüm davra­nışları gaybî teyide mazhardı, kutlu bir hali vardı, duası müste-cabtı, kendisine Hazîre-i kuds'e ait ilimler açılır, dualarının kabul görmesi, geleceğe ait haberler vermesi, elini kattığı şeye bereket inmesi gibi yönlerden kendisinden mucizeler sadır olurdu.

Diğer peygamberler de aynı sıfat üzere yaratılmışlardı ve Al­lah Teâlâ'nın onların fıtratlarına koymuş oldukları özelliğe doğru insiyak halinde hareket ederlerdi.

Hz. İbrahim, onu duasında anmış, şanının pek yüce olacağım müjdelemişti.[271] Hz. Mûsâ, Hz. İsâ ve diğer peygamberler (s.a.) de onu müjdelemişlerdi. [272]

 
Doğumuyla İlgili Mucizeler:
 

Annesi, sanki bir nurun kendisinden çıktığını ve yeryüzünü aydınlattığını görmüş ve bunu kutlu bir çocuğun dünyaya geleceği ve onun dininin yeryüzünün tümünü aydınlatacağı şeklinde yor­muştu. Cinler, kâhinler ve müneccimler onun doğumunu ve şanı­nın yüceliğini söylemişlerdi. Kisrânın sarayında şerefelerin çök­mesi gibi bazı fevkalâde olaylar onun şerefini göstermiş, peygam­berlik belirtileri onu çepeçevre kuşatmıştı. Nitekim Roma impara­toru Herakl bunu bildirmişti. Doğumu ve emzirilmesi anında ola­ğanüstü bereketler görmüşlerdi. Melekler inmiş, kalbini yarmışlar ve onu iman ve hikmetle doldurmuşlardı. Bu âlem-i misâl ve âlem-i şühûd arası bir hal üzere olmuştu. Bu yüzden kalbinin yarılması onu helak eden bir şey olmamış, dikiş izi ise kalmıştı. Misâl alemiyle şühûd âleminin birbirine girdiği her durum da aynı şekil de olmuştur.   [273]       

 
Şam Seferi:
 

Ebû Talip onu beraberinde Şam'a götürmüştü. Rahip Bahîra onu görür görmez, -onda mevcut gördüğü alâmetlere binaen- hemen onun peygamber olduğunu tanıdı. Delikanlı olunca melek­ler gayıptan kendisine seslenirler ve surete girerek görünürlerdi. [274]   


Evlenmesi:

 

Allah Teâlâ, Hz. Hatice'yi ona rağbet ettirmek ve yardımcı ol­masını sağlamak suretiyle onun ihtiyaçlarını karşılamıştı. Hz. Ha­tice, Kureyş'in varlıklı kadınlarındandı. Allah, kulunu sevdi mi, kulları arasında onun işlerini böyle yoluna koyardı.

Kabe'nin tamiri esnasında, Arap âdeti üzere izarını (eteğini) omuzu üzerine atmıştı. Avret yeri açılır açılmaz düşüp bayıldı. Baygınlığı esnasında avret yerini açması kendisine yasaklandı. Bu peygamberliğin bir şubesi olmaktadır ve nefis hakkında bir tür muahaze sayılmaktadır. [275]

 
Hıra'da Halvet:
 

Sonra kendisine halvet sevdirilmiştir. Geceler boyunca Hı-ra'da uzlete çekilir, sonra ailesi yanına döner ve tekrar orada kal­mak üzere azık alırdı. Böylece dünyadan uzlet etmiş, Allah Teâlâ'nın kendisini yaratmış olduğu fıtrî hale yönelmişti.

Kendisine inen vahiy ilk zamanlarda salih rüya şeklinde ol­muştu. Gördüğü her rüya, gün aydınlığı gibi ortaya çıkardı. Bu da peygamberlikten bir şube olmaktadır.   [276]                       

 
Vahyin İnişi:
 

Sonra Hıra mağarasında iken kendisine Hak (Cibrîl/vahiy) geldi. Bunun behîmî gücün, melekî güce galebesinden kaynakla­nan bir düş olabileceğinden korktu. Hz. Hatice, onu Varaka'ya gö­türdü. Varaka, gördüğü şeyin Hz. Musa'ya inen Nâmûs (vahiy, şe­riat) olduğunu söyledi. Sonra bir süre vahiy kesildi. Bu normaldi; çünkü insanoğlu iki yöne sahipti:

i. Beşerî yönü,

ii. Melekî yönü. Zulmetten nura çıkma esnasında, Allah işini tamamlayıncaya kadar birçok çarpışmalar ve çatışmalar olur.

Bazen meleği gökle yer arasında oturur halde görür, bazen Harem'de ayakta durur halde, etek kemeri Ka'be'ye ulaşır şekilde ya da benzeri şekillerde görürdü. Bunun sırrı şudur: Melekût âlemi sakinleri, peygamberliğe namzet nefislere karşı ayrı bir özen gösterirler ve her ne vakit onların kontrolünden çıkacak olsa, der­hal durumun gerektirdiği şekilde onun üzerine melekî bir şimşek çakar. Bu aynen halkın nefislerinin rüyada bazı şeylere muttali ol­ması gibidir. [277]


Vahyin İniş Şekli:
                               
 

Kendisine vahyin nasıl geldiği soruldu. O şöyle cevap verdi: "Bazen bana çıngırak sesi gibi gelir. Bu benim için en şiddetli olanıdır. Sonra açılırım ve vahyi bellemiş olurum. Bazen de adam suretinde bir melek gelir ve benimle konuşur, ben de onun söyledi­ğini bellerim.[278]

Çıngırak sesi şeklinde gelmesinin esası şudur: Duyular, güçlü bir etki ile karşılaştıklarında şok olurlar ve meselâ görme duyusu gücünü kaybederek kırmızı, san, yeşil gibi renkler görür; duyma duyusu gücünü kaybeder ve tınlama, çınlama, mırıldanma gibi an­laşılmaz sesler duyar. Eser tamam olduğu zaman ilim hasıl olur.

Temessül ise, misâl alemiyle şühûd âlemine ait bazı hüküm­lerin bir araya geldiği yerlerde olur. Bu yüzden meleği herkes de­ğil sadece bir kısmı görürdü. [279]


Davetin Gizlice Başlaması:

 

Sonra çağrıya başlaması emredildi, önceleri gizlice davete başladı ve bunun üzerine Hz. Hatice, Hz. Ebû Bekir es-Sıddîk, Bilâl ve benzerleri (r.anhum) iman ettiler.

Sonra kendisine "Emrolunduğun şeyi açıkla![280]fermanı gel­di ve "En yakın akrabalarını uyar! [281] denildi. [282]



[271] Rabbena Vasfıh

[272] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/648.

[273] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/649.

[274] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/649.

[275] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/649.

[276] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/649-650.

[277] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/650.

[278] Müslim, Fedâil, 87.

[279] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/650.

[280] Hicr 15/94.

[281] Şuarâ 26/214. Bunlar Hâşim oğulları, Muttalip oğullan idi. Rasûlullah (s.a.) bu emir üzerine onları açıktan davette bulunmuştu.

[282] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/651.



ceren
Sat 9 July 2016, 01:38 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Peygamber efendimizin varligina birligine iman eden ve onu zikir edip duasini yapan ve onun sefaatine nail olan kullardan olalim inşallah...