Gulinur
Wed 22 December 2010, 03:04 pm GMT +0200
Duada Elleri Çevirmek
Dua yaparken ellerimizi ve avuçlarımızı, duanın kıblesi olan semaya doğru çeviririz. Bu sünnettir. Efendimiz (SAV) değişik şekillerde de olsa, dualarında ellerini semaya doğru kaldırırdı.
Dua sırasında ellerimizi semaya doğru kaldırmamız, -haşa- Allah semada olduğu için değildir. Her ibadetin bir kıblesi vardır. Namaz ibadetinin kıblesi Kâbe’dir. Allah -haşa- Kâbe’de olduğu için biz oraya dönmüyoruz. Dua ibadetinin de kıblesi sema olduğu için ellerimizi oraya doğru çeviriyoruz.
Genelde, duada ellerimizin içini yukarıya doğru çeviririz.
Efendimiz (SAV), Allah’tan bir şey isteyince ellerinin içini semaya doğru çevirirdi. Bir musibetten, beladan, azaptan, cehennemden, şeytandan, Allah’a sığındığı, istiaze ettiği zamanda da ellerinin içini aşağıya ve ellerinin üstlerini yukarıya doğru çevirmişlerdir. Sünnetten gelen tatbikat böyledir.
Bu hadis-i şeriflerden biri şöyledir; “Peygamber Efendimiz (SAV) Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.”6
Salaten tüncina duasının tamamında ellerimizin içini aşağı çevirmiyoruz. “…Sâlâten tüncînâ bihâ min cemî’il ehvâli vel âfat (Bu salavat o derece değerli olsun ki; O’nun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarsın…” ifadesinin olduğu yerde böyle yapıyoruz.
Genelde istiaze dualarında şâfîiler ellerinin üstünü semaya doğru çevirirler. Biz hanefîler ise sadece yağmursuzlukta, yağmur duası yapacağımız zaman ellerimizin üstünü semaya, içini yere doğru çeviririz.
Diğer zamanlarda hanefîler hep ellerinin içini semaya doğru çevirirler.
Biz ve bazı hanefîler, şafiileri takliden de “Salaten tüncina” duasındaki o istiaze bölümünde ellerini çevirerek dua yapıyorlar.
Dualarınızın kabul olması niyazıyla…
Dua yaparken ellerimizi ve avuçlarımızı, duanın kıblesi olan semaya doğru çeviririz. Bu sünnettir. Efendimiz (SAV) değişik şekillerde de olsa, dualarında ellerini semaya doğru kaldırırdı.
Dua sırasında ellerimizi semaya doğru kaldırmamız, -haşa- Allah semada olduğu için değildir. Her ibadetin bir kıblesi vardır. Namaz ibadetinin kıblesi Kâbe’dir. Allah -haşa- Kâbe’de olduğu için biz oraya dönmüyoruz. Dua ibadetinin de kıblesi sema olduğu için ellerimizi oraya doğru çeviriyoruz.
Genelde, duada ellerimizin içini yukarıya doğru çeviririz.
Efendimiz (SAV), Allah’tan bir şey isteyince ellerinin içini semaya doğru çevirirdi. Bir musibetten, beladan, azaptan, cehennemden, şeytandan, Allah’a sığındığı, istiaze ettiği zamanda da ellerinin içini aşağıya ve ellerinin üstlerini yukarıya doğru çevirmişlerdir. Sünnetten gelen tatbikat böyledir.
Bu hadis-i şeriflerden biri şöyledir; “Peygamber Efendimiz (SAV) Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.”6
Salaten tüncina duasının tamamında ellerimizin içini aşağı çevirmiyoruz. “…Sâlâten tüncînâ bihâ min cemî’il ehvâli vel âfat (Bu salavat o derece değerli olsun ki; O’nun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarsın…” ifadesinin olduğu yerde böyle yapıyoruz.
Genelde istiaze dualarında şâfîiler ellerinin üstünü semaya doğru çevirirler. Biz hanefîler ise sadece yağmursuzlukta, yağmur duası yapacağımız zaman ellerimizin üstünü semaya, içini yere doğru çeviririz.
Diğer zamanlarda hanefîler hep ellerinin içini semaya doğru çevirirler.
Biz ve bazı hanefîler, şafiileri takliden de “Salaten tüncina” duasındaki o istiaze bölümünde ellerini çevirerek dua yapıyorlar.
Dualarınızın kabul olması niyazıyla…