neslinur
Fri 22 January 2010, 10:47 pm GMT +0200
Dua Baharımızdır...Soğuk bir kış günü..Özlemişiz..
Özlemişiz de dudaklarımızdan sessiz,sözsüz bir duâ yükselmiş.
Dağlar,ovalar her yer nakış nakış işlensin demişiz, işlenmiş.
Derken meyveleri iyice pişirmiş yaz ( yaz mı pişirmiş? )
Duâlarımız..
Ocağın altına sürülen çalı çırpı tutuşturmuş ocağı.
Sonra sonbahar, sonra kış..
Biz istedik bu mevsimleri. Onlar da çıkıp çıkıp geldi.
Nereden geldi? Kim gönderdi?
Dön, duâlarına bak şimdi. Acizliğine, fakirliğine yani.
Gak dersek ekmek, guk dersek su geliyor.
"Acizim" diyelim, su; "fakirim" diyelim, ekmek gelsin.
Desek de demesek de bizi görüyor gören ve gönderiyor zaten ne lâzımsa bize.
Bir işe yaramayan acizliği fakirliği, işe yarar hale getirmek insanların işi.
Acizim diyorum mevsimler dönüyor.
Fakirim diyorum, renkli lezzetli sofralar kuruluyor önüme.
Bütün duâlarım kabul olmuş da, haberim yok..