neslinur
Wed 16 June 2010, 05:43 pm GMT +0200
27. Dostlarla İyi Geçinmek, Onlarla Şakalaşmak Ve Sevinçlerini Paylaşmak:
Dostlarla iyi geçinmek, onlarla şakalaşmak ve sevinçlerini paylaşmak konusunda Hüseyn ibn Zeyd'den rivayet edildiğine göre o şöyle der: Ca'fer ibn Muhammed (Ca'fer-i Sadık)'e dedim ki:
" Kurbanın olayım, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'de şakalaşma var mıydı ? " Dedi ki:
" Allah Taâlâ O'nu, şakalaşmada büyük bir ahlâkla vasıflandırdı. Allah Taâlâ (diğer) peygamberlerini kendilerinde sertlik, nefret ve öfke bulunduğu halde gönderdi, oysa Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'i kendisinde şefkat ve merhamet bulunduğu halde gönderdi. O'nun ümmetine olan şefkat ve merhamet belirtilerinden biri de onlarla şakalaşmasıydı. Bunun nedeni içlerinden herhangi birinin kendisine bakamayacak kadar saygı göstermesini önlemekti.
Ca'fer ibn Muhammed daha sonra şöyle devam etti: Bana babam Muhammed, babası Ali'den, o da babası (Hüseyin)'nden (Allah (cc.) hepsinden de razı olsun) aktardığına göre o, (dedem Hüseyin) şöyle demiştir: Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyururlardı:
" Allah Taâlâ Müslüman kardeşlerine surat asana öfke duyar. " [38]
Kulun kendini ve kendi işlerini önemsememesi: Kulun kendini ve kendi işlerini önemsememesi, yaptıklarının karşılığını beklememesi konusunda Muhammed ibn Abdillah er Râzi'nin şöyle dediğini işittim: Abdullah ibn Abbas ibn Ata'ya (r.a.), Allah'ın (cc.) öfkesine en yakın davranışın ne olduğu soruldu. O da: Kişinin kendi nefsini ve yaptıklannı dikkate almasıdır. Bundan daha kötüsü de yaptıklannın karşılığını beklemektir, cevabını verdi.
Dostlarla iyi geçinmek, onlarla şakalaşmak ve sevinçlerini paylaşmak konusunda Hüseyn ibn Zeyd'den rivayet edildiğine göre o şöyle der: Ca'fer ibn Muhammed (Ca'fer-i Sadık)'e dedim ki:
" Kurbanın olayım, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'de şakalaşma var mıydı ? " Dedi ki:
" Allah Taâlâ O'nu, şakalaşmada büyük bir ahlâkla vasıflandırdı. Allah Taâlâ (diğer) peygamberlerini kendilerinde sertlik, nefret ve öfke bulunduğu halde gönderdi, oysa Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'i kendisinde şefkat ve merhamet bulunduğu halde gönderdi. O'nun ümmetine olan şefkat ve merhamet belirtilerinden biri de onlarla şakalaşmasıydı. Bunun nedeni içlerinden herhangi birinin kendisine bakamayacak kadar saygı göstermesini önlemekti.
Ca'fer ibn Muhammed daha sonra şöyle devam etti: Bana babam Muhammed, babası Ali'den, o da babası (Hüseyin)'nden (Allah (cc.) hepsinden de razı olsun) aktardığına göre o, (dedem Hüseyin) şöyle demiştir: Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyururlardı:
" Allah Taâlâ Müslüman kardeşlerine surat asana öfke duyar. " [38]
Kulun kendini ve kendi işlerini önemsememesi: Kulun kendini ve kendi işlerini önemsememesi, yaptıklarının karşılığını beklememesi konusunda Muhammed ibn Abdillah er Râzi'nin şöyle dediğini işittim: Abdullah ibn Abbas ibn Ata'ya (r.a.), Allah'ın (cc.) öfkesine en yakın davranışın ne olduğu soruldu. O da: Kişinin kendi nefsini ve yaptıklannı dikkate almasıdır. Bundan daha kötüsü de yaptıklannın karşılığını beklemektir, cevabını verdi.