- Diğer gök cisimlerinin yaratılışı

Adsense kodları


Diğer gök cisimlerinin yaratılışı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
meryem
Thu 10 February 2011, 09:20 pm GMT +0200
Diğer gök cisimlerinin yaratılışı

 Gök cisimlerinden yıldızların yaratılmasına dair bir âyette sara­hat vardır. Bu âyet Mekkîdir:

"O'dur ki karanın ve denizin karanlıklarında yolu bulmanız için size yıldızları yarattı. Gerçekten bilen bir toplum için âyetle­ri geniş geniş açıkladık" [556].

Âlûsî der ki:

"Allah O'dur ki sizin için yıldızları yarattı, inşa etti, tasyîr etti. Nücûmdan murad, ay ve güneşten mâadasıdır. Ay ve güneşin de bu âyete dahil olacağı caiz görülmüştür" [557]. Es­ki gök bilginleri yıldızları iki gruba ayırmışlardır:

1- Seyyar yıl­dızlar: gezegenler,

2- Sabit yıldızlar: Sabit yıldızların sekizinci fe­lekte bulunduğunu ileri sürmüşledir. Halbuki bugünkü gök bil­ginleri gezegenlere yıldız demiyorlar. Yıldız diye, güneş gibi ısı, ışık ve enerji saçan gök cisimlerine diyorlar.....Gezegenler ise Güneş sistemi içerisinde, güneşten aldıkları ışıkları yansıtmakta­dırlar. Kendileri ısı, ışık salmıyorlar. Bunların hareketleri ve yer değiştirmeleri çok belli ve kolayca farkedildiği için bunlara "sey­yare" denilmiştir. Aslında bütün yıldızlar hareket halindedir. Sa­bit bir yıldız yoktur. Şu halde eski astronomi bilginlerinin "sabit yıldız" tabirleri bugün için geçerli değildir. Yıldızların ışıkları gökyüzüne bakıldığı zaman titreşir şekilde görünür.

Bunlar, yıldızların saniyede üçyüz bin km. sür'atle yayılan ışıklarının dünyanın atmosferine girerken kırılmalarından ileri gelmektedir. Gezegenler dünyaya yakın oldukları için yansıttık­ları ışıklar atmosferden kırılmadan geçebildiğînden, titreşme­den görünüyor ve daha kolay gözlenebiliyor. Gök cisimlerinin hepsine birden yıldız demek kabaca bir adlandırmadır. Eskiden yıldızların birbirlerine nazaran açısal uzaklıkları değişmediği için hareketli olmadığını zannederek, sabit yıldızlar adını veri­yorlardı. 1715'de Halley, yıldızların hareketini keşfetmiştir [558].

Bu husus bütün gök cisimleri için düşünülmelidir. Gök ci­simleri hem hareket halindedir, hem de bu hareketlerini çok dengeli olarak sürdürdükleri için, âyet-i kerîmede belirtildiği gi­bi sabit işaret noktaları halinde insanlara karanlıklarda yol gös­teren, yön tayin eden ve etmeye yarayan fonksiyonlarını icra et­mektedirler. Hatta yeryüzünün bile yapılan gözlemlere göne açı­sal hızında her yüz yılda saniyenin yüzde biri kadar bir değişme olduğu bulunmuştur. Halbuki bu kadar hassas işleyen bir meka­nik âlet yani saat yoktur [559]. Yeryüzünün açısal hızındaki yüz se­nedeki bu cüz'î değişme, kâinatın genişlemekte olduğu görüşü­ne katkıda bulunan bir husus olsa gerektir.

Diğer gök cisimleri başlığı altında, Güneş ve Güneş siste­minden önce yıldızları ele alışımız, gökyüzünde yıldızların sayı­larının pek çok oluşundan ve Güneşten çok büyük yıldızların bulunuşundandır. Samanyolu denen (galaksi) bizim gök ada­mız, milyonlarca yıldızdarı, gaz ve toz bulutlarından oluşmuş büyük bir uzay adaşıdır. Güneş onun ortasında, orta boyda, orta sıcaklıkta sarı bir yıldızdır. Ondan daha büyük, daha sıcak ve daha soğuk yıldızlar da vardır. Güneşten büyük yıldızlardan Anteras'ın çapı, güneşin çapının 320 katı, 625 milyon km'dir, Dev Betelguese'ün çapı 600 milyon km'dir. Epsilon'un çapı güneşinçapının 2700 katı büyüklüktedir. Mavi ışıklı Vega, güneşten ha­cimce 60 defa büyük, yine mavi ışıklı Sirius, güneşten on defa büyüktür. Güneşten sonra yerküreye en yakın yıldız Alfa Senturi adındaki yıldızdır. Bunun uzaklığı 4,25 ışık yılı, yani 40 milyon kere milyon km'dir. Güneşin sıcaklığı 5750 °C derece dolayların­da iken Kapella yıldızının sıcaklığı 6000 °C'dir [560]. Yıldızlar arası gök ada maddesi bulutumsu şeklinde görülür. Işıklı ışıksız ol­mak üzere ikiye ayrılır. Işıklı bulutsulardan bazıları çevrelerin­deki parlak yıldızlardan gelen ışığın yayılması ile aydınlanır (Bu durum bulutsularda tozların, daha doğrusu dumanların bulun­duğunu gösterir.) Ötekilerde ise parlak çizgili bir tayf görülür, bu da bulutsuların birleşiminde yakındaki yıldızların ışımasıyla uyarılmış gazların bulunduğunu gösterir.

En yakın semamızı donatan yıldızların sayısının ne kadar olduğunu ancak Allah bilir. Gözlenenlerden yapılan tahminlere göre 200 milyar yıldız olduğu söylenmektedir [561].

Muazzam rakamlarla ifade edilen yıldızlar âlemi, diğer gök cisimleri gibi -ki yeryüzü de bir gök cismidir- insanlar için ya­ratılmışlar, onlara hizmete teshir edilmişlerdir [562]. Şu halde onlarda bir ulûhiyet aramamalı, bilakis âdet-i ilâhiyyeye göre onların birleşip ayrılmaları, doğuş ve batışları, ihtilaflarının, kıbleyi ta'yin, maddî ve manevî yolu doğrultmak için yaratılmış hidâyet ve rahmet âyetleri olduğunu bilmelidir. Allah en yakın se­mayı korucu yıldızlarla donatmıştır. Cinlerin göklere yükselerek gayb haberlerini çalmak için yaptığı teşebbüsleri, onları taşlamak ve yakmak suretiyle bertaraf ederler" [563]. İlim bunlara meteor (göktaşları) diyor. Akan yıldız denilen şeyler de bunlar ol­sa gerek. [564] Necm kelimesi, "doğup ba­tan şey" mânâsı itibarıyla, güneş ve ay da birer yıldız sayılır.

Allah "Burçlara sahip (olan) göğe andolsun" [565] buyurduğu Burûc sûresine göklerdeki burçların adını vermiştir. Bu burçlar konusu insanlar tarafından çok eski zamanlardan be­ri bilinen bir husustur. "Yücedir O, (Allah) ki gökte burçlar yap­tı. Orada bir kandil ve aydınlatıcı bir ay var etti" [566]. "Andolsun biz, gökte burçlar yaptık ve onu bakanlar için süsledik" [567]. Burçlar gökyüzündeki bazı yıldız küme­lerine insanların yerden verdikleri isimlerden ibarettir. Bunlar eskiden beri oniki olarak tesbit edilmiştir. Oniki burca bu adlar ikibinaltıyüz yıl kadar önce konulmuştur [568]. Güneş bunları bir sene zarfında sırayla dolaşmaktadır. Burçlar yeryüzü haritasında şehirler, şehir haritasında binalar gibidir. Bu burçlar itibarîdir. Âyetin ifade ettiği burçlar, ay ve güneş gibi hakiki olmalıdır, itibari değil, diyenler de vardır [569]. Mücahid, Sa'id İbn Cübeyr, Ebu Salih, Hasan ve Katâde "Büyük yıldızlar gökteki bekçilik sarayla­rıdır" demişlerdir [570].

Cenab-ı Hak sayısız yıldızlar arasında bize ısı, ışık ve enerji gönderen güneşi de yaratmıştır. Güneşin pek çok âyetlerde ayla birlikte zikredilmesi, insanların gözüne çarpan iki büyük alamet oldukları için olsa gerek. Halbuki güneş orta büyüklükte bir yıl­dızdır. Ona bağlı gezegenleri ile birlikte bir kafile teşkil eder. Gü­neş bu kafilenin başkanıdır. Ay ise, dünyanın bir uydusu olup, kâinatta bir nokta mesabesindedir. Yerküremiz de bir gezegen­dir. Güneş sistemine dahildir. Güneş sistemi ile birlikte Saman­yolu denilen galaksi içerisinde yer alır. Samanyolu galaksisinden başka gökte yüz milyar [571] galaksi (gök adası) olduğu tahmin edil­mektedir.

"Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratan O'dur. {Bunların) her biri bir yörüngede yüzmektedirler" [572].

"Ve ay'ı bunların içinde bir nur yaptı, güneşi bir lâmba yaptı" [573].

"Güneşi ışık, ay'ı nur yapan; yılların sayısını ve (vakitle­rin) hesabi(in) bilmeniz için Ay'a (dolaşma) konaklar(ı) düzen­leyen O'dur. Allah bunları (boş yere değil), gerçek ile (hikmeti uyarınca) yaratmıştır (Allah) bilen bir kavim için âyetlerini açıklamaktadır"[574].

"Parıl parıl parlayan bir lâmba astık" [575]. Bu âyetler güneşin ay'dan bir farkını çok açık olarak belirtmektedir. Güneş yanar bir kandil gibi ışık veri­yor, ay ise ondan aldığı bir nuru aksettiriyor. Ziya ile nur bu âyetlerde ayrı olarak ifade buyurulmuştur. Şu halde ziya cismin bizzat verdiği ışık; nur ise, bilvasıta yansıyan parlaklıktır. Nitekim yine Allah Teâlâ:

"Yücedir O (Allah) ki gökte burçlar yaptı ve orada bir kandil ve aydınlatıcı bir ay var etti" [576] buyurur. Müfessirler de bu farka işaret etmişlerdir. Âyet, güneşi ışığın kendisi ayı da nurlu yapan, demektir. Nur daha umumî, ziya bizzat, nur bil'araz olur. Ay'ın ışığını güneşten iktibas ettiği­ne dikkat çekiliyor [577]. Ziyada fazla parlaklık, yükselme, şiddetli parıltı, kuvvet, hareket ve yayılma vardır. Nurda ise genel olarak karanlığa karşı olan bir aydınlık yayılması ile sükûnu andıran bir temizlik, duruluk ve letafet düşünülür. Nûr, ziyanın parıltısı, şuası, karanlığı yok eden şulesidir. Ziyada nurdan başka birşey daha vardır. Meselâ sıcaklık ve ateş ile bulunabilir [578]. Biraz önce işaret ettiğimiz gibi güneş orta büyüklükte bir yıldızdır. Çünkü güneşten çok büyük yıldızlar da vardır. Güneşin yörüngesinin yarıçapı 30.000 ışık yılıdır. Güneş bu yörüngede bir dönüşünü 250 milyon yılda tamamlar. Yerkürenin oluşumundan beri 19 dönüş yaptığı ileri sürülmektedir. Yerküre gibi kendi etrafında dönüşü batıdan doğuya doğrudur. Kendi etrafında dönüşü ku­tuplarında 34, ekvator kısımlarında 25 günde tamamlar. Bu ve benzeri bazı belirtilerden güneşin katı bir cisim olmayıp bir gaz kütlesi olduğu sonucuna varılmaktadır. Yerküre 2 mm çapında bir saçma tanesine benzetilirse, güneş onun yanında 22 cm ça­pında bir futbol topu kadar olur. Sistemi içerisinde dokuz geze­gen, 32 uydu, 2000'den fazla küçük birçok kuyruklu yıldız ve milyonlarca meteor bulunur. Güneş enerjisinin, çekim sebebiy­le, gaz, toz ve madde buharlarının toparlanarak sıkışmasından husule gelen, yüksek sıcaklık kritik bir değerden sonra, hidrojen atom çekirdeklerinin birbirine çarparak, helyum atomu çekirdeklerine dönüştürülmesinden ortaya çıktığı söylenir. Bütün yıldızlarda enerji oluşumu aynıdır. Güneş yerküreye en yakın olan yıldızdır. Yerküredeki hayatı sağlayan ve deva'm ettiren se­beplerin başından gelir. Güneş yeryüzünün mıknatıslığına tesir eder. Güneş lekeleri insanlarda ruhî davranış değişikliklerine sebeb olmaktadır. Güneş lekelerinin sayısı ile akıl hastalıkları, ge­çimsizlik, kumar oyunlarına düşkünlük arasında alâkalar oldu­ğu araştırma konusudur. Ağaç kesitlerindeki daireye benzer konsterik eğriler arasındaki fasılalar peryodunun güneş lekeleri periyoduna uygun düştüğü buluşundan dolayı Douglas 2500 dolarlık Roşerj mükâfatını kazanmıştır. Başka başka frekanslı radyasyonların, hücrelerin büyümesi ve mahiyetine yaptığı te­sirler üzerinde mühim araştırmalar yapılmıştır. Modern ilim, canlı cisimlerin huy ve tavırlarının bu radyasyonlara hassas gud­delerin ifrazlarına bağlı olduğunu meydana koymuştur [579].

Güneşin çekimi de çok fazladır. Yeryüzündeki yüksek atla­ma şampiyonu güneşte atlayabilse 8 cm kadar yüksek atlayabilir. Bu atlet aya gitse orada 14 metre yüksek atlar.

Ay ile güneş dünyamıza çok yakın iki alâmet olduğu için birçok âyetlerde beraber zikredilerek onların bir hesap vasıtası oldukları belirtilmiştir. "Güneş de, ay da bir hesap ile (cereyan etmekte)dir" [580].

"Ay'a da konaklar tayin ettik. Nihayet o, eski urcun haline döndü" [581].

Bu âyette ayın safhaları, ilk ve son safhada aldığı durum belirtilmektedir. "Ka­ranlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran O'dur. Geceyi dinlenme za­manı, güneş ve ayı (vakitlerin bilinmesi için) birer hesap (ölçü­sü) yapmıştır. Bu o üstün ve bilen (Allah)'ın takdiridir" [582]. Bazı âyetlerde güneş ve ayın Allah'ın emrine musahhar ve ona secde etmekte oldukları [583], diğer bazıla­rında da bunların insanlar için teshir edildiği (hizmete koşulduğu) [584] ifade buyurulur. Güneş gün­düzün, ay gecenin alâmetidir. [585] âyetinde "Gecenin alâmetini sildik" ibaresinden, ayın da güneş gibi eskiden ışık sa­çar bir yıldız olduğu ileri sürülmüştür [586].

Ay, yerküreye en yakın gök cismidir (384.000 km.) Halbuki yerküre, güneşten 149.500.000 km. uzaklıktadır. Ay, yerkürenin bir uydusudur. Bu durum şu âyetten de anlaşılmaktadır:

"Güne­şe ve onun aydınlığına andolsun onu takip ettiği zaman aya andolsun" [587]. Yerin etrafında yaklaşık 29,5 günde dö­ner. Dünya da güneşin etrafında döndüğü için ay, hem de güne­şin etrafında dönmüş olur. Kendi çevresinde dönmesi de 29,5 günde olduğu için ayın daima bize bir yüzü görünür. Ayın gece­si ve gündüzü iki hafta sürer. Ayda sıcaklık soğukluk farkının çok fazla oluşu (86°C'den-185°C), atmosfer ve suyun bulunma­yışı, bizimki gibi bir hayata elvermemektedir. [588]


[556] En'am: 6/97

[557] RM, VII, s. 234.

[558] Sezai Heper, Astronomi, s. 145, İstanbul, 1964.

[559] Sezai Heper, Astronomi, s. 52, İstanbul, 1964.

[560] Türk Ansiklopedisi, XVI, s. 41-42; Astronomi Dersleri, II, s. 94-126;Astrofizik ve Yıldızlar, s. 240-254.

[561] Meydan Larousse, V, s. 258-259; Astrofizik ve Yıldızlar, s. 184.

[562] Nahl: 16/12-16.

[563] Hicr: 15/18.

[564] Sâffât: 37/10; Cin, 72/8-9.

[565] Burûc: 85/1.

[566] Furkân: 25/61.

[567] Hicr: 15/16.

[568] Hayat Ansiklopedisi, II, s. 68.

[569] Elmahli, Hak Dini Kur'âfi Dili

[570] Tab., XVIII, s. 29; İbn Kesir, III, s. 224, 323.

[571] Galaksi ve yıldız sayıları hakkında değişik rakamlar verilmesi müraca­at ettiğimiz eserlerin değişik tahminler vermesindendir. Bizim dikkat­sizliğimizden değil.

[572] Enbiyâ: 21/33.

[573] Nuh: 71/16.

[574] Yûnus: 10/5

[575] Nebe': 78/13

[576] Furkân: 25/61

[577] Bey., I, s. 440; RM, XI, s. 68.

[578] Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, IV, s. 2672-2673.

[579] "Sür'at Asrı" Tek Yol dergisi, sayı: 12, s. 22.

[580] Rahman: 55/5

[581] Yâsin: 36/39

[582] En'am: 6/96

[583] Râd: 13/2; Hacc, 22/18; Ankebût, 29/61; Lokman, 31/29; Fâtır, 35/13; Zümer, 39/5.

[584] İbrahim: 14/33; Nahl, 16/12

[585] İsrâ: 17/12

[586] Prof. Dr. Süleyman Ateş, Kur'ârı-ı Kerim ve Yüce Meali, s. 282.

[587] Şems: 91/1-2

[588] Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 107-113.


Bilal2009
Wed 30 January 2019, 01:32 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Wed 30 January 2019, 02:34 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Kainatı yaratan kainata düzen veren rabbime binler kez subhanallah. ..

Sevgi.
Thu 31 January 2019, 11:58 pm GMT +0200
Aleyküm Selam. Tüm kâinatın yaratıcısı olan güzel Rabbimize sonsuz şükürler olsun. hayırlı kul olalım inşaAllah
  Bilgiler için Allah razı olsun